Midye (Sinir sistemi ve
Bağışıklık Sistemi İçin): Midyenin içerdiği iyot beynimizin işleyişini
canlandırıyor. Düşük kalorili midyenin bir düzinesinde yalnızca 110 kalori
bulunuyor. Dahası, biftek kadar protein içirirken, biftekten on misli daha az
oranda yağ içeriyor. Yine midyede bulunan amino-asit türevi torin, yorgunluk
giderici özelliğe sahip. 100 gr midyedeki 20-30 mg çinko, bağışıklık
sistemimizi güçlendiren bir oligo-element. Bununla da kalmıyor, kalsiyum,
magnezyum, fosfor, potasyum bakır ve demir ihtiyacımızı da karşılıyor midye.
Kırmızı Şarap (Hücrelerin
Yaşlanmasına, Kalp ve Damar Hastalıklarına Karşı): Fransız ve Amerikalı
araştırmacıların açıklamalarına göre, şarabı yüksek düzeyde tüketen
Fransızlarda, diğer gelişmiş ülkelerin insanlarına göre, daha az oranda kalp ve
damar hastalıklarına rastlanıyor. Aşırıya kaçmadan, düzenli olarak tüketilen
şarap (günde en fazla dört kadeh), damar hastalıklarından kaynaklanan ölümlerin
oranını yüzde 60’lardan yüzde 15’lere düşürebiliyor. Bunu nasıl başarıyor? Alkol
kanı akışkan hale getiriyor. Ayrıca siyah üzümde bulunan moleküller antioksidan
özellikler taşıyorlar. Şaraptaki tanen maddesi, mide ve bağırsaklardaki
bakterileri yok ederek, sindirim sisteminde etkili oluyor.
Kaz Ciğeri (Kalp İçin):
Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, kaz ciğeri ve yağını bolca tüketenlerin, az
yada hiç tüketmeyenlere göre, enfaktüs geçirme oranları iki misli daha düşük;
çünkü doymamış yağ oranı yüzde 25.2. Kaz ciğerinde bulunan fosfor (100
gramda 190 mg) kemiklerin oluşumunu ve güçlenmesini, potasyum ise (170 mg) kalp
ritminin düzenlenmesini sağlıyor.
Çikolata (Enerji ve
Atardamarlar İçin): Özellikle sahip olduğu magnezyum (100 gramda 140 mg),
potasyum, flüor ve demirle, ayrıca enerji ve neşe kaynağı olma özelliğiyle
çikolata, küçük-büyük, herkesin yaşamında önemli bir yer tutuyor. Besin değeri
çok yüksek olan çikolatanın içerdiği kafein, kakaonun bir tür uyarıcı olduğunu
gösteriyor. Kendimizi iyi hissetmemizi sağlayan hormonların çalışmasını
hızlandırıyor; antidepresan özelliğe sahip moleküller içeriyor. Üstelik yüzde
34’lük doymamış yağ oranıyla da zararlı kolestrolün düşmesine yardımcı oluyor.
Yüzde 70 ve üzeri kakaodan oluşan “bitter” çikolatayı tercih etmezinde yarar
var, çünkü bitter çikolatanın kalorisi, sütlüye göre daha düşük.
Şampanya (Moral Yükseltmek
ve Sindirim İçin): Şampanyanın içeriğindeki alkol ile molekülün muhteşem
alaşımı (600 çeşit molekül) hem vücut, hem de beyin için çok yararlı: Lityum
(antidepresan), magnezyum (Antistres), saçları ve tırnakları güçlendiren
kükürt, hücrelerin yaşlanmasını geciktiren selenyum ve sindirimi kolaylaştıran
karbonik gaz.
Kabuklu Deniz Ürünleri
(Dokuların Diriliği ve Vücut Formu İçin): İçlerinde çok az miktarda yağ
barındıran kabuklu deniz ürünleri, adeta mineral ve oligo-element deposudur:
Bakır, iyot, demir, magnezyum ve çiğ oldukları taktirde C vitamini. Buna karşın
protein yönünden balık kadar zengin değiller (yüzde 10-15 protein). Bu
ürünlerde düşük oranda bulunan lipit, ne yazık ki onlara eşlik eden mayonez ve
tereyağı yüzünden sıfırlanıyor. Mümkünsü sade yemeğe gayret edin.
Mandalina (Toksinleri Atmak
İçin): 100 gr. mandalina 126 mg potasyum, 11.6 gr karbonhidrat, 49 mg kalsiyum
ve 31 mg C vitamini içerir. Taze olarak tüketildiğinde besin değerinde
herhangi bir değişme olmaz. Ancak, tatlandırıldığında, besin değeri düşer.
Turunçgiller ailesinden olan mandalinada bulunan “Tanjeretin” isimli molekül,
organizmadik kanserojen ve toksik maddelerin yok olmasını sağlar. Rahat ve
huzurlu bir uyku için, akşam yatmadan önce bir iki mandalina yemekte yarar var.
Somon (Atardamarlar İçin): Somon, diğer tüm balıklar gibi, sığır ve
koyun etinden çok daha az yağlı; 100 gramında 180 kalori var. Balıktaki lipit,
içerdiği doymamış yağ sayesinde, yararlı kolesterol oranını yükseltiyor. Bu da
kalp ve damar hastalıkları, aşırı şişmanlık ve bazı sindirim sisteminde
oluşabilecek kanser riskinin ortaya çıkmasında önleyici rol oynuyor. Bu arada
dikkat etmeniz gereken bir nokta var: Somon füme yerine, salamura yapılmış çiğ
somonu tercih etmelisiniz. Çünkü, fazla miktarda tüketilen füme besinler kanser
riskini artırıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder