30 Nisan 2022 Cumartesi

Histirionik Kişilik Bozukluğu

 Aşağıdakilerden en az besinin varlığı ile, erişkinliğin erken evrelerinde başlayan ,aşırı duygusallık ve sürekli kendisiyle ilgilenilmesi cabası ile devam eden bir bozukluktur.
1-Çevrenin ilgi odağı olmadığı hallerde rahatsızlık duyar.

2-Karsısındakilerle ilişkileri çoğunlukla uygun olmayan bir şekilde cinsel yönden tahrik edici ve bastan çıkarıcı davranışlar seklindedir.

3-Duyguları yüzeysel ve çok hızlı şekilde değişkendir.

4-Etrafın ve karsısındakinin ilgisini kendisine çekmek için devamlı olarak fiziksel görünümünü kullanır.

5-Etrafındakileri olağandışı bir şekilde etkilemeyi amaçlayan ama içeriği kuvvetli olmayan, ayrıntısız bir konuşma sekli.

6-Gösteriş yapmayı amaçlayan yapmacık, sahte, kendisi gibi olmayan davranışlar ve duygularını aşırı abartma halleri

7-Kolayca başkalarının konuşmalarından ya da olaylardan etkilenir, telkine yatkındır.

8- İlişkilerin normalden çok daha fazla yakın ve fazla içli-dişli olmasını ister.

Çevrelerinin ilgilerini üzerlerinde hissetmedikleri durumlarda kıymetlerinin anlaşılmadığını düşünür ve bunu ifade ederler. Çoğunlukla bir tiyatro eseri sergiler gibi konuşma ve tavırlar içindedirler. Yeni karsılaştıkları kişilerle kırk yıllık dost gibi "can ciğer kuzu sarması" haline gelir, onlara kur yapar konuma gelebilirler. Sürekli bir bohem ,dolce vita hayat, ağustos böceği hayati peşindedirler. İlgi odağı olamadıklarında, çevredekilerin ilgisine odaklanmak için, olmamış olaylar , sahte hatıralardan bahsedip, gösteri amaçlı davranışlar sergilerler.

Üst baslarına, takı ve aksesuarlara gereğinden çok zaman, emek ve para sarf ederler. Elbise dolapları giymedikleri eşyalarla doludur. Diş görünümlerine yönelik iltifat bekler, bu konuda aksi yönde sözlere tahammül edemezler. Hislerini abartılı bir şekilde toplum içinde sergilediklerinden yakınlarını utandırabilirler (ağlama, öfke nöbetleri, aşırı çocuksu sevinç ifadeleri). Bu duygulanım hali çok uzun sürmediğinden çevrelerince yadırganır. Kişilere fazla güvenir, söylenenlere inanır ve kabul eder, başkaldırmazlar .Romantik hayallerle yasayan kişilerdir.

Karsı cinsten arkadaşlarını duygu sömürüleri yaparak ya da cinsel çekiciliklerini kullanarak elleri altında tutmaya çalışırlar. Sürekli ilgi beklentileri ve yaklaşım tarzları nedeniyle çevreleri tarafından yanlış anlaşılıp, terk edilebilirler.Devamlı surette değişim, şatafat, canlılık peşindedirler. Olağan isler ve durumlar ,onlar için tahammül edilmez şeylerdir. Halk arasında "ayran gönüllü" ya da "maymun iştahlı " denen kişiler gibi büyük heyecanla başladıkları islere karsı heyecanlarını kaybedip, yarim bırakabilirler.
Dostça, canayakın ve hös görülmelerine rağmen samimi olmayıp, kendini on plana çıkaran, düşüncesiz ,isteklerini yaptırmaya zorlayıcı tutum içine girerler. Sürekli olarak sevilip, sevilmediklerini sorup, terk edilmeyecekleri yolunda sözler isterler. İstemedikleri bir duruma yanıt olarak intihar tehdidi ya da girişimi ile cevap verebilirler. Vücutsal hastalıklardan ve ağrılardan şikayetçi olabilirler.

Birlikte görülebilen bozukluklar:
-Somatizasyon bozukluğu
-Majör depresyon
-Konversiyon bozukluğu
-Kişilik bozuklukları (borderline , narsisistik, antisosyal, bağımlı k.b.)

Kimlerde, ne oranda görülmektedir:
Daha çok kadınlarda görülmekte, toplumda % 2-3 oranında görülmektedir.

28 Nisan 2022 Perşembe

hayatınızın kontrolünü yeniden elinize almanın 26 yolu

 

“Yaşadığımız hayat tecrübeleri kim olduğumuzu belirler. Mutlu anların tadını çıkarabilmek için mutsuzluğu tatmak gerekir. Bu yüzden risk almak önemlidir.” -Nev Schlman

Bir ilişkiyi sonlandırdınız, işinizden ayrıldınız, uğruna aylar harcadığınız bir iş başarısız oldu, aile ilişkilerinizde ters giden bir şeyler var, sağlıklı değilsiniz ya da maddi anlamda zorluklarla savaşıyorsunuz… Bunların her biri, herkesin başına gelebilecek aslında oldukça sıradan olan ancak yaşamı zor ve yorucu bir hale getiren problemler. Hatta bazen bu problemler psikolojik ve fiziksel anlamda hayatımızda oldukça derin izler bırakabiliyor. Ne var ki insan, bu problemlerin kendisinde bırakacağı izlerin büyüklüğünü kontrol edebilecek kapasiteye sahip. Yani aslında hepimiz, sandığımızdan çok daha güçlüyüz!

Zaman zaman bizi ve gücümüzü test eden bu sorunlarla başa çıkmanın yollarıysa oldukça basit. Sadece her zaman olduğumuzdan biraz daha motive olmak ve yaşadıklarımıza değil de çözümlere odaklanmak yeterli. Nasıl mı?

İşte hayatın getirdiği zorluklarla mücadele etmenin 26 farklı yolu.

Fit yaşayın.

Sağlam zihin sağlam vücutta bulunur. Bedeniniz ne kadar zayıflarsa ve güçsüzleşirse zihniniz de o kadar güçsüzleşir. Sinir sisteminiz zayıflar ve olaylara karşı dayanıklılığınızı kaybedersiniz. Sizi temsil edeceğine inandığınız ve bağlanacağınızı düşündüğünüz bir egzersiz yöntemi keşfedin ve onu hayatınızın bir parçası haline getirin.

Kendinize daha fazla zaman ayırın.

Kendinizi iyi hissetmediğiniz zamanlarda, oturun ve sizi şimdiye kadar en çok güldüren, mutlu eden ve iyi hissettiren şeylerin listesini yapın. Ve aralarından beş tanesini seçip, hepsini bir güne sığdırın. O bir günü kendinizi düşünerek geçirmiş olmak, size aslında ne kadar değerli olduğunuzu hatırlatacak ve güç verecek.

Doğru beslenin.

“Yediklerimin başıma gelen zorluklarla ne ilgisi var?” demeyin. Sağlıklı beslenmek ruh halinizi, modunuzu, düşünce şeklinizi, hatta duruşunuzu dahi olumlu etkiler. Vücudunuzun neye ihtiyacı olduğunu tespit edin ve öğünlerinizi ihtiyaçlarınıza göre düzenleyin.

Dağınıklıktan uzak durun.

Temizlik yapmak, birçok insan için güçlü bir meditasyon yöntemi. Her gün zaman geçirdiğiniz alanları, çalıştığınız masayı ya da uyuduğunuz yatak odasını dağınık görmek zihninizde de aynı etkiyi bırakır. İşleriniz ve hayatınızda işler yolunda ilerlesin istiyorsanız, siz de bir hafta sonunuzu yaşam alanınızı temizlemeye ve düzenlemeye ayırın.

Hikayenizi anlatın.

Başarılarıyla ön plana çıkan insanlara baktığınızda her birinin geçmişine ve hikayesine ne kadar sağdık olduklarını görürsünüz. Hayatın adil olmadığının hepimiz farkındayız ancak bunun için söylenmek ya da geçmişten kaçmak koşulları daha iyi bir hale getirmeyecek. Sizi bu günlere getiren iyi kötü her şeye sahip çıkın ve insanlara ilham olması için anlatın.

Yolculuğa çıkın.

Sizin için zor olan bir şey yaşadığınızda, rutinden ve alıştığınız çevreden uzaklaşmak ve yeni yerler görmek daha kapsamlı düşünmenizi ve sakinleşmenizi sağlar. Yeni insanlarla, yeni kültürlerle ve yeni hikayelerle tanıştığınızda kendi probleminizi başka yönlerden görme şansı elde edersiniz ve yeni bakış açıları kazanırsınız. Ayrıca yolda olmak, kendinizle kalmanın en huzurlu yöntemlerinden biri.

 

Görüntünüzü değiştirin.

Görünüşünüzde küçük değişiklikler yaparak hayatınızda yeni değişimlere yer açarsınız. Bu yeni bir saç kesimi de olabilir, her zaman yaptığınız makyajı değiştirmek de, tamamen size kalmış. Radikal davranmak, kendinizi cesur ve yenilenmiş hissetmenize yardımcı olacak.

Size iyi gelmeyen şeyleri yapmayı bırakın.

Sizi zehirleyen bir ilişkiniz ya da sizi yansıtmayan bir işiniz mi var? Bazen size iyi gelmeyen şeyleri tamamen geride bırakmak en iyi çözüm yollarından biri. Hayat, zamanınızı sizi mutsuz eden şeylere ayırmak için fazla kısa. Sizi tatmin etmeyen şeylere yarım yamalak devam etmektense sıfırdan başlamak, hayatınızı çok daha güzel bir noktaya getirecek.

Akışına bırakın.

Başınıza gelen her şeyin öğretici ya da yol gösterici sonuçları olmayabilir. Bazen bir olay, kalbinizi kırmaktan başka hiçbir anlam ifade etmez. Böyle zamanlarda kabul edip önünüze bakmayı öğrenin. Ne o durumu düzeltmeye çalışın ne de anlam yüklemeye…

Sizinle benzer hikayeleri olan insanlarla bağ kurun.

İnsanın en güçlü ihtiyaçlarından biri olan aidiyet duygusu en çok hayatın zor anlarında devreye giriyor. Bu zamanlarda bizi gerçekten anlayacak, hissedecek ve dinleyecek insanlara ihtiyaç duyarız. Ancak ne yazık ki bazen bizi en çok sevdiğini düşündüğümüz kişiler bile yeterince yanımızda olamayabilir. Ne var ki sizinle benzer şeyler yaşamış insanlarla bağ kurmak ve tecrübelerinizi paylaşmak somut çözümlere ulaşmanıza yardımcı olacak.

Kendinize dinlenmek için izin verin.

Evet yapmanız gereken işler var, evet ara vermek söz konusu bile olamaz, evet hayat devam ediyor. Ancak siz kendinizi yenilemediğiniz ve problemlerinizin üstesinden gelmediğiniz sürece hayat sizin için devam etmeyecek. Dolayısıyla en rahat sırt çantanızı alın, ihtiyacınız olan birkaç eşya ile doldurun ve dinlenmek, düşünmek ve kendinizle baş başa kalmak için 1 haftalık dinlendirici bir tatile çıkın.

Yeni insanlarla tanışın.

Yeni insanlar, yeni bakış açıları demek. Yeni bakış açıları da problemleri daha kolay çözmek, bir şeylerle daha kolay başa çıkmak demek. Yeni insanlarla tanışmaktan ve onları hayatınıza dahil etmekten korkmayın. Bir akşam işten çıktığınızda en yakın restorana gidin ve sohbet edebileceğiniz ilk insanla keyifli bir sohbetin içine dalın. Bunu yapmanın sizi ne kadar iyi hissettireceğine inanamayacaksınız.

Çevrenizdeki insanlarla ilişkinizi güçlendirin.

İş hayatı, teknoloji çağı derken kurduğumuz iletişimlerde belli bir noktadan öteye gidemez hale geldik. Hatta eskiden sahip olduğumuz sağlam ilişkiler dahi, bu durumdan etkilendi. “Nasıl oldu da eski dostlarımla sohbet edemez hale geldim?” diyenlerdenseniz bir an önce bu duruma el atın. Arkadaşlarınızı bir akşam yemeğine çağırın ve tüm teknolojik cihazlardan uzak durun. Onları ne kadar özlemiş olduğunuzu fark edince siz de çok şaşıracaksınız!

Döngüleri kırın.

Bazen yaptığımız hatalardan ders almak, bizim için en zor şeylerden biri olur ve aynı hatayı yapmaya tekrar tekrar devam ederiz. Hatta öyle ki zamanla o hata bizim için görünmez hale gelir ve attığımız adımın bize ne kadar kötü geldiğinin farkına bile varmayız. Bu olumsuz döngüleri kırmak için hayatınızı ve yaşadıklarınızı gözden geçirin. Şimdiye kadar size zarar veren her adımınızı hatırlayın ve onları tekrar yapmamak için efor sarf edin.

Yeni bir şey öğrenin.

Ne kadar çok şey bilirseniz, bir şeyleri o kadar kolay çözüme kavuşturursunuz. Çünkü farklı açılardan bakabilmek için daha çok şey bilmeniz gerekir. Büyük ya da küçük fark etmez; bugün bilmediğiniz yeni bir şey öğrenin!

Harcamalarınızı kontrol altına alın.

Finansal zorluklar yaşarken hayatımızın kontrolünü elimize almak daha da zorlaşır. Sahip olduğunuz bütçeye göre yaşamayı öğrenin. Duygusal aksaklıklarla mücadele ederken, finansal durumunuzun yarattığı problemlerle uğraşmak istemezsiniz!

İlişkide devamlılıktan korkmayın.

Her birimiz daha güçlü bireyler olmak için çabalarız. Kendi ayaklarımızın üstünde durmak, kimseye muhtaç olmamak isteriz. Ne var ki biz etrafı denizlerle çevrili bir ada parçası değiliz. Yaşamak için güçlü olmaya ne kadar ihtiyacımız varsa, insanlarla bağ kurmaya da o kadar ihtiyacımız var. Sizi anlayan bir arkadaş ya da eş, unuttuğunuz anlarda size ne kadar muhteşem olduğunuzu yeniden hatırlatır.

Sonuca değil, gelişime odaklanın.

Gerçekleştirmeyi istediğiniz hedeflerle değil, o hedeflere ulaşmak için attığınız adımlarla övünün ve kendinize mutlu olmak için şartlar koymayın. “Şöyle olduğu zaman mutlu olacağım” gibi şartlanmalar büyük hayal kırıklıkları getirebilir. İçinde bulunduğunuz anın ve aldığınız nefesin farkına varın.

Yeni bir dil öğrenin.

Yeni bir dil öğrenmek, kendinize dışarıda size ait olan kocaman bir dünya olduğunu hatırlatmanın en güzel yolu. Özellikle yaygın olarak kullanılmayan bir dil öğrenmek, istediğiniz zaman her şeye kolayca adapte olabileceğinizi fark etmenizi sağlar.

Seçenekleriniz olduğunu hatırlayın.

Hayatta her zaman daha iyi bir seçeneğiniz vardır. Ancak bazen içinde bulunduğunuz durum, kafanızı kaldırıp, fırsatları görmenize engel olur. Böyle zamanlarda seçenekleriniz olduğunuzu kendinize hatırlattığınızda, göremediğiniz her şey bir anda belirmeye başlar, siz de her birini görmeye başlarsınız.

Kendinize mutlu olmak için izin verin.

İşlerin ters gitmesi, her zaman böyle devam edecek anlamına gelmiyor ve her şeye rağmen mutlu olmaya hakkınız var. Sizi endişelenmeye iten düşünceleri susturun ve kendinize mutlu olduğunuzu söyleyin; “Hatalarıma ve başıma gelen her şeye rağmen mutluyum”!

Sınırlar koyun.

Dışarıda her zaman sahip olduğunuz neşeyi, kötü enerjisiyle yok etmeye çalışan insanlar olacak. Böyle zamanlarda önemli olan, o insanları kendilerinden kurtaramayacağımızı hatırlamak. Bu gibi “zehirli ilişkiler”e izin vermemek için kendinizce belirlediğiniz sınırlar koyun ve insanların o sınırları geçmesine izin vermeyin. Ancak bu sınırları kime koyduğunuz çok önemli. Bazen sınırlar koymak, kişinin ailesinden arkadaşlarına kadar herkesle arasına mesafe koymasına neden olabilir. Bu da duygusal boşluklara ve zedelenmelere yol açabilir.

100 gün boyunca kötü bir alışkanlığınıza veda edin.

Alkol, sigara, az uyumak, sağlıksız beslenmek, çok kahve içmek… Size en çok zarar veren alışkanlığınızı tespit edin ve 100 gün boyunca ondan uzak durun. 100 gün, o alışkanlığın size ne kadar zarar verdiğini ve bıraktığınızda hayatınızın nasıl değişeceğini görmek için ideal bir süre.

Korkularınızın üstüne gidin.

Özgüveninizi geri kazanmanın en etkili yollarından biri korkularla yüzleşmek. Uzun yıllar boyunca sizi takip eden korkularınızı aşabildiğinizi görmek, hayatta her şeyin altından kalkabileceğinizi görmenizi sağlar. Ayrıca duygusal olarak yenik hissettiğiniz anlar, korkularınızın üstüne en cesur gittiğiniz anlardır.

Ne kadar yol katettiğinizin farkına varın.

Yenilgilerinizi bir kenara bırakın, bulunduğunuz noktaya gelmenizi sağlayan tüm kararlarınızı hatırlayın ve verdiğiniz her bir emek için kendinizi tebrik edin. İstediğiniz noktaya gelmemiş olabilirsiniz ama başlangıç noktasından kilometrelerce uzaktasınız!

Evreni, insanları ve kendinizi affedin.

Öfkenizin geleceğinizi şekillendirmesine izin vermeyin. Kendinize şimdiye kadar yaptığınız tüm hataları ve kalbinizi kıran tüm insanları affetmek için izin verin. Bunu yapmak, hayatınıza devam edebilmek için alan açmanıza ve hayatınızın kontrolünü yeniden elinize almanıza yardım edecek!

27 Nisan 2022 Çarşamba

Değerli olduğunu bilenler bu 20 şeyi yapmaz.

 

1- SİZİ AŞAĞI ÇEKECEK İNSANLARDAN UZAK DURUN: İlişkiler size yardımcı olmalıdır. Sizi incitmemelidir. Sizi mutlu eden insanlarla vakit geçirin.
2- HOŞLANMADIĞINIZ İŞ ÇEVRESİNDEN VE İŞ YERLERİNDEN UZAK DURUN: Bir veya ikinci denemenizde işiniz sizi mutlu etmeyebilir. Vazgeçmeyin. Aramaya devam edin. Eğer kendinizi her saniye mutlu bir şekilde çalışırken buluyorsanız doğru işi bulmuşsunuz demektir. Devam edin. Başarı çok yakınınızda.
3- KENDİ OLUMSUZ BAKIŞ AÇINIZDAN KURTULUN: Kendi zihinsel konuşmalarınız farkına varın. Birçok kez zihninizin sizinle konuştuğunuzu duyarsınız. Kulaklarınızı dört açın. Zihniniz size ne diyor? Eğer zihniniz sizinle olumlu olmayan şekilde konuşmaya başladıysa, hemen kendinize gelin ve zihninizin sizinle olumlu şeyler konuşması için onu yönlendirin.

4- GEREKSİZ İLETİŞİMSİZLİKTEN UZAK DURUN: Hissettiğiniz şeyleri söyleyin ve söylediğiniz şeyleri hissettiğinizden emin olun. Açık konuşun. Sorular sorun. Tam anlayıncaya kadar, konuyu netleştirmekten çekinmeyin.
5- DAĞINIK YAŞAM VE İŞ ALANINDAN UZAK DURUN: Dağınıklığı temizleyin. Kullanmadığınız gereksiz eşyalardan kurtulun. Bu konuda yazılmış David Allen’in kitabı size rehberlik edebilir.
6- KENDİ GECİKMELERİNİZDEN KURTULUN: 30 dakika erken uyanırsanız, gün içerisinde deliler gibi koşturmaya ihtiyaç duymayacaksınız. Bu 30 dakika, sizi yorgunluktan ve gereksiz baş ağrılarından kurtaracaktır.
7-BAŞKALARINA BENZEME BASKISINDAN KURTULUN: Çoğunluk gibi olma baskısı, sizi çoğunluğun içerisinde fark edilmez bir hale düşürebilir. Kalabalığa karışıp kaybolmayın. Bunu kabul etmeyin. Olabileceğiniz tek kişiyi siz var edebilirsiniz.

8- SAĞLIKSIZ BİR BEDENİ KABUL ETMEYİN: Vücudunuz hayatınızdır. Vücudunuzdan vazgeçmeyin. Doğru beslenin, egzersiz yapın ve düzenli aralıklarla doktorunuza başvurun.
9- DEĞİŞİMDEN KORKMAYIN: Hayat değişimin ta kendisidir. Her gün yeni bir gündür. Her günün farklı bir başlangıcı ve sonu vardır. Bunu kabul edin ve farklılığın keyfini sürün.
10- İŞKOLİKLİKTEN KURTULUN: Zamanınızı sürekli çalışarak geçirmeyin. Fırsat buldukça eğlenceye zaman ayırın. Gülümsüyorsanız, doğru şeyi yapıyorsunuzdur.
11- ÜNLÜ İNSANLARIN VE GÜZELLİK REKLAMLARINA TAKILMAYIN:
Güzel bir görünüm gözleri etkiler. Kişilik ise kalbi etkiler. Kendiniz olmakla gurur duyun. Siz zaten güzelsiniz. Pazarlama malzemeleri sizi yetersizmiş gibi hissettirmemeli.
12- UYKUSUZ KALMAMAYA ÖZEN GÖSTERİN: Yorgun bir zihnin üretken olması nadiren görülen bir şeydir.
13- AYNI ŞEYLERİ TEKRAR TEKRAR YAPMAYIN: Siz yaşam tecrübelerinizin toplamısınız. Ne kadar çok tecrübe yaşarsanız, o kadar güçlü bir bakış açınız olur.
14- KİŞİSEL HIRSLARINIZDAN KURTULUN: Azim ve hırs aynı şey değildir. Azim sizi başarıya doğru yöneltirken, hırs ve açgözlülük sizi siz yapan her şeyi elinizden alır. Ayağınıza gelen şans bile, küçük bir hırsla, ayaklarınızın altında ezilmeye mahkumdur.

15- BORÇ YIĞINLARINDAN KURTULUN: Düşlediğiniz hayata henüz ulaşmamışken bile mutlu ve iyi yaşamaya çalışın. Gerek duymadığınız şeyleri satın almaktan vazgeçin ve pazarlama oyunlarına gelmeyin. Büyük düşünün ve birikim yapın. Bütçenizi planlayın.
16- SAHTEKARLIKLA İŞİNİZ OLMASIN: Dürüst bir yaşam, size huzur verir ve geceleri başınızı yastığa rahat bir şekilde bırakmanın değeri paha biçilmezdir. Sahtekarlıkla aynı cümle içinde bile geçmesin isminiz ve bu tür insanlara tahammül etmek zorunda olmadığınızı farkına varın.
17- SADAKATSİZLİKTEN UZAK DURUN: İlişkilerinizi güven çemberinin içinde tutun. İlişkilerinizi, onların kutsal olduğunu düşünerek yaşayın. %100 güven duymadığınız ilişkiler, %100 mücadele etmeye değmeyen, uğruna savaşmaya gerek olmayan ilişkilerdir.
18- GÜVENSİZ EV ORTAMINDA UZAK DURUN: Evinizde kendinizi mutlu ve güvende hissedemiyorsanız, hiçbir yerde mutlu ve güvende hissedemezsiniz kendinizi. Evinizde bulunmaktan gurur duyacağınız bir sevgi ortamı yaratmaya dikkat edin.
19- HAZIRLIKSIZ OLMAKTAN VAZGEÇİN: Hayat öngörülemez. Korku duymak veya hazır olmak arasında çok büyük fark vardır. Hayatı korkuyla da karşılayabilirsiniz, ona hazırlıklı olarak da. Her zaman hazırlıklı olun.
20-HAREKETSİZLİĞE PAYDOS: Ya harekete geçip yeni fırsatlar yaratmayı seçersiniz, ya da bunu başkalarının nasıl yaptığına şaşırmakla yetinirsiniz. Oturup düşünmekle, bir şeyleri değiştirmek bugüne dek kimseye nasip olmamıştır. Harekete geçin.

26 Nisan 2022 Salı

Herkesin Kolayca Yapabileceği Egzotik Yemekler

Balık Teriyaki

Malzemeler:

  • ¼ bardak light esmer şeker

  • ¼ bardak soya sosu

  • 1 ½ yemek kaşığı mısır nişastası

  • 3 yemek kaşığı pirinç sirkesi

  • 4 adet balık filetosu

Hazırlanışı:

1. Tavanızı önceden ısıtın.

2. Mısır nişastasını 1 yemek kaşığı soğuk suda eritin.

3. Esmer şekeri, soya sosunu, pirinç sirkesini ve erimiş mısır nişastasını derin bir tavaya alın ve iyice karıştırın.

4. Karışımı kaynatın ve karışım koyulaşana kadar karıştırın (2 dakika kadar).

5. Her bir balık filetosunu bu sosla iyice kaplayın sonra balıkları pişirme kağıdının üzerine koyun.

6. Balıklarınızı tavada iyice pişirin ve arada (2-3 defa) biraz daha soslayın.

7. Balıklar piştiklerinde onları tabağa alın ve üzerlerine biraz daha sos gezdirin.

Körili Armut Salatası

Malzemeler:

  • 1 çay kaşığı şeker

  • 2 çay kaşığı köri tozu

  • 2 yemek kaşığı elma sirkesi

  • ½ bardak ekşi krema

  • ½ baş lahana

  • 1 adet olgun armut

  • 1 adet havuç

  • ¼ orta boy kırmızı soğan

  • ¼ doğranmış taze maydonoz

Hazırlanışı :

1. Sirke, şeker, köri tozunu bir kasede karıştırın.

2. Üzerine ekşi kremayı katın ve bir daha karıştırın.

3. Sonrasında salata karışımınızı hazırlayın.

4. Malzemeleri şeritler halinde, ince ince doğrayın ve bir kasede karıştırın.

5. Servisten hemen önce sosu ekleyin ve dilerseniz tuz ekleyerek servis edin.

Mercimekli Dahl

Malzemeler :

  • 250 gr. Mercimek

  • 1 çay kaşığı zerdeçal

  • 1 çay kaşığı toz kimyon

  • 1 adet soğan

  • ¼ çay kaşığı tuz

  • 1 yemek kaşığı ayçiçek yağı

  • Kişniş (isteğe bağlı)

Hazırlanışı :

1. 800 ml. suda mercimekleri haşlayın.

2. Kaynamaya başladıktan birkaç dakika sonra köpük oluşursa köpükleri alın ve zerdeçalla tuzu ekleyin.

3. Ocağı kısın ve 15 dakika kadar mercimekleri kısık ateşte kaynatmaya devam edin.

4. Mercimekler koyu kıvamlı bir çorbaya dönüşünce altını kapatın.

5. Bir kızartma tavasında ayçiçek yağını ısıtın ve kimyonu ekleyin.

6. Soğanlarınızı iyice doğrarken bu karışım kısık ateşte ısınmaya devam etsin.

7. Sonra soğanları da tavaya atın ve altın rengine dönene kadar pişirmeye devam edin.

8. Bir sonraki adımda soğanları mercimeklere ekleyin ama karıştırmayın.

9. Mercimeklerin olduğu tavanın üstünü kapatın ve 5 dakika daha pişirin.

10. Karıştırıp servis edin.

 

Afiyet olsun!

23 Nisan 2022 Cumartesi

içimdeki gitme isteğini kaybedersem sanki içimdeki çocuğu kaybetmiş olurum ben

Bir yerlere gittiğim yok. Daha yeni döndüm bir yerlerden. Ama içimdeki gitme isteğini kaybedersem sanki içimdeki çocuğu kaybetmiş olurum ben.

22 Nisan 2022 Cuma

Sabah mutfaktan gelen poğaça kokularıyla uyanmak, o gün kesinlikle daha iyiye gideceğini gösterir.

Sabah mutfaktan gelen poğaça kokularıyla uyanmak, o gün kesinlikle daha iyiye gideceğini gösterir. Yanına çayınızı koyarsınız, eğer sizin evinizin poğaçaları da bizdeki gibi minicikse kaç tane yediğinizi bile bilmeden sadece poğaça çay ikilisiyle öğlene kadar televizyon karşısında battaniyenin altında sıcacık yatarsınız. Poğaça kokusu iyileştiricidir.

16 Nisan 2022 Cumartesi

saatlerce bakabilirim denize. Arındırıyor beni, hipnotize oluyorum sanki...

Sabah kalktığında deniz havası solumak, birkaç adımda deniz kıyısında olup denizi seyredebilmek...
Sanırım saatlerce bakabilirim denize. Arındırıyor beni, hipnotize oluyorum sanki...

15 Nisan 2022 Cuma

İşte tertemiz bir deniz kenarı. İnsanın içine yaşama sevinci doluyor.

İşte tertemiz bir deniz kenarı. İnsanın içine yaşama sevinci doluyor. Kumsal kuşları, çubuk gibi bacaklarıyla zorlukla kaçmaya çalışıyor. Biraz uzakta gökyüzü ile suyun tek renk olduğu yerde bir balıkçı ağlarını denize seriyor. Hemen yanı başımızda kırmızı ve sarı yaban çiçeklerinin taptaze, mütevazi bahar dalları.

13 Nisan 2022 Çarşamba

Ünlü Yıldızların Mucize Yeşil İksiri

Blake Lively'nin detokslayan yeşil  içecek tarifi:
 1 bardak lahana
 2 pazı yaprakları
 1/2 bardak maydanoz
 1/2 küçük pancar
 1/2 su bardağı ananas
 2 orta boy yeşil elma
 1 tutam taze nane
 1/2 orta limon

 Michelle Williams'ın detokslayan yeşil  içecek tarifi:
 3 lahana yaprakları
 1 su bardağı ıspanak
 2 pazı yaprakları
 4 orta boy elma soyulmuş
 1/2 orta limon

 Hilary Swank'ın detokslayan yeşil  içecek tarifi:
 5 orta boy havuç
 1/4 orta boy salatalık
 1 orta boy elma
 1 parça taze zencefil, soyulmuş
 1/2 orta limon, soyulmuş

 

12 Nisan 2022 Salı

Kokusu bile bir başka güzel ☕

Bugünün yalnızlığını dergi ve poetika okuyarak geçirelim.
Okumak güzel şey!
Ee tabi bir de taze çay!
Kokusu bile bir başka güzel ☕

11 Nisan 2022 Pazartesi

Dünyanın Her Yerinden Az Bilinen Güzellik Sırları

 

Hindistan

Eğer siz de kaynak yaptırmanıza gerek kalmadan uzun ve güzel saçlara sahip olmak istiyorsanız Hindistanlı kadınların durulanmayan saç kremi olarak kullandığı hindistancevizi yağını deneyin. Hindistancevizi yağı saçlarınıza olduğu kadar cildinize de yararlıdır. Biraz Hindistan cevizi yağı ile saç derinize masaj yaparak, saç köklerinizin güçlenmesini sağlayabilirsiniz.

İspanya

İspanyalı kadınlar gözlerinin çevresinde oluşan koyu halkalardan patates dilimleri sayesinde kurtuluyorlar! Üstelik bu güzellik sırrı son derece hızlı sonuç veriyor ve ekonomik.

Avustralya

Avustralyalı kadınlar papaya merhemleri ile birçok güzellik sorununa çözüm buluyorlar. Bu çok amaçlı merhem papaya ağacından elde ediliyor ve kan toplanması gibi cilt sorunlarına, güneş yanıklarına, kesiklere, tahrişlere, kıymık batmasına, kurumuş dudaklara ve egzamaya iyi geliyor. Süper model Rosie Huntington- Whiteley bile bu merhemi kullandığını bir röportajında belirtmişti. Türkiye’de bulamazsanız yabancı online satış sitelerinden bu ürünü temin edebilirsiniz.

Dominik Cumhuriyeti

Dominik Cumhuriyeti’nin kadınları cansız ve donuk saçlar için soda kullanıyorlar. Saçlarını şampuanladıktan ve kremledikten sonra soda ile durulayarak saçlarınızdaki cansızlıktan kurtulabilirsiniz.

Şili

Bu güzellik sırrı un ve üzüm içeriyor. Biraz siyah üzüm alın ve ezin, üzerine 2 yemek kaşığı un ekleyin, bu iki ürünü karıştırın ve bir macun elde edin. Bu macunu yüzünüze uygulayın ve 10 dakika yüzünüzde beklettikten sonra durulayın. Bu, cildinize enerji ve canlılık verecektir.

Japonya

Japonların kamelya çiçeğinin yağı saça, cilde ve tırnaklara iyi geliyor. Beyaz kamelya çiçeğin tohumlarından elde edilen bu yağ, yanıkların ve çatlakların tedavisinde de kullanılıyor.

İtalya

İtalyanlar koyu ve parlak saçları ile meşhurlar ve bunu yoğurt ve zeytinyağını karıştırarak elde ettikleri maskeye borçlular. 1 fincan yoğurdu, 1 çay kaşığı zeytinyağı ile karıştırın ve saçınıza sürün. 5 dakika bekledikten sonra soğuk suyla durulayın.

Fransa

Fransız kadınlar manikürlerini kendileri yaparlar. Tırnaklarını maniküre hazırlamak için önce limonlu bir sıcak suda ellerini bekletip sararan tırnaklarının rengini düzeltirler.

10 Nisan 2022 Pazar

Ne yaparsak yapalım hepimizin amacı kendimiz ve çocuklarımız için kaliteli bir yaşam kurmak. Bu da yaşamımızın ana alanlarında dengeyi kurmakla mümkün. İş, para, sağlık, eş, aile, kişisel gelişim ve hobi bir şekilde hayatımızda bizi tatmin edecek seviyede olmalı. En başta da bedenimizdeki ve zihnimizdeki dengeyi yakalamalıyız.

Bir hobisi olan birey, zihninin aktif olarak kullanmadığı diğer bölgelerini kullanarak rahatlar. Rahatlamanın sebebi, beynin sağ lobunun daha fazla kullanılarak kaybedilen dengenin tekrar sağlanmasıdır. Böylelikle stres de ortadan kalkar.

Yetişkinler, zamanla yaşamlarının diğer alanlarını yaşamayı ihmal edebiliyor ya da özel hayatlarında da farkında olmadan iş kimliklerini taşıyorlar. Bu da kişinin yaşam dengesini bozuyor, tıkanmalar, mutsuzluk, hastalık gibi yan etkileri oluyor. Hobisi olan bir kişi, kendine çok özel bir alan yaratır, kendi olur, ruhunu besler. Günlük olarak bulunduğu düzlemden çıkar ve başka bir boyuta geçer. Keyiflenir, rahatlar ve özgürleşir. Böylelikle geri döndüğünde iş hayatındaki yaratıcılığı, pozitifliği tetiklemiş olur.

Hobi sahibi olmak, yaşama renk katar, tat katar, yaratıcılık ve özgürlük katar. İçinizdeki çocuğu besler, size mutluluk verir. Görüş alanınızı genişletir, hayata bir başka pencereden bakmanızı sağlar. Zihni dengeler. Bazı hobiler dinginlik, gevşeme sağlarken; bazıları da endorfin, dopamin, serotonin gibi heyecan, mutluluk verici hormonları aktive eder.

Sonuç olarak; hobisi olan kişiler, daha rahat, daha pozitif, daha yaratıcıdırlar ve hayattan daha fazla keyif alırlar. Her bireyin bir hobi sahibi olmasını tavsiye ederim. Ancak şu veya bu hobiyi yap ya da şu hobiler daha iyidir demek, doğru olmaz. Buna kişi kendisi karar verecektir. Takım ruhuna uygun kişiler veya takım ruhunu geliştirmek isteyenler grup halinde yapılan hobileri tercih etmelidir. Bireysel olmaktan, yalnız kalmaktan keyif alan veya buna ihtiyacı olanlar bireysel yapılan hobileri tercih etmelidir. Hobi seçimi, kişilik yapılarıyla ilgilidir. Ayrıca bir hobi edindiğinizde yıllarca aynı hobiyi götürme gibi bir zorunluluğunuz yok. Bazı insanlar, kişilik yapıları dolayısıyla zaman zaman farklı hobiler edinebilir. Kendinize yıllarca aynı hobiyi sevmek zorundaymışınız gibi kural koymayın. Bu, kişiden kişiye değişir. Kimi insan ömür boyu aynı hobiye vakit ayırır ve bu ona iyi gelir; kimi insan da -benim gibi- farklı hobilerle uğraşmaktan zevk alır, motive olur.

9 Nisan 2022 Cumartesi

Gelen yeni zaman için yol haritanız, hayalleriniz hazır mı?

"Batan güneş için ağlamayın, yeniden doğduğunda ne yapacağınıza karar verin" Dale Carnegie
 

Bugün bitiyor, yarın bizi bekliyor. Gelen yeni zaman için yol haritanız, hayalleriniz hazır mı?

8 Nisan 2022 Cuma

%100 Farkındalık Beklemeyin Yaklaşık %5 Bekleyin Ve Hayal Kırıklığına Uğramayacaksınız

Evet, “%100 farkındalık beklemeyin yaklaşık %5 bekleyin ve hayal kırıklılığına uğramayacaksınız “ sözünü ilk defa  2009 yılında Sevgili Jeff Oliver’in Vipassana  Meditasyonu çalışması sırasında duyduğumda çok ilgimi çekmişti. Farkındalık geliştirme konusunda geldiğim şu noktada bu sözün ne kadar doğru olduğunu şimdi çok daha iyi anlayabiliyorum. Ve bugünkü yazımda meditasyon konusunda derinleşmemde yardımcı olan Vipassana Meditasyonundan bahsetmek istiyorum.

Vipassana meditasyon çalışmasını ilk duyduğumda beni en çok şaşırtan şey şartlarının zorluydu. Çalışma süresince televizyon, radyo ve telefon türü iletişim araçlarına izin verilmiyordu.  Amaç dikkati dağıtacak her türlü şeyden uzak kalarak zihni doğal hali ile izleyebilmekti. Kitap okumanız dahi istenmiyordu. Gün içindeki hocanın izin verdiği zamanlar haricinde diğer katılımcılar ile konuşmak yasaktı. Gün içinde çay, kahve, su dışında iki öğün yemek yiyebiliyorduk. Ağır şartlarına rağmen Vipassana’nın, farkındalığımı geliştirmedeki becerisini kabul etmem lazımdı. Gerçekten bana çok iyi hizmet verdi. Meditasyonu sürekli olarak hayatıma meditasyonu almanın tohumlarını atarak bireysel farkındalığımı arttırmamı sağladı. Bu sebeple Jeff Oliver’e çok teşekkür ediyorum.

 Peki, Vipassana ne demektir?  Vipassana, farkındalığı geliştirme, içe dönüş, gerçeği gözlemleme, objektif farkındalık ve anlık deneyimleme ile ilgili öğrenme olarak ifade edilebilir. Şimdi size Vipassana tekniğinin bazı prensiplerinden bahsetmek istiyorum. Buradaki prensiplerin başlık kısımları Jeff Oliver’in özel notlarından alınmıştır.  Vipassana Prensipleri; 

1- “Vipassana beden ve zihni şu anda göründüğü gibi fark etmedir. Zihin uyanıktır, keskin ve net olarak farkındadır. Oysa beden rahattır, gergin veya kasılmış değildir. Vipassana rahatlatıcı olmalıdır.“ ; Bu prensip, evden uzakta sakin, doğanın olduğu bir yerde kendiniz ve vipassana tekniği dışında başka bir şeyle ilgilenmeyerek ve yaşam hızınızı her alanda yavaşlatarak sağlanmaktadır. Bedeniniz ve zihniniz sakin olduğunda kendi kayıtlarınız daha görünür hale gelir ve gerçeği fark etmek kolaylaşır. Farkındalığınız artınca, iç görünüz de artar. Vipassana’daki bu prensip, kuantum prensipleri ile benzeşmektedir. Kuantumda da aynı şekilde kişinin tamamen rahat olmasının farkındalıkta artışa sebep olması ile ortak bilinçten bilgi almanın kolaylaştığı ileri sürülmektedir.

2- “Vipassana, sadece stresten kurtulmak değildir. Stresi oluşturan etkenleri, hem şimdide, hem de gelecekte tanımak, fark etmek ve azaltmaktır.“; Çalışma o kadar yoğun ve etkindi ki üçüncü gününden sonra bu prensibin ne anlama geldiğini iyice kavramıştım. Beni strese sokanın düşünceler ve bakış açım olduğunu, düşünceleri sadece düşünce olarak kabul ettiğimde, çevrem ve kendim ile ilgili daha netlik kazanabildiğimi fark etmiştim. Bu netliğin de bana anlayış getirdiğini anladım.

3-  “Körü körüne inanç değildir. Uygulamaya ve kişisel denemeye dayalıdır. Eğitmen sadece öneride bulunur. Uygulayan kişi eğer uygun çaba, tavır ve açık zihne sahipse, alacağı sonuçları ölçebilir. Bu bir deneydir“; Bu prensip her zaman çalışır ve doğru bir prensiptir. Çünkü genelde size ne yapacağınız söylendiğinde çok hoşunuza gitmez. Öneriyi olumlu baktığınızı söyleseniz de her zaman kendi bildiğinizi uygularsınız. Vipassana’da en iyi öğrenme ve en iyi yön bulmanın sizden gelen öneri ile uygulanan olduğunu çok iyi bilir.

4-  “Vipassana; nefes, görünen veya imgelenen bir nesne, bir mantra (özel sözcükler) veya bir kavram üzerinde sabit ve derin bir konsantrasyon sağlanması değildir.”;
 Vipassana bildiğiniz meditasyon tekniklerinden tamamen farklıdır. 6 duyunuzun (koku alma, hissetme, görme, duyma, tat alma ve zihin) çalışma mekanizması ve yaşamınızdaki 4 ana elementin (ateş, su, hava, toprak) varlığını fark ederek farkındalık geliştirirsiniz. 

5-  “Vipassana, kişinin isteğine veya eğitmenin verdiği talimatlara göre odaklanacak nesnelerin seçilmesi değildir. Seçim yapmaksızın farkında olmaktır. Her şeyi olduğu gibi yargısızca gözlemlemektir. Anı yaşamaktır.“; Genelde meditasyonun hiç düşünmemek ve/veya sadece bir şeye odaklanmak olduğu anlatılır. Ve bu hali kazanmak zaman alabilir.  Çünkü zihnimizden sürekli düşünceler geçip gitmektedir. Vipassana bu düşünceleri durdurmak yerine tarafsız olarak izleme kavramını getirmektedir. Olanı kabul ettiğinizde gelecek olana odaklanmak da kolaylaşacaktır. Artık her ne oldu ise işi bitmiştir. Yeni bir şeyi kolaylıkla hayatınıza alabilirsiniz. Bu şekilde zihnin nesne dışında bir yerde dolaşması, başka şeyler düşünmesi önlemiş olur.

6-  “Vipassana, hoşlanmadığımız şeyleri yok etmek veya onlardan kurtulmak değildir. Gerçek doğasını anlayabilmek için şu anda baskın olan süreci gözlemektir.”; Gerçekten de vipassana ile düşüncelerinizin gerçek doğasını keşfederseniz. Neyi, nasıl, ne sebeple yaptığınızı fark ederek farkındalığınızı hayatınızdaki diğer durumlara uygulama veya referans olarak kullanma imkânına sahip oluyorsunuz.

7-  “Bencillik değildir. Başkalarına anlamlı bir şekilde ve bilgelikle yardım etmeden önce kendini anlayabilmektir. Önce kendi evini düzene sokmaktır.“; Çalışma sırasında olayları, durumları ve bakış açınızın altında yatanı daha net görürsünüz. Deneyiminizi oluşturan düşüncenin ne olduğunun farkına varma halini yakalarsınız. Çevrenizdeki insanlara karşı daha anlayışla yaklaşmaya başlarsınız.

8-  “ Vipassana, hayatınızdan ayrı veya onun dışında bir şey değildir. Hiçbir görüş, eleştiri, yargı ve yüceltme olmaksızın varlığınızın şimdiki gerçeğine anlık bir bakıştır. Bu gerçektir.“; Evet, kendi gerçeğinizi çok net bir şekilde fark etmeniz için uygun zemini hazırlamanızı öğretir. Sizi siz yapanın neler olduğunu kolayca acı çekmeden büyük bir kabullenme ile fark edebilirsiniz.

9-  “Ruhsallık yolunda yüce tepelere bir anda yükselme değildir. Aslında kendi bedeninizin ve zihninizin alanı içerisinde, şu anda ve burada olmaya, dünyaya, yaşamın temellerine basitliğine ve sadeliğe geri dönmektir.“; Şu anda gerçekleşen her ne ise geleceğinizi hatta geçmişinizi de o şekillendirir. Geçmişinizde olanın arkasında yatan gerçeği şu anda keşfettiğinizde o anı ile ilgili geçmişiniz de değişmiş olur. Geçmişinizi şu anda değiştirdiğinizde ise geleceğinizde aynı olayın yarattığı döngüleri de kökünden çözmüş oluyorsunuz. Sanki geçmiş ve geleceğe yolculuk yaparak şu anda olanı değiştirmek gibi bir şey. 

Vipassana hakkında yazdıklarımı Jeff Hoca’nın notlarında yer alan bir sözle tamamlamak istiyorum. 

 - Keskin konsantrasyon, yanılsamayı deler ve gerçeğin içine girer ki bu da iç görüdür. İç görü, bilgelik demektir ve bilgelik huzuru oluşturur.

3 Nisan 2022 Pazar

bakışınızı ve vizyonunuzu genişletecek deneyimler.

o an farkında olmazsınız yani içindeyken, yaşarken. ama sizi öylesine genişletir ve büyütür ki. gelip geçen mevsimler ve olduğunca yeşeren bitkiler gibi. dolayısıyla sizinle birlikte yeşerme potansiyelindeki insanlarla birlikte olun.... kolombiya'ya kahve çekirdeği toplamaya gidin mesela.


2 Nisan 2022 Cumartesi

Mutluluk bir davranış biçimidir. – Happiness is an attitude. –

Hayat… Bizim hayatın neresinde durduğumuz… Kendimize ve etrafımıza nasıl bir enerji yaydığımız… Karşımıza çıkan olaylarla nasıl başa çıktığımız… Düşüncelerimizin bizleri nasıl ele geçirdiği… İnanışlarımız… Vücudumuz ile olan ilişkimiz… Sağlığımıza verdiğimiz önem gibi pek çok derin mevzunun içerisinde buluyoruz kendimizi. Soruyoruz, sorguluyoruz. Sordukça derinleşiyor, sorguladıkça önümüze yepyeni kapılar açıyoruz. Keşfetmenin verdiği mutluluk etrafımızı sarıyor, yeni güne gözlerimizi açtığımızda sanki biraz daha büyüyor, biraz daha olgunlaşıyoruz.

Derken… Yine bir sabah meditasyon sonrası hayata dair konular açılıyor ve spiritüel deneyimlerinden bahsederken Hari’nin ağzından şu cümle çıkıveriyor: Mutluluk bir davranış biçimidir. – Happiness is an attitude. –