Yağmur, yalnızca gökyüzünün yeryüzüne düşen fiziksel bir hâli değil, aynı zamanda insanın içsel ikliminin dışavurumudur. Cemal Süreya’nın dizelerinde yankılanan bu yağmur, Heidegger’in “varlık unutulması” dediği çağdaş yabancılaşmanın içinde, insanın kendine dönüşünü mümkün kılan bir aralıktır. Şehir, gündelik hayatın gürültüsüyle örttüğü hakikati, ancak yağmurla birlikte açığa çıkarır. Çünkü yağmur, görünmeyeni görünür kılar; yüzleri ıslatırken maskeleri de çözer. Bu çözülme, bireyin içsel kırılganlığını kolektif bir melankoliye dönüştürür.
Süreya’nın “herkes benim hep olduğum gibi” ifadesi, bireysel trajedinin toplumsal bir aynaya dönüşmesini imler. Burada özne, Sartre’ın “cehennem başkalarıdır” önermesini tersine çevirir: başkaları, ancak yağmurla birlikte benzeşir, anlaşılır ve hatta sevilir hale gelir. Yağmur, bireyler arasındaki mesafeyi siler; herkesin başı eğik, yüzü ıslaktır çünkü herkes aynı varoluşsal kırılganlıkta buluşur. Bu buluşma, Benjamin’in “şimdi zamanı” kavramına benzer biçimde, geçmişin tortularını ve geleceğin kaygılarını askıya alır; yalnızca anın hakikati kalır geriye.
Bu bağlamda yağmur, bir doğa olayı olmaktan çıkar, bir varoluş biçimine dönüşür. Modern kent insanı, gündelik yaşamın yapay parıltıları içinde kendini kaybederken, yağmurun arındırıcı etkisiyle yeniden kendine döner. Bu dönüş, Kierkegaard’ın “melankoli estetiği”ne benzer: acı, yalnızlık ve yabancılık, estetik bir derinliğe bürünür. Yağmur, insanın içsel boşluğunu doldurmaz; aksine, o boşluğu görünür kılar ve bu görünürlük, hakikatin ilk adımıdır. Çünkü hakikat, çoğu zaman ıslak bir yüz ve eğik bir başla başlar.
Sonuç olarak, Cemal Süreya’nın dizelerinde yankılanan yağmur, yalnızca bir atmosfer değil, bir epistemolojidir. O, insanın kendini ve ötekini tanıma biçimidir. Yağmurla birlikte şehir susar, insanlar yavaşlar ve varlık, gürültüsüzce kendini duyurur. Belki de bu yüzden, yalnızca yağmur yağdığında sevilir bu şehrin insanları; çünkü yalnızca o zaman herkes, hep olduğumuz gibi olur: kırılgan, suskun ve hakikate açık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder