Dubrovnik, nam-ı değer "Adriyatik'in incisi",
Dalmaçya kıyılarının görülmeye değer en güzel şehirlerinden biri. Üstelik
İstanbul'dan 1,5 saat uçuş mesafesinde
ve vize talep etmiyor.
İşte sana önerilerim:
1. Ortaçağ'da yaşadığın hissi
uyandıran Eski Şehir/Stari Grad'ta
yürüyüş yapabilir, ana cadde Stradun ve bu caddeyi kesen labirent
şeklindeki cıvıl cıvıl ara sokaklarda kaybolabilirsin, ya da şehir
çevreleyen surların üzerinde yürüyüş yapabilirsin.
2. Stari Grad'a uğramışken, meydanda
bulunan Onofrio Çeşmesi'ni, Luza meydanını, Modern Sanat Müzesi'ni gezebilir ve
Hırvatların özgürlüklerini temsil eden Fransız şövalyesi Orlando Column heykeli
önünde fotoğraf çektirebilirsin.
3. Eğer şehre yazın gidip sıcağından
bunalırsan, şehir merkezinden her gün ve neredeyse saat başı kalkan teknelere
binerek Elafiti, Lokrum, Korcula
adalarından birine giderek bütün günü Adriyatik'in masmavi sularında
yüzüp güneşlenerek geçirebilirsin.
4. Ya da Dubrovnik'in aristokrat
ailelerinin yazlık evlerinin bulunduğu Kolocep,
Lopud veya Sipan adalarından birine giderek sevgilinle gün batımını
seyredebilirsin.
5. Risotto ile İspanyolların
paellasının karışımı, deniz mahsulleri ve pirinçten oluşan bol maydanozlu ve
sarımsaklı "Adriyatik Pilavı"nı, "Slivovica" isimli erik rakısını
veya Türk rakısına benzeyen meşhur Hırvat içkisi "Rakija"yı, Dubrovnik dondurmasını (emin ol en az İtalyanların
dondurması kadar meşhur ve lezzetli), "Burek
sa sirom" diye adlandırılan ve bizim böreklere benzeyen yufkadan
yapılmış hamur işlerini kesinlikle denemelisin.
6. Dubrovnik'te ne alınır diye merak
ediyorsan sana önerim; el yapımı mücevherler, Hırvatların yöresel kıyafetlerini
giymiş süs oyuncak bebekler ve lavanta keseleri.
7. Biliyor musun, kravatın kökeni
Hırvatistan'a dayanıyormuş. Hırvat askerlerinin üniformaları üzerine taktıkları
kırmızı fularlar Parisli tasarımcılara esin kaynağı olmuş ve kravat da bu
şekilde doğmuş. Belki anı olarak sevgiline almak istersin diye söylüyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder