Öfkenin veya korkunun bir odanın havasını
elektriklendirebilme tarzını hissetmişseniz, Sandra Ingerman’ın “zehirli
düşünceler” sözüyle neyi kastettiğini anlayacaksınız. Bir aile terapisti ve
şaman olan yazar, düşüncelerimizin ve duygularımızın zihinsel ve fiziksel
esenliğimizi etkileyen görünmeyen ama hissedilir bir enerji yaydığına inanıyor. Zehirli Düşüncelere Şifa Vermek: Kişisel Dönüşüm
için Sade Araçlar adlı kitabında “psişik yumruklar”ın fiziksel şiddet kadar
gerçek olduğunu yazıyor.
Bu makalede, kendinizi negatif düşüncelerden korumak
ve pozitif enerji yaymayı öğrenmek için Sandra Ingerman’ın önerdiği on basit
yolu okuyacaksınız:
Bir gece,
etkileyici bir rüya gördüm. Çalışma arkadaşlarımdan oluşan bir grupta, bir su
soğutucusunun etrafında ayakta durmaktaydım. Aramızdaki konuşmalar samimiydi
ama çalışanlardan bazısının diğerlerine psişik/görünmez “yumruklar” attıklarını
fark ettim. Yumruk yiyen kişiye “İyi misin?” diyor ve diğerine dönüp “Ne
yaptığını gördün mü?” diye soruyordum. İnsanların davranışları bakımından böyle
bilinçsiz olması beni şoke etmişti.
Rüyam, görünmeyen etkileşimlerin gücünü göstermişti.
İnsanların nasıl davrandıklarını gözlemlediğimizde herhangi bir düşmanlık yok
gibi görünebilir. Bizi dinlemekte olan kişinin yüzünde bir gülümseme
görebiliriz. Ama görünmeyen düzeyde neler olmaktadır? Konuşmamız veya
mevcudiyetimiz aracılığıyla karşımızdaki kişide hangi hisleri tetiklemekteyiz?
Ruh dediğimiz görünmeyen bir boyuta; “tenimizin
ötesindeki asıl kimliğimiz” dediğim bir unsura sahibiz. Bu yanımızı göremeyiz
ama beden ve zihin ile birlikte bu yan bütün varlığımızı oluşturmaktadır.
Fiziksel dünyada başkalarıyla ne zaman etkileşime geçsek, görünmeyen bir enerji
alışverişi de gerçekleşir.
Başkalarının davranışlarını tarif etmek için
kullandığımız bazı yaygın ifadelerden bazıları:
Çok buyurgan.
Kişisel alanımı işgal ediyor.
Adeta dayak yedim.
Düşünce tekmelenmiş.
Sırtımdan bıçakladı.
Bakışları hançer gibiydi.
Tavrıyla grubu adeta esir aldı.
Oda, patlamaya hazır bir enerjiyle doldu.
Bir öneride bulunayım dedim, vuruldum.
Şiddet enerjisi görünmeyen, psişik düzeyde eyleme
geçer ama hem fiziksel sağlığı ve hem de psikolojik esenliğimize etki yapar.
Enerji, somuttur. Negatif enerjiyle dolu bir ortamda yaşadığımızda veya
çalıştığımızda kendimizi ya fiziksel veya psikolojik düzeyde iyi hissetmeyiz.
Yerli kültürlerin hepsi, öfke gibi negatif bir
enerjiyi yollamak ile bunu yalnızca ifade etmek arasındaki farkı
anlamaktadırlar. Biri öfkesini “zehirli ok” gibi yollamaksızın ifade ederse o
kişi öfke hissini tanıyıp kabul etmektedir; bu durumda, öfkenin bir başkasına
zarar verebilecek hiçbir kuvveti veya hareketi yoktur. Olanları yalnızca
görünür düzeyde tanıyıp kabullendiğimiz kültürümüzde, farkındalığın bu diğer
düzeyini inkar etmekte ve bu nedenle, sebep olduğumuz hasarı fark etmeksizin,
bilinçsizce “zehirli oklar” atmaktayız.
Duygular taşımanın ve duyguları ifade etmenin insanlık
halinin bir parçası olduğunu anlamamız önemlidir. Yürütülen araştırmalardan
biliyoruz ki duygularımızı ifade etmediğimizde hastalıklar oluşabilmektedir.
Ruhsal öğretiler, dış dünyamızın; bilincimizin iç
durumunun bir yansıması olduğunu, binlerce yıldır öğretmekteler.
Çevre kirliliğine ve günümüzde dünyanın durumuna
baktığımızda, içsel dünyamızın bir yansımasını görmekteyiz. Dünyayı değiştirmek
istiyorsak kendimizi değiştirme niyetimize odaklanmamız gerekir.
Ruhsal uygulamalar ile çevreyi iyileştirmek ve dünyaya
barış getirmek için yapılan dışsal çalışmalar arasında bir köprü oluşturmamızın
zamanıdır.
Ruhsal öğretilerin hepsi, fiziksel düzeyde tezahür
etmeden önce her şeyin ruhsal düzeyde tezahür ettiğini öğretmektedir. Ruhsal
uygulamaları yaşamlarımıza sokmakla, kişisel ve gezegensel değişimi yaratma
gücüne hepimizin sahip olabiliriz.
Dünyada nasıl biri olduğunuzu dönüştürmek yoluyla
barışın gerçek ifadesi olabilmeniz mümkün. İşte, bunu yapmanın 10 basit yolu:
Kalbinizden Nefes Alıp Verin
Nefes alıp vermek, enerjiyi dönüştürmenin en basit
yollarından biridir. Bu alıştırmayı, gün boyunca yapabilirsiniz: Ellerinizi
kalbinizin üstüne koyun ve nefes alıp verirken kalbinizin hareketini hissedin.
Bu, sakinleştiricidir ve dünyaya sevgi, huzur ve uyum enerjisi yollar.
Aynaya Bakın
Mücadele gerektiren bir duruma tepki vermeden önce bir
aynadaki yansımanıza bakarak duygu ayarı yapın. Hiç kimse kendini zehirli bir
tarzda hareket ederken görmek istemez. Size aptalca gelebilir ama bu düşüncenin
sizi durdurmasına izin vermeyin. Kendimizi fazla ciddiye almak, negatif
düşüncenin nedenlerinden biridir.
İfade Edin; Yollamayın
Stres, daha sonra pişman olabileceğimiz tarzda
davranmamıza yol açabilir. Sorunlu duygulara sahip olmak normaldir ve
hislerinizi tanıyıp kabullenmek önemlidir. Yalnızca enerjiyi kendinize,
başkalarına ve dünyaya bir “zehirli ok” gibi göndermemeye dikkat ediniz.
Sevdiğiniz Birinin Yüzünü Düşünün
Duygularınızın ardındaki enerji tüm canlılara yayılır.
Duygularınızın ardındaki enerji tüm canlı varlıklara yayılır. Sizin için
sorunlu olan duyguları tetikleyen biriyle karşılaştıysanız, sevdiğiniz birini
düşünün ve, size meydan okuyan kişinin siması yerine sevdiğiniz kişinin
simasını koymaya çalışın. Örneğin, bir küçük yavru kedinin siması veya
sevdiğiniz bir çiçeğin imgesi ile de çalışabilirsiniz.
Sözlerinize Dikkat Edin
Düşünceleriniz ve duygularınız gibi sözleriniz de
içinde yaşadığımız dünyayı ve deneyimlerinizi değiştirme gücüne sahiptir. Bu,
yüksek sesle başkalarına söylediğiniz sözler kadar sessizce kendinize
söyledikleriniz için de geçerlidir. Kendinize iyi bir insan olmadığınızı
söylemekteyseniz bu gerçekliği tezahür ettirmeye başlarsınız. Zihninizi olumlu
sözcüklerle doldurun ki hayatınız da olumlu yönde açılıp genişlesin.
“Abrakadabra” kelimesi, Arami dilinde “Konuştuğum üzere yaratacağım” anlamına
gelen “Abraq ad habra” cümlesidir. Çocukken, ne anlama geldiğini bilmeksizin,
kimbilir ne kadar sık söylemişizdir bu cümleyi.
Başkalarında Tanrısallığı Görün
Istırap çektiğini algıladığınız kişilere acımayınız;
bu, onları yalnızca daha da derin bir ıstıraba sevk eder. İnsanları kendi ilahi
ışıkları ve kusursuzlukları içinde gördüğünüzde, zorluklarıyla başa çıkmak için
ihtiyaçları olan kuvveti onlara vermeye yardımcı olursunuz. Algılamanın
gerçekliğinizi yarattığını unutmayın.
Doğayla Bağlantı Kurun
Bizler doğanın birer parçasıyız. Stres durumunda
olduğumuzda doğanın temel unsurlarından –toprak, hava, su ve ateş (güneşteki
gibi)– beslenmemiz kesilir ve gerçekten hastalanabiliriz. Doğa, en büyük
şifacıdır. Sık sık zaman yaratıp doğal dünya ile bağlantıya geçin.
Suyla İyileşin
Suyun yaşam gücü acılarınızı yıkayıp götürebilir ve en
basit faaliyetlerin bile şifa verici bir etkisi vardır. Ellerinizi yıkarken,
duş alırken veya yağmur altında ıslanırken negatif enerjinin sizden
uzaklaştığını ve ışığa dönüştüğünü imgeleyin.
Kendinizi Işıkla Koruyun
Birinin size psişik açıdan saldırdığını veya enerjetik
açıdan düşmanca davrandığını hissederseniz, etrafınızı saran koruyucu bir ışık
imgeleyin. Bazıları bunu beyaz bir enerji alanı olarak düşünmektedir; ben ise
şeffaf ve mavi bir yumurtanın içinde olmak şeklinde imgeliyorum. Size uygun
rengi bulmaya çalışın. Bu sizi, size doğru yollanan zararlı enerjilerden
koruyacaktır.
Sevgiyle Yanıt Verin
Başkalarından gelen negatif ve zehirli enerjilerin alıcısı olmanız
gerekmez. Sevgiyle almak istemediğiniz enerjiyi geri çevirebilirsiniz. Sevgiyle
yanıt vermek ise bir saldırı pozisyonu almanızı ve daha çok negatif enerji
yaratmanızı önleyecektir. Şifa veren tek şey sevgidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder