Zaman, kendi içinde kıvrılan bir nehirdir; akarken geride bıraktığı izler, geçmişin yankılarını bugüne taşır. Nostalji treni, bu nehrin kıyısında kurulmuş bir istasyondur; her vagonu, bir hatıranın, bir hissin, bir zamanın suretidir. Fakat içlerinden biri vardır ki, diğerlerinden ayrılır: Renklerin, kokuların ve seslerin iç içe geçtiği o vagon, geçmişin en canlı, en dokunaklı parçasını taşır. Bu vagon, yalnızca bir taşıma aracı değil, zamanın kendine tuttuğu aynadır; içindeki her detay, bir dönemin ruhunu, bir insanın içsel evrenini yansıtır.
Bu vagonun duvarlarında, çocukluğun solgun tebessümleri asılıdır; bir köşede annesinin ördüğü kazakla oynayan bir çocuğun hayali, diğer köşede ilk aşkın utangaç bakışları. Renkler, yalnızca gözle değil, kalple görülür burada. Sarının sıcaklığı, kırmızının coşkusu, mavinin hüznü… Her biri, varoluşun farklı bir hâlini temsil eder. Bu vagon, insanın iç dünyasındaki çok katmanlılığı, zamanın lineer değil, dairesel bir hakikat olduğunu fısıldar.
Felsefenin kadim soruları bu vagonda yankı bulur: “Zaman nedir?”, “Hatıra neye hizmet eder?”, “Geçmişin bugüne etkisi nedir?” Bu soruların cevapları, camdan dışarı süzülen manzaralarda gizlidir. Geçmiş, sadece yaşanmış bir zaman değil, aynı zamanda şimdinin anlamını kuran bir zemindir. Nostalji, bu zeminde yürüyen bir düşüncedir; geçmişin acısıyla yoğrulmuş, geleceğin belirsizliğine karşı bir sığınak arayan insanın içsel monoloğudur.
Ve işte o renkli vagon, bu monoloğun sahnesidir. İçinde oturan her yolcu, kendi geçmişinin seyircisi ve anlatıcısıdır. Tren ilerledikçe, zamanın çizgileri silinir; geçmiş, şimdiyle kaynaşır, gelecek ise bir hayal olmaktan çıkar, bir ihtimale dönüşür. Bu vagon, yalnızca bir hatıra değil, aynı zamanda bir farkındalık mekânıdır: İnsan, geçmişiyle yüzleştiğinde, kendini yeniden kurar. Ve belki de en çok bu yüzden, nostalji treninin en renkli vagonu, en çok suskunluğu barındırır.
Günlüğünüz karşısında ruhen çırılçıplak kalmayı göze alabileceğiniz belki de tek dostunuz.
23 Kasım 2025 Pazar
zamanın renkli hülyası: hatıranın vagonunda bir seyahat
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder