30 Mayıs 2016 Pazartesi

BİR ŞAMANIN HAYATLA İLGİLİ 30 ÖĞÜDÜ


1. Yolda yürürken bulduğun bir kuş tüyünü eve getir, bir vazoya koyabilir, asabilir yada rafta bulundurabilirsin. Bu cennetten sana gelmiş güçlü bir tılsımdır. Bu tarz ruhlardan size verilen işaretleri farketmelisiniz.
2. Nehirlerden taş topla. Büyük güç ve enerjileri vardır.
3. Tüm gücünle diğer insanlara yardım etmeye çalış. Eğer mutluluk veremiyorsan en azından zarar verme.
4. Zorluklar birer formalitedir. Ciddi zorluklar, daha ciddi olsalar bile hala formaliteden ibarettir. Gökyüzü oradadır, bazen bulutlarla kapanmış olsa bile bazen biraz çaba göstererek, mesela bir uçağa binerek aynı mavi gökyüzüne ulaşmak mümkündür. Herkese barış!
5. Bir hayale ulaşmak için bazen tüm gereken bir adım atmaktır. Zorluklardan korkmayın, her zaman vardırlar ve olacaktırlar. Hepinize amaçlarınız doğrultusunda temiz yollar!
6. Ahlaki olarak önceliğiniz başka birine zarar vermemek olmalıdır. Bu prensip oldukça güçlü olmalıdır. Sadece şöyle düşünün: “Hiçbir zaman hiç kimseye zarar vermeyeceğim.”
7. Canlılar için bir mutluluk kaynağı olabilirseniz siz kendiniz en mutlu olursunuz. Ve başkalarına acı çektirirseniz siz kendiniz de acı çekersiniz. Düşünün!
8. Günde en az bir saat sessizliğe zaman ayırın. Buna en az iletişime olduğu kadar ihtiyacınız var.
9. Sevebilme yeteneği Dünya üzerindeki en önemli yetenektir. Herkesi sevmeyi öğrenin, düşmanlarınızı bile.
10. Akarsulara çöp atmayın. Asla! Suyun ruhu çok sinirlenebilir. Ruhu yatıştırmak için ekmek, süt yada para atabilirsiniz.
11. Genelde geçmişimizi “altın çağ” yada “altın günler” olarak adlandırırız. Bu bir hatadır. Hayatımızda yaşanan her an tam olarak altın çağdır.
12. Mükemmel bir din ya da inanç yoktur. Kötü bir din de yoktur. Tanrı bir tanedir. İstediğinize dua edebilirsiniz ancak şu emirleri unutmayın: dürüst yaşa, atalarına saygı göster, ve sev.
13. Eğer Dünya’yı değiştirmeyi amaçlıyorsan önce kendini değiştir. Aşkın ve keyfin enerjilerini öğren. Bunlar bir insanın kilit anlarıdır. Gülümsemek, kahkaha ve keyif almanın çok büyük güçleri vardır. Bunu bir defa öğrendikten sonra kendinize sevginin kapısını açacaksınız.
14. Oldukça güzel bir deyiş vardır: Veren eli kısıtlı görme. Eğer mümkünse zayıf ve ihtiyacı olanlara para ver. Miktarı önemli değil ancak vermiş olmak önemlidir.
15. Hayat çok kısadır. Bunu gözyaşları, kavgalar, küfür ve alkol ile çarçur etme. İyi şeyler yapabilir, çocuk yetiştirir, dinlenir ve daha fazla mutluluk verici şeyler yapabilirsiniz.
16. Eğer sevdikleriniz size suçlu olmadığınız bir şey için kızdılarsa onlara sıkıca sarılın, ve onlar yatışıncaya kadar onları bırakmayın.
17. Ruhunuzda bir sıkıntı bir tükenmişlik hissediyorsanız şarkı söyleyin. Kalbiniz hangi şarkıyı söylemek istiyorsa. Bazen o da konuşabilmek ister.
18. Her zaman hatırla: Doğru din, doğru inanç ya da en becerikli şu veya bu inancın din adamı yoktur. Tanrı birdir. Tanrı dağın tepesindedir. Farklı din ve inançlar bu tepeye ulaşmanın farklı yollarını sunarlar. Kime istersen dua et, ancak bil ki senin asıl amacın günahsız olmak değil, tanrı’ya ulaşmaktır.
19. Eğer bir şey yapmaya karar verdiysen kendinden şüphe etme. Korku seni kendinden ve doğru yoldan saptırmaya çalışacak. Çünkü bu kötülüğün ana silahıdır. Eğer ilk defada başaramadıysan ümidini kaybetme. Her küçük zafer seni daha büyüğüne yaklaştırır.
20. Hayatta çok önemli bir şeyi hatırla. Herkes hakettiğini bulur. Problemlerin ruhuna ve düşüncelerine girmesine izin verme böylelikle problemler vücuduna da ulaşamaz.
21. Hayat sana yüzünü ya da başka bir tarafını çevirmiş olabilir. Ancak sadece çok az kimse aslında hayatı çevirenin gerçekte kendisi olduğunu anlıyabilir. Diğerleri hakkındaki tüm kötü düşünceleriniz size geri dönecektir. Kıskançlık da en sonunda size geri gelecektir. Buna neden ihtiyacınız var? Sakin ve ölçülü yaşayın. Kıskanç olmak iyi bir şey değildir ve hiç gerek de yoktur. Bu adamın büyük bir arabası varsa bu onun yüzünü daha güzel yapmayacaktır. Altın aslında kirli bir metaldir. Kıskanç olmaya ihtiyaç yoktur. Daha fazla gülümseyin ve yabancılar da size gülümseyecektir, hem de sevdikleriniz ve tüm hayatınızla beraber!
22. Size saygı gösterilmesini istiyorsanız başkalarına saygı gösterin. İyilik için iyilik, kötülük içinse bu kötülüğü yoksaymak yapılacak en doğru şeydir. Sizi kötü yapmaya çalışan biri onu yoksaydığınız için kendini gerçekte daha kötü hissedecektir.
23. İçmeyin. Hiç içmeyin! Alkol vücudu, beyni ve ruhu öldürür. Ben yıllardır içmiyorum. Eğer şamansanız veya ruhsal bir insansanız içerek bir süre sonra tüm güçlerinizi bitireceksiniz ve ruhlar sizi cezalandıracaktır. Alkol gerçekten de öldürür, aptalca şeyler yapmayın. Rahatlamak için hamama gidin, eğlence için şarkı söyleyin, iletişim ve ortak bir dil bulabilmek için çay için, ve bir kadını daha iyi tanımak için ona şeker verin!
24. Asla pişmanlık duyma! Ne olursa olsun bu ruhların isteğiyle olur ve bu her zaman en iyisidir.
25. Hayvanlara benzeyen taşları özel bir tören olmadan yerden almayın. Aksi takdirde çok ciddi bir nazara maruz kalırsınız. Eğer böyle bir taş bulduysanız ve yanınıza almak istiyorsanız bulunduğunuz yerin ruh efendisine başvurun ve ona bir teklifte bulunun, ardından bu taşı yerde beyaz bir bezle kaplayın ve böyle alın.
26. Güzel bir müziği dinleyerek kendinizi gün içerisinde aldığınız negatif enerjiden arındırırsınız. Müzik meditasyon gibidir. Sizi kendinize ve hayata geri getirebilir.
27. Kalbinizde her hangi bir baskı olmadan rahat nefes alabilmek için, ağlamayı öğrenin.
28. Eğer durum sizin çözemeyeceğiniz bir hal aldıysa ve hiçbir çıkış yoksa elinizi yukarı kaldırın. Ve elinizi sertçe aşağı indirirken “zıkkımın köküne git” deyin. Çok güzel bir deyiş vardır: Sizi yeyip yutmuş olsalar bile en azından 2 çıkış yolunuz vardır.
29. Kadınlar alışveriş yaparken ailelerinin önlerindeki günlerdeki mutluluğunu satın alırlar. Her bir taze, güzel, olgun ve güzel kokan meyve bu ailede mutlu ve sakin bir hayattır. Erkek, kendi tarafından kadına para sağlamalıdır. Böylece kadın en iyi kalitedeki ürünleri seçebilir. Yiyeceğe harcanan paradan kısan bir aile fakirleşir ve mutsuzlaşır. Bu kısıntı aslında sevdiklerinin mutluluğundan kısılır.
30. Kendinizi yanlış ya da birşey hakkında üzülüyorken bulursanız, vücudunuzu düzgün ve akıcı hareketlerle bir dans formunda hareket ettirin. Kötü enerjinizi yoluna sokup zihninizi çektiğiniz acıdan arındıracaksınız.

29 Mayıs 2016 Pazar

keşke…

Kapat gözlerini benim için ve dinle n'olur. Çünkü bunu sana ancak bir kez söylemeye cesaretim var. Seni ait olduğun çevre için değil, bana ait olman için değil, karşılığında beni sevmen için değil. Sadece sen olduğun için sevdiğimi söyleyebilseydim keşke…

26 Mayıs 2016 Perşembe

İngiliz Rolls Royce kullananlar


İngiliz Rolls Royce kullananlar Greta Garbo, Şarlo, Ernest Hemingay, Coco Chanel, F. Scott Fitzgerald,, Muhammed Ali, Elvis Presley, Rudoph Valentino, Henry Ford, Mae West, Fred Astaire, Benito Mussolini, George Bernard Shaw, Joseph Stalin, Vladimir İlyich Lenin, General Franco, Larshall Tito.
İlk Rolls-Royce 395 İngiliz sterlinine satılmış.
Rolls-Royce’un ilk deneme sürüşü 1 Nisan 1904 tarihinde yapılacakmış ama, gazetelere yollanacak basın bültenlerinin 1 Nisan şakası olarak algılanabileceğinden çekinildiği için tarih 31 Mart olarak değiştirildi.
Rolls-Royce’un radyatör parmaklıkları hiçbir ölçüm aleti kullanılmaksızın tamamen el emeği göz nuru imiş.
Silver Spirit’in klima kapasitesi tam 30 buzdolabına eşitmiş.
Kuzey Kutbu’ndan ekvatora kadar Rolls-Royce’un içinde klimaya el sürmeden aynı ısıda seyahat edilirmiş
En eski Rolls-Royce, 1904 model, 10 BG olup, İskoç Thomas Love’a aitmiş.

25 Mayıs 2016 Çarşamba

Madonna - La Isla Bonita






Como puede ser verdad
Last night I dreamt of San Pedro
Just like I`d never gone, I knew the song
A young girl with eyes like the desert
It all seems like yesterday, not far away
Tropical the island breeze
All of nature wild and free
This is where I long to be
La isla bonita
And when the samba played
The sun would set so high
Ring through my ears and sting my eyes
Your Spanish lullaby
I fell in love with San Pedro
Warm wind carried on the sea, he called to me
Te dijo te amo
I prayed that the days would last
They went so fast
I want to be where the sun warms the sky
When it`s time for siesta you can watch them go by
Beautiful faces, no cares in this world
Where a girl loves a boy, and a boy loves a girl
Last night I dreamt of San Pedro
It all seems like yesterday, not far away
La la la la la la la
Te dijo te amo
La la la la la la la
El dijo que te ama

22 Mayıs 2016 Pazar

floransa


Kuzeyi ve doğusu Apennin dağlarıyla kaplıdır,  güneyinde Chianti tepeleri yükselir. Gucci, Coveri, Ferregamo Floransa’lı ünlü stilistlerdir. Leonardo da Vinci, Michelangelo söz konusu sanatçıların başında gelir. 1382’de iki büyük aile önderlik yarışına girdiler. Medici ailesi zaferi kazanarak Floransa’ya egemen oldu ve kurumlarını değiştirmeksizin, babadan oğula geçen bir monarşi kurmayı başardı. Vatanının babası diye adlandırılan ihtiyar Cosimo (1434-1464) liberal bir prensti. Edebiyatı ve bilimi korudu. Daha sonra Floransa, Lorenzo il Magnifico’nun (Muhteşem Lorenzo/1465-1492) yönetiminde Avrupa’nın sanat ve kültür başkenti oldu. Borgo Albizi sokağında bulunan, ön cephesi heykellerle donatılmış Palazzo Visace (Visace Sarayı) 1500 yılında yapılmış olup Medici’lerin korumasında olan bir yapı. Bu güzel binanın bir katında bugün Baratelli Lucchesi ailesi oturuyor. Floransa’ya gelip de görkemli gotik bir yapı olan Duomo’yı görmek mümkün değildir. 1926’da Arnolfo di Cambio tarafından inşaatı başlatılan (Santa Maria del Fiore) Duomo, Floransa’da 13. ve 14. yüzyılda zenginliğin ve gücün sembolü Floransa’ya özgü farklı bir gotik yapıdır ve hacmi çok büyüktür. En önemli özelliği kubbesi ve dış yüzeyini kaplayan mermerleridir. On dört yılda tamamlanan kubbenin inşaatını Brunelleschi yapmıştır. Çan kulesi Giotto tarafından tasarladığı için çok önemlidir. Duomo’nun hemen karşısındaki Battistero (vaftiz binası) beyaz ve yeşil mermerlerle kaplıdır. Roma stilidir. Üstünde eski ahitten sahnelerin görüldüğü bu inanılmaz güzellikteki bronz kapı için Michelangelo cennetin kapısı demiştir. Nettuno çeşmesinin etrafında Donatello’nun bir heykeli ve Michelangelo’nun ünlü Davıd heykeli bulunmaktadır. Bu heykellerin aslını Accademia müzesinde görebilirsiniz. 13. yüzyılda inşa edilen ve freskleri Andrea di Bonaiuto tarafından yapılan Santa Maria Novella Kilisesi de görülmeye değer. Santa Croce ise kentin en eski meydanlarından biridir ve burada Floransa’nın en önemli kiliselerinden olan Chieas della Santa Croce bulunmaktadır. 1924’de yapılan bu kilisenin tabanında mermerden oluşmuş tablolar ve önemli kişilerin mezarları bulunmaktadır. Aralarında Michelangelo, Dante, Rossellino ve Rossini’nin de bulunduğu tam 276 tane mezar vardır. Projesi yine Brunelleschi’ye ait, yapımına 1420’de başlanan San Lorenzo Kilisesi’ni unutmamak gerekiyor. Dua bölümünün (Sagrestia Vecchia) dekorasyonu Donatello tarafından yapılmıştır. Kentin simgesi haline gelen Arno Nehri üzerindeki en eski köprü olan Ponte Vecchio Floransa’ya gelen herkesin ilgisini çeker. Bu antik köprüden sonra Galile’nin evinin önünden geçip Belvedere’ye tırmanmak ayrı bir zevktir. Belvedere’den bütün Floransa’yı seyredebilirsiniz. Nehrin bu tarafında, planı 1549’da Triboli tarafından çizilmiş olan, Palazzo Pitti’nin tarafından çizilmiş olan, Palazzo Pitti’nin arkasındaki Giardino di Boboli’yi gezmenizi öneririm. Avrupa’nın en zengin şarap mehzenine sahip olan Pinchiori Via Verdi’de bulunuyor. Toscana yemeği olan Trippa alla Fioorentina (Floransa usulü işkembe).
Floransa, bir sanat, bir Rönesans dönemi şehri olduğunu sık sık yüzünüze vuruyor. Ünlü sanatçılar Leonardo da Vinci, Galilei Galileo, Michelangelo, Dante Alighieri, Vasari, Giotto, Botticelli, şehre anılarını bırakırken oldukça cömert davranmış. İtalyan mimarisinin en şık örneklerini görebileceğiniz meydanlar ve dar sokakların dışında, bir mimari deha sayılabilecek olan Duomo Katedrali bunların başında geliyor. Duomo Katedrali çevresinde sürekli kalabalık turist topluluğu, tabii beraberinde kaçınılmaz olarak seyyar satıcılar ve ressamlarla bir arada olacaksınız.
Eğer şehri kuşbakışı izlemek isterseniz, Arno Nehri’nin diğer yanına geçip Boboli Parkı, Forte Belvedere ya da Piazza Michelangelo seçeneklerinden birini tercih etmelisiniz. Boboli Parkı, inanılmaz keyifli bir mekân; içeriye girip de tepeye yürümeye başladığınızda, içinizden tüm gününüzü burada geçirmek geliyor. Forte Belvedere çıkışı ise, dar sokakları ve şirin yapılarıyla dikkat çekici. Ama Michelangelo’nun ünlü Davut heykelinin bulunduğu tepe, şehrin muhteşem görüntüsüne artı olarak, bir de uzayıp giden Arno Nehri görüntüsünü de kadrajınıza sığdırıyor. Nehrin diğer tarafında Palazzo Pitti de mutlaka görmeniz gereken yerlerden. Zaten Boboli Parkı’nın girişi Palazzo Pitti’nin içinde yer alıyor.

20 Mayıs 2016 Cuma

NEW YORK'UN ÇİN MAHALLESİ


Atlayalım üç adım ötedeki metroya, Times Square’de bir değiştirme yapalım, kırmızı çizgiden turuncuya geçelim. St. Union Square’de yeşil hatta atlayıp Canal isimli durakta inelim. China Town burada başlıyor. East River’a doğru ilerleyip, East Broadway’i de içine alarak Brooklyn Bridge’in ayaklarına kadar uzanıyor. New York’taki China Town, San Francisco’dan sonra dünyanın en büyük Çin mahallesi. Bir Kızılderili Manhattan’ı 24 dolara Hollandalı Peter Minut’e (1626) satmıştı. Sanki hala Kızılderili ruhlar dolaşıyor burada. Kızılderili, çoktan çürüyüp eridi fakat ruhunu capcanlı Kızılderili büyüleriyle, tütsüleyerek Manhattan’da bıraktı. Çünkü  bu Kızılderili’nin tıp tıp vuran yüreğini, batan güneşe karşı hançerle çıkardılar ve bir geometriler  büyüsü olan bir Altar’ın üstünde yaktılar. O günden sonra başladı geometrilerden yaratılmış hayaletler; bina, ev, gökdelen suretleriyle Manhattan üstünde bir ağ gibi.

18 Mayıs 2016 Çarşamba

İNCE SHORTBREAD ÜZERİNE TAZE KREMA VE ÇİLEK


4-6 kişilik malzeme

Shortbread hamuru için:
300 gr. tereyağı
150 gr. toz şeker
1 adet rendelenmiş limon kabuğu
Toz vanilya
1 adet hafif çırpılmış yumurta
450 gr. un
Diğer malzemeler:
200 ml. krema
1 çay kaşığı toz vanilya
Pudraşeker
400 gr. çilek
Fırın tepsisinin erimiş tereyağıyla yağlayın ve soğumaya bırakın. Fırını 160 dereceye getirin. Shortbread hamuru için tereyağını ve toz şekeri birlikte yoğurun. Birkaç tutam toz vanilyayı ekleyin. Yumurtayı yavaş yavaş çırparak karşıma yedirin. Unu ekleyin. Hamur yumuşak ve yapış yapış olmalı. Bul malzemeyi iki parçaya ayırın. Her iki hamur parçasını da 2,5 mm. kalınlığında açın ve bunları fırın kâğıdında iki kat halinde üst üste koyun. Buzdolabında bekletin. Soğuduktan sonra 8,5 cm. çapında bir kurabiye kalıbı ile şekilli keskin ve önceden ısıtılmış fırında altın rengi olana kadar pişirin. İçini hazırlamak için kremayı bir kaba koyun. Vanilyayı, istenildiği kadar pudra şekeri ekleyin ve biraz çırpın. Shortbread üzerine kremayı ve çilekleri istediğiniz biçimde yerleştirin ve pudraşekeriyle süsleyin.

17 Mayıs 2016 Salı

James Watt


James Watt, James Watt modern buhar makinasının kaşifi. 19 Ocak 1736'da Greenock'ta doğdu, 19 Ağustos 1819 Heathfield'te öldü. İskoçyalı mucit ve fizikçi.

19 yaşındayken bir cihaz imalatçısının yanında çalışmaya başladı. Daha sonra kendi başına işyeri açarak çalışmaya devam etti. Fakat izinsiz olduğu için işyeri kapatıldı. Üniversite Watt'a sahip çıkarak onu laboratuarlarında cihaz yapması için işe aldı. Üniversite profesörleri Watt'ın kabiliyetini fark ederek onu yetiştirmeye çalıştılar.

Watt ilk olarak 1705 senesinde Thomas Newcomen'in yaptığı buhar yoğunlaştırıcı silindir üzerinde çalışmalarına başladı. Bu çalışmalarında buharın, basıncın ve sıcaklığın tesirlerini deneylerle tespit etti. Deneylerde bulduğu önemli husus silindire giren buharın sıcaklığı kadar silindirin de sıcaklığının yüksek tutulması olmuştu. Daha önce yapılan buhar makinalarında silindir soğuk olduğu için buhar yoğunlaşıyor ve makina verimi düşüyordu. Bu prensiplerle ve hareketle Watt, dik hareketli buhar makinaları yapmaya başladı. 1781 senesinde ise dik hareketi döner hareket haline çeviren buharlı makinayı yaptı. Bu buluşunu silindir içindeki pistonun hem alt hem üst kısmına buhar basıncı tatbik ederek iki yönlü kullanma imkanı tanıyan çift hareketli buhar makinası takip etti. Böylece makina güç kapasitesi iki kat artmış oluyordu. Buhar basıncını gösteren ilk buhar göstergesi de Watt tarafından yapılmıştır.

Watt yüksek basınçlı buhar sistemlerine geçişin hazırlayıcısı, termodinamik prensiplerin birçoğunun bulucusudur. Modern buhar türbinlerindeki devir kontrol regülatörü de Watt'ın ortaya çıkardığı kontrol prensibine göre çalışır. Beygir gücü ve Watt kavramlarının güç ifadesi olarak kullanılması da Watt tarafından başlatılmıştır.

15 Mayıs 2016 Pazar

çilek


Çilek (Fragaria) gülgiller (Rosaceae) familyası içinde yer alan bir bitki cinsi ve bu cins içinde yer alan türlerin meyvelerinin ortak adıdır. Dünyada, adlandırılmış 20’den fazla çilek türü vardır; ayrıca, çeşitli melezler ve kültivarlar da bulunur. Dünya çapında ticari olarak en çok yetiştirilen çilekler, bahçe çileği olarak adlandırılır. Çilekte kısa günde çiçek gözleri, uzun günde kol gelişimi olur. Bu sebeple çilekte verim ile gün uzunluğu ilişkilidir. Bu sebeple bir bölgeye uyan çeşit diğer bölgeye uymayabilir. Çilekte çiçekler salkım şeklindedir. Buna değişmiş gövde de denilebilir. Çilekte iyi tozlanma gereklidir. İyi tozlanmamış meyvelerde şekil bozukluğu olur. Tozlanmadan sonra meyve genelde 30-35 günde olgunlaşır.
Çilek kurusunun faydaları
Çilek vücuda kuvvet verir. Kolesterolü düşürür ve damar tıkanıklığını önler. Aynı zamanda çok iyi bir antioksidan olan çilek bağışıklık sistemini güçlendirir. Kansere karşı korucudur. Sindirim sisteminin düzenli çalışmasına çok faydalıdır. Bağırsak kurtlarını döker, idrar söktürür ve vücuttaki zararlı maddeleri vücuttan uzaklaştırır. Kanı temizler. Sakinleştirici etkisi ile tansiyonu ve ateşi düşürür. Cildi nemlendirir, tazelik ve güzellik verir. Stresi azaltır.

13 Mayıs 2016 Cuma

Ben fotoğraf çekmek için seyahat edenlerdenim...


Ben fotoğraf çekmek için seyahat edenlerdenim. Fotoğraf benim için, yeni coğrafyalara açılmak, yeni heyecanlar, yeni ufuklar, yeni renkler, yeni lezzetler, farklı yaşam tarzları keşfetmek ve bunları belgelemek demek. Bu saydıklarımın tümü, yaşamımızın en mutlu ve nadide günleri arasındadır. Yaşanan heyecanı başkalarıyla paylaşmak, onları daha anlamlı kılar. İşte bu nedenle; Fotoğraf çekmeyen insanlar için seyahat bitince, heyecan da birkaç gün içinde tükenir. Fotoğraf çekmeyi sevenler için asıl seyahat, döndükten sonra başlar. Gezginler asla iflah olmaz... "Ücra ormanlarda bir haz vardır, Issız kıyılarda mest olurum. Kimsenin rahatsız etmediği; Bir çevre vardır, Derin denizlerde, Ve uğultusunda bir şarkı vardır: insanı daha az sevmem ama doğayı ondan çok severim..."

L.Byron

12 Mayıs 2016 Perşembe

parfüm çeşitleri


Clarins’in yeni fondöteni Teint Naturel Ultra - Mat ciltte tam bir doğallık ve uzun süreli matlık sağlıyor. Akıcı yapısı ve hafifliği, mineral ve bitkisel yağ içermeyen bileşiminden kaynaklanıyor.
Ünlü modacı Donna Karan kendi adını taşıyan Donna Karan Beauty Company’le bu kez koku dünyasına giriyor. Yaptığım her şey kalbim, bedenim ve ruhumla ilgili diyen tasarımcı ürettiği iki kadın ve iki erkek kokusuyla modern yaşam tarzını yansıtıyor.
Elizabeth Arden 5 th avenue’yle sadece yeni bir koku değil yepyeni bir imaj yaratıyor. Modern, çiçeksi ve yarı doğrusal bir koku 5 th avenue. Leylak, ıhlamur, manolya ve inci çiçeğinin mandalin ve bergamotla birleşimi Elizabeth Arden’ın yeni kadınını simgeliyor.
Ellen Betrix “Body Care” serisi altı üründen oluşuyor. Ürenler sayesinde ölü hücreler temizleniyor, kan dolaşımı hızlanıyor ve vücut için gerekli bakım sağlanıyor.
Rumba: Bir Latin Enerjisi. Rumba, sokaklardan gelen kırmızının canlılığını ve neşeli ve duygusal Latin figürlerini yansıtıyor. Orkide, bergamot, yasemin, amber ve vanilyanın eşsiz beraberliği inanılmaz bir koku ritmi yaratıyor.
Chanel No:5 Menekşe, iris, yasemin ve mayıs gülünün eşsiz karışımından oluşan parfümde her çiçeğin kokusunu bulmak mümkün.
CK be. Calvin Klein koku ailesinin yeni bir üyesi. Bu zarif, ferah ve gizemli koku bergamot. Mandalina, nane, lavanta, şeftali ve sandal ağacının hoş karışımı onu kullananlar kadar ayrıcalıklı.
Helene Rubinstein’in iki yeni ürünü “Force C Complex” ve “Force C Cream” birer vitamin deposu adeta. Bileşimindeki C vitamini zararlı dış etkenlerle savaşıyor ve cildi serbest radikallere karşı koruyor.
Gıannı Versace’den The Dreamer. Transparan, serin, doğal, dokunulmaz ve rahatlatıcı. Tünün sıcaklığı, keten çiçeklerinin hafifliği, ardıç, pelin ve tarhanın zenginliği aynı kokuda birleşiyor.
Ferrari. Risk, hız ve bilinmeyene özlem... İşte Ferrari erkeğinin tanımı böyle. Portakal, bergamot, nane ve verbana’nın ferahlık duygusu sardunya çiçeği, yasemin ve vanilyanın sıcak etkisiyle Ferarri modern erkeğin kokusu.
Feminite Du Bois Shiseido’nun yeni parfümü. Kadının cazibe, kişilik ve özgürlüğünü yansıtıyor. Sedir ağacının kadınsı kokusundan esinlenen parfüm baharatlar, misk, amber, şeftali, gül, vanilya ve balmumu ile zenginleştirilmiş.
Your Body cilt temizliğiyle ilgili doğal, etkili ve yumuşak temizlik ürünü. Bitki ve meyve özleriyle hazırlanan bu ürünler cildi toz,  makyaj ve ölü hücrelerden arındırıyor, derinlemesine temizliyor ve sağlıklı bir cilt yaratıyor.
Sothys’in Nature&Bien-Etre vücut bakım serisinin en yoğun bakım ürünü. Gel Optiminceur cilde sıkılık ve elastikiyet kazandırıyor. Siluetin incelmesini sağlıyor, dokulardaki şişliği ve ödemi gidererek anında etki gösteriyor.
Kenzo’nun yeni parfümü Jungle duyuların en narin olanın keşfetmenin bir yolu olarak tanımlanıyor. Sıradan olmayan, daha iyi bir dünyanın hayallerini kuran kadına seslenen Jungle, renk ve tatların karışımından çiçek yapraklarından doğdu.

10 Mayıs 2016 Salı

pancar salatası


Malzemeler:
500 gram pişmiş pancar
2 adet kırmızı soğan
2 adet yeşil limon
Zeytinyağı
½ kahve kaşığı acı olmayan biber
1 kahve kaşığı toz şeker
½ demet nane, tuz, biber
Hazırlanışı:
Pancarları soyup küp küp kesin. Soğanları soyun ve rendeleyin. Yeşil limonlardan birini çok ince doğrayın, diğerinin suyunu sıkın. Bir kasenin içinde biberi şeker ile karıştırın, limon suyunu ekleyin. 3-4 çorba kaşığı zeytinyağı ekleyin. Nanelerin birkaç yaprağını ayırıp geri kalanını ince ince doğrayın. Tüm karışımı güzel bir salata kasesi içine dökün. Tuz ve biber ekleyerek karıştırın.

8 Mayıs 2016 Pazar

neden ikinci el kitap


Kimileri sıfır kitap okumayı kimileri ise adeta savaştan çıkmışçasına yırtılan bükülen üzerine not düşüler adeta yaşamış ve her zaman yaşayacak olan bir insan gibidir ikinci el kitaplar.
O kitapların içerisindeki altı çizilen kelime veya paragrafları ben uzun süre yaşamış ve artık başkasının yaşamasını sağlamaya çalışan insanların yüz çizgilerine benzetirim hep. Benzemez mi ki bu kitaplar, yaşamazlar mı? yaşatmazlar mı? Bana göre ne çok onlar yaşar ve yaşatırlar. V.Hugo, Tolstoy, A.Camus, M.Gorki... bu kişiler nasıl ölür. Artık klasikleşip ölümsüzlüğü yakalamışlardır. Fikirler sunmuşlardır. Bir amaç gayesi için yaşamışlar ve bunu adeta bildiri olarak kitapları kullanarak dünyaya mıh çakmışlardır. Hele ki bu kitaplar artık eskimiş yorulmuş ancak o ilk günkü gibi gayesinden hiçbir şey değiştirmeyen kitaplar için ve okuyucular için bir lütuftur. Artık sararan kokusu olan o eskileri yok mu en az 40-50 senelik kitaplar işte oradaki o kokuyu almak seni zamanda zaman içine götürür ve zaman makinesi görevi görerek daha çok yaşadığımızı bizlere hissettirir.
Kitaplar bir hayatı bir fikri bir zihniyeti yaşatır ve bunların yoğunlaştırılmış bir halidir adeta. Ne kadar çok kitap okursak o kadar çok yaşamış o kadar çok anlamış oluruz aslında.
İşte bu kitaplar bu yüzden önemli, yaşamanın içinde yaşamak daha çok şeyler görmek için hele ki bu kitaplar sararmış o güzel kokulara bürünmüşse eğer işte bu kitabın adı HAYAT olur.

7 Mayıs 2016 Cumartesi

kitap okumak


1-Kitap Okuma Bir İlaçtır:
2-Kitap Okuma Hayatı Sevdirir
3-Kitap Okuma Düşünceleri Olgunlaştırır Okuma; düşünceyi besleyen, geliştiren ve çabuklaştıran ana kaynaklardan biridir.
4-Kitap Okuma Stresi Azaltır
5-Kitap Okuma Zihni Açar, Hantallıktan Kurtarır
6-Kitap Okuma Güzel Görmemizi Sağlar
7-Kitap Okuma Bizi ‘Bir Bilen” Yapar
8-Kitap Okuyanın Güvenilir Bir Çevresi Oluşur
9-Bilgi dağarcığımızı ve kelime hazinemizi zenginleştirir.
10-Anlama gücümüzü ve konuşma yeteneğimizi kuvvetlendirir.
11-Genel kültürümüzü artırır. Etkin ve etkili bir insan olmanın yollarını açar.
12-Meslek hayatımızdaki başarı düzeyimizi yükseltir.
13-Dünyaya bakış açımızı değiştirir.
14-Toplumsal ilişkilerimizin kalitesini artırır.
15-0kul hayatındaki başarıları pekiştirir,
16-Hayal gücümüzü geliştirir.
17-Okumak haz duymaya, zihnimizi süslemeye, karar verme yeteneklerimizi geliştirmeye yarar. İnsanı olgunlaştırır, erdemli kılar.

5 Mayıs 2016 Perşembe

kitaplık


4. Kitaplığınızın salonunuzda en çok dikkat çeken detay olduğunu biliyor muydunuz?  Herkesin merakla inceleyeceği kitaplığınıza hikayesi olan objeler yerleştirin. Yolculuklarınızdan topladığınız heykeller ya da sevdiklerinizin fotoğrafları ile kitaplığınıza kişisel bir dokunuş katabilirsiniz.
5.Kitaplığınıza kitaplarınız dışında çeşitli biblolar, fotoğraf çerçeveleri ve sanat eserleri yerleştirin böylece tekdüze bir görüntüden kurtulabilirsiniz.

3 Mayıs 2016 Salı

havyar


Tadına doyum olmayan, sadece mersinbalığının yumurtasından elde edilen gerçek havyarın belli türleri, bir zamanlar sadece Rus Çarı’nın sofrasına konuk olurmuş. Artık tüm dünya pazarında yer alan havyarın tamamı Rus ve İran tarafından üretiliyor. Spatülbalığının ve birişin balığının akrabası olduğu sanılan mersinbalığı, kuzey yarıkürenin ılık, serin sularında yaşar. Kıyaya yakın denizlerde ve tatlı suda, çok uzun süre yaşayan mersinbalığı köpekbalığına benzer. Bu göçmen balığın esas olarak üç cinsi bilinir: Mersin, mersin morinası ve çoka (çığa). Bu türlerden çok çeşitli kalitede havyar üretilir. Mersinbalığı, ilkbaharda üremek için nehir kaynaklarına çıkar. Dişi mersinbalıkları yumurtalarını bırakmak için (sekiz-dokuz yaşlarında) derin suları tercih ederler. Erkekler ise (alt-yedi yaşlarında) yumurtaların bırakılacağı yere kadar aşk yolculuğuna çıkarlar. Küçükler, çok kısa bir sürede yumurtalardan çıkar ve üç ay doğdukları yerde yaşadıktan sonra nehrin denizle buluştuğu yere inerek birkaç yıl orada kalırlar. Denize ulaşınca da yetişkin mersinbalıklarına dönüşür, yumurtlama yaşına kadar tatlı suyu aramazlar. Bu suların meyvesi olan havyar, yumurtaların büyüklüğüne ve işleme biçimine göre adlandırılır. Mersin morinasından (huso huso) elde edilen ve en iri taneli havyar cinsi olan “begula” siyah ya da gri renktedir. Daha ince taneli “osetrova” grimsi, gri-yeşil ya da kahverengidir. En küçük taneli “sevruga” ise yeşilimsi siyahtır. “Starled” ya da “çoka” adıyla bilinen mersinbalığının altın rengindeki yumurtalarından yapılan en değerli havyar; bir zamanlar yalnızca Rus Çarı’nın sofrasında bulunurmuş. Eskiden Ural’da, Kazaklar, nehirlerin buzlarla kaplı olduğu aylarda açtıkları deliklerden yakalarlarmış balıkları. Böylelikle yılın ilk havyarı, göz kamaştırıcı rengiyle Çar’lara nasip olurmuş. Havyar yapmayı bilenler, havyarın hazırlanmasının oldukça kolay olduğunu söylerler. Gerekli olan tek şey, belki de tecrübeyle edinilebilecek el mahareti. Balık sudan çıkarılır çıkarılmaz, ilk işlem, balığın karnını yarmak. Balığın henüz canlı olması ve açılan yarığın, balığın tepki  vermesini önlemek için kuyruk yüzgecinden başlayarak açılması işin önemli bir püf noktası. Sovyet bilimadamlarının mersinbalığı için özel bir sezaryen tekniği geliştirdikleri ve bu işlemin hemen ardından balıkları yaşabilmeleri için tekrar suya bıraktıkları biliniyor. Kesme işleminin hemen ardından yumurtalar çıkarılır; özel ince bir elekten geçirilerek, büyüklüklerine göre gruplanır. Yabancı yağ ve dokulardan temizlenir, yıkarın ve süzülür. Daha sonra bozulmaması ve tatlanması için yumurtalara yüzde 4-6 oranında tuz eklenir. İran’da tuza ek olarak boraks da kullanılır. Dünyanın en büyük havyar üreticileri İran ve Rusya’dır. Dünya pazarında yer alan, en kaliteli üç havyar çeşidi vardır. Bunlardan ilki Rusça “hafifçe tuzlanmış” anlamına gelen “malassol”dur. Yumurtaların dolgun, parlak görünümlü ve sertçe olduğu taze bir havyar türüdür bu. Taze, tuzlu havyar ise Rusya’da ve İran’da sıcak mevsimlerde avlanan balıkların yumurtalarından yapılır. Sonucunda tür ise, balık avı bittikten sonra çıkarılır. Ezilmiş ya da olgunlaşmış yumurtadan yapılan daha düşük kaliteli “payusnaya” havyarıdır.  Koyu siyah renkte bir kitle halindedir. Daha çok tuzlanır ve sıkıştırılır. Bu havyar çeşidinin tadı  daha keskin olduğundan kimi zaman ötekilerine tercih edilir. Havyar, sadece mersinbalığının yumurtasından yapıldığı için hep pahalı bir yiyecek oldu. Oysa piyasada havyar adı altında satılan çeşitli balık yumurtaları var. Örneğin somon havyarı.  Hatta alabalık yumurtaları, havyara benzemesi için mürekkepbalığı boyası ile boyanıyor. Özel bir çanakta ikram edilen, çoğunlukla şampanya eşliğinde ekmeğe sürülerek ya da tek başına yenen havyardan, dilerseniz farklı lezzetler yaratabilirsiniz.

1 Mayıs 2016 Pazar

mayıs başı


Şimdi her şey sevmek fiilini çekiyor
O eşsiz gülleriyle işte mayıs başı
Aşk: neşeli, kederli, günücü ve yakıcı
Yanık yanık söyletiyor yeşeren ormanları
Gövdesine bir dilek kazıdığım ağaçtan
Mırıltılar geliyor ve ağaçcık doğaçtan
Yaratısı sanarak yineliyor durmadan
Geçen güzde göğsüne çizdiğin istenceyi
Alaycı alakarganın dalga geçtiği mağara
Kaşlarını oynatıp gülümsüyor ormana
Hava aşka değin titreşimlerle dolu
Öyle göklü ve körpe, seven, mis kokulu
Sevdalı yoncalarsa göğe göndermiş onu
Ve güneş adım adım dolanırken kubbeyi
Esrik çayır kokular döküyor dörtbir yana
Öpücükler açıyor dönüp gelen bahara
'Seni seviyorum' diyen mırıltıyla kırda
Safransarı, gökmavi, lal rengi ve erguvan
Gölcüklerin üstünde, otlaklarda, koyakta
Binbir renkte benekler oluşturuyor orda
Kokusunu savurup saklıyor çiçeğini
Sanki kırın telaşlı, tatlı iletileri
Yaygaracı aşkının yazdırdığı pus'lalar
Papyadan bir altlığa izlerini yaymışlar
İncecik sesleriyle küçük kuşlar ormanda
Şarkıcıklar söylüyor peri kızlarına
Tatlı bir sır veriliyor gölgelikte herkese
Seviyor ve söylüyor her şey bunu sessizce
Sanki yanan güneyde, batıda ve kuzeyde
Ve altın ışıklarla günün doğduğu yerde
Çiçekli çit, sarmaşık ve şakırdayan pınar
Ve tepeler ve gölgeler ve o sonsuz tarlalar
Dört rüzgârın düzdüğü bir dörtlük söylüyorlar

VICTOR HUGO