31 Ağustos 2018 Cuma

Doğanın Gücü: Mide Ağrısına İyi Gelen Bitkiler


Mideniz nedenini bilmediğiniz bir şekilde sık sık ağrıyor. Ne zaman başlayıp ne zaman biteceğini bilmediğiniz bu ağrı, öyle zamanlar oluyor ki hayatınızı tam anlamıyla kilitliyor. Hazır gıdalardan kahveye pek çok şeyin tetikleyebileceği bu rahatsızlığın şifası ise mide ağrısına iyi gelen bitkilerde. Özellikle ilaç kullanmak istemeyenler, mide ağrısına deva olabilecek bu 5 bitkiyi bir kenara not etsin.
Nane
Annelerimiz işi biliyor; midemizi bozduğumuzda nane-limon yapıp bize içirmeye çalışmaları boşuna değil. Hoş kokusuyla nefesimizi tazeleyen nane çayını özellikle akşam yemeğinden sonra tüketin. Mide ağrısına iyi gelen bitkilerden nane, mide ağrısının yanı sıra gaz, mide yanması ve hazımsızlığa da birebir.
Zencefil
Uzmanların neden özellikle kış aylarında, “mutlaka zencefil tüketin” dediğini biliyor musunuz? Bitkisel tıpta “ısıtan bitkiler”den biri olarak kabul edilen zencefil, içeriğindeki doğal maddeler sayesinde vücudun daha çok ısı üretmesini sağlıyor. Mideye ve mide bulantısına da çok iyi gelen zencefil, sindirim sistemini de düzenler. Gaz giderici oluşuyla bu sebeple yaşanan mide ağrılarını ve şişkinliği de giderir.
Rezene
Gaz giderici ve spazm çözücü özelliğiyle bilinen rezeneyi çay olarak içebileceğiniz gibi tohum şeklinde yutarak da tüketebilirsiniz. Yemeklerden sonra yutacağınız yarım çay kaşığı rezene tohumu, sindirime yardımcı olur. Mide ağrısına iyi gelen bitkilerden olan rezeneyi salata veya yemeklerinize katıp daha lezzetli bir şekilde tüketebilirsiniz. Ancak miktarı konusunda dikkatli olun.
Karahindiba
Yaprakları salatalarda, sandviçlerde ve yemeklerde de kullanılan karahindiba, mide ağrılarının yanı sıra karaciğer, böbrek, cilt ve sindirim sistemi rahatsızlıkları için de güçlü bir şifa kaynağı. İdrar söktürücü olarak da kullanılan karanhindiba, mide ağrısına iyi gelen bitkilerin de başında geliyor. Taze veya kurutulmuş şekilde, çay olarak tüketebileceğiniz bu bitkiyi doktorunuza danışmadan kullanmamanızı öneririz.
Papatya
Sakinleştirici, uyku getirici ve sindirimi kolaylaştırıcı özelliğiyle bilinen papatya da mide ağrısına iyi gelen bitkiler arasında. Bağırsakları rahatlatır, gaz varsa giderir. Antibakteriyel özelliği olan papatyanın çayını yapmak için kaynar suyun içine bir çay kaşığı kadar atıp demlemeniz yeterli.

30 Ağustos 2018 Perşembe

Caipirinha Nasıl Yapılır?


Caipirinha, Brezilya’nın dünyaya tanıttığı ve sevdirdiği çok popüler bir kokteyldir. Caipirinha, Brezilya romu olan cachaça ile yapılır. Bizim ülkemizde çoğu yerde, votka yada diğer romlardan yapıyor. Bardan isterken hangi romu kullandığına dikkat edin.
Cachaca, eğer Brezilya Romu hariç diğer romlardan yapılırsa, adı Caipirissima olur.
Votka ile yapılırsa, Caipiroska, Aperol ile yapılırsa, Caipirol adını alır.
Malzemeler:
Cachaça
Lime
Esmer şeker
Kırık buz
Yapılışı:
1. Yarım lime’ı küp şeklinde, ufak parçalara kesip, kısa ve geniş ağızlı bir bardağın içine koyun.
2. Limeları bardakta suyunu bırakacak şekilde ezin. Dikkat edilmesi gereken nokta, limeleri çok ezmemek. Narenciyeleri de çok ezersek, tadı acılaşır.
3. Bir tatlı kaşığı esmer şekeri , baksa bir baradağa boşaltın.
4. Esmer şekerin çok az üstüne gelecek sekilde su koyup, iyice karıştırıp, eritin.
5.Şekeri kokteyl bardağına boşaltıktan sonra, kaşık yardımı ile karıştırın.
6. Bardağın ağzına kadar kırık buz koyun.
7. 1 ölçek Cachaça (5cl, isteğe göre daha fazla koyabilirsiniz) ekledikten sonra kaşık ile karıştırın.
8. Eğer bardakta yer kaldıysa, kırık buz ile tamamlayabilirsiniz.
Tavsiye:
Taze portakal, nar ya da limon suyu ile tadını aromalaştırabilirsiniz.

Afiyet Olsun!

29 Ağustos 2018 Çarşamba

Kenevir Tohumunun Detoks ve Sağlığa Faydaları


Magnezyum
Sağlığınız için en önemli minerallerden biri olan magnezyum yeteri kadar alınmadığında sindirim sistemi yavaşlar, endişe hissi, depresyon, uyku sorunları, düşük enerji, kas ağrıları, düşük tiroid fonksiyonu hatta baş ağrıları ortaya çıkar. Kenevir tohumu (3 yemek kaşığı tüketildiğinde) günlük magnezyum ihtiyacınızın %45’ini karşılar.
B vitamini
Saç, tırnaklar, cilt, enerji ve sindirim için çok önemli olan B vitamini kenevir tohumunda bolca bulunmaktadır.
Antidepresan
Kenevir tohumu, adet öncesi semptomları ve mutsuzluğa karşı birebirdir.
Alkalidir
En alkali besinlerden biri olan kenevir tohumu, iltihaplanmanın önüne geçer, iltihaplanma durumlarını azaltır, detoks etkisi gösterir ve kanı temizler.
Potasyum
Şişkinlik söz konusuysa potasyum en iyi dostunuzdur. Ayrıca vücut için önemli bir elektrolit olan potasyum, kenevir tohumunda bol miktarda bulunur. Bu sayede kenevir tohumu, kramplara, kas ağrılarına, detoksun neden olduğu baş ağrılarına iyi gelir.
Omega yağları
Kenevir tohumu, omega 3, omega 6 ve omega 9 yağları içerir. Omega 6 ve 9, normalde pek iyi yağlar olarak bilinmeseler de, bitkiden alınan ve aşırıya kaçmayanları sağlık için faydalıdır.
Sindirim
Kenevir tohumu lif açısından zengindir ve bu sayede kabızlığın ve sindirim sistemi yavaşlığının önüne geçer. Özellikle detoks yapanlar için bu özelliği çok önemlidir.
Protein
Detoks yaparken ya da sağlıklı beslenirken protein almayı atlamamalısınız. Çünkü protein, immün sisteminizin sağlıklı çalışmasını sağlar, enerjinizi yüksek tutar ve kenevir tohumu da önemli amino asitler açısından zengin olduğu için protein ihtiyacınızı pek çok sebze ve tahıldan daha iyi karşılar.

Kenevir tohumlarını ezdikten sonra sıcak sütle demleyip süzerek veya bal ile karıştırıp macun yaparak tüketebilirsiniz.

28 Ağustos 2018 Salı

baharatlı pırasalı balkabağı çorbası


 Malzemeler (6 Kişilik)

4 yemek kaşığı tereyağı
1 ince doğranmış kg pırasa
4 diş sarımsak
450 gram balkabağı püresi
1 elma
6 su bardağı tavuk suyu
5 yemek kaşığı akçaağaç pekmezi
1-1/2 çay kaşığı tuz
1/2 çay kaşığı kimyon
1/8 - 1/4 çay kaşığı pul biber
1-1/2 çay kaşığı kekik
1-1/2 çay kaşığı adaçayı
1/4 su bardağı krema

Yapılışı

Bir tencereye aldığınız yağı, orta ateşte eritin. Pırasaları ve sarımsağı ekleyip, karıştırarak yaklaşık on dakika pişirin. Balkabağını, elmayı, pekmezi, tavuk suyunu, tuz ve baharatları da ekleyin. Kaynayana kadar bekleyin ve sonra altını kısarak 20 dakika daha pişirin. Karışımınıza kremayı ekleyin. Blender yardımı ile tamamen püre haline getirin. Çorbayı kaselere doldurun ve kremayla girdap yaparak kaseleri süsleyin. Bir çay kaşığı yardımıyla da şekil verebilirsiniz.

27 Ağustos 2018 Pazartesi

arı sütünün faydaları

Arı sütü, bal arılarının yetişkin kraliçe arılar ile birlikte, larvalarını kullanarak salgılamış oldukları bir besindir. İşçi arıların hipofarinks bezlerinden salgıladıkları arı sütü, kolonideki tüm larvaların besin kaynağını teşkil etmektedir.
Arı sütü, işçi arıların kafa kısımlarından salgıladıkları bir sıvıdır. Arı sütü salgılandıktan üç gün sonra, erkek ve işçi arılar arı sütü ile beslenmeyi bırakırlar fakat kraliçe arı özel olarak beslenmeye devam eder. Bu arı sütü, hareketli bir çerçeve yardımı ile kovanın sallanması ve kraliçe arının uyarılması ile toplanabilmektedir. Yani arı sütünü toplayabilmek için, kraliçe arıyı kullanırız. Çünkü arı sütünün büyük bir kısmını kraliçe arı larvalarında saklamaktadır.
İyi yönetilmiş bir kovan, 5 ya da 6 alık süreç içerisinde, yaklaşık 500 gram arı sütü toplayabilmektedir. Çok çabuk bozulabilen arı sütü, kovan içerisinden toplandıktan sonra hemen soğuk depolara taşınmalıdır.
Arı sütünün tümü, yaklaşık %67 oranında su, % 12.5 oranında ham protein, az miktarda değişik türlerde amino asit, %11 oranında basit şeker (monosakkarit), %5 oranında yağ asiti içermektedir. Bir de bunlara ek olarak, iz miktarda mineral, bazı enzimler, anti bakteriyal ve antibiyotik bileşenler ile, vitamin B5,vitamin B6, iz miktarda vitamin C içermektedir. Arı sütü royalaktin adı verilen bir basit protein bileşimine sahiptir. Royalaktin, larvaların kraliçe arı şekline dönüşmesini sağlamaktadır.
Arı Sütünün Sağlığa Faydaları Nelerdir?
Sağlığa birçok faydası olan arı sütü, yüksek tansiyonu önler, meme ve göğüs kanseri riskini azaltır, kısırlık riskini azaltır ve önler, kolesterolü dengeler, östrojen hormonu etkisi gösterir, kansere karşı korur, böbrekleri korur, kan şekerini düzenler, bağışıklık sistemini güçlendirir, epileptik nöbetleri yavaşlatır, ayak mantarını iyileştirmeye yardımcı olur, menopoz belirtilerini azaltır, antioksidan etki gösterir, beyin faaliyetlerini güçlendirir, karaciğer sağlığını korur, iltihap oluşumunu önler, cildi korur tedavi eder, kemik sağlığını korur. Arı sütü, vücut için enerji sağlar, stresi önler, tırnak ve saçları güçlendirir ve son olarak soğuk algınlığını gidermeye yardımcı olur.
1.Tansiyon
Eğer yüksek tansiyona (hipertansiyon) sahipseniz, kalp hastalıkları, felç ve diyabetik böbrek hastalıklarına çok daha fazla yatkınsınız demektir. Yüksek tansiyonun henüz başlarındaki evredeyken, tuz tüketimini azaltmak, fiziksel aktiviteler yapmak, yüksek tansiyonun etkilerini azaltacaktır. Bir de doğal bazı yöntemlerin yardımı ile yüksek tansiyonu düşürmenin yolları vardır. Yapılan birtakım araştırmalara göre arı sütü içermiş olduğu protein sayesinde, yüksek tansiyonu düşürmek için uzun vadede etkili bir besin kaynağıdır.
Japonya’da hayvanlar üzerinden yapılan bir araştırmaya göre arı sütü, düşük sistolik tansiyona bağlı olarak gelişen damar daralmasını önlemeye yardımcı olmaktadır.
2.Meme Kanseri
Bisfenol A ya da BPA, çevresel östrojendir ve meme kanseri hücrelerinin çoğlmasına yol açan etkisi bulunmaktadır. Arı sütü ise, bisfenol A ya da BPA etkisini engellemeye yardımcı olan anti-çevresel östrojen özellik göstermektedir.
Japonya’da bir grup bilim insanının yapmış olduğu araştırmaya göre, arı sütü meme ve göğüs kanserini önlemeye yardımcı bir besin kaynağıdır. Çevresel östrojeni ise aslında her gün bir şekilde vücudumuza almaktayız. İçtiğimiz su, kozmetik ürünler, plastik ürünler ve bazı yiyecekler, vücudumuzda çevresel östrojenin birikmesine yol açmaktadır. Arı sütü, bu gibi zararlı bileşenlere karşı vücudumuzu korumaktadır.
3.Kolesterol
Yüksek kolestrol, kalp hastalıkları, kardiovaskuler rahatsızlıklar ve felç gibi durumların oluşmasına sebep olan en büyük etkenlerden biridir. 2007 yılında bir araştırmaya göre, 4 hafta boyunca alınan 6 miligram arı sütü, kandaki düşük yoğunluklu lipoprotein düzeyini yani kandaki kötü kolestrol düzeyini azaltmaya yardımcı olmaktadır.
Japonya’da bir grup bilim insanın 15 gönüllü üzerinde yapmış olduğu araştırmalara göre, gönüllülerden yarısına 4 hafta boyunca her gün 6 gram arı sütü verilmiş, diğer yarısına da verilmemiş. Araştırma sonucunda, arı sütü tüketimi yapan gönüllülerin, kanlarındaki kötü kolestrol düzeylerinin azaldığı, arı sütü tüketimi yapmayan gönüllülerin ise, kanlasındaki iyi kolestrol değerlerinin değişmediği gözlenmiştir.
Diğer yapılan bazı araştırmalara göre ise, 2 ile 11 hafta boyunca tüketilen arı sütü, yüksek kolestrolü olan kişilerin kalarındaki kötü kolestrol düzeylerinin düştüğü gözlenmiştir.
4.Kan Şekeri
Japonya’da yapılan birtakım araştırmalara göre arı sütü, kan damarlarının daralmasını önlemektedir ve kandaki insülin ile trigliserid seviyesini düşürmektedir. İnsülin direncini engellemeye yardımcı olan arı sütü, insülin benzeri aktivite göstermektedir. Bundan dolayı, kandaki şeker seviyesi düşük olan kişiler, arı sütü tüketerek, doğal yöntemler ile kan şekerlerinin seviyesini düzenleyebilir ve koruyabilirler.
5.Östrojen Hormonu
2010 yılında yapılan bir araştırmaya göre, arı sütü östojen benzeri etkiler göstermektedir. Arı sütü, üç farklı yağ asiti içermektedir ve östrojen reseptör etkisi yardımı ile, meme ve rahim ağzı kanserine sebep olan hücrelerin etkisiz hale gelmesini sağlamaktadır.
6.Böbrek Sağlığı
Kemoterapi tedavisi gören kişilerin, vücuda zararlı olan etkilerinden vücudu koruyan bir organ olan böbrekler, arı sütü tüketimi yardımı ile daha iyi işlev göstermektedir. Türkiye’de Kayseri Erciyes Üniversitesi’nde yapılan bir laboratuvar araştırmasına göre, kemoterapi tedavisi sırasında kullanılan sisplatin adı verilen ilacın, böbreklerden süzülürken zararlı etkilerini kaybetmesine yardımcı olmaktadır.
Genel böbrek sağlığı açısından da faydalı olan arı sütü, düzenli olarak ve dozunda kullanıldığında, sağlığa olan faydaları oldukça etkili olacaktır.
7.Kemik Sağlığı
Bir grup Japon bilim insanı arı sütü hakkında birtakım araştırmalar yapmışlardır ve arı sütünün kemik sağlığını desteklediğini tespit etmişlerdir. Arı sütü, osteoporoz üzerinde yararlı etkiler göstermektedir ve kemikler için gerekli olan kalsiyumun emilmesine yardımcı olmaktadır. Kemiklerin güçlenmesi ve sağlamlığını koruması için önemli bir gıda olan arı sütü, birçok kemik hastalığı riskini önlemektedir. Özellikle ailesinde kemik hastalığı olan kişiler yani genetik olarak risk grubunda olan kişiler, arı sütü tüketimine daha çok özen göstermelilerdir.
8.Cilt
Japonya’da Nihon Üniversitesi, Farmakoloji Bölümü’nden bilim insanlarının yapmış olduğu araştırmalara göre arı sütü, yaraların iyileşmesine yardımcı olmaktadır ve yaraların çoğalmasını önlemektedir. Anti iltihap özelliği ile arı sütü, doku bozulmalarının tedavisinde etkili bir besin kaynağıdır. Arı sütü içermiş olduğu özel besin kaynakları ile ve vitaminler yardımı ile, cildin yenilenmesini sağlayan, nükleik asit, enzimler, dekonik asit ve hormonların üretilmesini destekler.
İçermiş olduğu, vitamin B1, B2, B3, B5, vitamin B6 ve asetil kolin ile çinko minerali sayesinde arı sütü, cildin kolojen dokusunu korumaya yardımcı olur. Günlük 500 miligram değerinde 3 adet kapsül şeklinde ya da bir çeyrek tatlı kaşığı oranında tüketilen arı sütü, cildin daha sağlıklı olmasını sağlamaktadır.
9.İltihap
Yapılan birçok bilimsel araştırma, kronik iltihap oluşumunun, kalp hastalıklarının, artrit, Alzheimer hastalığı ve bazı kanser türlerinin kökenini oluşturduğunu göstermektedir. Japonya’da bilim insanlarının yapmış olduğu araştırmalara göre arı sütü, anti iltihap özelliği göstermektedir ve iltihap oluşumunu önlemektedir.
Ailesinde, kalp hastalığı, Alzheimer hastalığı geçmişi olan kişiler bir doktor gözetiminde arı sütü tüketerek, risk grubu olmaktan kurtulabilir ve sağlıklı bir yaşam sürebilirler.
10.Karaciğer
Karaciğer, vücut fonksiyonlarının daha sağlıklı ilerlemesi için önemli bir görev üstlenmiş bir organdır. Karaciğer kanserine sebep olan birçok toksin maddenin karaciğer içerisinde birikmesini engelleyen arı sütü, karaciğeri ve karaciğer sağlığını korur. Arı sütü, karaciğerin üretmiş olduğu toksin maddelerin zararlarını indirgemeye yardımcı olur.
11.Beyin Sağlığı
Taze arı sütü, zihni canlandırır ve zihne berraklık verir. Japonya’da bir üniversitede fareler üzerinde yapılan bir araştırmaya göre, farelere önce beyin hücrelerine zarar veren öldüren toksin bir bileşik verilmiştir. Daha sonra ise aynı farelere, arı sütü verilmiştir. Bu durumda, tekrardan arı sütü verilen bu farelerin beyin hücrelerinin yenilendiği ve bilişsel aktivitelerinin canlandığı gözlenmiştir. Sonuç olarak arı sütü, beyin fonksiyonlarını destekleyen ve geliştiren bir besin kaynağıdır.
12.Bağışıklık Sistemi
Bağışıklık sistemini düzenleyici etkisinden dolayı arı sütü, Japonya’daki bir grup bilim insanı tarafından, bağışıklık sistemi için faydalı bulunmuştur. Bağışıklık sisteminin otomatik olarak kendini savunmasını sağlayan arı sütü, romatizma artrit gibi hastalıklara karşı vücudu korur.
Fareler üzerinden yapılan bilimsel bir araştırmaya göre, fareler lupus almaya yatkınlardır ve lupus, bağışıklık sistemi sağlığını bozan bir bileşendir. Buna göre, arı sütü verilen farelerde lupus üretimi azalmıştır ve bu farelerin bağışıklık sistemleri güçlenmiştir.
Ayrıca arı sütü, kemoterapi ve radyoterapi tedavisi gören kişilerin zayıflamış olan bağışıklık sistemlerini güçlendirmeye yardımcı olmaktadır. Arı sütü, vücuda yerleşmiş olan virüs ve bakteriler ile mücadele eder, özellikle HIV virüsü olan hastaların bağışıklık sistemlerini güçlendirir.
13.Antioksidan
Antioksidan, kalp hastalıkları, kanser ve diğer bir çok hastalığın oluşmasını engelleyen bir bileşendir. Antioksidan içeren besinleri tüketmek, bu gibi hastalıkların ilerlemesini durdurmaktadır ve hücreleri yenilemektedir. Vücutta biriken serbest radikallerin vücuttan uzaklaştırılmasını sağlayan antioksidanlar, hücrelerin yenilenip yaşamsal faaliyetlerini daha düzgün yapmalarına yardımcı olur.
14.Menopoz
Arı sütünün yapısında bulunan bitki hormonları, östrojenik hormonların etkilerini canlandırır. Arı sütü, menopozun semptomları olan, yorgunluk, vajinal kuruluk, idrara çıkamama ve baş ağrısı gibi etkileri azaltır. Menopoz döneminde gözlenen kemik erimesi gibi kemik rahatsızlıklarının gelişmesini önleyen arı sütü, östrojen hormonu seviyesini korumaya yardımcı olabilir.
15.Kanser
İlaçların ve tıbbin gelişmesine rağmen, hala kanserin kesin bir tedavisi bulunmamaktadır. Arı sütü, kanser ile mücadelede oldukça etkili doğal bir tedavi yöntemi olabilmektedir. 2009 yılında Japonya’da yapılan bir araştırmaya göre, dozunda ve yeterli miktarda alınan arı sütü, kansere sebep olan hücrelerin ve yine kansere yol açabilecek tümörlerin çoğalmasını engeller.
16.Kısırlık
Spermlerin zayıflaması ve hareketlerinin yavaşlaması, genellikle erkeklerde kısırlığa yol açmaktadır. Yapılan birtakım araştırmalara göre, arı sütü spermlerin aktivitelerini artırır. Kadınlarda da vajinal aktiviteleri iyileştiren arı sütü, doğurganlığı artırır ve kısırlığı önler.
17.Regl
PMS ya da pre menstrual semptomlar, regl öncesi kadınlarda gözlenen birtakım ağrı, bulantı, sinir bozukluğu, duygusallık ve yorgunluk gibi etkilerin adıdır. Arı sütü, regl öncesi şişkinlik ve PMS etkilerini azaltır ve adet döngüsünü düzenlemeye yardımcı olur.
18.Epileptik Nöbetler
Arı sütü, epileptik nöbetleri belirgin bir şekilde azaltır. Arı sütü, özellikle epilepsi hastalarının geçirmiş olduğu nöbetlerin etkisini azaltır.
Arı sütünün yapısında bulunan L-HTP adı verilen bir bileşen, hem epileptik nöbetlerin şiddetini azaltır hem de adrenalin ve troyid hormonlarını dengelediği için, depresyon, kaygı bozukluğu, korku, sinirlilik gibi psikolojik durumların da iyileşmesine yardımcı olur. Arı sütü iyi ve kaliteli bir uyku için de ideal bir besin kaynağıdır.
Fazla Miktarda Arı Sütü Tüketmenin Bir Zararı Olabilir Mi?
  • Polenlere, bal arılarına ya da bala karşı alerjisi olan kişiler ve astım hastaları, arı sütü tüketmeden önce mutlaka ama mutlaka bir doktora danışmaları gerekmektedir. Çünkü bu gibi alerjik durumları olan ya da astımlı kişiler için arı sütü, ölümcül ve ciddi sorunlara yol açabilmektedir.
  • Bazı hassas yapıya sahip kişilerde çok fazla arı sütü tüketimi, dermatolojik olarak, akut astım, aşırı duyarlılık gibi alerjik reaksiyonlara sebep olabilmektedir.
  • Arı sütünün fazla miktarda tüketilmesinin bir etkisi de aşırı kilo almak olabilir.
  • Arı sütü östrojen hormonu etkisi gösterdiği için, regl döneminde çok fazla kanamaya yol açabileceği için, kullanılmadan önce doktora danışılmasında fayda vardır.
  • Çok fazla miktarda tüketilen arı sütü, karın ağrısı ve kanlı ishale sebep olabilmektedir.
  • Hamile ve emziren kadınların arı sütü kullanmadan önce doktorlarına danışmaları tavsiye edilmektedir.
  • Fazla miktarda arı sütü tüketmek, tansiyonu çok fazla miktarda düşürebilmektedir. Eğer zaten çok düşük tansiyona sahipseniz, arı sütü tüketmeden önce dikkatli olunuz.
Besin Değerleri
1 tatlı kaşığı arı sütü için besin değerleri şu şekildedir;
  • Kalori: 36
  • Sodyum: 0 mg
  • Toplam yağ: 0 g
  • Potasyum: 0 mg
  • Doymuş: 0 g
  • Karbonhidrat: 8 g
  • Poli doymamış yağ: 0 g
  • Lif: 0 g
  • Mono doymamış yağ: 0 g
  • Şeker: 6 g
  • Trans yağ: 0 g
  • Protein: 0 g
  • Kolestrol: 0 mg
  • Vitamin A: 0%
  • Kalsiyum: 0%
  • Vitamin C: 0%
  • Demir: 0

26 Ağustos 2018 Pazar

Yemeklerinize Tat Katacak 10 Kalorinin Altındaki Lezzetler


Limon suyu
Salatalarınıza, tavuklarınıza, balıklarınıza limon suyu ekleyerek çok daha lezzetli tatlar elde edebilirsiniz. Tavuğa, limon suyu ve sote sarımsaklı sos çok yakışacaktır.
Salatalık dilimleri
Suyunuza ekleyeceğiniz salatalık dilimleri taze bir his verecektir. Üstelik salatalığın içindeki C,A,K vitaminleri, demir, kalsiyum ve potasyum da suya geçecek ve daha sağlıklı olmanızı sağlayacaktır.
Portakal suyu
2 yemek kaşığı portakal suyu ve 1 yemek kaşığı zeytinyağı ile güzel bir salata sosu elde edebilirsiniz.
Acı sos
Pek çok acı sos, düşük kalori içerir. Tavuğunuza, patlamış mısırınıza tuz, karabiber yerine acı sos ekleyebilirsiniz.
Taze bitkiler
0 kalori ve bol tat için kesinlikle taze bitkilere yönelmelisiniz.
Köri
Izgara sebzelere, esmer pirince 1-2 çay kaşığı köri ekleyerek lezzet katabilirsiniz. Ayrıca tofu ve tavuğa da köri çok yakışır.
Kimyon
Karabiberimsi tadı olan bu baharat da tavuk etine ve patlamış mısıra çok yakışır.
Zerdeçal
İltihap sökücü özellikleri ile Hint baharatları sindirmeye yardımcıdır ve ağrı kesici özelliğe sahiptir. Bir çay kaşığı zerdeçalı, 1 yemek kaşığı zeytinyağı ve doğranmış soğanla soteleyin ve içine kabak ya da patlıcan ekleyin. Pilavın üzerinde servis edin.
Taze zencefil
Salatalara ekleyebileceğiniz bir lezzet olan zencefil, pek çok yemeğe de çok yakışacaktır. Zencefilin acı olduğunu unutmayın ve yemeklere küçük oranlarda, rendeleyerek, ekleyin.
Biberiye
Et ve sebzelere çok yakışan biberiyeyi mutfağınızdan eksik etmeyin.
Sebze suyu
Sebze, tavuk ve balıklarınızı sotelerken, kaloriyi düşürmek için, yağ yerine sebze suyu kullanabilirsiniz. 1 yemek kaşığı zeytinyağını, 1 yemek kaşığı sebze suyuyla dengeleyin.
Sote soğan ve sarımsak
Yemeklerinize zengin tat katmak için sarımsak ve soğandan yardım alın.
Hazır kahve ya da espresso
Smoothielere lezzet katmak için bu düşük kalorili lezzete başvurabilirsiniz. Ayrıca yoğurdunuza, dondurmanıza, vanilyalı pudinginize de kahve ekleyebilirsiniz.
Kakao tozu
Çikolata isteğinizi kakao tozu ile giderebilirsiniz. Smoothielere, yulafa, pudinge, yoğurda ve daha pek çok şeye ekleyebileceğiniz kakao tozu size magnezyum, manganez ve çinko kazandıracaktır.
Tarçın
Kalorisi düşük lezzetler için ideal baharatlardan biri de tarçındır. Pek çok tatlınıza, kahvenize tarçın ekleyebilirsiniz.
Çay
Kuru çay yapraklarını, tıpkı diğer baharatlar gibi kullanabilirsiniz. Ya da önceden demlediğiniz çayınızı tavuk ve etleri marine etmede kullanabilirsiniz. Bu, mutfağınıza değişik, Asya tadı katacaktır.

25 Ağustos 2018 Cumartesi

nanenin faydaları


Nane, ballıbabagiller familyasından Mentha cinsinden ve tüm dünyada görülen 20- 25 türün ortak adıdır. Genellikle Temmuz ve Ağustos ayları arasında açan aromatik bir tadı olan çok yıllık otlardır. Geniş bir alana yayılabilen yapraklarının renkleri koyu yeşil ve gri-yeşil aralığında, mor, mavi ve sarı, bazen soluk renklidir. En nemli ortamlarda ve nemli topraklarda iyi yetişmektedir ve nane 10-120 cm boyunda büyüyerek ve belirsiz bir alana yayılmış olabilir. Evinizdeki saksıda bile kolay bir şekilde yetiştirebilirsiniz. 
Nane mutfakta kendine geniş bir kullanım alanı bulmuştur. Hem kuru şekilde hem de yaş ve taze olarak tüketilmektedir. Yapraklarındaki serin bir tat ile sıcak, taze, aromatik, tatlı bir lezzet olarak vardır ve çaylarda, içeceklerde, reçellerde, şuruplarda, şekerlerde, dondurmalarda ve diş macunlarında kullanılır. Sadece mutfakta değil aynı zamanda kozmetik ve tıp alanlarında da kullanılmaktadır ve insan sağlığı açısından önemli faydaları bulunmaktadır.
Nanenin de tüketimi birçok besin gibi tüketimi eski dönemlere dayanmaktadır. Hatta alternatif tıp alanında hastalıkları tedavi amaçlı kullanılması da o dönemlere dayanmaktadır. Bu önemli özellikler nesilden nesilde aktarılarak günümüz çağına kadar gelmiştir. Özellikle solunum yoluna iyi geldiği ve bu tür hastalıklara karşı etkili bir bitkidir.
Nanenin içerisinde en çok A ve C vitamini bulunmaktadır özellikle A vitamini oldukça yüksek oranda bulunmaktadır. Bunlara ek olarak magnezyum, kalsiyum ve potasyum,demir ve folatlarıda içerisinde barındırmaktadır. Söylediğimiz gibi içerisinde yüksek oranda yararlı besin bulundurması nedeni ile kişilerin bünyesine de birçok fayda sağlamaktadır.
Yapılan birçok çalışmanında desteği ile nanenin sağlık açısından insan vücuduna güçlü ve oldukça yararlı etkileri olduğu ortaya koyulmuştur. Nanenin sindirim sistemine, solunum yoluna, meme, cilt ve ağız sağlığına ve vücuttaki birçok organa çeşitli faydaları bulunmaktadır. Bu besinin sağlık ve olumlu sonuçları açısından faydalarını 9 madde halinde yazımızın devamında sizler için alt başlıklar şeklinde düzenledik. Ancak nanenin içerisinde bulunan minerallerden ve vitaminlerden sağlanan yararlardan en yüksek derece faydalanabilmek için diğer tüm besinler gibi yeterli miktarda tüketilmesi, aşırıya kaçılmaması oldukça önemlidir.
Nanenin Faydaları Nelerdir ?
Nane genel olarak solunum yollarına olan faydaları ile bilinmektedir. Fakat nanenin içerisinde bol miktarda bulunan A vitamini özellikle göz sağlığı için oldukça önemlidir. C vitamini birçok organ için hayati önem taşırken birçok hastalıktan da da bünyeyi korumaktadır. Nanenin bir diğer önemli özelliği ise bedensel hastalıkların dışında sinirsel ve ruhi sorunlara da yardımcı olmasıdır. Bu bakımdan nane tüketimi hem fiziksel olarak sağlıklı kalmamızı hem de ruhsal olarak sağlığımızı korumamızı sağlayabilmektedir. Bizlerde yazımızın bu bölümünde de faydalarını ayrıntı olarak sizlerle paylaşacağız.
1.Solunum Yolu
Nanenin genellikle astım, bronşit gibi solunum yolu hastalıklarına iyi geldiği bilinmektedir. Nanenin güçlü aroması sıklıkla astım ve soğuk algınlığı sonucunda solunum bozuklukları için rahatlamaya neden olmakta ve burun, boğaz, bronşlar ve akciğerler, tıkanıklığı gibi birçok tıkanıklığın açılmasında yardımcı olmaktadır. Ayrıca nane boğaz, burun ve diğer solunum kanallarını yatıştırmakta ve kronik öksürüğün neden olduğu tahrişi rahatlatmaktadır.
2.Astım
Astım hastalığı bir nefes hastalığıdır ve genellikle gece saatlerinde nefesin sıkışmasıyla ataklar halinde devam eder. Akşam uyumadan önce tüketilen nane özellikle nane çayı hem astım ataklarına yakalanma riskini azaltır, hem de atağın daha hafif geçmesini sağlayabilir. İyi bir gevşetici ve tıkanıklığı giderici olarak nane düzenli kullanımı ile birlikte astım hastaları için çok faydalıdır. Ancak fazla tüketimi burun ve boğazda tahrişe neden olabilir bu yüzden tüketiminde dikkatli olunması gerekmektedir.
3.Sindirim
Nane harika bir meze ya da damak temizleyici olmasının yanında sindirimi de desteklemektedir. Nane mide ağrılarına iyi gelebilir, bağırsakları temizleme özelliği vardır. Aynı zamanda bağırsak hareketini arttırır, hazımsızlık veya enflamasyon durumlarda mideyi yatıştırmaktadır. Eğer midesel bir hastalık hissediyorsanız bir bardak nane çayı içmek size yardım edebilir. Nane aroması tükürük bezlerini aktive ederek sindirimi kolaylaştırmaktadır, ağzımızdan yanı sıra tükürük bezlerinde sindirim enzimlerinin salgılanmasını sağlamaktadır. Nanenin mutfaklarda bu derece yoğun kullanılması bu özelliğindendir. Yolculuklar esnasında yanınızda nane bulundurmanız kusma sorunlarını ortadan kaldırabilir. Günlük bir miktar nane tüketimi sindirim sistemi sağlığınıza çok şey katabilir.
4.Bulantı ve Baş Ağrısı
Yine, nane güçlü ve ferahlatıcı aroması ile bulantı için hızlı ve etkili bir çözümdür. Nane yağı, taze sıkılmış nane yaprakları veya nane aroması ile herhangi bir naneli ürünün kullanımı hatta sadece nane kokusu bile mide bulantısının hafifletecektir. Baş ağrısı durumunda nane tabanlı ürünler ya da temel nane yağı ile alın ve burun üzerinde ovuşturduğu zaman ağrılarda hafifleme görülebilmektedir. Nane doğal yatıştırıcı bir maddedir, bu yüzden sık sık baş ağrısı ve migren ile ilişkili enflamasyonları azalttığı görülmektedir.
5.Meme Sağlığı
Yapılan araştırmalara göre özellikle kadınların emzirme döneminde memelerinde meydana gelen çatlakları ve diğer sorunları nanenin giderdiği ortaya konmuştur.
6.Depresyon ve Yorgunluk
Dünya üzerinde en yaygın ve ciddi hastalıklardan birisi olan depresyon ve türevlerine karşı nanenin etkili bir tedavi metodu olduğu bilinmektedir. Nanenin etkili kokusu sinir sistemi üzerinde çok büyük etkisi vardır ve faydalı bir uyarıcıdır. Eğer kendinizi halsiz, endişeli ve depresif hissediyorsanız bir fincan nane çayı ile sorunu kısa sürede çözüm yolu bulabilirsiniz. Nane çayı dışında merhem şeklinde topikal olarak da uygulanabilir veya nane yapraklarından buhar olarak alınabilir. Nanenin depresyon ve yorgunluk ile ilgili faydasından maksimum derecede faydalanmak isterseniz eğer yastığınızın yüzeyine nane yağı sürerek veya altına koyarak sürekli kokusunun sinir sisteminize olumlu anlamda uyarmasını sağlayabilirsiniz.
7.Cilt Sağlığı
Nane çok etkili bir antiseptik ve anti-kaşıntı malzeme olması ve nane suyununda mükemmel bir cilt temizleyici olduğu bilinmektedir. Cildi yatıştırır ve sivilce azaltmak için iyi bir aracı olmasının yanı sıra, enfeksiyonlara ve kaşıntı tedavi için yardımcı olurmaktadır ve hatta akne semptomlarında bazı rahatlatmalara neden olabilir. Sinek, arı ve akne sokmalarında etkili olabilir, topikal olarak etkilenen kısma nane uygulamanız hem zehirlemeyi engeller hem de acıyı giderebilir. Aynı zamanda nane yağı genellikle böcek kovucu etkisi bilinerek kullanılmaktadır.
8.Ağız Bakımı
Bir kişinin ağız sağlığını iyileştirmek için nane bilinen iyi bir üründür. Nane mikrop öldürücü nitelikleri ve nefes açıcı olarak bilinmesi bir yana, ağız içinde zararlı bakteri üremesini engelleyerek dil ve diş temizliği ile ağız ve diş sağlığını koruması ile de bilinmelidir. Nanenin ağızda çiğnenerek tüketildiğinde mikrop ve bakterilerin verdiği zararları giderir, aynı zamanda diş etlerini ve dişleri ile doğrudan temas ederek güçlendirmektedir. Modern çağlarda, aynı nedenle, nane diş macunu, ağız çalkalama suları ve diğer dental hijyen ürünlerinde en yaygın unsurlardan biridir.
9.Hafıza
Nanenin sinir sistemi üzerinde etkili bir bitki olduğunu söylemiştik. Bunun yanında nane bellek sağlığı için faydalıdır, belleği zinde tutar ve açar. Nanenin ağızda sakız şeklinde kullanıldığında zihni açar.
Nanenin Aşırı Tüketiminin Zararı Var Mıdır ?
Nanenin sağlık açısından çok sayıda faydası olduğunu detaylı olarak yazımızda ele aldık. Ancak bu sebzenin sağlık açısından birçok faydasının olmasının yanında ürününün fazla ve yanlış tüketimi gibi durumlardan kaynaklanan bazı zararları vardır. Bu zararların sayısı yararlarına göre oldukça azdır. Çünkü genel olarak nane bir zarar teşkil etmemektedir. Çok ciddi yan etkileri olmamakla birlikte belirtiliği gibi fazla tüketilmesi nedeni ile ufak tefek sağlık sorunlarına yol açabilir. Ayrıca nanenin 8 haftadan fazla aralıksız olarak tüketilmesi önerilmez. Bunlara bakacak olursak eğer ;
  • Nane gebelik miktarında aşırıya kaçılmadan kullanıldığında faydalıdır, aşırıya kaçılması durumunda sorun yaratabilir.
  • Mide hastalıkları olan kişiler tüketimine dikkat etmelidirler, mide de asit seviyesinin dengesini bozabilir.
  • Nane yağı ağız yolu ile kullanıldığında ishale neden olabilir.
Yukarıda siz okurlarımız için paylaştığımız bilgiler de nanenin temel özellikleri, faydaları, zararları, fazla tüketiminin yol açtığı durumları, hastalıklara ve vücuda olan etkileri hakkında bilgiler verilmiştir. Ayrıca yazımızın devamında sizlere paylaşacağımız tablo aracılığı ile nanenin besin değerlerine ait birtakım bilgileri kolay bir şekilde inceleyebilirsiniz.
Nanenin Besin Değeri
Tablo bir porsiyon yani 100 gr nane baz alınarak hesaplanmıştır.
  • Karbonhidrat (g): 5
  • Protein (g): 4
  • Yağ (g): 1
  • Lif (g): 3
  • Kolesterol (mg): 0
  • Sodyum (mg): 30
  • Potasyum (mg): 520
  • Kalsiyum: 420
  • Vitamin A: 246
  • Vitamin C: 62
Demir: 19