Fransa'da 600.000 civarında Budist bulunuyor. Yoga, zen veya chi-kong
(rüzgârın sesi) tekniklerini öğrenmek isteyen bir sürü insan sırada bekliyor.
Meditasyonun amacı ruh gücüne esas değerini kazandırmak. Böylece iç dünyamızla
ilişkilerimizi sıkılaştırıyoruz. Çünkü durmadan dış dünyaya yer almaktan
yakınıyor, her şeye yetişebilmek için sürekli fırsat kolluyor ve bu durumda
daha sinirli oluyoruz. Her zaman bitmek tükenmek bilmeyen yorgunluğumuz işte bu
güncel koşuşturmalar sonucunda artık bir alışkanlık, bir yaşam tarzı halini
almaya başladı. Böyle bir hayatı yaşadığımız sürece vücudumuzu olduğu kadar
zihnimizi de zorladığımızı unutmamak gerekir. Kendimize ayıracağımız birkaç
dakika tüm bu sıkıntıların üstesinden gelmemizi, çok daha enerjik olmamızı ve
moral depolamamızı sağlayacaktır.
Kayıp Sessizliği Bulmak: Meditasyon
yapmak, gözlemlemek, hissetmek, yargılamadan ve analiz etmeden algılama
durumuna geçmektir. Michael Serres'in felsefesine göre ise "kendini
dalgalara bırakmak". Meditasyon şu sevimli formülle özetlenebilir:
"Bir çiçeğe baktığında, düşün ki o da sana bakıyor". Zen felsefesine
göre bir objeye sahip olmak değil onu hayranlıkla seyretme önemli. Dünyada var
olan her şeye değer vermek ve sevmek hayata olan bağlılığı, çevremizde gelişen
her türlü olaya daha olumlu bakmamızı sağlayacaktır. Duygulara dönüş evresi,
meditasyonunun giriş bölümünü oluşturuyor. Hiçbir şey düşünmeme niyetiyle bir
yere oturulduğu andan itibaren, beyin meditasyon durumuna geçiyor.
Konsantrasyonla Her Şeye Ulaşabilirsiniz:
Konsantrasyon durumuna geçebilmek için, temel ilke, duyular üzerinde
yoğunlaşmaktır. İlk önce, dışarıdaki sesler dinlenir, daha sonra ise içinde
bulunduğumuz ortamın sesleri... Ve sonra da bu mekândaki varlığınızı hissetmek
için yavaş yavaş soluk alıp verirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder