31 Ağustos 2022 Çarşamba

Yazı Yazmanın Faydaları

Yazı yazmanın faydaları

Yazı yazmanın sağladığı yararlar, kelime haznenizi geliştirmenin çok ötesinde. Yazınızın kalitesi nasıl olursa olsun, yazma eyleminin fiziksel ve ruhsal sağlıküzerinde güçlü etkileri olduğu söyleniyor. Çünkü yazmak, ruh halinde, stres seviyesinde ve depresyon belirtilerinde uzun döneme yayılan bir düzelme sağlıyor.

 

Dışavurumcu yazı yazmanın duygusal ve fiziksel sağlığa ne kadar yararlı olduğuyla ilgili 2005’te yapılan bir araştırmaya göre, 4 aylık bir zaman sürecinde 15-20 dakikalık periyotlarla 3 ila 5 kere yazı yazmanın, belirgin bir fark yaratmak için yeterli olduğu gözlemlendi. Araştırmaya göre, travmatik, stresli ya da duygusal açıdan zorlayıcı olaylarla ilgili yazılar yazan katılımcıların, ciddi oranda daha az hastalığa sahip olduğu ve travmadan daha az etkilendiği görüldü. Nihayetinde katılımcılar, hastanede daha az zaman geçirdiler, diğer katılımcılara nazaran daha düşük tansiyonlara ve daha iyi karaciğer fonksiyonlarına sahip oldular.

Psikolojik etkilerinin yanı sıra, yazı yazmanın fiziksel yaraları da daha hızlı iyileştirdiği söyleniyor. 2013 yılında Yeni Zelanda’da yapılan bir çalışmada, biyopsi yaptırmış 49 sağlıklı yetişkinin yaralarının iyileşme süreci izlendi. Bu yetişkinlerden bir kısmı, biyopsiden 2 hafta önce, 3 gün üst üste 20 dakika boyunca düşüncelerini ve duygularını yazdılar.11 gün sonra, yazı yazan grubun %76’sı tam anlamıyla iyileşirken, yazmayanların %58’i iyileşemedi. Araştırma, gerginlik yaratan olaylar hakkında yazmanın, katılımcıların durumu anlamlandırmalarına yardımcı olup stresi azalttığı sonucuna vardı.

Belli başlı bazı hastalıklardan mustarip olanlar bile, sağlıklarının düzelmesine yazı yazarak katkıda bulunabiliyor. Araştırmalar, duygu ve düşüncelerini yazan astım hastalarının daha az atak geçirdiğini; AIDS hastalarınında daha fazla T hücresine sahip olduğunu gösteriyor. Aynı şekilde yazı yazan kanser hastalarının da, daha iyimser bir bakış açısı ve yüksek bir hayat kalitesine sahip olduğu gözlemlenmiş.

Peki yazı yazmayı bu kadar faydalı yapan ne? Austin’daki Teksas Üniversitesi’nde yıllardır yazarak tedavi etme üzerine çalışan James w. Pennebaker, bu konuda birçok araştırma yürütmüş. Pennebaker, “Duygusal karmaşalarıyla ilgili yazı yazma fırsatı verilen insanlar, çoğunlukla daha iyi sağlık koşullarına sahip oluyor” diyor ve ekliyor, “Doktora daha az gidiyorlar. Bağışıklık sistemlerinde değişimlere rastlanıyor.”

Bütün bunların sebebi ne? Pennebaker, bu dışavurumcu yazma eyleminin, insanların şöyle bir geri çekilip, hayatlarını değerlendirmelerini sağladığına inanıyor. Bir olay hakkında sağlıksız ve takıntılı bir şekilde düşünüp durmak yerine, ilerlemeye odaklanabiliyorlar. Bunu yapmak stres seviyelerini düşürüp, buna paralel olarak sağlık ve sıhhatlerinde düzelmeyi sağlıyor.

Bütün bu olumlu sonuçlardan yararlanmak için ciddi bir roman yazarı olmanıza ya da sürekli olarak hayatınızdaki en travmatik dakikaları düşünmenize gerek yok. Blog ya da günlük yazmak bile, sonuçları görmek için yeterli. Bir araştırmanın bulgularına göre, blog yazmak, koşmaya ya da müzik dinlemeye benzer bir şekilde,dopamin salgılanmasını tetikliyor.

Sağlıkta düzelme gibi uzun vadeli getirilerden, daha iyi uyumak gibi kısa vadeli yararlara kadar, ortada olan şu ki; yazarların bir bildiği var.

28 Ağustos 2022 Pazar

Eylül'ün yakın olduğunu hissederek gülümsedim çikolatalı ekmeğimi yerken

Bu ekmek bana sonbahar sabahlarını, hafif yağmurlu Pazar günlerini, kahve ve kitap kokusunu çağrıştırdı. Eylül'ün yakın olduğunu hissederek gülümsedim çikolatalı ekmeğimi yerken. Sizi de gülümsetmesi ve evinizden çikolata, yani mutluluk kokusunun eksik olmaması dileğimle...

27 Ağustos 2022 Cumartesi

Regresyon terapisi

Bedenimizdeki her fiziksel sorun negatif bir duyguyla veya duyguların kombinasyonuyla bağlantılıdır. Hastalıklar bizim mükemmel olan özümüze geri dönebilmek için yürümemiz gereken yola ışık tutan fenerler gibidir. Onları neden orada tuttuğumuzu görmek ve şifalandırmamız için oradadırlar.

Regresyon terapisi, şu anda sorunlarımızın kaynağı olan somatik, psikolojik ve spirituel kalıntılarla çalışır. Negatif duygularımızı, bilinçaltımızda saklı kalan parçalarımızı, blokajlarımızı, çözülmemiş travmalarımızı açığa çıkartarak yeniden yapılandırır ve şifalandırır. Bizi hayatımızda tekrar tekrar yaşamaya mahkûm edildiğimiz kısır döngüden çıkartır. Bizlere uzun zamandır uzak kaldığımız gerçek benliğimizi deneyimletir ve bizleri gerçek anlamda özgürleştirir.

Regresyon terapisi, bireyin deneyimlediği her şeyin zihnine kaydedildiği varsayımından yola çıkar. Sevgi ve korku iki temel duygudur. Deneyimlediğimiz her şey, sevgi ya da korku, bir miktar duygu içerir. Sevgi, bizi daima pozitif yönde etkiler. Korku ise bizi olumsuz etkileyen öfke, suçluluk, içerleme ve nefret gibi negatif duygulara zemin hazırlar.

Bedenimizdeki her fiziksel sorun negatif bir duyguyla ya da duyguların kombinasyonuyla bağlantılıdır. Bedenin yaşadığı hasarın boyutlarını, duygunun derinliği ya da stres faktörü belirler. Negatif duygular (bilinçaltının hangi seviyesinde olursa olsun) çözüme kavuşturulmazsa, kendisiyle bağlantılı fiziksel sistemlere zarar verirler.

Örneğin; Öfke baş ağrıları ve migrene yol açar. Korku ve güvensizlik göğüs ve kalp sorununa neden olur. Ayak ve bacaklardaki sorunlar, destekten yoksunluk ve kısıtlamalarla bağlantılıdır. Sırt ve boyun sorunları, bireyin çok fazla çalıştığı ya da çok fazla sorumluluk üstlendiğini gösterir. Sedef hastalığı ve deride görülen diğer sorunlar suçluluk ve utanç ile bağlantılıdır.

 Negatif duyguların açığa çıkartılarak nötrleştirilmesi, hastalıkların iyileşmesinde çok önemli rol oynar. Regresyon terapisinde, hipnotik tekniklerle danışan kendine odaklandırılır ve bilinçaltından süzülen hikâyeler zihin tarafından engellenmediğinden blokajlar kolayca açığa çıkar. Fiziksel ve duygusal parçalar bilince çıktıkça, farkındalık artar ve düşünceler de değişmeye başlar. Bu sürekli bir döngüdür. Düşünceler değiştikçe de, duygusal ve fiziksel değişimler olur. Neticede, odaklı, net ve sağlıklı seçimlerin yapıldığı bir bilinç seviyesine ulaşılır.

 

25 Ağustos 2022 Perşembe

Sabahın erken saatlerinde sizi pırıltısı ile karşılayan çiğ tanelerinin çiçeklerle dansını bilir misiniz?

Sabahın erken saatlerinde sizi pırıltısı ile karşılayan çiğ tanelerinin çiçeklerle dansını bilir misiniz? Sımsıcak ve elele bir vals adeta. Şimdi burada izleyin, yarın sabah bahçenizde siz de o valse eşlik edin.

24 Ağustos 2022 Çarşamba

#DeğişiminKendisiOl

Eğer kendimize, çevremize, işimize, dünyaya yepyeni bir gözle bakmaya başlarsak, en çözümsüz gibi görünen sorunların bile üzerinde bir ışık yanmaya başlar. Yeni bir gözle baktığımızda, şimdiye kadar fark etmediğimiz yeni çözümleri görmeye başlarız.

Hayat değişimdir. Biz öğrenerek değişir,değişerek gelişiriz.

Sadece bir kereye mahsus yenilikçi olmak da yetmez, Bilginin Sütten Daha Kısa Ömürlü Olduğu Bir Çağda öğrenmeyi, yenilikleri kucaklamayı ve uygulamayı bir hayat felsefesi haline getirmeliyiz.

Mevlana’nın dediği gibi:

“Her gün bir yerden göçmek ne iyi… Her gün bir yere konmak ne güzel; bulanmadan, donmadan akmak ne hoş!

Dünle beraber gitti cancağızım ne kadar söz varsa düne ait. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.”

19 Ağustos 2022 Cuma

Bazen fotoğraf çekmek için girdiğiniz yerlerde şahit olduklarınız içinize oturur

Bazen fotoğraf çekmek için girdiğiniz yerlerde şahit olduklarınız içinize oturur. Belli etmeseniz de o an, bir şekilde kaçsanızda ortamdan, sonra oradaki o karelere bakarken içinize bir yumruk oturur. O yumruk göğsümde şimdi bir fotoğrafa bakarken...

16 Ağustos 2022 Salı

Yaşadığı güzel bir anı sonsuzlaştırmak

Yaşadığı güzel bir anı sonsuzlaştırmak, monoton günlerin renksizliğinden kurtulmak, geçmesiyle güzelleşen günleri daha da güzelleştirmek, özlemini duyduğu bir dünyayı canlandırmak, onu insanlarla paylaşmak, içindeki ağırlıkları atmak için yazar.

12 Ağustos 2022 Cuma

Fai la tua vita!

Fai la tua vita! Burano’nun hikayesi akşam denizden dönen balıkçıların evlerini karıştırmasın diye rengarenk boyamasıyla başlamış. Şimdi dünyanın en tatlı adalarından biri😊💃🏿

10 Ağustos 2022 Çarşamba

Dünya’nın parçası olmak çok güzel ♥️🌍

 Who run the world. Tek tek baktığınızda gözünüze küçük gelen her şey bir adım geriden bütünü oluşturur ve son dokunuş eksik kalmasın diye kareye dahil olduğunuzda büyük resim tamamlanır. Dünya’nın parçası olmak çok güzel

♥️🌍

8 Ağustos 2022 Pazartesi

Swim like a mermaid

 

Swim like a mermaid🧜🏼‍♀️
💙 Dünya’nın bütün denizlerinde gezen, rengarenk canlılarla arkadaş olan, istiridyeden evi, parlak kabuklardan eşyaları olan. Kumsallardan başka kara parçası görmemek bile çok şahane değil mi😍

6 Ağustos 2022 Cumartesi

Seyahat benim için ‘kabuğunu kırmak’ demek

Seyahat benim için ‘kabuğunu kırmak’ demek.
Gittiği her yerde sokaklarda kaybolmayı seven, günlük hayatı yerlisi gibi yaşamayı seven biri olarak adım adım gezdim. Şehre yakın yemyeşil kasabalar, mimarisi beni çok etkiledi.



3 Ağustos 2022 Çarşamba

Ben İstanbul’u, Beyoğlu’nu, Adaları onunla aynı pencereden görür, aynı hayal ve düşüncelerle yaşarım

 Kimi yazarlar vardır, yazdıklarını beğenirsiniz, sizi heyecanlandırır, duygulandırır onların yazdıkları, kurguları, yarattıkları karakterler, olay örgüleri, dilleri kusursuzdur. Kimi yazarlar vardır, o güne dek yazılmış ne varsa bir çırpıda değiştirir, yepyeni bir biçem, yepyeni bir anlayışla çıkarlar okurun karşısına. Bu tür yazarları okumakta zorluk çekseniz de yine de takdir edersiniz. Ama kimi yazarlar da vardır ki onları beğenmek, takdir etmekle kalmazsınız. Onlar yaşamınızın bir parçası olur. Kitaplarının kapaklarını kapattığınızda çekip gitmezler; her yerde, her zaman sizinle birliktedirler. Sait Faik benim için işte o yazarlardan biridir. O, benim ruh ikizimdir. Edebiyata ve hayata bakışım, onunla aynıdır. Ben İstanbul’u, Beyoğlu’nu, Adaları onunla aynı pencereden görür, aynı hayal ve düşüncelerle yaşarım.

1 Ağustos 2022 Pazartesi

Sizin de denizden taş toplama alışkanlığınız var mıdır?


Deniz kenarındaki renkli taşları hep sevmişimdir...

Sevmekle kalmayıp, her zaman en renkli, en parlak, en güzel olanları toplayıp eve getirmişimdir...

Sizin de denizden taş toplama alışkanlığınız var mıdır?