23 Eylül 2013 Pazartesi

meditasyon yaparak rahatlamak...



Fransa'da 600.000 civarında Budist bulunuyor. Yoga, zen veya chi-kong (rüzgârın sesi) tekniklerini öğrenmek isteyen bir sürü insan sırada bekliyor. Meditasyonun amacı ruh gücüne esas değerini kazandırmak. Böylece iç dünyamızla ilişkilerimizi sıkılaştırıyoruz. Çünkü durmadan dış dünyaya yer almaktan yakınıyor, her şeye yetişebilmek için sürekli fırsat kolluyor ve bu durumda daha sinirli oluyoruz. Her zaman bitmek tükenmek bilmeyen yorgunluğumuz işte bu güncel koşuşturmalar sonucunda artık bir alışkanlık, bir yaşam tarzı halini almaya başladı. Böyle bir hayatı yaşadığımız sürece vücudumuzu olduğu kadar zihnimizi de zorladığımızı unutmamak gerekir. Kendimize ayıracağımız birkaç dakika tüm bu sıkıntıların üstesinden gelmemizi, çok daha enerjik olmamızı ve moral depolamamızı sağlayacaktır.
Kayıp Sessizliği Bulmak: Meditasyon yapmak, gözlemlemek, hissetmek, yargılamadan ve analiz etmeden algılama durumuna geçmektir. Michael Serres'in felsefesine göre ise "kendini dalgalara bırakmak". Meditasyon şu sevimli formülle özetlenebilir: "Bir çiçeğe baktığında, düşün ki o da sana bakıyor". Zen felsefesine göre bir objeye sahip olmak değil onu hayranlıkla seyretme önemli. Dünyada var olan her şeye değer vermek ve sevmek hayata olan bağlılığı, çevremizde gelişen her türlü olaya daha olumlu bakmamızı sağlayacaktır. Duygulara dönüş evresi, meditasyonunun giriş bölümünü oluşturuyor. Hiçbir şey düşünmeme niyetiyle bir yere oturulduğu andan itibaren, beyin meditasyon durumuna geçiyor.
Konsantrasyonla Her Şeye Ulaşabilirsiniz: Konsantrasyon durumuna geçebilmek için, temel ilke, duyular üzerinde yoğunlaşmaktır. İlk önce, dışarıdaki sesler dinlenir, daha sonra ise içinde bulunduğumuz ortamın sesleri... Ve sonra da bu mekândaki varlığınızı hissetmek için yavaş yavaş soluk alıp verirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder