21 Eylül 2013 Cumartesi

deja vu



Evinizin kapısından çıktınız. Dışarıdaki gün ışığı bir an için yüzünüze vuruyor. Birazdan sola doğru dönüp kaldırımda yürümeye başlayacaksınız. Yürümeye başlamadan önce çevreye şöyle bir göz atacaksınız. Solunuzda durmuş bir taksinin arka kapısı açılıyor arka koltuktaki elinde çantasıyla inmeye hazırlanan bir adam var. Taksinin gerisinde sarı ışığı yanan bir trafik lambasını fark ettiniz. Başınızı sağa doğru çevirirken, yolun karşı tarafında kaldırımda duran ve karşıya geçmek için bekleyen mavi tişörtlü küçük bir kız gözünüze ilişiyor, yolun sağında ise uzaktan gelen beyaz renkli bir araba var. Çevreniz boş görünüyor, birkaç ağacın yapraklarının çıkardığı seslerin yanında solunuzda durduğunu biraz önce gördüğünüz taksinin motorundan gelen sesleri duyuyorsunuz. Ve başınızı sola çevirdiniz, Adımınızı attığınızda taksiden inmiş elinde çanta taşıyan bir adam size doğru yürüyor. Arkasındaki taksi hareket ederken duyduğunuz motor sesi bir anda artarak yanınızdan geçiyor ve uzakta kırmızı yanan bir trafik lambası görüyorsunuz. Ve o an, bunu daha önce yaşamıştım hissi uyanıyor içinizde. Biraz daha dikkat ediyorsunuz; hala sürüyor. Adam size doğru yürürken arkadan gelen beyaz bir araba yanınızdan geçiyor. Başınızı çevirdiğinizde yolun ortasında karşıya geçen mavi tişörtlü küçük kızı da daha önce tam da burada görmüştünüz. Buna eminsiniz. Elinde çantası olan adam yanınızdan geçip giderken hala şaşkınsınız. Sola döndüğünüzde uzaklaşan beyaz arabayı gördüğünüzde bu anı daha önce yaşadığınız hissi yavaşça kayboluyor, İçinde birkaç karakterin bulunduğu bir deja vu yaşadınız.
 Deja; Fransızcada "daha önce" anlamına gelen bir kelimedir. Vu ise; "gördüm" anlamına gelir.
Kim bilir böyle anları daha önce defalarca yaşamıştınız ve sebebini bilmediğiniz bu hissi doğa ötesi durumlar olarak yorumladığınız bile olmuştu. Önceki yaşamınızda burada bulunduğunuz ve aynı şeyleri yaşadığınız ve şu anda onları hatırladığınızı da düşünmüştünüz. Belki de aklınıza paralel evren fikri geldiği olmuştu. Deja vu yaşanmış bir anı daha önce de yaşadığınız fikrini uyandırır. Her şey o kadar aynı gelir ki, bir süre için çevrenize olanları özenle incelersiniz ve bu anı yaşadığınıza dair aklınızda ciddi inançlar oluşur.
Bu oldukça ilginç olayı herkes bir defa da olsun yaşamıştır. Hatta doktorları oldukça fazla uğraştıran kronik deja vu hastaları da mevcut. Günün neredeyse yüzde 80'ini bu hisle yaşayan insanlar artık olayı doğa dışı olmaktan çok, bu dünyaya ait bir hastalık olarak görmeye çoktan başlamışlar,
Doktorların ve çeşitli kişilerin bu olayla ilgili tanımlamalarına rastlamak mümkün, en çok kabul gören birkaçı ise kısaca şöyle; Görüşlerden biri, deja vu'dan çok kısa bir süre önce gördüklerinizi fark etmeden beyninize yazdığınızı ve olası ihtimaller gerçekleştiğinde ise aynı anda bu bilgilerin de anı olarak açığa çıktığı şeklinde. Yani hem görüyorsunuz hem de aklınızda bu anla ilgili bir anı var. Yola çıktığınızda karşıdan karşıya geçmek için bekleyen mavi tişörtlü küçük kızı düşünün. Kızı gördünüz ama dikkat etmediniz. Başınızı çevirirken beyniniz onu bir yere yazıyor ve aynı zamanda beyniniz, kızın birazdan karşıya geçeceğini de fark etmiş ya da bunu öngörmüş durumda. Gerilerden gelen beyaz arabanın birazdan yanınızdan geçecek oluşu ise beyniniz tarafından bilinen bir gerçek. O an siz beyninizin bunları hesap ettiğini bilmezsiniz, Sadece etrafınıza bakıyorsunuz.
Ve olanlar oluyor, ilk defa gördüğünüzü sandığınız beyaz bir araba yanınızdan geçip gidiyor ve yine ilk defa fark ettiğinizi sandığınız kız da yolun karşısına geçmek üzere. İşte bu durumda siz bir an içinde gerçekleşen olayları ilk defa izlerken, beyninizde daha önce sizden habersiz yazılmış olan senaryo açığa çıkıyor ve bu sizin tarafınızdan eski bir anı olarak algılanıyor. Çevrenizde olup bite bir şeyi gördüğünüz halde nasıl fark edemediğinize gelince bu da yorgunluğa ya da hastalık gibi dikkatinizi dağıtabilecek etmenlere dayandırılıyor. Bu, takside inmek üzere olan adamı gözlerinizin algıladığı, fakat dikkatinizin buna odaklanmadığı anlamına geliyor. Yanımdan geçtin ve beni görmedin diye sitem eden arkadaşlarınızın olması gibi bir şey bu da. Kısacası ne kadar dalgın iseniz deja vu o kadar sıklıkla sizi buluyor demektir.
Deja vu ile ilgili diğer bir açıklama ise yine beyninizle ilgili fakat biraz daha farklı, Bu görüşe göre olay beynin sağ ve sol yarıları arasındaki zaman farkından kaynaklanıyor. Beynin sağ lobu ile sol lobu arasında milisaniyeden daha küçük bir algılama farkı deja vu'ya neden oluyor. Aslında beynin iki lobu arasındaki bu zaman farkına alışık olsak da, sinir aksonlarındaki küçük bir sapma sonucunda; bir lobun diğer lobdan daha önce algıladığı görüntü, sonra algılayan lob için daha önce yaşanmış olarak görünüyor.
Yolun ilerisinde yanan kırmızı trafik ışığını, beynin sağ lobu daha önce algılıyor ve bunu sol lob algıladığında, daha önce o kırmızı ışığın beyinde bir yerlere daha önce yazıldığı fark ediyor. Ve sinir aksonlarındaki sapma ortadan kalkıncaya kadar deja vu sürüyor.
Daha önce yaşamıştım dediğiniz anlar için yapılmış en geçerli bilimsel açıklamalar bunlar. Tabi ki, bunun nasıl olduğuna dair ortaya atılmış birçok farklı düşünceler de mevcut. Ruhsal deneyimlerin ortaya çıkardığı pek çok izaha muhtaç olaylar var. Bunların arasında paralel evren ve önceki yaşamın tekrarı gibi iddialar da bulunuyor. Metafiziğe bağlılığınız ölçüsünde aralarından birine inanabilir ya da hepsini bir yana bırakıp yeni bir izah kurabilirsiniz. Şu unutulmamalıdır ki, bu muhteşem evren içinde insan sırlarını ortaya çıkarabilmesi ruhsallığının da yaşama geçirilebilmesiyle olacaktır. Bilimin ortaya attığı izahlar da olayların tezahüründe bir basamak bulunmaktadır. Siz ruhsal sezgilerinizi kullanarak henüz izah edilmemiş bir ruhsal olaya da bağlayabilirsiniz. Bazı gerçekler sade izahlardan başlayarak büyük gerçeklerin açıklanmasına yol açabilir. İzahı yapılan örnekte kısa süreli bir deja vu izahı vardır. Lakin uzun zaman evveli ve kişinin sadece kendini değil, etrafını da şaşırtan olayları bakalım nasıl izahlayacağız?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder