Antep fıstığı şüphesiz ki çerez tabaklarımızın en
gözdesi. Bu lezzetli çerezin ana vatanlarından birinde yaşayınca da
vazgeçilmezlerimiz arasına giriyor. Lezzetinin yanı sıra, kabuğunun içinden
çıkan o küçücük yapısında pek çok şifa saklamakta. Üstelik yalnızca çerez
olarak tüketmek istemeyip, “e bunun tatlısı nasıl olur ki?” diyenleri bir de ev
yapımı fıstık reçeli ile tanıştırmak istedik. Her kaşığında kahvaltı
sofralarınıza sağlık getirecek bu tarifi seveceğinize eminiz.
Malzemeler:
- 1 kg çağla iken toplanmış Antep fıstığı
- 1 kg toz şeker
- 3-4 yemek kaşığı limon suyu
Yapılışı:
- İlk olarak çağla iken toplanan Antep fıstıklarının kabukları temizlenir.
- Temizlenmiş fıstıklar bir tencereye alınır ve üzerini iki parmak geçecek şeklinde su eklenir.
- Yüksek ateşe koyularak 5 dakika boyunca kaynaması sağlanır.
- Ardından fıstıklar süzülür ve başka bir tencereye aktarılır. Üzerine şekerin tamamı eklenerek 2 gün boyunca oda sıcaklığında bekletilir.
- 2 günün ardından fıstıklar sulanmış olacaktır. Bu noktada istediğiniz reçel yoğunluğuna göre yarım ile bir bardak arasında su ekleyip orta ateşte fıstıklar tamamen yumuşayıncaya kadar pişmesini sağlayın.
- Son olarak istediğiniz kıvama geldiğinde limon suyu eklenir.
Fıstık
Reçelinin Saklama Koşulları
Her reçelde olduğu gibi fıstık reçelinizin de
şekerlenmeden, tazeliğini uzun süre korumasını sağlayabilmek için geçerli olan
birkaç küçük ipucu mevcuttur. Cam kavanoz kullanmak bu yöntemlerden ilkidir.
Reçeliniz sıcakken kavanoz kapağı kapatılmamalı, tamamıyla soğuduğuna emin
olduğunuzda kavanozun kapağı iyice sıkılıp hava alması engellenmelidir.
Reçelinizi saklamak için buzdolabına koymak kötü bir fikirdir. Bunun yerine
kuru, güneş ışığı almayan erzak dolapları gibi yerler tercih edilmelidir.
Pişirme esnasında üzerinde oluşan köpüğü tamamen almak da reçelinizin ömrünü
uzatacaktır.
Antep
Fıstığının Faydaları
İlk ve belki de en önemli faydası kalp sağlığı
üzerinedir. Bileşenleri sayesinde kötü kolestrol yani LDL’yi düşürür, atar
damarlarda oluşabilecek olası tıkanıklıklara engel olur. Diğer yandan iyi
kolestrol yani HDL’yi arttırarak olası kalp hastalıklarının önüne geçer. Ayrıca
sinir sisteminin de güçlenmesini sağlayarak kalp sağlığı üzerinde dolaylı
etkiye sahiptir.
Antep fıstığını diğer sert kabuklu yemişlerden ayıran
en önemli özelliği içerisinde sodyum bulundurmaması. Bu durum yüksek tansiyon
hastaları için oldukça sevindirici bir haberdir çünkü tansiyon üzerinde
herhangi bir yükseltici etkisi bulunmaz.
Genellikle oldukça kalorili olduğu düşünülen ve
zayıflamaya çalışan insanların uzak durduğu Antep fıstığı, tam da aksine kilo
kontrolüne oldukça yardımcıdır. Yüksek protein içeriği, düşük doymuş yağ ve
yüksek doymamış yağ miktarıyla diyet yapanların en büyük yardımcılarındandır.
Bunun yanı sıra lifli yapısı fıstığı diyet dostu yapan özelliklerinden biridir.
30 gram fıstıkta 3 gram sağlıklı lif bulunmaktadır.
İçerdiği A ve E vitamini sayesinde iltihapları
giderici etkiye sahiptir. Tip 2 diabette bile onarıcı etkiye sahiptir. Fosfor
içeren yapısı sayesinde proteinlerin amino asitlere dönüştürülmesine yardımcı
olur ve glukoz toleransını düzenler. İçerisindeki B6 vitamini sayesinde
hemoglobin üretimini destekler ve bu sayede kanın oksijen taşıma niteliğini
arttırır.
Yine içerisindeki B6 vitamini sinir sistemi için de
oldukça önemlidir. Sinirler arasındaki mesajların taşınmasını sağlayan aminler,
amino asitlerle üretilir ve bu amino asitler için B6 vitamini vazgeçilmezdir.
Ayrıca sinirlerin korunmasını sağlayan miyelin adlı kılıfın üretimi de B6
vitaminine bağlıdır. Güçlü bir bağışıklık sistemi için yine düzenli B6 vitamini
alımı oldukça önemlidir.
Ayrıca yaşa bağlı olarak oluşan maküler dejenerasyon,
diğer adıyla sarı nokta hastalığı, için de önleyici ve iyileştirici etkiye
sahiptir. Vücudumuzda bulunan serbest radikallerin hücrelerimize zarar vermesi
sonucu oluşan bu hastalığı içerisinde bulunan Lutein ve Zeaksantin adlı anti-
oksidanlar ile engeller. Ayrıca, anti-oksidan demişken kansere karşı
koruyuculuk da sağladığını vurgulamadan geçmemek gerekir.
İçerisindeki yüksek bakır miktarı, vücuda alınan
demirin emilimini sağlar ve bu da özellikle kadınların sıklıkla müzdarip olduğu
demir eksikliği hastalığını giderici etki yaratır.
Yüksek antioksidan ve E vitamini içeriği cildin
sağlıklı kalmasını ve daha genç bir görüntüyü de destekler. Bir yandan zararlı
UV ışınlarına karşı cildi koruyan Antep fıstığı, diğer yandan da yağının cilde
doğrudan uygulanması ile kırışıklık giderici etkiye sahiptir. Cildinin
kuruluğundan şikayetçi olanlar da fıstık yağına güvenle başvurabilir. Güçlü ve
hızlı uzayan saçlar üzerinde de pozitif etkisi vardır. Bunun yanı sıra saç
dökülmesini azalttığına dair çalışmalar da mevcuttur.
Ayrıca yapılan çalışmalar esnasında, üç hafta boyunca
her gün bir avuç Antep fıstığı yiyen erkeklerin cinsel isteklerinde ve
performanslarında artış olduğunu gözlemlemiştir. Yani aynı zamanda güçlü bir
afrodizyaktır.
Antep
Fıstığının Zararları
Bunca faydasına rağmen, özellikle iki sebepten tüketirken dikkatli de
olmak gerekir. İlk olarak yüksek miktarda tüketildiğinde alerjik reaksiyonlara
yol açabilir. İkinci olarak, hali hazırda cilt tipi yağlı olan bireylerde
sivilce ve akne miktarında artışa sebebiyet verebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder