Çay, hep dost sohbetlerinin bahanesi olmuş.

İyi kabarmış mis gibi vanilya kokan bir kek, yanında kıtır kıtır taze kurabiyeler, çikolatalı bir dilim pasta ve tabii ki bir fincan çay. Bu lezzet dolu keyfe kim hayır diyebilir ki?  Çay, hep dost sohbetlerinin bahanesi olmuş.

Sizde iz bırakan bir fotoğrafın öyküsünü yazabilir misiniz?

Çok şey anlatır fotoğraf. Ne ki görünenle ne ki görülmeyenle. Fotoğraflarda saklı kalmış anlar.

“Her öykü anın içinde sıkışıp kalmış bir fotoğraftır her fotoğraf ise bir öyküyü saklar. Sizde iz bırakan bir fotoğrafın öyküsünü yazabilir misiniz?”

 

Halikarnas Balıkçısı’nın hikaye ve romanlarının hemen hepsinde deniz ve deniz insanları ele alınmıştır

 Halikarnas Balıkçısı’nın hikaye ve romanlarının hemen hepsinde deniz ve deniz insanları ele alınmıştır. Kitaplarının adları bile bunu açıkça göstermektedir. Hikaye ve romanlarının kişileri, ekmeklerini denizden çıkaran gemiciler, balıkçılar, dalgıçlar, sünger avcıları vb.dir. Yazar, alın yazılarını denize bağlayan, felaketlerinin denizden geleceğini bildikleri halde ondan ayrılamayan, kara insanlarının kötülüklerle yoğrulmuş kalabalığı yerine, denizin yalnızlığını kendi gönüllerine daha yakın bulan iyi yürekli, mert insanların üzerine sevgiyle eğilir.

Kapatmalı anıların penceresini

Kapatmalı anıların penceresini. Geçmiş günlere fazla dalmak tehlikelidir. Anıların güzelliği, gelecekte güzel yaşamların kurulmasını önlememeli. Her zaman insanoğlu daha iyiyi, daha güzeli, daha doğruyu gerçekleştirir çünkü.

Yeni kitaplara dokunmaya karşı bir bağlılığım vardır. Yeni kitapların kokusunu hissetmeye çalışırım.

 

Mutluluğun ilk şartı insan ve doğa arasındaki bağın kopmamasıdır

 

Kış sabahları çorba yapıyorum

 

kar diz boyu, rüzgar uğuldarken, içimden sesler korosu sayıklarken...

 

İstanbul kar kokuyor şimdi. Hüzün ve yalnızlık.

Bu karlı İstanbul gününde keşke daha sevimli şeylerden söz edebilseydim size. penceremden ne zaman dışarı baksam, bembeyaz bir İstanbul görüyorum. Ve bir de usul usul beynimi yıkayan müziğin sesi... İstanbul kar kokuyor şimdi. Hüzün ve yalnızlık. (Sadece insanlar değil şehirler de yalnızlık kokar bazen.)

bir tren seyahati yapacak olsan nereye gitmek isterdin?

 

Çocukluğunu hatırlıyor musun?

 

Kitapların da kaderi tıpkı yazarlar gibi

Kitapların da kaderi tıpkı yazarlar gibi. Yazar, kendisini kimi zaman canından bezdiren o doğum sancılarını atlatıp nurtopu gibi bir kitap dünyaya getirince, o varlığın yaratıcıdan bağımsız yaşam serüveni de başlamış olur. Bu bağlamda kimi kitap lanetlenir, kimisi ünlenir, kimisi de eşe dosta dağıtılan bir “gençlik hevesi” olarak kalır. Bazı kitaplar soyağaçlarında tek koldan aşağı inerken bazıları da çevrildikleri dillerde yeniden yaratılır, çoğalır, bereketlenir.

Bugüne kadar hep yazıyı savunmuşmudur; yazının her şeyin, bu arada konuşmanın da üstünde olduğuna inanmışımdır. Ve eğer yazı olmasaydı, dünyanın başka türlü olacağını, bir şeylerin eksik, hem de çok eksik kalacağını düşünmüşümdür. Yazarken kendimi çok daha rahat hissetmişimdir.

nefis bir gökyüzü vardı bugün, evet. çok dramatik kapkara bulutlar ve fırtına...

 

öykülerin gücü

Sait Faik lüzumlu adam olmak istiyor; bir işe girmek, kahve açmak, bilet toplamak, karpuz sergisi kurmak, gazetecilik yapmak, balıkçılıkla geçinmek, şu ya da bu… ama her şeye rağmen o, yaptığı işin önemini biliyordu. Öykü yazmanın da yeteri kadar önemli, hem de çok önemli bir uğraş olduğuna inanıyordu. Bunu açıkça söylemese de, yazmasa da; ikide bir öykü yazmaktan yakınsa da; yazmanın, sanatın bir ulus için, insanlığın tümü için en gerekli bir uğraş olduğunu biliyordu. Yazmadan duramayacağını anlayıp kalemini tutup öptüğü o an bunu olanca derinliğiyle duymuştu. Bize de duyuracağına inanmıştı. Öykülerin gücü, kalıcılığı da bu inançtan, bu güvenden geliyor.

Hazır mısınız sizi huzur taşıyacak bu yolculuğa?

Derin bir nefes alın ve kendinizi suyun insanı dinginleştiren, arındırıcı etkisine, yunusların şifacı enerjisine ve huzuruna teslim edin. Bırakın ki ruhunuzu, zihninizi zorlayan negatifler biraz olsun suyun maviliğinde temizlensin, yunusların huzuru ruhunuzu dinlendirsin. Hazır mısınız sizi huzur taşıyacak bu yolculuğa?

Sabahın doğaya özel armağanıdır çiğ taneleri. Hele bir de beraberinde güzel bir müzik varsa.

 

Tren yolculuklarını oldu olası çok severim

Tren yolculuklarını oldu olası çok severim, Özellikle Avrupa'da harika oluyor, İsviçre ve İtalya'yı tren ile gezmek harikadır....
Japonya'da tren denilince akla shinkasen'ler geliyor, evet inanılmaz hıza ulaşıyorlar ve çok konforlu...

Okumak” böyle bir şey benim için

Her gün sayısız yeni kitapla karşılaşıyorum ya da her gün bugüne kadar okumadığım pek çok eski basım kitap geliyor önüme. Tarifsiz bir telaş o an gezinmeye başlıyor içimde, durduramıyorum. Yetişmem gereken çok önemli bir yer varmış da bü yüzden adımlarımı hızlandırıyorum, ama yine de olduğum yerde sayıyormuşum gibi bir his… Kervanı kaçırmış yolcu gibiyim, çölde yön bilmeden kalakalmışım sanki. Yabancı topraklarda hangi sokağın nereye çıktığını kestirene kadar uzun bir sürenin geçmesi gerekir. “Okumak”  böyle bir şey benim için

Aslında insanın duyduğu özlem, nasıl geçerse geçsin, çocukluğunaymış

 

İnsan ne çok şaşıyor bazen; ama en çok kendine. Bizi buluşturan tüm notalara, izlediğimiz filmlere, okuduğumuz kitaplara

 

sınırlarınızı hayallerinizin rüzgarı ile aşmaya ne dersiniz?

 

Pencereni aç ve sabahı kokla, Gülümse ve plan yapmadan yaşa...

 

nefis tarçınlı sıcak şarap

 

Okumak çok yönlü iletişimsel bir etkinlik, alışkanlığa dayanan bir yetidir

Okumak çok yönlü iletişimsel bir etkinlik, alışkanlığa dayanan bir yetidir. Bu yetinin kazanılması, geliştirilmesi, alışkanlığa dayanan bir davranış biçimine dönüştürülmesi güç bir iştir. Goethe’nin yaşamının son yıllarında söylediği bir sözü hatırlayalım: “Hayatımın seksen yılını doğru dürüst okuma işine verdim, yine de kendimden memnun olduğumu söyleyemem.”

dünyayı gezmenin mutluluğu, hazzı, duygusu anlatılamaz, ancak müptelaları anlayabilir....

 

Gerçek mutluluk, insanların kendi öz enerjilerine ve bizzat kendilerine güvenerek çalışmaları neticesinde elde edilir.

 

kadıköy

 

simli yılbaşı kartpostalları...

yılbaşı gelince kırtasiye raflarını süsleyen ve baktıkça bizi büyülü, ışıl ışıl bir hayal alemine götüren simli yılbaşı kartpostalları... ve güzel çocukluk yıllarımız...

yeni yıl kararları

 

my notebooks

 

my to do list