Yemek, yalnızca bedenin ihtiyaçlarını karşılayan bir eylem değil; aynı zamanda kültürel belleğin, duyusal hafızanın ve estetik deneyimin bir araya geldiği çok katmanlı bir ritüeldir. Ezine peynirli ve ızgara sebzeli tart, bu bağlamda, Anadolu’nun pastoral mirası ile Akdeniz’in güneşle olgunlaşmış sebzelerinin bir sentezidir. Her bir yufka katmanı, zamanın katmanlarını; her bir sebze halkası, doğanın döngüselliğini; ve Ezine peyniri, yerel kimliğin kristalize olmuş halini temsil eder. Bu tart, yalnızca bir yemek değil, bir coğrafyanın ve kültürün felsefi izdüşümüdür.
Sebzelerin zeytinyağı ve kekik ile buluşması, doğanın insana sunduğu armağanların bilinçli bir seçimi ve işlenişidir. Bu marine etme süreci, Aristoteles’in “form” ve “madde” ayrımında olduğu gibi, ham maddenin biçim kazanma sürecine tekabül eder. Izgaralama ise, ateşin dönüştürücü gücüyle maddenin ruhunu açığa çıkarma eylemidir. Her bir sebze, ateşle temasında kendi özünü ifşa eder; kabak yumuşar, patlıcan derinleşir, soğan karamelize olur, domates ise içsel özsuyunu sunar. Bu dönüşüm, varlığın kendini aşma çabasıdır.
Yufkanın katmanlı yapısı, Levinas’ın “ötekilik” kavramıyla okunabilir: her katman, bir diğerine alan açar, onu taşır, onunla birlikte var olur. Yağla birbirine bağlanan bu katmanlar, bireyin toplumsal ilişkilerde kurduğu dayanışma biçimlerinin metaforudur. Tart kabına yerleştirilen yufka, hem sınır hem de zemin olur; hem taşıyıcı hem de biçimlendirici. Ön pişirme süreci ise, sabrın ve hazırlığın bir alegorisidir; nihai lezzetin ön koşulu olan zamanla kurulan ilişkiyi temsil eder.
Son aşamada, Ezine peynirinin serpiştirilmesi ve taze kekik dallarının eklenmesi, yemeğin hem duyusal hem de simgesel doruk noktasıdır. Ezine, yalnızca bir peynir değil, bir coğrafyanın sütle yoğrulmuş hafızasıdır; kekik ise doğanın kokusunu ve diriliğini taşır. Fırında son kez pişirilen tart, varlığın tamamlanma sürecini simgeler: hamdan olgunluğa, potansiyelden forma geçiş. Bu tart, yalnızca bir tarifin sonucu değil, insanın doğayla, zamanla ve kendisiyle kurduğu ilişkinin somutlaşmış halidir. Sıcak servis edildiğinde, bu ilişki sofrada bir anlatıya dönüşür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder