İnsanın yolculuğu, yalnızca mekânlar arasında değil, aynı zamanda benliğin katmanları arasında da bir seyirdir. Ne var ki, bu içsel ve dışsal seyrüsefer, bir başkasıyla paylaşıldığında, bireyin iradesi ile ötekinin arzuları arasında bir gerilim hattı doğar. Homeros’un Odysseia’sında Odysseus’un Penelope’ye dönme arzusu ne kadar kutsalsa, yol boyunca karşılaştığı sirenler, tanrılar ve devler de bir o kadar dikkat dağıtıcıdır. Seyahat, bu anlamda, yalnızca bir varış değil, aynı zamanda bir sapmalar toplamıdır; ve bu sapmalar, iki kişi olduğunda çoğalır, çatallaşır, bir labirente dönüşür.
Platon’un “Phaidros” diyalogunda betimlediği çift başlı at arabası gibi, ruh da iki at tarafından çekilir: biri akıl, diğeri ise arzu. İki kişiyle yapılan bir yolculukta ise bu atların sayısı dörde çıkar; dizginler karışır, yönler çatışır. Birinin görmek istediği manzara, diğerinin gözlerini yorar; birinin dinlenmek istediği an, diğerinin keşfetme arzusuyla çelişir. Böylece seyahat, özgürlüğün değil, uzlaşmanın, hatta çoğu zaman feragatin sahnesine dönüşür. Yol, artık bir keşif değil, bir müzakere masasıdır.
Mitolojik anlatılarda, ortak yolculuklar ya trajediyle ya da mucizevi bir dönüşümle sonuçlanır. Orpheus’un Eurydike’yi yeraltından çıkarma çabası, geriye dönüp bakmasıyla hüsrana uğrar; çünkü birlikte yürümek, sadece fiziksel bir eylem değil, aynı zamanda zamanın ve sabrın sınavıdır. Modern gezginin de karşılaştığı bu sınav, bireysel arzuların kolektif bir iradeye evrilmesiyle sonuçlanır. Ancak bu evrim, çoğu zaman bir kimlik erozyonunu da beraberinde getirir. Kendi yolunu çizmek isteyen birey, ortak rotada kaybolur.
Bu bağlamda, seyahatin anlamı yeniden düşünülmelidir. Belki de gerçek yolculuk, yalnızlığın sessizliğinde yankılanan iç sesin izini sürmektir. Başkasıyla yapılan her yolculuk, bir tür mitolojik sınavdır; İkarus’un güneşe uçuşu gibi, özgürlüğün cazibesiyle yükselirken, ortaklığın balmumu kanatları erimeye mahkûmdur. Belki de seyahat, yalnızca ayakların değil, kararların da özgür olduğu bir eylemdir. Ve belki de en hakiki yolculuk, yalnız yürüyebildiğimiz yoldur.
Günlüğünüz karşısında ruhen çırılçıplak kalmayı göze alabileceğiniz belki de tek dostunuz.
14 Aralık 2025 Pazar
iki ruhun seyrinde: ortak yolun mitosu
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder