15 Kasım 2025 Cumartesi

kâğıt ve karanlık: hayatın sinematografik ve edebi izlekleri

İnsan, varoluşunun en derin çatlaklarında anlam ararken, çoğu kez bir sahneye ya da bir sayfaya tutunur. Film ve kitap, bu arayışın hem aynası hem de labirentidir; biri görselin yankısıyla, diğeri sözcüğün sessizliğiyle ruhu kuşatır. Hayatımda hep film ve kitap olacak demek, yalnızca bir tercih değil, varoluşsal bir yönelimdir; çünkü bu iki mecra, zamanın ve benliğin en mahrem kıvrımlarına nüfuz edebilen nadir araçlardır. Onlar, hakikatin çıplaklığını estetize ederken, insanın kendiyle yüzleşmesini de kaçınılmaz kılar.

Bir filmdeki tek plan, bir kitapta geçen tek cümle, bazen bir ömrün tortusunu siler ya da yeniden şekillendirir. Sinema, zamanın akışını manipüle ederken, edebiyat onu dondurur ve çözümlemeye açar. Bu yüzden, film ve kitap hayatımda hep olacak; çünkü onlar, yaşanmışlıkla yaşanabilirlik arasındaki o ince çizgide yürümemi sağlar. Her karakter, her anlatıcı, her kamera açısı, bana kendi içsel anlatımımı yeniden kurma imkânı sunar. Onlar sayesinde, hayat bir anlatı olur; rastlantılar anlam kazanır, acılar estetik bir bağlama oturur.

Film ve kitap, yalnızca eğlence ya da bilgi sunmaz; onlar, varlığın metafiziğine dair bir söylemdir. Tarkovsky’nin bir kadrajında zamanın kutsallığına tanık olurken, Dostoyevski’nin bir monoloğunda insanın içsel cehennemine gireriz. Bu iki mecra, bana insanın çelişkilerini, arzularını, korkularını ve umutlarını hem sezgisel hem de kavramsal düzlemde sunar. Onlar, düşüncenin ve duygunun eşzamanlı titreşimidir; bir sahneyle ağlar, bir paragrafla susarız. Bu yüzden, film ve kitap hayatımda hep olacak; çünkü onlar, düşünmenin ve hissetmenin en rafine biçimleridir.

Son kertede, film ve kitap benim için birer sığınak değil, birer meydan okumadır. Onlar, bana konfor sunmaz; aksine, beni rahatsız eder, sorgulatır, dönüştürür. Hayatın sıradanlığına karşı bir direniş biçimi olarak, her film ve her kitap, bana başka bir yaşamın mümkün olduğunu fısıldar. Bu yüzden, hayatımda hep film ve kitap olacak; çünkü ben, yaşamı yalnızca yaşamakla yetinmeyenlerdenim—onu anlamak, dönüştürmek ve yeniden kurmak isteyenlerden.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder