MAINE
Kuzey Amerika’da
bulanan Maine Adaları’na 545 km. uzunluğundaki bir rota sayesinde
ulaşılabiliyor. Sadece özel teknelerin yolculuk edebildiği bu rotanın üzerinde
adalara veya karaya denk gelen 150’den fazla durak yer alıyor. Bakir doğayı ve
maceralı tatilleri sevenler için bu yoldaki birçok durak ilgi çekici
olabileceği gibi özellikle dikkat çeken duraklar Monhegan, MountDesert, Warren
ve Isle au Haut Adaları. Aynı zamanda doğal park olan Warren Adası, yaban hayat
düşkünleri için önemli bir nokta.
Ne
Zaman: Temmuz ile Eylül arası.
Nasıl:
Eskimo kayığı, yelkenli veya motorlu tekne ile gidilebilir.
Dikkat
Çekenler: Harriet Beecher Stowe’un ünlü romanı “Tom Amcanın Kulubesi”ni kaleme
aldığı ev ziyaret edilebilir. Ayrıca Maine kıyısının toplam 5597 km’lik kıyı
şeridiyle Kaliforniya’yı bile geride bıraktığını belirtmek gerek.
FAROE
ADALARI
Faroe
Adaları için “huzur veren sesler adası” desek sanırız abartmış olmayız, kuş
sesleri, kayalardan damlayan su sesleri, rüzgarın kayalıkları dövme sesleri ve
dalga sesleri… İzlanda ve Norveç arasında Kuzey Atlantik sularının dövdüğü
Faroe, birbirinden güzel 18 adadan oluşuyor. 7.yüzyılda yanlarında koyun ve
keçileriyle gelen keşişler ve 9.yüzyılda gelen Vikingler, Kuzey Atlantik’te,
İzlanda ve Norveç arasında 18 adadan oluşan Faroe’nin bilinen ilk sakinleri.
Adalarda manzara nefis: Şelaleler, nehirlerle ve fiyortlarla kesilen yemyeşil
bir çimen tabakası. Doğa bu tabloyu şişkin gagalı martılar, sümsük kuşları ve
fırtına kuşu sürüleriyle tamamlamış.
Ne
Zaman: Mayıs-Eylül ayları arası seyahat için ideal.
Nasıl:
Danimarka, Norveç ve İskoçya’dan feribotlarla ya da Vagar’a uçakla.
Dikkat
Çekenler: Özerk olma yolunda ve AB’ye üye olmayan adalardaki tarihi köyleri,
Eysturoy’daki “Sallanan kayalar”ı ve Magnus Katedrali’ni ziyaret etmeli.
THOUSAND
ADALARI
Thousand
Adaları, Amerika-Kanada sınırı arasında uzanan Saint Lawrence Nehri üzerindeki
yaklaşık 1800 adadan oluşuyor. Wolfe Adası gibi büyük adalarda kayde değer bir
nüfus yaşarken, bazı adalar sadece göç eden kuşların ziyaret ettiği kayalardan
ibaret. ABD tarafında kalan adaların pek çoğunda New York eyaletine ait parklar
yer alıyor. Adaların birçoğu New York’lu zenginlere ait. “Girilmez”
tabelalarıyla dolu bu bölgeyi tekneyle gezmek daha doğru. Son bir not, Thousand
Adaları Frontenac Bölgesi, 2002 yılında UNESCO tarafından Dünya Biyosfer
Rezervi ilan edilmiş.
Ne
Zaman: Mayıs ve Eylül ayları gitmek için uygun dönem.
Nasıl:
New York eyaletinden veya Gananoque’den tekne turuyla.
Dikkat
Çekenler: Boldt Şatosu, Clayton tekne müzesi, ısles gölü ziyaret edilebilir.
Ayrıca, ünlü Thousand Islands sosu aktris May Irwin tarafından yaratılmış.
MADAGASKAR
Afrika’nın
doğusunda, Hint Okyanusu’nda yer alan Madagaskar, dünyanın dördüncü büyük
adası. Diğer bütün Afrika başkentleri gibi Madagaskar’ın başkenti Antananarivo
da kalabalık, gürültülü ve hava kirliliğinden muzdarip. Şehrin turistik merkezi
Analakely Postane, banka, restoranlar ve gece kulüpleri buranın güney batısında
yer alıyor. Madgaskar’ın tatil merkezi Nosy Be adası ve çevresindeki adalar olan
Nosy Komba, Nosy Tanikely, Nosy Sakatia ve Nosy Mitsio, kumsalları, gece
kulüpleri, dalış sporları merkezi olmaları ve güzel otelleriyle ünlü. Ifaty de
turistlerin rağbet ettiği bir tropik cennet. Beyaz kumlu sahilleri, palmiye
ağaçları, mercan resifleriyle tropik adaların atmosferini yaşatıyor.
Ne
Zaman: Adanın batı ve güneybatı sahilleri için yaz aylarının yaşandığı kasım ve
mart ayları ideal. Diğer bölgeleri ziyaret etmek isteyenlerin haziran-ekim
arasındaki dönemi tercih etmelerine yarar var.
Dikkat Çekenler:
Adayı ziyaret edenlere ulusal Ranomafana Park’ını mutlaka ziyaret etmeleri
öneriliyor. 41,500 hektar üzerine yayılan gür yağmur ormanlarının oluşturduğu
parkın içinden Namorona Nehri geçiyor. Bu parkta 12 tür Madagaskar maymunu
yaşıyor.
SURIN
ADALARI
Beş
adadan oluşan Surin Adaları, Tayland’ın en az tanınan yerlerinden biri.
Anakaradan 55 km. uzakta bulunan Surin Adaları, çevre sularıyla birlikte Ko
Surin Ulusal Deniz Park’ını oluşturuyor. Zengin mercan alanlarıyla Surin
Adaları özellikle dalış tutkunları için ideal bir bölge. Zaman zaman balinalar
ve köpek balıklarını da görmek mümkün. Burası aynı zamanda uçan tilki, küçük
cüce geyik, ağlı piton ve nadir Nicobar güvercinleri gibi farklı türlere yaşam
alanı sağlıyor. Ziyaretçilerin çoğu adaya tekne gezileriyle geliyor. Beş
yıldızlı otel konforunda ısrarlı değilseniz, Surin Nua’da kalabilir, deniz ve
kuş sesleriyle bölünen sessizliğin keyfini çıkarabilirsiniz.
Ne
Zaman: Kasım-Nisan ayları arası uygun zaman.
Nasıl:
Phuket ya da Ranong’dan Live-Aboard seyahat ile ya da Khuraburi’den feribotla.
Dikkat
Çekenler: Kaplumbağa üretme merkezi ve Chao Leh köyü görülmesi gereken yerler
arasında. Ayrıca adada Surin Moken adı verilen ve ahşap direkler üzerine kurulu
kulübelerde yaşayan deniz Çingenesi kabilesi bulunmakta.
JAVA
Endonezya’nın
siyasi ve ekonomik merkezi olan Java Adası 120 milyon gibi ciddi bir nüfusa
sahip. 8.ve9. yüzyıldan kalma Budist tapınakları adanın tarihsel zenginliğini
de ortaya koyuyor. Şaşırtıcı ama her yerde sanatçılar ve galerilere rastlayabilir,
batik, yemek veya masaj kurslarına katılabilirsiniz. Her yerde pirinç, tütün,
çay, kahve, sebze ve baharatlar yetişen, karanfil sigarası dumanları altında
“Bintang” birası içilen egzotik kültüren her köşesinde kendini hissettirdiği
alternatif bir dünya Java.
Ne
Zaman: Mayıs ve Eylül ayları arası seyahat için ideal.
Nasıl:
Jakarta’ya dış hat seferleri Malezya, Singapur ve diğer Endonezya adalarından
adaya iç hat seferleri yapılıyor.
Dikkat
Çekenler: Sund Kelapa Limanı, Ujung Kulong ulusal park alanı, Malang ve Tretes
Dağ kasabaları görülesi. Ayrıca dünyanın en kaliteli ve pahalı kahvesinin
anavatanının Jakarta olduğunu da bilmek gerek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder