30 Nisan 2020 Perşembe

Yaşam kısa bir cümle ve ölüm de üç noktası...


Öykünün sonunda ya da başında, bu pek fark etmiyor çünkü bir çemberin döngüsüne yerleşir her şey.

26 Nisan 2020 Pazar

Bu da aslında özgürlüğünün ta kendisidir.


Resim yapmak beni özgür kılıyor, beni bulunduğum ortamdan ruhsal yolculuklara taşıyor. Gittiğim yerde çektiğim fotoğraflar ise aslında benim tablolarımdan başka bir şey değildir.

25 Nisan 2020 Cumartesi

Proust'un dediği gibi,

Proust'un dediği gibi, gerçek bir keşif yolculuğu yeni yerler bulmaktan değil, yeni gözlere sahip olmaktan geçer. Fakat her gün aynı ekran, aynı oda, aynı insanlara bakarken yeni gözler edinmek hayal gibi.
Başka insanlarla tanışmak, bakış açını değiştirmek, kendini ifade, daha iyi ifade edebilmeyi öğrenmek, esnekliğini artırmak ve belki sadece yeni bir şeyler yapmak...

21 Nisan 2020 Salı

Burada paylaşılan tüm konularda hareket noktam,

Burada paylaşılan tüm konularda hareket noktam, yaşamdan keyif alabilmenin bazen küçücük detaylarda gizli olduğu fikridir. Güzel bir kitap, ilginç bir mekan, dünyanın öteki ucundaki bir başka yaşam... Hepsi ama hepsi hayatın bütününü oluşturur ve keyif almasını bilene mutluluk verir. İşte bu sayfalar, elinizde mis gibi kokan kahve fincanınız eşliğinde okumaktan zevk almanız umularak hazırlandı. 

15 Nisan 2020 Çarşamba

yazı öyle bir yaratıktır ki soluğunu duyarsınız varlığını da duyumsamaya başlarsınız.

kimi zaman sesini yükseltir yazı. kimi zaman çığlıklar atar koşmaya başlar deli gibi eser, savrulur. sonra durulur, yorulur birden tazelenir. her okuyanla birlikte yeniden doğar, dirilir, çiftleşir, türer.

14 Nisan 2020 Salı

fotoğraf çekme

bir fotoğrafçı fotoğrafın belgesel değil, sanatsal, sezgisel ve şiirsel yanlarının olduğuun söylüyor. bir başkasıysa fotoğrafın, dünyamızın hem görsel hem de düşünsel iz düşümü olduğunu belirtiyor. bu açılaradan bakıldığında fotoğraf çekerken neyi anlatmak istiyor ve ne hissediyorsak ona bakan da aynı şeyleri hissetmeli. bunu yaparken ışık bize yardımcı olacaktır. deniz manzarası çekerken sadeliği, sessizliği anlatmaya çalıştım. istedim ki insanlar bu fotoğrafa bakarken kendini oradaymış gibi hissetsin, biraz rahatlasın. bu fotoğrafı çekerken akşam ışığı bana gereken desteği verdi. siz de önceden düşünün, çerçeveleme yaparken görüntünün, düşündüklerinizi yansıtması için çaba harcayın.

13 Nisan 2020 Pazartesi

çağımızın insanı yalnız, neşesiz ve karamsadır.

çünkü kendi tarihsel ve toplumsal bilinçleriyle bağlarını koparıp hayal dünyasında teknolojik kuşatmayla, bir tüketim kültürüyle yaşamaya zorlanmaktadır. bu açıdan o, düşünmeden, araştırmadan, üretmeden, belli bir biçimde yaşamaya programlanmış bir makine gibidir. hayali işlemeyen, idealsiz, hissiz, kaygısız ve hep tüketen bir makine... durum böyle olunca da tüketim kültürü ve teknoloji, insanlara yarar sağlamaktan çok zarar veriyor.

12 Nisan 2020 Pazar

uzun bir yürüyüş yapsam.

ardından kıyıya oturup denizi seyrederken çayımı yudumlasam, gazetemi okusam... sonra, okuduğum heyecanlı romanın son bölümünü bitirsem.

10 Nisan 2020 Cuma

günceler, okurlara her zaman çekici gelmiştir.

bu çekiciliğin nedenlerini anlamak geç değildir. iyi yazılmış bir günce, okuyana birçok şey sunar: İtiraflar, anekdotlar ve en önemlisi, sanatçının ruh açılımı. bazen güncelerdeki sıradan notlar bile okurun; yazarın düşüncelerini ve dünyasını anlayabilmesini sağlar. günce, hele usta bir yazarın kaleminden çıkmışsa gerçek bir edebiyat tadı verir okura. aslında yazar, daha çok kendisi için tutar günceyi, ama yazar topluma mal olmuş bir kişiyse tutulan notlar daha da önem kazanır.

9 Nisan 2020 Perşembe

şiir; hayatın mısralarla yaşanması, iç olguların anı defteri, bir şeyi olmamaktan olmaya götüren bir güçtür.

bazılarına göre ise; sırlar aleminin özü, hislere sinmiş bir dünya, aklımızdan geçen hayallerin bir nağmesidir. varlık bütünü karşısında kendine özgü bir davranış belli ölçüler içende anlatım; varlığı belli bir bütünlük içinde kendi açısından gören, belli bir yönden açıklayan tutumun özel ürünüdür.

8 Nisan 2020 Çarşamba

insanın doğum yaşı ile bareberinde taşıdığı vücudun kozmik yaşı arasındaki fark sonsuzdur.

bilim adamları, insanın yeryüzünde ortaya çıkışını milyonlarca yıl öncesine götürüyorlar. fakat insan, insanla başlamamıştır. insan olmanın temelinde insanları bir bütün olarak sevme duygusu yatar. kainatı dolduran esrarlı kuvvetin insan şekline gelebilmesi için milyonlarca yıl geçmiştir.

5 Nisan 2020 Pazar

kitap vardır, ancak tadına bakılmak içindir; kitap vardır yutulmak, kitap da vardır çiğnenmek, özümlenmek içindir,

başka deyişle, kimi kitapların ancak birkaç bölümüne göz atmalı, kimisini baştan sona şöyle bir okuyup geçmeli, pek azını da her ayrıntı üzerinde titizlikle durarark adamakıllı okumalı.

4 Nisan 2020 Cumartesi

sait faik'in öyküleri,

ömer seyfettin'in öykülerinden farklıdır. sait faik, dıştaki kabuktan içeri girmiştir. psikolojik çözümleme tüm öykülerinde görülebilir. yalnızca "olay"a yaslanmış öyküler değildir bunlar. öykülerindeki "olaysızlık" en önemli özelliklerinden biridir. bir balıkçı, bir çımacı ya da "sokaktaki adam" bilinçaltıyla, yaşantısıyla, sevgisiyle, nefretiyle karşısındadır. öyküyü bitirince İstanbul'da ya da bir deniz kıyısında, Sait Faik'in anlattığı kişiyi aramızda aramaya başlarız.

3 Nisan 2020 Cuma

kitaplar yazıldıkları gibi kalır, derler.

biz okurlar ise, farkında olalım olmayalım, zaman içinde değişir. bu, insanın yeniden dönüp baktığında, bir kitabı algılayışında da küçük büyük bir takım farklar olduğu anlamına gelir. demek, okur gözü onları sürekli değiştiriyor. dün okuduğunuz bir kitapta algılayamadığınız bir noktayı bugün kavrayabiliyorsunuz. bir zamanlar sizde çok olumlu izler, çok güçlü etkiler bırakmış bir hikayeyi, bir roman kişisini, bir anlatım özelliğini artık hiç de öylesi bensemediğinizi görmek olasıdır.

2 Nisan 2020 Perşembe

bir kitap okudum, okuduktan sonra kapattım, sonra onu kitaplığımın rafına koydum.

ama bu kitapta unutamayacağım bir söz vardı. bu söz, içimde o kadar derinlere indi ki artık onu kendimden ayrıt edemiyorum. artık ben, onu bilmeden önceki kişi değilim. bu sözü, okuduğum kitabı unutsam, onu okuduğumu bile unutsam ne çıkar? ben artık onu okumadan önceki kişi olamam. işte gerçek sanat eseri böyle olur.

1 Nisan 2020 Çarşamba

Alber Camus'nün: "Aslında savaş içimizdedir." dediği gibi, savaş gerçekten içimizde ve biz o savaşı her an yaşıyoruz.

o içimizdeki savaş zaten dışımızdaki savaşları, kavgaları oluşturmuyor mu? içimizdeki çatışmalar ve bunalımlar dışımızdaki çatışma ve bunalımlara neden olmuyor mu? içimizde barındırdığımız kurt, dışımıza adeta canavarlaşmış olarak yansırken oturduğumuz zemini, soluduğumuz havayı, içinde yaşadığımız doğayı yok ediyor. kendi kendini yok ediş değil de nedir bunun adı?