Bazen çocuk olurum, bazen yaşlı bir ruh... Bazen hüngür hüngür ağlarım, bazen kahkahalarımla çınlatırım... Bazen bir köşede susar kalırım, bazen sebepsizce yerimde duramam, çocuklar gibi zıplar coşarım. Arada bir sağlıklı yaşama takar elmayla yakalanırım, zaman zaman kocaman hamburgeri ısırır, nutellayı elime yüzüme bulaştırırım. Bir gece kıyafetinin içinde gözleri kamaştırırım, sonra en salaş halimle yollara çıkarım...
Elini tutmaktan çekinirim, sonra kalabalığın
ortasında dudaklarından kopamam... Odamda sabahlamaya başlarım, kendimi
İstanbul'un sokaklarında ellerim cebimde dolaşırken, sokak köpekleriyle
oynarken bulurum... Güzel bir restoranın ön kapısından girer, yemekten sonra
arka kapısından izbe mekânlara kaçarım. Anaç, olgun sevgimi verirken, sonra
çocuk gibi sevilmek isterim. Saatlerce keyifle kurduğum kâğıt evlerimi,
üfleyerek yıkarım.
Dürüst yüreklerin yanında miskin kedi olurum,
kan emicilerin karşısında vahşi bir kurda dönerim. Yaşam gibi değişken, yaşam
gibi akışında, yaşam gibi olduğu gibi... Her an sıfır kilometre, her saniye
yeni bir mucize, yeni bir yaşam...
Aret Vartanyan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder