30 Nisan 2018 Pazartesi

Hayallerimi Kucaklamam İçin Uyandım ve Yepyeni Bir Ben Varım.:)


Nefes alıp verişimin farkındayım, bu en büyük zenginliğimdir.

Affetmenin kendime verdiğim en büyük armağan olduğunun farkındayım, yeni bir başlangıca her şeyi affederek giriyorum.

28 Nisan 2018 Cumartesi

Ne ara büyüdük biz?


Sobanın üzerine kolonya döküp alevleri seyreden,
Mandalina kabuklarını sobanın üzerine atıp oda kokusu yapan,
Sonra gece yattığında tavana vuran ateşin dansında hayal kurup uykuya dalan çocuklardık biz...


27 Nisan 2018 Cuma

kendinizi hemen kurtarmanız gereken durumlar

Hayat çok değerli. Değerli olduğu kadar da zor. Bitmek bilmeyen aksilikler, sürekli üzerinize gelenler… Bazen canınızı sıkan, sizi mutsuz eden bir şeyler varsa, yapmanız gereken onları hayatınızdan çıkarmak. Ancak eğer aşağıdaki durumlardan biriyle karşılaşırsanız, hiç durmayın kaçın.
1. Sizi üzen insanlar: İnsanların sizi neden üzdüklerini düşünmekten vazgeçip, kendinize “Bunun olmasına neden izin veriyorum?” diye sorun. Konuşun ve hakkınızı arayın. Bazen incinmenizin sebebi, başkalarının sizi üzmesinden çok, yaşadıklarınız karşısında sessiz kalmanız olabilir.
2. Yalan söyleyen sevgili: Eğer başka biri, sevdiğiniz kişinin kalbini çalmayı başarabildiyse, bunu erken öğrendiğiniz için mutlu olun. Eğer sevgiliniz sizi gerçekten seviyor olsaydı, başka birini size tercih etmezdi. Bazı insanların hayatınızda olmasalar da kalbinizde sonsuza kadar kalacakları gerçeğini kabullenmelisiniz.
3. Ertelemek/ağırdan almak: Bazen, bilmediklerinizi öğrenmek için değil, zaten bildiğiniz bir şeyi onaylamak için sorular sorarsınız. Farklı farklı kişilerden aynı cevabı alıyor olmanız, sizin için çok da iyi bir şey değil. Çünkü bilinçli bir seçim yapmanın yolu gerçeği kabullenmekten geçer. Yaşayabileceğiniz hayatı yaşamak için kendinize bir şans verin ve harekete geçin. Bir noktada mutlaka karar vermek ve ilerlemek zorunda kalacaksınız.
4. Sabırsızlık: Doğru adımlar attığınızın ve hayatınızdaki gelişmelerin farkına varmanın en iyi yolu sabretmektir. Bazen kendimize inanmak ve sabretmek yerine, yeni çıkış yolları aramaya çalışırız. Sabretmekte fayda var. Çünkü bir şeyler çok yavaş ilerliyor görünse bile, aslında hayat olması gereken hızda akıyor.
5. Yüzeysel kalıplar: Diğer insanları ten rengi, vücut şekli ya da dış görünüşlerine göre yargılarsanız; gerçekte nasıl kişiler olduklarını ve neler başarabileceklerini göremezsiniz.
6. Maddiyatçılık: Hayat sizi nereye götürürse götürsün; daha çok kıyafete, daha çok paraya ya da daha iyi bir arabaya sahip oldukları için sizden daha iyi olduğunu düşünen insanlarla karşılaşacaksınız. Ancak asıl önemli olan güçlü bir karakter, dürüstlük ve değerinizin farkında olmanızdır. Bunlardan herhangi birine sahipseniz, en iyi sizsiniz.
7. Hızlandırılmış ilişkiler: Hiç bir ilişkinizi aceleye getirmeyin. Kendi üzerinizde çalışın; kendinizi hissedin, kendinizi sevin. Bunları başardıktan sonra, doğru insanlar sizi farkedecek ve hayatınıza girecek.
8. Aşırı mükemmelliyetçilik: Başkalarını mükemmel olmadıkları için yargılamayın. Kendileri oldukları için imrenin. Bazen kafanız karışsa da, adlında çevrenizdekilerin mükemmel olmasını istemeyeceksiniz. Asıl aradığınız; güvenebileceğiniz ve size hak ettiğiniz gibi davranacak, beraber gülüp eğlenebileceğiniz ve beraber vakit geçirmekten keyif alacağınız insanlar.
9. Size sadece duymak istediklerinizi söyleyenler: Sadece duymak istediklerinizi söyleyen birine inanmak çok kolaydır. Ancak ne yaptıklarını gözlemlemenizde fayda var. Ne söylediğiniz değil ne yaptığınız önemlidir. Yaptıklarınız hisleriniz hakkında daha çok ipucu verir.
10. Değerinizi bilmeyenler: Siz, birinin B planı olmaktan çok daha değerlisiniz. Kendinizi birinden vazgeçmeye zorlayamazsınız, ancak kendinizi, daha iyisini hak ettiğinize sadece siz inandırabilirsiniz. Eğer kendinize gereken değeri siz vermezseniz, başkalarının vermesini de bekleyemezsiniz.
11. Sizi olmadığınız biri olmaya zorlayanlar: Sizi tektipleştirmeye çalışan bu dünyada, vereceğiniz en zor savaş, kendiniz olma savaşıdır. Ve eğer karşı koymaya çalışıyorsanız, sizden pek hoşlanmayabilirler. Farklı olmanız ya da farklı hissetmeniz suç ya da hata değil. Sizi farklı kılan şeyler, aslında sizi siz yapanlar.
12. Negatif düşünceler: Hayat bazen çok zor. Bazen o kadar stres dolu ki, tek yapmak istediğiniz ağlamak. Ancak çoğu zaman hayat çok güzel. Bunun farkına vardıktan sonra, yapmanız gereken, hayata daha olumlu bakabilmek ve zor zamanları atlatmak için kendinizi zorlamak. Çünkü yaşamak buna değer.

26 Nisan 2018 Perşembe

kobra etkisi


Kobra etkisini duymuşsunuzdur değil mi? Duydunuz ama şu an neydi çıkaramadınız mı... Bazen bir sorunu çözmek için elinizden geleni yaparsınız ama siz çabaladıkça işler daha da içinden çıkılmaz bir hale gelir. Hah işte buna kobra etkisi deniliyor.
Peki neden buna kobra etkisi deniliyor acaba diye hiç düşündünüz mü... Gerçek bir hikâyeden almış literatürdeki karşılığını... Bakın çok ilginç bir hikayesi var.

İngilizler Hindistan'da egemenliği ele geçiriyorlar. Ancak çok büyük bir sorunla karşılaşıyorlar. Çok fazla Kobra yılanı var ve İngiliz askerleri bu konuda nasıl korunacaklarını bilmedikleri için çok kayıp veriyorlar.
İngiliz hükümeti bu soruna nasıl bir çözüm bulabiliriz diye düşünürken akıllarına şöyle bir çözüm geliyor. 
Her Kobra yılanı ölüsü getirene bir sterlin ödül verelim diyorlar.
Bu Hintliler tarafından inanılmaz ilgi görüyor. Hintliler yılanları yakalayıp götürüyor karşılığında bir sterlin alıyorlar. Yılanlar gittikçe azalmaya başlıyor. Ancak bu noktada İngilizlerden daha dahiyane bir fikir Hintlilerin aklına geliyor. Biz bundan madem para kazanıyoruz öyleyse çiftlikler kuralım ve Kobra yılanı üretimi yapalım :)
Zaman geçiyor İngiliz hükümeti bu durumu fark ediyor, çünkü öde öde bitmiyor…
Ve başlattıkları bu kampanyanın artık sona erdiğini duyuruyorlar. 
Bu defa da Hintliler biz bu yılanlardan para kazanıyorduk şimdi çiftliklerde boşuna besliyoruz diyerek yılanları serbest bırakıyorlar...
Sonuç olarak çözüme ulaşmadığı gibi iki katına çıkıyor sorun.

25 Nisan 2018 Çarşamba

Günün Sözü: Okumayan, düşünmeyen, ders almayan insanın zararı büyük olur.


Akıllı kişi tehlikeli durumlarda konuşmaz…
 Dişi aslan Hayvanlar bir gün, Kim daha çok çocuk doğurabilir? diye çekişmeye başlarlar.
Hep birlikte dişi aslana gidip danışırlar. Sen kaç çocuk doğurabiliyorsun, diye sorarlar aslana. Bir, diye yanıtlar dişi aslan. Fakat ben aslan doğururum.
Dersimiz; Nitelik nicelikten önemlidir.
Yengeç ile annesi Neden böyle yan yan yürüyorsun yavrum? diye sorar anne yengeç çocuğuna. Düzgün yürüsene, der. – Pekala anne, der çocuk. – Sen önümden düzgün yürü, ben seni takip ederim.
Dersimiz: hareketler sözlerden önde gelir
Aslan, Koyun, Kurt ve Tilki Aslanın biri, bir koyunu yanına çağırır ve nefesinin kokup kokmadığını sorar. Eve, diye yanıtlar koyun. Aslan bu yanıta kızar ve koyunu oracıkta parçalar. Daha sonra kurda seslenip yanına çağırır, ona da aynı soruyu sorar. Hayır, diye yanıtlar kurt korkudan. Ancak o da yağcılık yaptığı için aslanın öfkesinden kurtulamaz. Sıra tilkiye gelmiştir. Aynı soruyu tilkiye de sorar. Tilkinin yanıtı şöyle olur; – Üzgünüm, üşütmüşüm biraz, o yüzden burnum koku almıyor.
Dersimiz: akıllı kişi tehlikeli durumlarda konuşmaz.
Kazlar ve Turnalar Kazlar ve turnalar, bir gün aynı tarlada yiyecek ararlarken birden yanlarına yaklaşmaya çalışan avcıyı fark ederler. Turnalar daha çevik ve hafif oldukları için hemen uçarlar. Oysa kazlar ağır hareket ettikleri için avcıdan kurtulamazlar.
Dersimiz: yakalananlar her zaman suçlu olanlar değildir.
Hasta geyik Yaşlı bir geyik hasta düşer ve daha rahat otlayabilmek için güzel otlarla dolu bir çalılıkta yaşamaya başlar. Her hayvanla iyi geçindiği için pek çok hayvan sık sık geyiğin ziyaretine gelir. Zamanla her gelen hayvan bu güzel otlardan tatmaya başlayınca, kısa süre sonra tüm otlar biter. Geyik hastalıktan kurtulur ama yiyecek hiçbir şey kalmadığı için bir süre sonra açlıktan ölür.
Dersimiz: Bazen iyi şeyler paylaşıldıkça bitebilir, elimizdekinin değerini bilelim.
Farelerin toplantısı Bir gün fareler bir araya gelirler ve başlarına musallat olan bir kediden kurtulma planları yaparlar. Pek çok fikir öne sürülür. Hiç biri kabul görmez. En sonunda genç bir fare kedinin boynuna bir çan asmayı önerir. Böylece kedi kendilerine yaklaşırken, farkına varacak ve kaçabileceklerdir. Bu öneri fareler tarafından alkışlarla onaylanır. Bu arada, bir köşede sessizce onları dinlemekte olan yaşlı bir fare ayağa kalkar ve bu önerinin çok zekice olduğunu, başarılı olacağından hiç kuşkusu olmadığını belirtir. Fakat, der. Kafamı bir soru kurcalıyor. Aramızdan kim kedinin boynuna çan asacak?
Dersimiz; İyi plan yapmak ayrı, o planı gerçekleştirmek ayrıdır.
 İnsanlar İnsan olduğunu: Çocukken; Masal’lardan, Büyüyünce; Kitap’lardan, İhtiyarlayınca da arkalarında kalan yaşamlarından öğrenirler.
Günün Sözü: Okumayan, düşünmeyen, ders almayan insanın zararı büyük olur.

23 Nisan 2018 Pazartesi

Zihin seni izlemez, sen zihnini izlersin...


Zihin seni izlemez, sen zihnini izlersin. İşte bu yüzden ibadet et, meditasyon yap, resim yap, müzik yap, doğada dolaş, deniz kıyısına git; kısaca zihnini sakinleştirecek, içindeki kutsallığı, huzuru, barışı ortaya çıkartacak bir şeyler yap.

21 Nisan 2018 Cumartesi

Sangria Tarifi



Sürahi
  • 1 fincan portakal aromalı likör
  • 1 fincan çekirdeksiz kırmızı ya da siyah üzüm
  • 1 adet dilimlenmiş limon
  • 1 adet dilimlenmiş portakal
  • 2 adet kırmızı ve yeşil dilimlenmiş elma
  • 2 tarçın çubuğu
  • 1 şişe soğuk kırmızı şarap
  • 4 yemek kaşığı toz şeker
  • 2 fincan portakal suyu
  • 180ml. misket limonu (lime) suyu
  •  
Punç kasesi
  • 2 fincan portakal likörü
  • 1 buçuk fincan çekirdeksiz siyah ya da kırmızı üzüm
  • 2 adet dilimlenmiş limon
  • 2 adet dilimlenmiş portakal
  • 3 adet kırmızı ve yeşil, dilimlenmiş elma
  • 3 adet tarçın çubuğu
  • 2 şişe soğuk kırmızı şarap
  • 4 yemek kaşığı toz şeker
  • 4 fincan portakal suyu
  • 360ml. lime (misket limonu) suyu

Hazırlanışı :
1. Meyveleri, şeker, likör ve tarçın karışımında en az 1 saat bekletin.
2. Hazır olan meyvelerinizi, soğuk kırmızı şarap ve portakal suyu ile karıştırın
3. İstediğiniz kadar şeker ekleyin ve tarçın çubuklarını çıkartın. Soğuk servis edin.

İyi eğlenceler!

20 Nisan 2018 Cuma

Sizi Başarıya Götürecek Dayanıklı Bir Zihne Sahip Olmanız İçin Yapmanız Gereken 7 Şey

1. Her Zaman Kontrol Elinizdeymiş Gibi Hareket Edin
Ignatius’a atfedilen bir söz vardır : “Tanrı her şeyin icabına bakacakmış gibi dua edin, ama her şey size bağlıymış gibi davranın.
Aynı önerme konu şans olunca da geçerlidir. İnsanların çoğu, şansın başarı ya da başarısızlıkla doğrudan ilişkisi olduğunu düşünür. Başarılı olurlarsa şansları yaver gitmiştir; başarısızlık durumunda ise tam aksini düşünürler. 
Halbuki başarılı insanların çoğu, şansın sadece bir faktör olduğuna inanır. Fakat şanslarının iyi ya da kötü gitmesi hakkında endişelenmezler. Yani başarı ya da başarısızlığa giden yolda tüm sorumluluk onlara aittir. 
Konu şu ki; zihinsel enerjinizi, başınıza gelebileceklere odaklanarak boş yere harcamayı engelleyebilirseniz; onu hayatınızı yönlendirmek için kullanmaya fırsatınız olur. Sonuçta adına 'şans' denilen şeyi kontrol edemezsiniz, ama kendinizi kesinlikle kontrol edebilirsiniz...
2. Etki Edemeyeceğiniz, Değiştiremeyeceğiniz Şeyleri Bir Kenara Bırakın
Zihinsel dayanıklılık tıpkı kaslarımızın ürettiği güç gibidir. Yani kimsede sınırsız miktarda bulunmaz. O halde, neden bu kısıtlı kaynağı kontrol edemeyeceğiniz şeylere harcayasınız ki?
Kimi insanlar için bu siyasettir. Kimileri için aile ya da küresel ısınma. Önem verdiğiniz ve başkalarının önem vermesini istediğiniz ne varsa o… 
Mesela gidip oy kullanın. Ya da geri dönüşüm yapın ve karbon atıklarınızı azaltın. Kısacası, yapabileceğiniz neyse, onu yapın. Kendi değişiminizi gerçekleştirin ve başkalarını değiştirmeye çalışmayın.
3. Geçmişi Sadece Değerli Bir Eğitim Olarak Görün, Daha Fazlası Olarak Değil...
Hatalarınızdan ders çıkarmayı öğrendiğiniz taktirde; geçmiş değerlidir. Başkalarının hatalarından da öğrenmeyi unutmayın. Sonra hayatı akışına bırakın gitsin. 
Söylemesi kolay, değil mi? Nereden baktığınıza göre değişir. Başınıza kötü bir şey geldiğinde, bunu bilmediğiniz bir şeyi öğrenmek için faydalı bir fırsat olarak görün. 
Geçmiş sadece eğitimdir. Sizi tanımlamaz. Neyin yanlış gittiğini düşünün. Ama bunu sadece gelecek sefere aynı hatayı tekrarlamamak maksadıyla yapın. Yani süreci kendinizi yıpratmak kullanacağınız bir silaha dönüştürmeyin.
4. Bir Başkasının Başarısını İçtenlikle Kutlamayı Öğrenin
Çoğu insanın hayata bakışı; dünyanın kendi etrafında döndüğü şeklindedir. Bu sebeple bir başkasının elde ettiğini başarıyı, kendi yıldızlarının eskisi gibi parlak görülmeyeceği şeklinde yorumlarlar.
Bu tür düşünceler insanın zihinsel enerjisinin büyük bölümünü emecektir. Oysa bu enerjiyi verimliliğinizi arttırmak ya da yaratıcı fikirler üretmek için  kullanabilirdiniz.
Bir arkadaşınız fevkalade bir iş yapması, sizin yetersiz olduğunuz anlamına gelmez. Enerjinizi ve zamanınızı başkalarının başarılarına içerleyerek ya da kıskanarak harcamayın. 
Geleceğinize ve işinize odaklanın. Başarılı insanları alçak gönüllü ve içten bir şekilde takdir etmeyi öğrenirseniz; sizi yolunuzdan uzaklaştıran ve zihinsel dayanıklılığınızı zayıflatan duygusal tıkanıklıklarınızdan sonsuza dek kurtulursunuz.
5. Sızlanmayı ve Şikayet Etmeyi Kesin
Ağzınızdan çıkan sözlerinizin gücü büyüktür. Özellikle de kendiniz hakkında olanların...Sorunlarınız hakkında sızlanmak, size hiçbir şey kazandırmaz.
Şayet bir şeyler yanlışsa zamanınızı şikayet ederek geçirmeyin. O zihinsel enerjiyi meseleyi iyileştirmekle harcayın. Öyleyse neden zaman kaybedesiniz ki? Yanlış giden şeyleri düzeltmeye hemen başlayın. Dahası, sürekli neyin yanlış olduğu hakkında konuşmayı kesin. İşleri nasıl daha iyi hale getireceğiniz üzerinde konuşun, konuşma sadece kendi kendinizle olsa bile. 
Aynı şeyi iş arkadaşlarınız ve dostlarınız ile de tekrarlayın. Sadece üzerinde ağlayabilecekleri bir omuz olmayın. Gerçek arkadaşlar, arkadaşlarının sızlanmasına izin vermezler, onların yaşamlarını iyileştirmelerini sağlamaya çalışırlar.
6. Önce Kendinizi Etkileyin
Kimse sizi pahalı giysileriniz, arabanız, sahip olduklarınız, ünvanlarınız ya da başarılarınız nedeniyle sevmez. Bunların hepsi “şeyler”dir. İnsanlar sizin “şeyler”inizi sevebilir, ama bu onların sizi sevdikleri anlamına gelmiyor.
İnsanlarla sizi mutlu edecek, 'gerçek' ilişkiler, bağlar kurmak istiyorsanız; işe kendinizi tanımakla başlayın. Ve bir başkasını etkilemeden önce kendinizi etkileyin.
7. Sahip Olduklarınızın Kıymetini Bilin
Sahip olmadığınız şeyler yüzünden kendinizi yıpratmayın. Başkalarının sahip olduğu ve sizin olmadığınız şeylere takılmayı da bırakın. 
Neye ya da nelere sahip olduğunuzu, durup mantık çerçevesinde bir düşünün. Mutlu olmanıza yol açacak birçok şey bulacağınıza emin olabilirsiniz.
Kendinizi iyi hissetmek, zihinsel pillerinizi yeniden şarj etmek için kullanabileceğiniz en iyi yöntemdir.

19 Nisan 2018 Perşembe

pikan cevizli salata


Salata için malzemeler
  • 30 gr. bebek roka (rukola)
  • 30 gr. yedikule marul
  • 30 gr. yağlı marul (kop)
  • 20 gr pikan cevizi
  • 40 gr. rokfor peyniri
  • 1 adet yeşil elma
  • 1 adet limon
  • Su

Yapılışı:
Pikan cevizlerini önceden ısıtılmış 170 °C fırında 10 dakika bekletin. Kavrulan pikan cevizlerini bıçakla iki parçaya bölün. Rokfor peynirini ufak parçalar haline getirin. Elmaları dilimleyip kararmaması için limonlu suda bekletin. Bebek roka, Yedikule marul ve yağlı marulu yıkayıp yapraklarını kurutun. Ardından tüm yeşillikleri sosla birlikte kasenin içerisinde karıştırın. Elma, peynir ve pikan cevizlerini de üzerine serpiştirerek servis edin.

Akçaağaç vinegret için malzemeler:
  • 10 ml. akçaağaç şurubu
  • Deniz tuzu
  • Zeytinyağı
  • 3 gr. Dijon hardalı

Yapılışı:
Bütün malzemeleri bir kabın içerisine koyun ve el blenderı yardımıyla karıştırın. Sonrasında süzgeçten geçirerek hazırladığınız salata ile karıştırın. Afiyet olsun!

18 Nisan 2018 Çarşamba

Ricotta Peynirli ve Ispanaklı Lazanya Topları

Malzemeler (4 kişilik):
Domates sosu için:
  • Sızma zeytinyağı
  • 1 diş sarımsak, iyice doğranmış
  • 1 yemek kaşığı güneşte kurutulmuş domates püresi
  • 400 gr. konserve kiraz domates (ezilmiş)
  • 1 yemek kaşığı doğranmış frenk soğanı
  • Şeker
  • Tuz ve taze çekilmiş karabiber
Makarna hamuru için:
  • 200 gr. beyaz un
  • Bir çimdik tuz
  • 2 adet çırpılmış yumurta
  • 1 yemek kaşığı sızma zeytinyağı
Dolgu için:
  • Sızma zeytinyağı
  • 1 adet büyük boy pırasa, iyice doğranmış
  • 175gr. ricotta peyniri
  • 450gr. bebek ıspanak yaprakları
  • 1 çay kaşığı doğranmış adaçayı
  • 1 çay kaşığı doğranmış maydanoz
  • ½ çay kaşığı rendelenmiş muskat
  • Tuz ve taze çekilmiş karabiber
Üstü için:
  • 75gr. ekmek kırıntısı
  • 50gr. taze rendelenmiş Parmesan veya kaşar peyniri
Hazırlanışı:
1. Zeytinyağını büyük bir tavada, kısık ateşte ısıtarak sosu yapmaya başlayın.
2. Sarımsağı ekleyin ve sarımsaklar yumuşayana kadar (2 dakika) pişirin.
3. Domates püresini de ekleyin ve birkaç dakika daha pişirin.
4. Domatesleri suyuyla beraber ekleyin, frenk soğanını ve şekeri de ekledikten sonra tuz ve karabiberi de ekleyin.
5. Kaynama noktasına getirdiğiniz sosun altını kısın ve 30 dakika pişirin.
6. Sos koyulaşınca tadına bakın ve eklemeniz gereken bir şey varsa ekleyin.
7. Makarnayı yapmak için unu ve tuzu bir kaseye elekten geçirerek alın.
8. Çırpılmış yumurtayı ve yağı ekleyin ve hamur bir araya gelene kadar yoğurun.
9. Hamuru kaseden alın ve pürüzsüz bir hale gelene kadar yoğurun.
10. Şeffaf folyo ile sarın ve buzdolabında en az 30 dakika dinlendirin.
11. İç malzemesini yapmak için biraz zeytinyağını kısık ateşte ısıtın.
12. Pırasayı ekleyin ve 7 dakika kadar soteleyin (pırasa yumuşayıp kahverengi olana kadar).
13. Pırasayı hafifçe soğumaya bırakın ve sonrasında ricottayı ekleyin.
14. Ispanağı, adaçayını, maydanozu, muskatı ve tuz ve karabiberi de katın.
15. Hafifçe unlanmış bir yüzeye hamuru alın ve 20cmx30cm olana kadar hamurunuzu açın.
16. Ricotta ve ıspanaklı dolguyu hamurun üzerine yayın ama köşeleri boş bırakın.
17. Sonra yuvarlayarak hamuru kapatın ve uçlarını biraz su kullanarak iyice kapatın.
18. Hazırlanan ruloyu şeffaf folyoya sarın ve buzdolabında 30 dakika bekletin.
19. Sonra folyoyu açın ve 2 cm. kalınlığında dilimler halinde rulonuzu kesin.
20. Fırını önceden 180 derecede ısıtın, bir borcam ya da graten kabını yağlayın.
21. Kabın dibine birkaç kaşık sos koyun ve sosun üzerine dilimleri düz şekilde yerleştirdikten sonra kalan sosu tekrar üzerine dökün.
22. En üste ekmek kırıntılarını ve parmesan peynirini koyup 20 dakika, peynir altın rengine gelene kadar pişirin.

Afiyet olsun!

17 Nisan 2018 Salı

günlük insanın aynası

Günlük insanın aynası ise, bu aynada görünen insan zenginliği mi, sıradan hayattan edebiyat üretme telaşı mı, yoksa meselesi öncelikle kendisi olan insanların yaptığı gibi kendini köşe bucak tanıma olanağı mı, emin olamadım.

16 Nisan 2018 Pazartesi

evin bedenindir


Evimiz, ruhumuzun aynasıdır.Ruh sağlığı ve yaşanılan mekan arasındaki sıkı ilişki, ruh sağlığı alanında çalışanlar tarafından iyi bilinir Obsesif kişilerin evleri çamaşır suyu kokar ya da eşyalar simetrik şekilde dururlar, doğal olan ve akan hiçbirşey yoktur Depresyondaki insanların ruh hali de evlerine yansır, hiç bir şeyin yeri değişmez, bakımsız ve kasvetlidir
“Evin, bedenindir” der Osho “Evine nasıl baktığından, kendine nasıl davrandığını görmen mümkündür” Düzensizliğin her türü, hayatımıza kaosu çeker
Feng Shui: Feng “Rüzgar”; Shui “Su” demektir ve Çinlilerin sağlıklı yaşam için yerleşim sanatıdır Yeni bir ev alırken, bozuk enerjili bir evi düzenlerken, yeni bir eşya alırken, sağlıklı ve huzurlu yaşam için kullanılır
Bu sanatta önemli olanlar:
Temizlik, düzen, .
sadelik, 5 temel elementin ve renklerin bizim enerjimizle ve birbirleriyle uyumu, son olarak da eşyaların bize enerji olarak uyumdur
Feng Shui’ de 5 Element:
Evimizde 5 element uyum içinde olmaldır .
Toprak, metal, su, ağaç, ateş Eğer bu elementlerden biri fazlaysa ya da azsa o evde sorun vardır Elementler için her odanızı kontrol edebilir ve sonrasında gerekli düzenlemeleri yapabilirsiniz
Toprak elementi:
Seramik eşyalar, kare ve dikdörtgen formlar, sarının tonları, manzara resimleri Sadakat, sorumluluk, sabır ve dengeyi temsil eder
Metal Elementi:
Paslanmaz çelik, bakır, gümüş, aliminyum, mermer granit eşyalar, doğal kristaller, beyaz ve metalik gri, daire ve oval şekiller Maddi başarıyı ve düşünce netliğini ifade eder
Su Elementi:
Su ile ilgili her türlü dekor (resim dahil), akvaryumlar, cam, ayna vb eşyalar, asimetrik şekiller, siyah, koyu mavi, gri Bilgelik ve duyguları ifade eder
Ağaç Elementi:
Ahşap olan herşey (masa, sandalye), yeşilin her tonu, bitkiler ve bitki resimleri (perde, örtü de dahil) Aile bağlarını, yeni fikirleri ve yeni başlangıçları temsil eder
Ateş elementi:
Lambalar, mum, şömine, tütsü, yün, kürk, tüylü halılar, üçgen, piramit, koni, kırmızının her tonu Ün, şöhret, başarıyı temsil eder
Günümüz insanının bir hatası, evinde “metal” elementini fazla kullanmasıdır Metal; soğukluk, kavga, ağız bozukluğu ve duygusuzluk getirir Bilgisayar, televizyon, cep telefonu, elektromanyetik alan saçan herşey metal elementidir
Ateş, metali eritir Bu nedenle ateş enerjisi içeren kırmızı renk, mum, tütsü, üçgen ya da koni şekiller, insan ve hayvan resmi içeren sanat eserleri, kürk, yumuşak halı vb eşyalar, metal enerjisini yumuşatır İşiniz bittiğinde, elektromanyetik alan yaratan metalleri mutlaka kapatın ya da üzerlerine bir örtü örtün (annelerimiz boşuna TV örtüsü koymazlardı)
Ya da eğer bir evde kıskançlık, öfke, tutku ve tutarsızlık varsa bu “ateş” elementinin fazla kullanıldığı anlamına gelir Ateşi ise, su yumuşatır Bu şekilde enerjileri dengelemek mümkündür
Feng Shui Materyalleri:
Bambu ya da metal çanlar, kristaller (kesinlikle temiz olmalılar), akvaryum ya da su içeren cam materyaller (su ve balık, para demektir, ama temiz tutulmazlarsa para gider) Bagua aynası (Sekizgen ayna), bambu flütler, mumlar, tütsüler, doğru renk ve açıda aydınlatma gereçleri
Bunun dışında sizin ruhunuza huzur verecek tablolar (asla Dali ya da Van Gogh değil, kesinlikle canlı bitkiler (Feng Shuide ölü enerji olduğu için kurutulmuş bitki kullanılmaz), temiz tutulan biblolar
Ama bunlar belirli şekillerde yerleştirilmelidir Ve her eşyayı elinize alarak şöyle sormalısınız:
BU ASLINDA NEYİ SEMBOLİZE EDİYOR?
HAYATIMA ENERJİ OLARAK KATKISI YA DA GÖTÜRÜSÜ NEDİR?
Feng Shui Önerileri:
1 Gereksiz tüm eşyaları atın Asla kırık, çatlak, bozuk eşya bulundurmayın Ya tamir edin ya da atın gitsin
2 Sizde olumsuz anısı olan ya da size hüzün, kızgınlık vb negatif duygular veren tüm eşyalarınızı atın (giysiler dahil)
3 Ocak ve mutfak .
#‎bereket sembolüdür Burası düzensiz ve pisse, asla iki yakanız bir araya gelmez Ocağın tüm gözlerini kullanın
4 Kristal, çan, gümüş, cam eşya ve aynalar, pencereler negatif enerji tutarlar Bu nedenle temiz olmalı ya da sık sık yıkanmalıdırlar
5 Mutfakta, bereket sembolü yiyecek resimleri, bakliyattan cam şişeler kullanın Buzdolabı üzerine asla kendi fotonuzu koymayın Hele ki mutfak pisse hiç Bu sizin duygularınızın donmasıyla eş anlamlıdır
6 Klozet kapağınızı, banyo kapılarınızı kapalı tutun Su elementi para demektir ve paranın akıp gitmesini istemeyiz Banyo ve tuvaletiniz pisse, evde akan enerji “ölüdür” Ruhsal rahatlık ve huzur beklemeyin Akan ve bozuk musluklar da paranın akması ya da gelişinin tıkanması demektir
7 Evinizin eşyaları keskin değil, yumuşak olsunlar Keskin dikdörtgen bir yemek masası yerine, yuvarlak ya da oval seçin Yatağınız ise hiç metal içermesin
Bazı Hatalar:
Aşksızlıktan şikayet ediyorsunuz Ama evinizde hala eski eşinizin fotoları baş köşede duruyorsa, ya da eşyaları hala bir yerlerde saklıysa, bu yeni bir aşka izin yok anlamındadır
Ya da kapınızın girişine koskoca aslan kafası koyduysanız, aslında gayet tehditkar bir hava yaratıyorsunuz ve evinize misafir gelmemesinin sebebi bu olabilir mi? Buna karşın bir köpek biblosu, sizi hırsızlardan koruyacaktır
Çin’de, sevilmeyen komşularla Feng Shui savaşları yapıldığı söylenir Onlar savaş materyalleri olan kılıç, silah vb keskin maddeleri ya da metalleri, karşı evin göreceği şekilde koyarlar Bunlara “zehirli ok” derler Zehirli ok hissettiğiniz insanlarla aranıza “ağaç elementi” koyun Bu okları işyerinizde de hissedebilirsiniz, bir canlı salon bitkisi (iyi bakılmak şartıyla) idealdir
Son Söz: Mekanınızı temizlediğinizde, gereksiz olanları attığınızda ve eşyaları sade ve basit şekilde yerleştirdiğinizde, aşk, iş ve maddi yaşamınız yoluna girecek ve hem ruhsal hem fiziksel olarak kesinlikle daha uyumlu olacaksınız Bunun için pahalı eşyalara gerek yok
T Roosvelt’in dediği gibi:
“ELİNDE OLANLARLA, BULUNDUĞUN YERDE, ELİNDEN GELENİ YAP”