29 Kasım 2025 Cumartesi

dionysos’un sessiz mevsimi: tarçınlı şarabın metafiziği

Kışın ilk soluğu, doğanın tenine düşen soğuk bir öpücük gibidir; bu öpücük, insanın içsel mevsimlerini de harekete geçirir. İşte tam bu anda, bir kadeh tarçınlı sıcak şarap, yalnızca bedeni değil, zihni ve ruhu da ısıtan bir iksir olarak belirir. Bu içki, yalnızca bir içecek değil, zamanın ve belleğin damıtılmış hâlidir. Tarçının keskin ve kadim kokusu, geçmişin tozlu raflarından fısıldayan anılarla birleşerek, içene hem bir melankoli hem de bir huzur armağan eder. Bu içkinin buğusu, Platon’un idealar dünyasına açılan bir pencere gibidir; duyularla algılanan dünyanın ötesinde, hakikatin sıcak ve baharatlı bir izdüşümüdür.

Sıcak şarap, Dionysos’un sarhoş edici neşesinden çok, Herakleitos’un “aynı ırmakta iki kez yıkanılmaz” düsturunu hatırlatır. Çünkü her yudum, bir öncekinden farklıdır; zamanın akışı, tarçının aromasında yankılanır. Bu içki, geçiciliğin ve dönüşümün içkin bir alegorisidir. Şarabın kaynaması, tıpkı insanın içsel dönüşüm süreci gibi, bir arınma ve yeniden doğuş ritüelidir. Tarçın, bu ritüelin felsefi özüdür; hem acının hem de şifanın sembolü olarak, varoluşun diyalektiğini damakta kristalleştirir.

Bu içkinin etrafında kurulan sohbetler, Aristoteles’in “zoon politikon” tanımını yeniden anlamlandırır. İnsan, yalnızca konuşan değil, paylaşan, hatırlayan ve birlikte ısınan bir varlıktır. Tarçınlı sıcak şarap, bu paylaşımın hem nesnesi hem de öznesidir. O, bir masanın etrafında toplanan bireyleri, birey olmaktan çıkarıp kolektif bir bilinçte buluşturur. Bu bağlamda, sıcak şarap, modernitenin yabancılaştırıcı etkilerine karşı bir direniş biçimi, bir tür pastoral ütopyadır.

Tarçınlı sıcak şarap, yalnızca bir kış içeceği değil, bir düşünme biçimidir. O, Heidegger’in “dasein” kavramında ifadesini bulan varlıkla yüzleşmenin gündelik bir pratiğidir. Her yudum, insanın kendi zamanına, geçmişine ve geleceğine dair bir farkındalık anıdır. Bu içki, bizi sadece ısıtmaz; bizi kendimize çağırır, bizi biz yapan kırılganlıklarımızla yüzleştirir. Ve belki de bu yüzden, tarçınlı sıcak şarap, kışın ortasında içilen bir bardak değil, varoluşun kendisidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder