Günlüğünüz karşısında ruhen çırılçıplak kalmayı göze alabileceğiniz belki de tek dostunuz.
25 Kasım 2016 Cuma
selülite iyi gelir.
3 Kabak
2 Enginar
1 Avuç Brokoli
1 Avuç Maydanoz
1 Orta boy soğan
Yarım limon suyu
Sebzeleri az suda haşlıyorsunuz.
Daha sonra bu suyla birlikte sebzeleri blendırdan geçiriyorsunuz. Üzerine limon suyunu da ekleyip tekrar blendırda karıştırdıktan sonra soğuk veya sıcak olarak içebiliyorsunuz. İçine başka hiçbir şey katmıyorsunuz.
Bu içecek vücuttaki toksinleri atıp, yağların hızlı bir şekilde yakılmasına yardımcı oluyor. 5 günde fark görülüyor. Selilütli bölgeleri sıkılaştırıyor.
Sabahları kahvaltıdan yarım saat önce günde 1 bardak içiyorsunuz.
16 Kasım 2016 Çarşamba
selülit giderici çay
Malzemeler:
Papatya
Rezene
Anason
Sinameki
Biberiye
Funda Yaprağı
Kuşburnu
Hazırlanışı: Malzemeleri eşit miktarda karıştırıp bir kavanoza koyun. Her sabah, tok karnına bu karışımdan bir tutam alarak yarım litre Kaynamış suyun içine atarak 15 dakika demlenmesini bekleyin. Daha sonra süzerek içebilirsiniz ..
Yararları: Selülit çayı her gün düzenli olarak içildiğinde, iki hafta içerisinde selülitlerde gözle görülür bir azalma sağlar. Selülit çayı ile birlikte bir adet ananas yediğinizde, ananasın yağ yakıcı özelliğinden dolayı selülitlerin giderilmesini hızlandırmış olursunuz.
Çayın içindeki bitkilerin faydaları
Papatya : Yumuşatıcıdır.
Rezene : Ağrıyı keser, sancıya iyi gelir.
Anason : Mide gazını alır.
Sinameki : Bağırsakları çalıştırır.
Biberiye : Vücuttaki yağı yakar.
Funda Yaprağı: vücuttaki suyu atar.
Kuşburnu: kanı sulandırır.
13 Kasım 2016 Pazar
oyun
Oyun
hayatın anlamıdır. Çünkü denemektir, yenilmektir, yeniden başlamaktır,
cesarettir, özgüvendir, kazanmaktır, zeka, yetenek, girişim, hoşgörü vs. vs...
Oyun oynamayı bırakan kişi hayata veda etmiştir.
9 Kasım 2016 Çarşamba
öksürüğü kesen tarifler
Gıcık
halinde gelen ya da hastalıktan sonra sizi rahatsız eden öksürüğü geçirmenin
doğal yolları...
KARABİBER ÇAYI
Karabiber, dolaşımı ve balgam akışını hareketlendirir. Bal, katıldığında ise bu karışım, öksürüğü tamamen yatıştırır ve doğal bir antibiyotik niteliğindedir.
Karabiber çayının hazırlanışı: Bir çay kaşığı kadar taze çekilmiş karabiber, 2 yemek kaşığı kadar bal ile bir fincanda karıştırılır. Üzerine kaynar su dökülür. 15 dakika kadar demlendikten sonra süzülür ve içmeye hazır hale gelir. Balgamlı halde gelen öksürüğü geçirmek için ideal bir içecektir.
KEKİK - BAL
Üst solunum yolları enfeksiyonlarına, bronşit gibi hastalıklara çok iyi gelir. Bu hastalıklar öksürük yapan hastalıklar olduğu için, bu öksürüğü geçirmek için kekik kullanılır. Kekik yaprağı, ispatlanmış bir öksürük ilacıdır. İçine bal katılmış kekik çayı daha faydalı olacaktır.
LİMON- KARABİBER- TUZ
Bir limonu dörde bölün. Böldüğünüz parçalardan birinin üzerine karabiber ve tuz atın. İyileşmenin hızlanması için limonu yiyin. C vitamini ile bağışıklığınız güçlenirken, nefes alışınız da rahatlar. Öksürük için ideal bir yiyecektir.
ILIK SÜT- BAL
Bal katarak içtiğiniz ılık süt, öksürüğünüzü alır ve boğazınızı tamamen rahatlatır. Boğazınızdaki gıcığı ve öksürüğün gelmesini engeller.
BADEM - PORTAKAL SUYU
Bademleri rondo yardımıyla parçalayın. Birkaç çay kaşığı parçalanmış bademi, bir fincan portakal suyu ile karıştırın. Öksürüğünüze çok iyi gelecek bir karışımdır.
KARABİBER ÇAYI
Karabiber, dolaşımı ve balgam akışını hareketlendirir. Bal, katıldığında ise bu karışım, öksürüğü tamamen yatıştırır ve doğal bir antibiyotik niteliğindedir.
Karabiber çayının hazırlanışı: Bir çay kaşığı kadar taze çekilmiş karabiber, 2 yemek kaşığı kadar bal ile bir fincanda karıştırılır. Üzerine kaynar su dökülür. 15 dakika kadar demlendikten sonra süzülür ve içmeye hazır hale gelir. Balgamlı halde gelen öksürüğü geçirmek için ideal bir içecektir.
KEKİK - BAL
Üst solunum yolları enfeksiyonlarına, bronşit gibi hastalıklara çok iyi gelir. Bu hastalıklar öksürük yapan hastalıklar olduğu için, bu öksürüğü geçirmek için kekik kullanılır. Kekik yaprağı, ispatlanmış bir öksürük ilacıdır. İçine bal katılmış kekik çayı daha faydalı olacaktır.
LİMON- KARABİBER- TUZ
Bir limonu dörde bölün. Böldüğünüz parçalardan birinin üzerine karabiber ve tuz atın. İyileşmenin hızlanması için limonu yiyin. C vitamini ile bağışıklığınız güçlenirken, nefes alışınız da rahatlar. Öksürük için ideal bir yiyecektir.
ILIK SÜT- BAL
Bal katarak içtiğiniz ılık süt, öksürüğünüzü alır ve boğazınızı tamamen rahatlatır. Boğazınızdaki gıcığı ve öksürüğün gelmesini engeller.
BADEM - PORTAKAL SUYU
Bademleri rondo yardımıyla parçalayın. Birkaç çay kaşığı parçalanmış bademi, bir fincan portakal suyu ile karıştırın. Öksürüğünüze çok iyi gelecek bir karışımdır.
7 Kasım 2016 Pazartesi
barcelona
Geniş ve tertemiz caddelerinde yürürken insana
masalsı bir dünyada olduğunu hissettiren Gaudi'nin evleri, tarihi binaları
koruyarak modern yapılarla harmanlayan nefes kesici mimarisi, şehir planlaması
ve limanı, rengarenk tasarım butikleri; Miro, Picasso gibi dâhilerin yaşam
öykülerini barındıran "uyumayan şehir" unvanıyla eğlencesi ve
dinamizmi ile harika bir rota.
6 Kasım 2016 Pazar
KEÇİ PEYNİRLİ VE TEMPURA KABAK ÇİÇEKLİ SALATA
Malzemeler:
2 kabak çiçeği
15 gr. keçi peyniri
5 yeşil kereviz sapı
3-5 dilim rubarb
5 fesleğen yaprağı
3 dilim kurutulmuş domates
Tempura Harç İçin:
40 gr mısır unu
40 gr un
1 çay kaşığı kabartma tozu
25 ml yağ
175 ml maden suyu
tuz ve karabiber
Hazırlanışı:
Kereviz saplarını yıkayıp
temizledikten sonra boydan kesin ve buzlu suda bekletin. Keçi peyniriyle
doldurduğunuz kabak çiçeklerini tempura harcına batırıp kızgın yağda kızartın.
Sudan çıkardığınız kereviz saplarını süzdükten sonra tabağın ortasına
yerleştirin ve kızarmış çiçekleri üzerine koyun. Salatanızı diğer malzemelerle
süsleyip arzu ettiğiniz bir sosla servis yapın.
Tempura Harç: Mısır ununu, un ve
kabartma tozunu karıştırın. Yağ kıvamında, kaygan ve pürüzsüz bir karışım elde
edinceye kadar içine yağ ve su ekleyin. Tuz ve biber katın.
5 Kasım 2016 Cumartesi
zeytinyağı
Akdenize tanrıların bahşettiği eşsiz
bir lezzet: Tanrıça Minerva, Atina’nın tanrıçası olmak için Poseidon’la bir
yarışmaya giriyor. Poseidon, Akropol’ün üstünde tuzlu bir göl meydana
getiriyor, Minerva ise bir zeytin ağacı dikiliyor. Olympos’taki tanrılar da
Atina’nın yetkisini Minerva’ya veriyor. Böylece zeytin yaygınlaşıyor.
Ancak Cicero’ya göre zeytinin değerini ilk keşfeden ve yağını çıkartan
Apollo’nun oğlu Aristaios. Öte yandan yetiştirilmesi kurallara bağlanan ilk
bitki de zeytin. Ağır ağır büyüyen, uzun ömürlü bir ağaç. Prometheus gibi,
ölünce köklerinden yeni bir ağaç sürgün veriyor. Sophocles ondan “Kendi
kendinden yeniden doğar, düşmanlarımıza korku verir. Genç ya da yaşlı hiç kimse
ona zarar vermeyi düşünemez” diye bahsediyor.
Extra virgin: Zeytinin en sulu ve üstün kaliteye ulaştığı yani yeşilden mora çalmaya
başlamasına çeyrek kala, elle ve hırpalanmadan toplanması gerekiyor. -25
derecede soğuk ısı yöntemiyle sıkılıyor. İlk sıkmada elde edilen yağın asit
oranı, en düşük olanı: 0,4 rengi yeşile çalıyor. 0 derece kolesterol’e karşılık
A, D, E, ve K vitaminleri, anne sütündeki enzimleri, karaciğer, sindirim, cilt
için fevkalade besleyici maddeleri içeriyor.
Sızma: Asit oranının 1-1,5, rengi koyu
sarı ancak lezzeti daha yumuşamış oluyor.
Riviera: Genellikle ikinci presten geçirilen
yağların karışımından elde ediliyor. Fazla asitler ise rafine edilerek
çıkarılıyor. Arta kalan küspe, özel teknelerde toplanıp, içinde özel
karıştırıcılar bulunan kazanlara dökülüp, ısıtılmış suyla, üçüncü kez presten geçiriliyor.
Kalan son yağlar böylece alınıyor.
Aromalı Zeytin Yağları: Bir Akdeniz geleneği, “Aromolio” adı da veriliyor. Extra virgin ile virgin
zeytinyağlarının içine fesleğen, sarımsak ve kırmızıbiber, kekik hatta mantar
gibi bitkiler katıp, bekleterek değişik lezzetlere ulaşıyorsunuz.
Sabunluk: Küspelerin yıkanması sırasında
kullanılan sularda toplanan yağ, özel işlemlerden geçirilerek sudan
ayrıştırılıp, sabunun ana maddesi olarak değerlendiriyor.
Zeytinyağında Markalaşma; Laudemıo: Zeytinyağının üretimi şarap kadar önemli. İtalyan üreticiler yani
“olivanti”ler birleşerek, 1984’te Toskana’nın orta kısmındaki tepelerde yetişen
zeytinlerden ürettikleri olağanüstü lezzetteki birinci sınıf zeytinyağına
“Laudemio” adını verdiler. “Öşür” anlamına gelen “Laudemio”, “Bordeaux”
şaraplarında olduğu gibi AOC’ye tabii. Yani üretimin tüm aşamaları resmi olarak
kontrol ediliyor, ancak onaylandıktan sonra “Laudemio” damgasını taşıyabiliyor.
Bunun için dört kural var.
1) Yağın İtalyan ziraat bakanlığının sınırlarını tanımlamadığı orta Toskana
tepelerinde yetişen zeytinden gelmesi gerekiyor.
2) Zeytinlikler, toprağın cinsine, türlerine, yaşına, ekilme ve yetiştirilme
sistemine göre sınıflandırılıyor. Genellikle Frantoio, Moraiolo ve
Leccino türlü ağırlıklı oluyor.
3) Üretim aşamasının tamamı, yani ağacın yetiştirilmesinden, zeytin yağının
şık ve standard “Laudemuio” şişesine girişine kadar izleniyor. Diyetik ve
organoleptik (yağın ekstra sızma olup olmadığın saptayan besleyici özellikler)
sürekli teste ve analizlere tabi tutuluyor.
4) Hasat ve pres
yöntemleri:
a) Her yıl, 15 Aralık’tan önce hasatın bitmesi gerekiyor. Çünkü olgunluk
zamanı geçirmiş zeytin, yağın kalitesini bozuyor.
b) Ürün elle toplanıyor. Sonra kesin belirlemiş bir zamanda preslere girmesi
gerekiyor (48 saat içinde).
c) Yine belirlenmiş tekniklerle, soğuk presleme koşulu var. İşte bu kurallar
ve yapılan sıkı denetleme
“Laudemio” zeytinyağının yüksek
diyet değerini ve karakterini belikliyor. Ancak bundan sonra etiketinde şu ibareler
yer alabiliyor.
Laudemio / Extra Virgin Oil
Rengi: Zeytin Yeşili.
Aroması: Net olarak Zeytin
Lezzeti: Meyvemsi ve yendikten sonra ağızda bademsi bir tad bırakmalı.
Asit Oranı: % 0.4 civarında.
Panel Test: Minimum 7.
Kolesterol: 0
4 Kasım 2016 Cuma
taze sıkılmış sebze ve meyve suları
ELMA
İnsan
vücudunun çok miktarda pektine ihtiyacı vardır. Bu madde sayesinde, vücut
kendini uzun süre tok hissederken, sürekli olarak yiyecek tüketilmediği için
bağırsaklar da dinlenmiş oluyor. Şeftali ve kayısıda bulunan betakaroten ve
silisik asit, parlak saçlar ve tırnaklar yaratırken, selülit oluşumunu da
engelliyor.
2 bardak
için (150 ml)
Bir
bardak: 40 kcal.
2 şeftali
(230 gr.)
2 elma
(200 gr.)
2 kayısı
(90 gr.)
100 gr.
çekirdeksiz üzüm
5 taze
nane yaprağı
1 çay
kaşığı akçaağaç şurubu
şeftali ve
kayısıların çekirdeklerini çıkartın. Elmaları dörde bölün. Çekirdeklerin
yumuşak iç kısımlarını da ayıklayın. Sıktığınız meyvelerin suyunu ve nane
yapraklarını şurubun içine ekleyin.
YABAN MERSİNİ
Taze
sıkılmış olgun vişne ve sulu erik, vücuttan eksilmiş olan potasyumu yerine
koymak için birebir. Ayrıca metabolizmayı harekete geçirip, cilt
fonksiyonlarını düzenleyen çinko açısından da oldukça zengin.
2 bardak
için (150 ml)
Bir
bardak: 60 kcal.
50 gr.
vişne
180 gr.
erik
100 gr.
yaban mersini
Yarım
vanilya çubuğu
1 çay
kaşığı bal
Vişnelerin
ve eriklerin çekirdeklerini ayırın. Yaban mersinlerini yıkayın, meyvelerini
ayıklayın. Vanilya çubuğunu boydan kesin ve kazıdığınız vanilyayı balla
birlikte meyve suyunun içine karıştırın.
PORTAKAL
C vitamini
yeşilbiber ve kerevizle birlikte doğal yollardan alabilirsiniz. Bu bağışıklık
sisteminizin güçlenmesini ve sıkı bir doku oluşumunu sağlar. Yeşilbiberin
içinde bulunan ve uçucu bir yağ olan capsaicin, metabolizmayı harekete
geçiriyor.
2 bardak
için (150 ml)
Bir
bardak: 50 kcal
1 portakal
(100 gr)
80 gr.
kereviz yaprağı
1 küçük
yeşilbiber 50 gr.
tuz
Portakal
ve kerevizin kabuklarını soyun, biberin çekirdeklerini çıkartın. Tümünün suyunu
çıkardıktan sonra zeytinyağını ekleyin. Daha sonra da tuz ve baharatla
tatlandırın.
DOMATES
A, E, C ve
B vitaminleri açısından zengin bir sebze. Bu vitaminlerle yapılan bir kür, yağ
metabolizmasını destekliyor. Yeşilbiberde bulunan alkaloit, aynı zamanda
midedeki hazım işlemini kolaylaştırmaya yarıyor. Rezene yapraklarındaki uçucu
yağlar, doğru kan dolaşımı için yardımcı oluyor.
2 bardak
için (150 ml)
Bir
Bardak: 40 kcal
4 domates
(250 gr.)
50 gr.
salatalık turşusu
30 gr.
rezene
1
yeşilbiber
Karabiber
Domatesleri
ortalarından bölün. Salatalık turşusu ve rezeneleri dilimleyin. Sebzelerin suyunu
çıkarttıktan sonra bu sosu iyice çırpın ve karabiberle tatlandırın.
BUĞDAY OTU
Özellikle
Amerika’da hayli revaçta... Suyu, küçük miktarlarda içiliyor. Gerekli tüm
vitaminin ve mineralleri vücuda sağladığı biliniyor. Klofilin arındırıcı,
antibakteriyel ve yaraları iyileştirici özellikleri de bulunuyor.
2 bardak
için (150 ml)
Bir bardak:
100 kcal
50 gr.
yeşil biber
50 gr.
elma
100 gr.
ıspanak
15 gr.
taze soğan
20 gr.
buğday otu
1 çay
kaşığı şevketotu yağı
1 çay
kaşığı acısso
Biberlerin
ve elmaların çekirdeklerini temizleyin. Küçük parçalar halinde kestikten sonra,
ıspanak, soğan ve buğday otuyla birlikte suyunu çıkartın. Yağ ve acısso’yu
içine katın.
HAVUÇ
Bol
miktarda betakaroten içeriyor. Bu, vücut hücrelerinin genç kalmasını sağlarken,
cildi pürüzsüz kılıyor. Ahududu kolesterolün düşmesine yardımcı oluyor. Ayrıca
demir, magnezyum ve fosfor açısından da oldukça zengin. Bu maddeler de kaslar,
sinir ve beyin fonksiyonları için oldukça büyük önem taşıyor.
2 Bardak
için (150 ml)
Bir
bardak: 60 kcal.
5 havuç
60 gr.
ahududu
Bir miktar
rendelenmiş portakal kabuğu
1 yemek
kaşığı armut suyu
Havuçları
kestikten sonra küçük parçalara bölün. Ahududuları da ayıkladıktan sonra her
ikisinin de suyunu çıkartın. Armut suyunu da elde ettiğiniz karışıma ekleyin.
Portakal kabuklarıyla tatlandırın.
3 Kasım 2016 Perşembe
sonbaharda kır sofrası
KEKİKLİ
MANTAR
Malzemeler
150 gr
mantar
bir tutam
kekik, tuz, karabiber
Hazırlanışı
Mantarları
yıkayıp 250 derece ısıtılmış bir fırında, 15-20 dakika pişirin. Fırından
çıkarınca üzerine kekik, tuz ve biber ekin, servis yapın.
OTLU TAZE
LOR
Malzemeler:
100 gr taze
lor
50 gr eski
lor
1 fincan
dolusu ince kıyılmış maydanoz, tere, dereotu, vb. otlar
3-4 çorba
kaşığı sızma zeytinyağı
Hazırlanışı
Tüm
malzemeyi mutfak robotunda karıştırıp servis tabağına koyun. Pita ekmeğinin
arasında da servis yapabilirsiniz.
FESLEĞENLİ
KURU DOMATES
Malzemeler
100 gr
kurutulmuş domates
1-4 yaprak
fesleğen
3-4 çorba
kaşığı sızma zeytinyağı
Hazırlanışı
Domatesleri
önceden sıcak suda ıslatın. Malzemelerin hepsini robotta karıştırıp servis
yapın. Pita ekmeği arasında servis yapabilirsiniz.
KURU
MEYVE HOŞAFI
Malzemeler
50 gr kuru
dut
50 gr kuru
kara üzüm
50 gr kuru
iri üzüm
100 gr kuru
kayısı
100 gr kuru
kara erik
100 gr kuru
sarı erik
50 gr badem
2 çubuk
tarçın
2-3 dilim
taze zencefil
3 fincan su
3 fincan
elma suyu
½ fincna
Calvados
3 kaşık bal
Hazırlanışı
Bütün kuru
meyveleri ılık sudan geçerin. Bademleri sıcak suda bekletip kabukların soyun.
Su, elma suyu ve balı karıştırıp kaynatın. Tarçın, zencefil ve Calvados’u
ekleyip ocaktan indirin. Kuru meyveleri içine katıp kapalı bir kapta bekletin.
Soğuk olarak servis yapın.
PATATES SALATASI
400 gr taze patates
1 adet sarı biber
1 adet kırmızı biber
1 adet kırmızı soğan
1 demet dereotu
1 demet maydonoz
2 yemek kaşığı kapari
2 adet kornişon
10 adet siyah ve yeşil zeytin
10 adet kokteyl domates
2 adet yumurta
½ çay bardağı sızma zeytinyağı
2 yemek kaşığı kırmızı şarap sirkesi
1 çay kaşığı Coleman’s hardal
½ çay kaşığı tuz
½ çay kaşığı karabiber
Hazırlanışı: Yumurtaları ve
patatesleri farklı tencerelerde haşlayın. Patatesleri ve biberleri küp küp,
soğanı ince halkaları halinde doğrayın. Turşuları küçük parçalara bölün.
Dereotu ve maydonuzu ince ince doğrayın. Zeytinyağı ve sirkeyi bir kabın içinde
karıştırın. Yumurta dışındaki tüm malzemeleri salata kabına koyun ve üzerine
sosu ilave ederek iyice karıştırın. Yumurtaları dilimleyin ve servis yaparken
salatanın üzerine koyun.
2 Kasım 2016 Çarşamba
sizin aşkınız hangisiydi
Bir çoğunuzun geçmişinde yaşanmış en
az bir aşk vardır. Kısa da sürse aşklarınızdan hazlar aldınız, ayaklarınız
yerden kesildi.
Aynı zamanda büyük acılar da
çektiniz, içiniz yandı, gözyaşı döktünüz. Ve belki de hâlâ acılar yakanızı
bırakmamıştır.
Peki ama, hiç düşündünüz mü, sizin
aşkınız neydi gerçekte?
Şehvetin ön planda olduğu,
yönlendirdiği tensel bir aşk mıydı acaba sizin aşkınız?
Sımsıkı sarılmayı, bir an önce
yatağa gitmeyi şiddetle arzuladığınız birisi miydi aşık olduğunuz insan?
Daha çok fiziksel özelliklerine mi
tutkundunuz birlikte olduğunuz insanın? Onsuz bir hayatın asla olamayacağını mı
düşündünüz aşkınızı yaşarken, yoksa bir gözünüz hâlâ radar gibi arada bir de
olsa taradı mı çevreyi?
Tene yönelik şehvet değil de,
tutkularınız mı sürükledi sizi aşka?
Dünya umurunuzda olmadı mı onunla
birlikteyken? Mantığınız, aklınız, süresiz olarak izine çıktı mı acaba?
Aklınızın, mantığınızın sesini dinlemeyi reddedip, tutkularınızın esiri olarak
sürüklenip gittiniz mi peşinden?
Hiç de birbirinizle uyuşmayan
zevkleriniz için tartıştığınız, hır çıkardığınız, küstüğünüz anlar oldu mu?
Olduğu gibi kabul ettiniz mi sevdiğiniz insanı? Yoksa bir heykeltıraş gibi
“adam” etmek için habire yonttunuz mu bir yerlerini? Onu kaybetmekten ne kadar
korktunuz acaba?
Ölesiye bir korku muydu bu?
Belki de siz, çok daha muhteşem,
yüksek düzeyli bir aşk yaşadınız.
İnce, gelişmiş bir zevkin yarattığı
bir aşk mıydı sizinki?
Birbirinizi çok iyi anlamış,
zevklerinize karşılıklı saygı göstermiş miydiniz aşkınızı yaşarken?
Kainat kadar engin, onun kadar hür
ve güzel beyinlerinize mi aşık oldunuz acaba?
Birbirinizin gelişimine, hiçbir
çıkar kaygısı taşımadan yardım mı ettiniz sizler?
İzne çıkarmadığınız aklınız, zekanız
ve mantığınızı, aşkınızı daha da güzelleştirmek, alacağınız hazzı daha üst
noktalara taşımak için mi kullandınız siz?
Ve dostça ayrılmayı başarabildiniz
mi? Sizin aşkınız hangisiydi ve hangisidir?
Tensel aşk mı, tutkuların
sürüklediği aşk mı, ince bir zevkin ürünü olan aşk mı?
1 Kasım 2016 Salı
keder sana yakışıyor
Ne kadar değişmişsin
görmeyeli,
Ellerin güzelliğini kaybetmiş nasırdan,
Hüzün rengi almış saçlarının her teli
Gözlerine gölgeler düşmüş kahırdan,
Gözlerin ki, gördüğüm gözlerin en güzeli
Ne kadar değişmişsin ben görmeyeli
Böyle mahzun kederli değildin eskiden
Fıkır fıkır gülerdi gözlerinin içi
Dudakların nemliydi sevgiden, arzudan
Yapraklarına çiğ düşmüş karanfiller gibi
Baygın kokusuna anılarla beraber giden
Böyle mahzun kederli değildin eskiden
Sevdiklerin vefasız mıydı bu kadar
Ağlamaktan mı karardı gözlerin
Bir zamanlar gözyaşını sevmezdin
Şimdi nerden yaşardı gözlerin
Hasta mısın, yorgun musun nen var
Sevdiklerin vefasız mıydı bu kadar
Arzular vardır bilirsin anlatılamaz
Eskisi gibi kalsaydın ne olurdu
Taptaze, ıpılık kar gibi beyaz
Keder sana yakışmıyor gül biraz
Arzular vardır bilirsin anlatılamaz.
Ellerin güzelliğini kaybetmiş nasırdan,
Hüzün rengi almış saçlarının her teli
Gözlerine gölgeler düşmüş kahırdan,
Gözlerin ki, gördüğüm gözlerin en güzeli
Ne kadar değişmişsin ben görmeyeli
Böyle mahzun kederli değildin eskiden
Fıkır fıkır gülerdi gözlerinin içi
Dudakların nemliydi sevgiden, arzudan
Yapraklarına çiğ düşmüş karanfiller gibi
Baygın kokusuna anılarla beraber giden
Böyle mahzun kederli değildin eskiden
Sevdiklerin vefasız mıydı bu kadar
Ağlamaktan mı karardı gözlerin
Bir zamanlar gözyaşını sevmezdin
Şimdi nerden yaşardı gözlerin
Hasta mısın, yorgun musun nen var
Sevdiklerin vefasız mıydı bu kadar
Arzular vardır bilirsin anlatılamaz
Eskisi gibi kalsaydın ne olurdu
Taptaze, ıpılık kar gibi beyaz
Keder sana yakışmıyor gül biraz
Arzular vardır bilirsin anlatılamaz.
VICTOR HUGO
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)