Evinizin kapısından çıktınız. Dışarıdaki gün
ışığı bir an için yüzünüze vuruyor. Birazdan sola doğru dönüp kaldırımda
yürümeye başlayacaksınız. Yürümeye başlamadan önce çevreye şöyle bir göz
atacaksınız. Solunuzda durmuş bir taksinin arka kapısı açılıyor arka koltuktaki
elinde çantasıyla inmeye hazırlanan bir adam var. Taksinin gerisinde sarı ışığı
yanan bir trafik lambasını fark ettiniz. Başınızı sağa doğru çevirirken, yolun
karşı tarafında kaldırımda duran ve karşıya geçmek için bekleyen mavi tişörtlü
küçük bir kız gözünüze ilişiyor, yolun sağında ise uzaktan gelen beyaz renkli
bir araba var. Çevreniz boş görünüyor, birkaç ağacın yapraklarının çıkardığı
seslerin yanında solunuzda durduğunu biraz önce gördüğünüz taksinin motorundan
gelen sesleri duyuyorsunuz. Ve başınızı sola çevirdiniz, Adımınızı attığınızda
taksiden inmiş elinde çanta taşıyan bir adam size doğru yürüyor. Arkasındaki
taksi hareket ederken duyduğunuz motor sesi bir anda artarak yanınızdan geçiyor
ve uzakta kırmızı yanan bir trafik lambası görüyorsunuz. Ve o an, bunu daha
önce yaşamıştım hissi uyanıyor içinizde. Biraz daha dikkat ediyorsunuz; hala
sürüyor. Adam size doğru yürürken arkadan gelen beyaz bir araba yanınızdan
geçiyor. Başınızı çevirdiğinizde yolun ortasında karşıya geçen mavi tişörtlü
küçük kızı da daha önce tam da burada görmüştünüz. Buna eminsiniz. Elinde
çantası olan adam yanınızdan geçip giderken hala şaşkınsınız. Sola döndüğünüzde
uzaklaşan beyaz arabayı gördüğünüzde bu anı daha önce yaşadığınız hissi yavaşça
kayboluyor, İçinde birkaç karakterin bulunduğu bir deja vu yaşadınız.
Deja; Fransızcada "daha önce"
anlamına gelen bir kelimedir. Vu ise; "gördüm" anlamına gelir.
Kim bilir böyle anları daha önce defalarca
yaşamıştınız ve sebebini bilmediğiniz bu hissi doğa ötesi durumlar olarak
yorumladığınız bile olmuştu. Önceki yaşamınızda burada bulunduğunuz ve aynı
şeyleri yaşadığınız ve şu anda onları hatırladığınızı da düşünmüştünüz. Belki
de aklınıza paralel evren fikri geldiği olmuştu. Deja vu yaşanmış bir anı daha
önce de yaşadığınız fikrini uyandırır. Her şey o kadar aynı gelir ki, bir süre
için çevrenize olanları özenle incelersiniz ve bu anı yaşadığınıza dair
aklınızda ciddi inançlar oluşur.
Bu oldukça ilginç olayı herkes bir defa da olsun
yaşamıştır. Hatta doktorları oldukça fazla uğraştıran kronik deja vu hastaları
da mevcut. Günün neredeyse yüzde 80'ini bu hisle yaşayan insanlar artık olayı
doğa dışı olmaktan çok, bu dünyaya ait bir hastalık olarak görmeye çoktan
başlamışlar,
Doktorların ve çeşitli kişilerin bu olayla ilgili
tanımlamalarına rastlamak mümkün, en çok kabul gören birkaçı ise kısaca şöyle;
Görüşlerden biri, deja vu'dan çok kısa bir süre önce gördüklerinizi fark
etmeden beyninize yazdığınızı ve olası ihtimaller gerçekleştiğinde ise aynı
anda bu bilgilerin de anı olarak açığa çıktığı şeklinde. Yani hem görüyorsunuz
hem de aklınızda bu anla ilgili bir anı var. Yola çıktığınızda karşıdan karşıya
geçmek için bekleyen mavi tişörtlü küçük kızı düşünün. Kızı gördünüz ama dikkat
etmediniz. Başınızı çevirirken beyniniz onu bir yere yazıyor ve aynı zamanda
beyniniz, kızın birazdan karşıya geçeceğini de fark etmiş ya da bunu öngörmüş
durumda. Gerilerden gelen beyaz arabanın birazdan yanınızdan geçecek oluşu ise
beyniniz tarafından bilinen bir gerçek. O an siz beyninizin bunları hesap
ettiğini bilmezsiniz, Sadece etrafınıza bakıyorsunuz.
Ve olanlar oluyor, ilk defa gördüğünüzü
sandığınız beyaz bir araba yanınızdan geçip gidiyor ve yine ilk defa fark
ettiğinizi sandığınız kız da yolun karşısına geçmek üzere. İşte bu durumda siz
bir an içinde gerçekleşen olayları ilk defa izlerken, beyninizde daha önce
sizden habersiz yazılmış olan senaryo açığa çıkıyor ve bu sizin tarafınızdan
eski bir anı olarak algılanıyor. Çevrenizde olup bite bir şeyi gördüğünüz halde
nasıl fark edemediğinize gelince bu da yorgunluğa ya da hastalık gibi
dikkatinizi dağıtabilecek etmenlere dayandırılıyor. Bu, takside inmek üzere
olan adamı gözlerinizin algıladığı, fakat dikkatinizin buna odaklanmadığı
anlamına geliyor. Yanımdan geçtin ve beni görmedin diye sitem eden
arkadaşlarınızın olması gibi bir şey bu da. Kısacası ne kadar dalgın iseniz
deja vu o kadar sıklıkla sizi buluyor demektir.
Deja vu ile ilgili diğer bir açıklama ise yine
beyninizle ilgili fakat biraz daha farklı, Bu görüşe göre olay beynin sağ ve
sol yarıları arasındaki zaman farkından kaynaklanıyor. Beynin sağ lobu ile sol
lobu arasında milisaniyeden daha küçük bir algılama farkı deja vu'ya neden
oluyor. Aslında beynin iki lobu arasındaki bu zaman farkına alışık olsak da,
sinir aksonlarındaki küçük bir sapma sonucunda; bir lobun diğer lobdan daha
önce algıladığı görüntü, sonra algılayan lob için daha önce yaşanmış olarak
görünüyor.
Yolun ilerisinde yanan kırmızı trafik ışığını,
beynin sağ lobu daha önce algılıyor ve bunu sol lob algıladığında, daha önce o
kırmızı ışığın beyinde bir yerlere daha önce yazıldığı fark ediyor. Ve sinir
aksonlarındaki sapma ortadan kalkıncaya kadar deja vu sürüyor.
Daha önce yaşamıştım dediğiniz anlar için
yapılmış en geçerli bilimsel açıklamalar bunlar. Tabi ki, bunun nasıl olduğuna
dair ortaya atılmış birçok farklı düşünceler de mevcut. Ruhsal deneyimlerin
ortaya çıkardığı pek çok izaha muhtaç olaylar var. Bunların arasında paralel
evren ve önceki yaşamın tekrarı gibi iddialar da bulunuyor. Metafiziğe
bağlılığınız ölçüsünde aralarından birine inanabilir ya da hepsini bir yana
bırakıp yeni bir izah kurabilirsiniz. Şu unutulmamalıdır ki, bu muhteşem evren
içinde insan sırlarını ortaya çıkarabilmesi ruhsallığının da yaşama
geçirilebilmesiyle olacaktır. Bilimin ortaya attığı izahlar da olayların
tezahüründe bir basamak bulunmaktadır. Siz ruhsal sezgilerinizi kullanarak
henüz izah edilmemiş bir ruhsal olaya da bağlayabilirsiniz. Bazı gerçekler sade
izahlardan başlayarak büyük gerçeklerin açıklanmasına yol açabilir. İzahı
yapılan örnekte kısa süreli bir deja vu izahı vardır. Lakin uzun zaman evveli
ve kişinin sadece kendini değil, etrafını da şaşırtan olayları bakalım nasıl
izahlayacağız?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder