2 Mart 2016 Çarşamba

eskiye özlem


Yaşamın vazgeçilmezi, dört elementten biri olan toprağı anlatan “Toprak”! (Dirt) filminin tanıtımında şöyle der: “İnsanlar 2 milyon yıl önce dünyaya geldiğinde toprak için her şey değişti ve o andan itibaren toprağın ve insanları kaderi birbirine bağlandı. Kuraklık, sel, iklim değişiklikleri hatta savaş bile tamamen toprağa nasıl davrandığımızla ilgili.” İnsanoğlu, önce ekip biçti toprağı. Toprak ona yiyeceğini verdi. Sonra üzerine evini yaptı. Kiminin arazisi küçük geldi, yetmedi. Doğayı tahrip edip yaşam alanını genişletti. Kiminin arazisi ise daha verimliydi. Diğeri onu kıskandı. Ve başladı toprak savaşları. Modern endüstri de işin içine girince, fazla gerek kalmadı toprağa. Ancak işler kötüye gitti. Gözünü hırs bürüyen insanoğlu, daha çok ev, daha çok yol, daha çok fabrika yaptı, toprağı ikinci plana attı. Başlangıçta birbirine sımsıkı bağlı olan bu ikilinin arası gittikçe açıldı. Her ikisi de birbirine kötü davranmaya başladı. Bu kötü gidişatı görünce, yaşadıklarından ders almaya çalıştı insanlar. Şimdi eskiye özlem var. Doğala dönüş başladı, ekolojiye önem arttı. Bulduğumuz en küçük toprak parçasında bir şeyler yetiştirmek için çabalıyoruz, kaybettiklerimizi geri kazanmak için. “Olan oldu bir kere, ben ne yapabilirim ki” demeyin. Tahrip ettiklerimizi iyileştirmek için yapabileceğiniz o kadar çok şey var ki. Önemli olan hemen bir adım atmak ve yeşil harekete katılmak…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder