31 Ocak 2017 Salı

Her an her nefeste yenilenmeli…


Kaç yaşında olursak olalım, başımızdan ne geçmiş olursa olsun, tamamen yenilenmek mümkün.

Tek bir gün bile öncekinin tıpatıp tekrarıysa, yazık.

Her an her nefeste yenilenmeli.

~Şems-i- Tebriz’i

24 Ocak 2017 Salı

hasta olmak istemiyorsanız....


Brezilyalı bir doktora ait bu yazıyı mutlaka okuyun ve hatta her gün yeniden okuyun..
Eğer hasta olmak istemiyorsan :
Duygularını anlat.
* Saklanan veya baskılanan heyecan ve duygular; gastrit, ülser, bel fıtığı, bel ağrıları gibi hastalıklara yol açar.
* Zamanla, duyguların bastırılması kansere dönüşür.
Öyleyse, sırlarımızı, hatalarımızı birileriyle paylaşmalıyız!
* Diyalog, konuşma, kelime çok güçlü birer ilaç ve mükemmel birer terapidir!
Karar Vermelisin..
*Suçluluk duyguları hasta eder. Bu konuda uykuda suçluluk duygusundan kurtul mp3 ü dinleyebilirsiniz. Şu an bu yazıyı okuduğunuz siteden bu mp3 ü indiriniz.
* Kararsız kişi güvensiz, endişe ve ıstırap içinde olur. Kararsızlık, sorunları, endişeleri ve çatışmaları çoğaltır.
* İnsanlık tarihi kararlardan oluşur.
* Karar vermek, diğerlerinin kazanması için vazgeçmeyi ve avantajları kaybetmeyi kesinlikle bilmektir.
* Kararsız kişiler mide rahatsızlığı, sinir hastalıkları ve cilt sorunlarının kurbanıdırlar.
Olduğundan Farklı Yaşama.
* Gerçeği saklayan, rol yapan, her zaman mutlu olduğu görüntüsü veren, mükemmel görünmek isteyen kişi tonlarca ağırlığı biriktirmektedir. Ayağı kilden olan bronz bir heykeldir.
* Aldatıcı görünerek yaşamak kadar sağlık için kötü bir şey yoktur.Kaderleri ilaç, hastane ve acıdır.
Kabullen.
* Reddedicilik ve kendine saygı eksikliği, kendimizi kendimize yabancılaştırır.
* Kendimizle barışık olmak sağlıklı yaşamın anahtarıdır. Bunu kabul etmeyenler kıskanç, taklitçi, aşırı rekabetçi ve yıkıcı olurlar.
* Eleştirileri kabullen. Bu bilgelik, akıllılık ve terapidir.
Çözümler Bul.
* Olumsuz kişiler çözüm bulamazlar ve sorunları büyütürler. Üzülmeyi, dedikoduyu ve kötümserliği tercih ederler.
* Karanlığı kovmak için kibrit yakmalı. Arı ufacıktır fakat var olan en tatlı şeylerden birisini üretir.
* Biz ne düşünüyorsak oyuz.
* Olumsuz düşünce, hastalığa dönüşen negatif enerji üretir.
Güven.
* Güvenmeyen kişi iletişim kuramaz, açık değildir, derin ve sağlam ilişkiler geliştiremez, gerçek arkadaşlıkları nasıl kurabileceğini bilemez. Güven olmadan, bir ilişki de olamaz. Güvensizlik sendeki inancın azlığıdır.
Hayatı Üzgün Yaşama.
* Mizah. Kahkaha. Huzur. Mutluluk. Bunlar sağlığa güç verir ve daha uzun bir yaşam getirir.
* Mutlu kişi yaşadığı çevresini geliştirir. “İyi mizah bizi doktorun elinden korur”.
* Mutluluk sağlık ve terapidir.

Dr. Dráuzio Varella

23 Ocak 2017 Pazartesi

damarları temizleyen 10 yiyecek


Badem
E vitamini, çözünebilen lif ve tekli doymamış yağlar açısından oldukça zengin olan badem, içerdiği antioksidanlar sayesinde damarlardaki hasarı engeller.

Zerdeçal
Zerdeçal, damar temizliğinde en etkili baharatlardan biridir. Ayrıca damar sertliğini önler ve yağ depolanmasını engeller.

Yulaf
Yulaf, kolesterolü düşürür ve damarları temizler. Öğünlerinize yulafı eklemenizi öneririz.

Nar
İçerisinde barındırdığı antioksidanlar sayesinde nar, kan akışını arttırır ve damarların tıkanmasını önler.

Yeşil çay
Yeşil çay, damarlara hasar veren oksidatif stresi azaltır ve damarları temizler. İçerdiği antioksidanlar kolesterolü düşürür ve bu sayede kalbi korur.

Açai üzümü
Özellikle kolesterolü düşüren bu meyve kan akışını dengeler ve bu sayede kalp için çok faydalıdır.

Tarçın
Antioksidan deposu olan tarçın, kandaki şekeri düşürür ve bu sayede damarlar için çok faydalıdır. Günde 1 çay kaşığı tarçının kandaki yağ oranını %26 oranında azalttığı kaydedilmiştir

Kuşkonmaz
Kuşkonmaz, damarlardaki baskıyı azaltır ve bu sayede kan akışını hızlandırır. Ayrıca damar tıkanıklığı ve enflamasyona da iyi gelir.

Zeytinyağı
Akdeniz ülkelerinde kalp hastalıkları görülme oranının daha az olması zeytinyağı sayesindedir. İçeriğindeki antioksidanlar sayesinde kanseri önler ve tansiyonu düşürür.

Brokoli
K vitamini ve lif açısından zengin olan brokoli, kolesterolü ve tansiyonu düşürür. K vitamini damarlardaki kalsiyum seviyesini dengeler.

19 Ocak 2017 Perşembe

işlenmemiş çiğ bademin faydaları


* Badem, bir Omega 3 kaynağı olarak; kalp ve damar dostudur.
* Kan pıhtılaşmasını ve damar sertliğini önler. Tansiyonu düşürür, şeker hastalarında riski azaltır.
* Adet döneminde kan şekeri düşüklüğünü engeller.
* Bor bakımından zengindir; kemikleri güçlendirir.
* İçindeki kalsiyum kolesterol düzeyini düşürür ve kemik erimesini önler.
* İçerdiği magnezyum adet dönemi gerginlikleri ile adet öncesinde karında gaz, ruhsal durum değişiklikleri, baş ağrısı, şekerli ve tatlı besinlere istek, uykusuzluk, yorgunluk ve baş dönmesi gibi belirtilerin azalmasına yardımcı olur.
* İçindeki yağlar kötü kolesterolü azaltmaktadır.
* Vücut direncinin artmasında, yaraların iyileşmesinde, tat duyusunun oluşumunda çok faydalıdır.
* Gebelik için çinko minerali içerir.

Bedensel ve zihinsel yorgunluk için kullanılabilir.
Cinsel güçsüzlüğe karşı yararlıdır.
Kolesterolü düşürücü etkisi badem yararları arasındadır. Yağ veya tuzla işlenmemiş badem kalp sağlığını koruyucudur.
İdrar yolları ve cinsel organlardaki iltihapları iyileştirici özelliktedir.
Kan şeker düzeyini düzenleyici etkisi bir diğer badem faydası olarak belirtilebilir.
Kanser ve kalp krizi gibi hastalıklara karşı koruyucudur.
Kuru ciltler için besleyicidir. Badem yağı cilt bakımı, saç ve tırnak bakımına yönelikte kullanılır.
Strese iyi gelen yiyecekler arasındadır.
Amerika’da yapılan bir araştırmada bademin tokluk hissi vererek yemek yeme isteğini azalttığı tespit edilmiştir.
Kaliforniya Üniversitesinde yapılan araştırmaya göre bademin içinde Alzheimer için kullanılan ilaçların içerdiği maddelere benzeyen maddelerin yer aldığı tespit edilmiştir. Düzenli badem tüketenlerin beyin hücrelerinin daha geç yaşlanacağı belirtilmiştir.
Acı badem öksürüğü kesici etkide olmasına rağmen fazla dozda alındığında zehirlenmeye neden olabilir.

17 Ocak 2017 Salı

öfkem yaşayamadıklarıma...


Sen seni özleyenin özleminden habersizce özlemle özlenmektesin sen var ya sen özlenenlerin içinde bir tanesin.

YAŞADIĞIM HİÇBİR ŞEYDEN PİŞMAN DEĞİLİM... ÖFKEM YAŞAYAMADIKLARIMA...

15 Ocak 2017 Pazar

bitki çayları


Günümüzde bitki çayları, hastalıkların tedavisine yardımcı olmak ve hastalıklardan korunmak için kullanılıyor. Ancak beklenen yararı sağlayabilmesi için bitkisel çayların bilinçli olarak hazırlanması ve tüketilmesi gerekiyor.
İçinde kuvvetli biyolojik etkiye sahip bileşenler bulunan bitkilerin çay olarak kullanılması tehlikelidir. Yüksükotu gibi bitkilerin yer aldığı bu grup, aşırı dozda alındığında zehirlenmelere neden olabilir.
Ekinezya’nın etkili bileşenleri suda çözülmez. Çay olarak kullanılmaz.
Limon, Adaçayını etkisiz kılar.
Halk arasında doğru bilinen yanlışlardan biri de bütün bitki çaylarına limon sıkılmasının iyi olduğudur. Oysa bu bilimsel değildir, sadece bir alışkanlıktır.
Orta etkili bitkiler ki uygun miktarlarda kullanıldığında zararlı olmazlar. Zayıf etkili bitkiler önerilen miktarlarda kullanıldıklarında sakıncalı olmayan bitkilerdir. Papatya, tıbbi nane ve ıhlamur gibi bitkiler bu grupta yer alır.
Bitki çaylarının fazla içilmesi zararlıdır. Kışın yoğun şekilde tüketilen bitki çaylarının tıpkı ilaç gibi düşünülmesi, günde 3 fincandan fazla içilmemesi gerekir.
“Bitki çaylarının faydaları nelerdir?”
Lavanta ile birlikte karıştırılan papatyadan demlenen bir bardak çayın temizlik hissi vereceği, kasları gevşeterek mideyi rahatlatacağı söylenirken, Lavanta çiçeğinin uyumadan önce kullanılmasının gerginlik, endişe ve uyku sorunlarında tedaviye yardımcı olduğu gözlenmiştir.
lamur soğuk algınlığını geçiremez ama iltihap giderici özelliği vardır ve şikâyetleri azaltır.
Papatyanın sakinleştirici özelliği vardır.
Yasemin keyif çayıdır.
Zencefil iltihap giderici olarak bilinir, safra söktürür, hazmı kolaylaştırır. Safra taşı olanlarda ve safra kesesi olmayanlarda ağrı yapar. Hamileler günde en fazla bir bardak içebilir.
Tarçın çayı kan şekerini ve kolesterolü düşürücü etkiye sahiptir.
Nane çayı sindirimi kolaylaştırır.
Rezene sindirimi kolaylaştırır, gazı giderir.
Limon yağları çözdürür.
Beyaz çay yüksek antioksidan değeri ve yumuşak içimiyle çayın en nadide lezzetini verir.
Mate Çayı tüm dünyada obezite tedavisinde kullanılmaktadır. Vücutta yağ emilimini engelliyor, yağların hızlı yakılmasını sağlıyor ve vücuttan su atılımını kolaylaştırmaktadır. Aynı zamanda kafein benzeri özelliklere sahip fakat kafeinin kötü etkisine sahip değildir. Her yaş grubu tarafından kullanılabilir. Metabolizması yavaş işleyen kişiler için son derece sağlıklı bir içecektir. Tam etki için günde üç fincan tüketilmelidir.
Nar çayı zengin bir antioksidan kaynağıdır. İshal tedavisinde ve boğaz ağrılarında gargara olarak kullanılır. Ancak içindeki tanen miktarının yüksek olması sebebiyle midesi hassas kişilerin kullanırken dikkatli olması gerekir.
Karanfil çayı ağız ve boğaz rahatsızlıklarında tedaviye yardımcı, gaz ve bulantı giderici etkisi vardır.
Sarı Kantaronun depresyon tedavisindeki etkisi bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Kuşbunu çayının soğuk algınlığı tedavisinde, bel ağrısını azalttığı ve zayıflamaya yardımcı olduğu gözlenmiştir.
Zerdaçal çayının son yıllarda yapılan deneylerde tümörleri dolayısıyla kanseri önlediği ortaya çıkmıştır.
Yaban Mersini kan şekerini düşürücü etkisi ile popülerleşmiş olup kalp ve damar hastalıklarında koruyucu olarak önerilmektedir.
Anason çayı hazımsızlık, iştah kaybı, gaz gibi mide ve bağırsak sistemi rahatsızlıklarında yardımcı etkisi vardır.
Yeşil çay, bağışıklık sistemini güçlendirir, direnç artırır. Sakinleştirici etkisiyle sinirleri yatıştırır.

“Bitki çayları nasıl hazırlanmalı?”
Bitki çayı hazırlarken özellikle taze kaynamış klorsuz su kullanılması önemlidir. Bitki çayları siyah çay gibi kaynatılmaz. Bitki çayının hazırlanacağı demlik ya da fincanların kaliteli porselen olması tercih edilmelidir. Özellikle uçucu bileşenlere sahip bitki çayların hazırlanmasında kapaklı fincan kullanılması önerilir.
Porselen bir demliğe önce çayını yapacağınız bitkiyi koyun ve üzerine gerekli miktarda su ekleyin. Genellikle 1 tatlı kaşığı kuru veya bir avuç taze ot için dörtte bir litre su kullanmak gerekir.
Çayın demlenmesi için 2-5 dakika yeterlidir. Kök bitkilerden çay yapacağınızda (zencefil, havlıcan gibi) aynı miktarda su ve bitkiyi birlikte cezveye koyup kaynatma yoluyla çayınızı yapabilirsiniz.

11 Ocak 2017 Çarşamba

Tai Chi


Dünyadaki Alzheimer görülme sıklığı ve diğer demansla ilgili hastalıklardaki büyük artış göz önüne alındığında, insanın aklına gelen soru şu: Tıbbın yetersiz kaldığı bu noktada başka bir seçenek yok mu? Bilim insanları yeni tıbbi çözümler bulmak için mücadele ededursunlar, yeni bir umut kapısı açan destekleyici çözüm uzaklardan Çin’den geliyor: Eski bir savaş sanatı olan Tai Chi’nin hastalığın seyrini olumlu etkileme yönünde güçlü bir potansiyele sahip olduğu biliniyor.
Ta Chi, düşünsel kökleri kadim bilgilere dayanan içsel bir Çin savaş sanatıdır. Ancak ruh ve bedenin birlikte çalıştığı bu sanat, diğer savaş sporlarından farklıdır. Evrenle bütünleşmeyi hedefleyen sanat aynı zamanda etkin bir sağlık sistemine sahip olmayı da hedefler. Tai Ci tekniği uygulanırken insanın içindeki şiddet duygusunu yenmesi, sabırla bedeni üzerinde kontrol sağlaması ve kendi gölgesiyle savaşıyor gibi yapması hedeflenir. Bunun felsefi açılımı da kişiye dinginlik ve huzur sağlar. Günümüzde çoğunlukla sağlık ve uzun yaşam amacıyla kullanılan terapi, felsefesi gereği evrensel enerji kaynaklarıyla bağlantıya geçmemizi sağlayan kozmik bir enerji dansıdır.
Tai Chi uygulaması, insana kazandırdığı gevşeme, dirençlilik, duyarlılık, ılımlılık gibi nitelikler sayesinde evrensel enerji ile aramızdaki engellerin ortadan kalkmasını sağlar.
Güney Florida Üniversitesinden ve Shanghai’daki Fudan Üniversitesinden araştırmacıların yürüttüğü bir çalışmayla, rastgele seçilmiş olan 60’lı ve 70’li yaşlardaki sağlıklı Çinli yetişkinlerin, 8 ay boyunca haftada üç kere, 30 dakika Tai Chi yaptıktan sonra beyin hacimlerinde önemli bir artış olduğu gözlemlenmiştir. Bunun yanı sıra Tai Chi yapmayan benzer bir grupla karşılaştırıldıklarında, hafıza ve bilişsel fonksiyonlarında artış olduğu tespit edilmiştir.  Bu geleneksel Çin uygulaması akupunturun enerji dolaşımını harekete geçirmesine benzer bir etkiye sahiptir, bir anlamda bedendeki tüm akupuntur noktalarına enerji verilmesini sağlamaktadır.

Yürüme egzersiziyle Tai Chi’nin karşılaştırıldığı araştırmada, Tai Chi’nin hafızayı geliştirdiği ancak yürüyüşün böyle bir etkiye sahip olmadığı ortaya çıkmıştır. Bunun yanı sıra Tai Chi sözel akıcılığın, konsantrasyonun ve dikkat süresinin artmasında da etkilidir.
Alzheimer’ın temel bulguları arasında süreklilik gösteren zihinsel biliş ve hafızadaki kayıptır. Diğer bulgular arasında, depresyon, uykusuzluk, uyumsuzluk ve genel olarak sosyal yaşama ve aktivitelere uyumsuzluk vardır. Aktif olmanın ve sosyal hayattan kopmamanın bu ve benzeri hastalıkların ilerlemesini durdurmada oldukça etkili olduğu birçok araştırma tarafından kanıtlanmıştır.
Genel anlamda nefes alma tekniklerinin kullanıldığı bir dizi yavaş hareketlerin yapıldığı Tai Chi sporu ruh, zihin ve bedeni bir bütün olarak hedeflediği için sağlıklı, uzun ve zinde yaşamı hedefleyen herkes için uygundur. Ama özellikle bu hastalıkla savaşan ve şifa bulmak için iğnenin deliğinden geçmeye razı olan Alzheimer hastaları ve yakınları için kocaman bir umut kapısı açmaktadır.

10 Ocak 2017 Salı

YENİDEN BAŞLA....


Kendini yorgun hissetsen bile,
Basari senden kaçsa bile,
Bir hata sana zarar verse bile,
Hatta ihanet sana acı verse bile,
Bir hayal yok olsa bile,
Gözyaşları gözlerini yaksa bile,
Kimse gayretini fark etmese bile,
Nankörlük ödülün olsa bile,
Anlayışsızlık seni gülmekten alıkoysa bile,
Ve hatta her şey, hiçbir şey olsa bile,
Vazgeçme.....

YENİDEN BAŞLA....