28 Nisan 2013 Pazar

yer sofrası



Olmazsa Olmaz Soslar: Calve barbekü sosu, Kikkoman soya sosu, Kühne hardal, Heinz acı chili sos.
Etlerin Marine Edilmesi: Etleri bir gece önceden, kokulu otlar, soğan ya da sarımsakla tatlandırdığınız zeytinyağı ile sirke ya da şarap karışımında bekletin.
Patates Salatası: Patatesleri haşlayın. Kabuklarını çıkarıp bıçakla küp şeklinde doğrayın. Küçük bir kapta çırpılmış bir yumurta, tuz, kırmızı pul biber ve karabiber, kimyon, zeytinyağı, limon, sirke ve hardalı karıştırın. Taze soğan ve maydanozu küçük küçük doğrayın. Patatesleri sosla karıştırıp iyice yedirin. En son soğan ve maydanozu ekleyin.
Patlıcan Salatası: Patlıcanları ateş üzerinde çevirerek dışı yanıp içi yumuşayıncaya dek közleyin. Saplarından tutarak bıçakla kabuklarını soyun. Zeytinyağı, limon, dövülmüş sarımsak, sirke ve tuz ilave ederek çatalla püre kıvamına gelene dek ezin.
Buzlu Çay: 2 bardak suda 1 bardak şekeri eriyinceye kadar ısıtın. 6 poşet çay ilave edin. Demlenmeye bırakın. Poşetleri çıkarın ve üzerine bir sürahiyi tamamlayacak kadar soğuk su ilave edin. Buz, limon dilimleri ve taze nane ile servis yapın.

26 Nisan 2013 Cuma

şarap içmek bir zevk meselesi



Degüstatörler şarap tadar. Rengine bakarlar. Parlaklığı alkol yoğunluğunu gösterir. Renkte yaşıyla, toprağıyla ilgili bilgiler vardır. Sonra koklanır ve nihayet tadına bakarlar. Bouquet ne demek? Şişeyi açtığınız anda burnunuza çarpan rayihaların tamamı. Fermantasyon eyleminden sonra belli bir üzüm kalitesinde oluşan aromalarla yetiştiği toprak ve mikro-iklimin etkisi. Bunlara ek olarak yaşlanma süresinde oluşan lezzetlerin (aging flavours) tamamı. Genç bir şarap tanen yüklüdür. Taneni hafifletmek için “decanter” edersiniz. Yani şişeden büyük bir sürahiye ya da karafa aktarırsınız. Bu sırada bol bol hava alır, taneni düşer. Decanter etmeden, şişeyi açıp bir saat dinlendirmek hiçbir şeyi değiştirmez. Genç şaraplara decanter etmek hava aldırmak amacını taşır. Yağlı şaraplarda ise bu işlem şişe mum ışığına tutularak, dibine çöken tortu ve tanenden kurtulmak için yapılır. Şarabın rengini neler söyler? Tipik kayalık bir arazi ya da yamaçtan gelmiş diyebilirsiniz. Sonra iklimini: Renk çok koyuysa üzümün güneşli bir iklimde, solgun ve açık renk ise serin, kuzey yörelerde yetiştiğini işaret eder. Menekşe bir ton çakıllı bir toprak demektir. Yıllandırmak, kırmızı şarabın renginin kahverengi tona dönüşmesini sağlar. Şarap nasıl tadılır? Dilinizle önce tatlı sonda acı, en son da asiditenin tadını alırsınız. Şarabın tadı derken aslında rayihasından söz ediyoruz. Şarap ağıza gelirken ısınmaya başlar. Bir Alman özdeyişi vardır: Susadıysan bira iç, yaşamdan zevk almak istiyorsan şarabı seç.

25 Nisan 2013 Perşembe

bahar yorgunluğundan kurtulmak



C Vitamini Kürü: Hücrelerin oksijen almasını kolaylaştıran, şeker ve yağların kullanımını artıran ve bağışıklık sistemini kuvvetlendiren C vitamininin bir diğer özelliği de vücutta depolanma yapmaması. C vitamini su ile çözülen ve vücuttan atılan bir element olduğundan kilo yapmaz. Ayrıca hemen her sebze ve meyvenin içerisinde olduğundan alımı çok kolaydır. Ancak C vitamini alımında çok dikkatli olmanız gerekiyor. Pişirme ısısı ve ışık besinlerin C vitaminini kaybetmesine neden olabilir. Bu nedenle kısa süreli ve buhar ağırlıklı pişirme tekniklerini tercih edin ve mümkün olduğunca çiğ besinlerden almaya gayret edin. Bahar yorgunluğundan kurtulmanız için 1 aylık kür süresince 100-500 mg arası C vitamini almanız yeterli olacaktır. Tonik etkisi nedeniyle C vitaminlerini özellikle sabahları alın.
Beslenmeye Dikkat: Olmazsa olmaz besinler; Proteinler (süt, yoğurt, yumurta, balık, et ve tavuk), şekerler (sebze, ekmek, tahıllar), lipitler (yağ, zeytinyağı, peynirler), lifli gıdalar (yeşil sebzeler, kuru sebzeler ve buğday ürünleri). Meyveleri yediğiniz zaman kanınız mide üzerinde yoğunlaşır, sindirim kolaylaşır ve enerji seviyesi oldukça artar.
Yorgunluktan Kurtulmak İçin Terleyin: Çok şiddetli enerji gerektirmeyen yani yarışma sporları dışındaki tüm sporlar, kasların daha çok çalışmasını, hücrelerin oksijen ile dolmasını ve kan dolaşımının güçlenmesini sağlar. Tüm organlar ve bütünüyle organizma çalıştıkça güçlenen ve kendini zinde hisseden bir oluşumdur.
Kaliteli Uyku: Yatmadan önce hafif bir içecek ve uzun süreli ılık duş rahat bir uyku uyumanızı sağlar. Yemekten hemen sonra yatmayın, kendinize 3-4 saat izin verin. Bu süre içerisinde müzik dinleyin, güzel bir film seyredin ya da kitap okuyun, yani beyninizin boşalmasını sağlayın. Odanızın rahatlatıcı bir ışık düzeni olması ve ısısının 18-20 derece arasında olması gerekir. Bu arada en önemlisi gece boyu taze hava solumaktır.

23 Nisan 2013 Salı

ayrılık da sevdaya dahil

Büyük, yürekli, kimseye aldırmadan ve korkmadan yaşanan o unutulmaz aşklar... Araya giren zaman ve imkânsızlıklar, yaşanan bu büyük aşklara gölge düşürebilir mi? Paylaşılanlar bir çırpıda unutulur mu? O tutkuyla yanan kalpler, zamana karşı koyabilir mi? Ne diyor Atilla İlhan; "ayrılık da sevdaya dâhil/çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili... Bir bitiş değildir ayrılık, yalnızca duruluş... Duygu ile mantığın, sezgilerle gerçeğin, spontane çıkışlarla sakinliğin ya da ruh ile beynin o akıl almaz birlikteliği.

19 Nisan 2013 Cuma

aşk ve iştah

Âşık olduğumuzda genelde iştahımızı kaybederiz. Psikiyatrist Dr. Christopher bu durumdan sinirsel heyecanı sorumlu tutuyor. “Tutku duyduğunuz bir objeyle karşılaşmak korku duyulanla karşılaşmaya benzer” diyor Dr. Christopher. “Kalp atışınız hızlanır, nefesiniz sıklaşır, kanınıza adrenalin ve glucose pompalanır ve kaslarınız gerilerek harekete hazır hale gelir. Ve tüm bunlar olurken midenizin çevresindeki damarlar büzülür ve yemek o an aklınıza son gelen şeydir”. Peki, bu durum ne kadar sürer? Dr. Jarman “Kovalamaca sürdükçe” diyor. 

16 Nisan 2013 Salı

yalnızlığın keşfi





Unutmayın, yalnız kalmak hayatta başınıza gelebilecek en kötü şey değildir. Şöyle bir tarif belki daha doğru olurdu: Yalnız kalmak her türlü olasılığa açık olmak anlamına gelir. Size, kendinizi ve hayatı keşfetme fırsatı verildiyse bundan kesinlikle yakınmayın. Çünkü şikâyetlerle kaybedecek vaktiniz yok. Başkalarıyla doğru ilişkiler kurabilmenin ancak ve kendisiyle doğru ilişki kurabilmesinden sonra mümkün olacağını anlamış. Oscar Wilde’ın dediği gibi, “Kişinin kendisini sevmesi hayat boyu sürecek bir romantik ilişkinin başlangıcıdır. Kendinizle kurduğunuz ilişki sürekli olarak gelişir, güzelleşir, hiç bir zaman terk edilmezsiniz, hayal kırıklığına uğramazsınız. Bunun için çaba göstermeyi göze alamıyorsanız, yapacak bir şey yok, mutsuzluğa razı olmalısınız. Hem şunu da unutmayın: Ancak kendinizi mutlu etmeyi, öğrenirseniz, başkalarını da mutlu edebilirsiniz. Başkalarının tavsiyelerini elbette dinleyin ama kendini bunlara uymak zorunda hissetmeyin. Canınız ne istiyorsak onu yapın. D. H. Lawrence’ın sözleri kulağınıza küpe olsun: Geleceği düşünürken kederlendim, bu yüzden bundan vazgeçip marmelat yaptım. Portakal ayıklamanın ya da yerleri fırçalamanın insanı bu kadar neşelendirmesi hayret verici bir şey. Ne çeşit bir hayat istediğinizi gözünüzün önünde canlandırın. Hatta bununla yetinmeyin, hayalinizin ayrıntılı bir tarifini yazın. Daha sonra da gerçekleşmeleri için kısa ve uzun vadeli planlar yapmaya başlayın. Kendinizde hoşlandığınız şeylerin bir listesini yapın. Bunları geliştirin. Ayrıca hoşlanmadığınız şeylerin de bir listesini yapın, bunlardan kaçınmaya özen gösterin. Bir süre sora tam istediğiniz kişi haline geleceksiniz. Yani hemen hemen. Korkmaktan değil, korktuğunuz şeylerin sizi sindirmesine izin vermekten kaçının. Kendi mutluluğunuzu her şeyin üstünde tutun. Dünyada iki tür insan vardır, biri acı çekenler, bir de o acıların üstesinden gelebilenler. Amerikalı sinema ve tiyatro oyuncusu Tallulah Bankhead’in dediği gibi: Hayatımı yeniden yaşayabilseydim aynı hataları yapardım, sadece çok daha genç bir yaşta.