3 Ağustos 2018 Cuma

Vücudu Kansere Karşı Koruyan Besinler


Bir zamanların ender hastalığı kanser günümüzde nüfusun üçte birini etkileyen yaygın bir şikayet haline geldi. Batıda kanserin yükselişi, fabrika çiftçiliği ve bitkisel yağlar ve katkı maddeleri içeren işlenmiş yiyeceklerin kullanımının yükselişle birlikte yaşanıyor.

Kanser tedavisi için kullanılan geleneksel yöntemler (kemoterapi ve radyasyon) maalesef ki insan yaşamını uzatmıyor. Bu yüzden kanserin, daha ortaya çıkmadan önlenmesi bu konudaki en iyi yaklaşımdır.

Zehirli olmayan yöntemlerle yetiştirilmiş hayvan ve bitkileri kapsayan geleneksel beslenme biçimleri, kansere karşı korunma açısından oldukça etkililer. Bu korunmanın çoğu hayvansal yağlarda bulunuyor.

Vejetaryenlik de kansere karşı korumuyor. Aslında vejetaryenler sinir sistemi ve üreme organları kanserlerine daha da yatkınlar.

Kansere karşı koruma

Yiyeceklerin hepsinde bulunan aşağıdaki besin maddelerinin kansere karşı koruma sağladığı bilinmektedir.

A vitamini

Bağışıklık sistemini güçlendirir. Mineral metabolizma ve içsalgı işlevi için çok gereklidir. Detoksifiyeye (zehirlerden arınmaya) yardımcı olur. Gerçek A vitamini, yalnızca balıkyağı, balıklar ve kabuklu deniz hayvanları, ciğer, tereyağı, merada beslenmiş hayvanların yumurtalarının sarısı gibi hayvansal besinlerde bulunur. Geleneksel beslenme biçimleri günümüzün modern beslenme biçimlerine göre 10 kat daha fazla A vitamini içermektedir.

C vitamini

Serbest radikallerin neden olduğu zararları önlemede çok önemli bir antioksidandır. Birçok meyve ve sebzede, bunların yanı sıra ilkel insanlar tarafından tüketilen bazı hayvan iç organlarında bulunmaktadır.

B6 vitamini

Bu vitaminin eksikliği kanserle ilişkilendirilir. 100’den fazla enzimin fonksiyonuna katkı sağlar. En çok hayvansal besinlerde bulunur.

B12 vitamini

Bu vitaminin eksikliği kanserle ilişkilendirilmektedir. Yalnızca hayvansal besinlerde bulunur.

B17 vitamini

Kansere karşı koruma sağlar. Organik olarak yetiştirilmiş birçok tahıl, baklagiller, kuruyemiş ve (dut, kiraz, çilek gibi) etli-kabuksuz meyvelerde bulunmaktadır.

D vitamini

Mineral emilimi için gereklidir. Göğüs ve kolon kanserine karşı güçlü koruma sağlar. Yalnızca balıkyağı, kabuklu deniz ürünleri, süt yağı/kaymağı (tereyağı) ve otla beslenmiş hayvanların organlarında ve yumurta sarıları gibi hayvansal besinlerde bulunur. Geleneksel beslenme biçimleri modern beslenme biçimlerine göre 10 kat fazla D vitamini içerir.

E vitamini

Selüler (hücresel) seviyede antioksidan işlevi görür. Tereyağı gibi hayvansal yağlar, yumurta sarısı ve işlenmemiş yapılarda bulunur.

Konjuge Linoleik asit

Göğüs kanserine karşı güçlü korunma sağlar. Tereyağı ve geviş getiren otlak hayvanlarının et yağlarında bulunur.

Kolesterol

Hücre zarlarındaki serbest radikallere karşı etkili bir antioksidandır. Yalnızca hayvansal besinlerde bulunur.

Mineraller

Vücudun kendini kansere karşı koruması için geniş çeşitlilikte, bolca minerale ihtiyacı vardır. Çinko, magnezyum, selenyum gibi mineraller vücudun kanserojenle savaşmasını sağlayan enzim bileşenleridir. Minerallerin emilimi hayvansal besinlerle daha kolaydır.

Laktik asit ve iyi bakteriler

Sindirim bölgesi sağlığına katkıda bulunur. Eski usulle sütle mayalanmış yiyeceklerde bulunur.

Doymuş yağlar

Bağışıklık sistemini güçlendirir. Esas yağ asitlerinin düzgün bir şekilde kullanımı için gereklidir. Akciğerler doymuş yağlar olmadan çalışmazlar. Çoğunlukla hayvansal besinlerde bulunurlar.

Uzun zincirli yağ asitleri

Araşidonik asit (AA), eikosapentaeonik asit (EPA) ve dokosaheksaenoik asit (DHA) selüler seviyede kansere karşı korunmaya yardımcı olur. Çoğunlukla tereyağı, organ etleri, balıkyağı ve deniz ürünlerinde bulunur.

Koenzim Q10

Kansere karşı oldukça etkilidir. Yalnızca hayvansal besinlerde bulunmaktadır.

Kanserojen maddeler

İşlenmiş yiyeceklerde bulunan aşağıdaki bileşenler kansere yol açmaktadır.

Trans yağ asitleri

Bu yağlar, katı yağlar, margarinler ve ticari amaçla üretilmiş yiyeceklerin ve atıştırmalıkların çoğunda bulunan yapay yağlardır. Özellikle akciğer ve üreme organları kanserleriyle ilişkilendirilirler.

Küflü/bozulmuş yağlar

Endüstriyel işlem ticari bitkisel yağlarda bozulmaya neden olmaktadır.

Omega-6 yağ asitleri

Az miktarı vücut için gerekli olsa da aşırı, Omega-6 yağ asidi tüketimi kansere katkıda bulunmaktadır. Omega-6 yağ asitlerinin tehlikeli ölçülerde alınmasının nedeni modern beslenme biçimlerinde çok fazla bitkisel yağ kullanımına bağlıdır.

Monosodyum Glutamat (MSG)

Beyin kanseriyle ilişkilendirilmektedir. Etiketinde “MSG” yazmasa bile neredeyse işlenmiş bütün yiyeceklerde bulunur. Tatlandırıcılar, baharat karışımları ve hidrolize proteinler MSG içermektedir.

Düşük kalorili tatlandırıcı (aspartam)

Diyet yiyecek ve içeceklerde bulunan yapay tatlandırıcılar. Beyin kanseriyle ilişkilendirilir.

Tarım ilacı (pestisit)

Birçok kanser türüyle ilişkilendirilmektedir. Birçok ticari bitkisel yağda, meyve suyunda, sebze ve meyvede bulunmaktadır.

Hormonlar

Kafeslerde soya ve tahıllarla beslenen hayvanlarda bulunur. Soya besinlerinde fazlasıyla bitkisel hormon bulunmaktadır.

Yapay tatlandırıcı ve renklendiriciler

Özellikle besin değeri düşük yiyeceklerin oluşturduğu beslenme biçimlerinde büyük miktarlarda tüketildiğinde, birçok kanser türüyle ilişkilendirilmektedir.

Rafine/işlenmiş karbonhidratlar
Şeker, yüksek fruktozlu mısır şurubu ve beyaz unda besin maddeleri bulunmaz. Vücut işlenmiş karbonhidratları işlemek için diğer gıdalardaki besin maddelerini kullanır. Tümör büyümesi şeker tüketimine bağlanmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder