Adı
hüzünle anılan güz mevsiminin en güzel aylarından biri olan eylül... Sarı
yapraklar gecenin karanlığında usulca hışırdarken denize karşı mehtapta oturmak
geldi aklıma... Saçların savrulur hafiften, gece sarar her yanını eylül
akşamlarında. Şarkılar fısıldar rüzgârlar kulaklarına. İçin sızlar. Hafiften
üşürsün, tüylerin diken diken olur. Ama o üşümek o kadar hoş gelir ki, hırkanı
almazsın üzerine, izin verirsin seni üşütmesine havanın. Denizin kokusu gelir
burnuna... Tenin nemlenir yağan çiyden sessizce, fark etmezsin...
Bir
Araf akşamıdır. Yazdan uzaklaşmış ama kışa da yaklaşmamıştır, sıcak değildir
artık ama serin de değildir, bir tatile başlamak için çok geç, bir işe başlamak
için de çok erkendir.
Her şeye çok yakın, her şeye çok uzaktır eylül akşamları. Bu yüzden özeldirler, güzeldirler.
Her şeye çok yakın, her şeye çok uzaktır eylül akşamları. Bu yüzden özeldirler, güzeldirler.
Eylül
serinliğinde bir adada denize karşı balkonunuzda otururken yalnızlığın tanımını
yapmaya çalışmak için idealdir.
Serin
bir rüzgâr eser, üşümekle üşümemek arasında kalırsın. İçine işleyen bir serinliktir
bu. Üşüsen de acıtmaz seni. Hatta hoşuna bile gider. Öyle bir sonbahar
akşamıdır ki, bu akşama ancak hüzün yakışır.
Eylül
bütün o büyülü, şiir gibi yaz aylarının sonu demek; bir şeylere veda etmek,
tekrar gerçek dünyaya dönüş demek, üşüten akşamları ve denizden esas serin rüzgârıyla.
Eylül hüzün demek bazen de, güneşin acele kaçışları ve erken kararmaya başlayan
akşamlarıyla. Ancak Bülent Ortaçgil o güzel "eylül akşamı" şarkısıyla
çok farklı şeyler demeye çalışır, insana eylül akşamlarını da sevdirtir.
Eylül
ayında arka fonda çalan, sadece küçük bir tesadüfün hayatı nasıl da
değiştirebildiğini anlatan hoş bir şarkıdır. Hakikaten bir eylül akşamı
dinlendiğinde insanı daha bir etkiler. Bu şarkıyı eşi için yazmıştı Bülent Ortaçgil.
İki sokak arayla oturdukları halde birbirlerini yıllarca fark etmemişler o
eylül akşamı dışında...
Dinlemekten
bıkılmayacak bir Ortaçgil şarkısı. Herkese hitap eden bir parça. İçinde
kendimizi bulabiliriz.
Belki benim kâğıt param,
Bir şekilde, döne dolaşa
Senin cebine girmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder