Yaşamın
vazgeçilmezi, dört elementten biri olan toprağı anlatan “Toprak”! (Dirt)
filminin tanıtımında şöyle der: “İnsanlar 2 milyon yıl önce dünyaya geldiğinde
toprak için her şey değişti ve o andan itibaren toprağın ve insanları kaderi
birbirine bağlandı. Kuraklık, sel, iklim değişiklikleri hatta savaş bile
tamamen toprağa nasıl davrandığımızla ilgili.” İnsanoğlu, önce ekip biçti
toprağı. Toprak ona yiyeceğini verdi. Sonra üzerine evini yaptı. Kiminin
arazisi küçük geldi, yetmedi. Doğayı tahrip edip yaşam alanını genişletti.
Kiminin arazisi ise daha verimliydi. Diğeri onu kıskandı. Ve başladı toprak
savaşları. Modern endüstri de işin içine girince, fazla gerek kalmadı toprağa.
Ancak işler kötüye gitti. Gözünü hırs bürüyen insanoğlu, daha çok ev, daha çok
yol, daha çok fabrika yaptı, toprağı ikinci plana attı. Başlangıçta birbirine sımsıkı
bağlı olan bu ikilinin arası gittikçe açıldı. Her ikisi de birbirine kötü
davranmaya başladı. Bu kötü gidişatı görünce, yaşadıklarından ders almaya
çalıştı insanlar. Şimdi eskiye özlem var. Doğala dönüş başladı, ekolojiye önem
arttı. Bulduğumuz en küçük toprak parçasında bir şeyler yetiştirmek için
çabalıyoruz, kaybettiklerimizi geri kazanmak için. “Olan oldu bir kere, ben ne
yapabilirim ki” demeyin. Tahrip ettiklerimizi iyileştirmek için yapabileceğiniz
o kadar çok şey var ki. Önemli olan hemen bir adım atmak ve yeşil harekete
katılmak…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder