31 Mart 2020 Salı

şehir, hayat, insan... en çok da okumak...

okumak, beni yazmaya yöneltir. her iyi kitabın üstümde yarattığı ilk etki yazma ihtiyacı olmuştur. bunun hangi tür olduğunun hiç önemi yok. şiir de olabilir öykü de...

30 Mart 2020 Pazartesi

nedir insanların kitaplara olan düşkünlüğü?

kitaplar, hele romanlar ve şiir kitapları neden insanların hayatında bu kadar büyük bir yer tutuyor? bence, bunu cevaplandırmak için "insan niçin okur?" sorusunu cevaplamak gerekir, insan, toplu olarak yaşadığı halde varlıkların en yalnızıdır. görünüşte birbirlerine yakındır insanlar. ama içten, aralarında ne uzaklıklar vardır! Çehov'un, acısını anlatacak kimse bulamayınca atının boynuna sarılarak içini boşaltan arabacısını düşünüyorum. okuması olsaydı, böyle yapayalnız kalır mıydı?

29 Mart 2020 Pazar

pazar evdir....

evde olmaktır.
sabahleyin geç kalkmak, ardından uzun, güzel bir kahvaltı yapmaktır.
bazen, güzel bir müzik, bir fincan kahve, kitaptır.
bazen sadece camdan dışarıyı seyretmektir.
bazen karmaşık bir bulmacaya da gazete keyfi yapmaktır.
bazen güzel bir filmdir.
bazense hiç bir şey yapmamak, tüm gün dinlenmektir.
bazen kendini dinlemek, yeni kararlar almak, bazen ise hiç bir şeyi düşünmemektir...
pazar... her ne yaparsanız yapın,
HUZUR içinde olmaktır...

28 Mart 2020 Cumartesi

ne kadar acılı günler yasak da yaşamda umuda sarılmaktan başka ne yapabiliriz?

bir yazarın deyimiyle ne denli kötü, acı verici olsa da yaşam her şeye rağmen yaşanmaya değer. yaşama küsüp yaşayan ölüler haline gelmek, insana sunulmuş en değerli hazineyi reddetmektir.

26 Mart 2020 Perşembe

Holland’ın tanımladığı kişilik tipleri:

* Gerçekçi Tip: Bu insanlar el ile yapılan işleri tercih eder; nesneleri, alet ve makineleri, hayvanları üretim amacı ile kullanmaya önem verirler. Alet ve makineleri çalıştırmaktan, bitki ve hayvan üretmekten zevk alırken, sosyal ve zihinsel faaliyetlerden hoşlanmazlar. Holland’ın tipolojisinde “R” harfi ile tanımlanan gerçekçi kişilik tipine sahip bu insanlar, daha çok mekanik işlerden hoşlanmakta ve çeşitli aletler kullanarak tamirat yapmayı sevmektedirler.  Tercih ettikleri işler arasında marangozluk, araç sürücülüğü, çiftçilik, pilotluk, sporculuk, denizcilik, mühendislik, elektrikçilik ve makinistlik, mekanik yeteneği ve ilgisi gelişmiş, atletik yapılı, açık havada çalışmaktan zevk alan kişilerdir.
* Araştırıcı Tip: Bu gruptaki insanlar Holland’ın tipolojisinde “I” harfi ile tanımlanan kişiler daha çok doğal ve sosyal olayların nedenlerini anlamaktan, onları sistematik bir şekilde gözlemekten, araştırmak, tahmin etmek, kontrol etmek ve soyut kavramlarla uğraşmaktan hoşlanırlar. İçe dönük bir kişilik yapısına sahip olan araştırıcı tiplerin soyut düşünme yetenekleri çok gelişmiş olup, ilgi alanları bilimsel çalışmalardır. Mesela psikolog, mikrobiyolog, biyolog, bilim insanı, mühendis, kimyager olarak çalışabildikleri gibi, herhangi bir şirketin araştırma ve geliştirme departmanında araştırmacılık yapmak da bu kişilik tipine sahip kişiler için son derece uygundur
 * Sosyal Tip: Bu gruptaki bireyler Holland’ın tipolojisinde “S” harfi ile tanımlanan kişiler yardım etmeye, başkalarını bilgilendirmeye, onlara bir şeyler öğretmeye, eğitmeye, geliştirmeye, hizmet etmeyi, danışmanlık yapmayı, ikna etmeye ve aydınlatmaya önem veririler ve severler. Sosyal ilgileri güçlü olan bu kişiler psikolog, din adamlığı, danışmanlık, eğitim denetçiliği, rehber öğretmen gibi meslekleri tercih ederler.
* Gelenekçi Tip: Bu grup Holland’ın tipolojisinde “C” harfi ile tanımlanan kişilerdir. , rutin işlerden hoşlanırlar ve standartların uygulanmasını isterler, belirsiz ortamlardan ise sürekli kaçınırlar. Verilerle ilgilenmekten ve bunları sistematik bir şekilde işlemekten, örneğin kayıt tutma, yazıları dosyalarına yerleştirmekten hoşlanırlar. Büro işleri ve hesaplama başlıca ilgi alanlarını oluşturur. Belli başlı yetenekleri ayrıntıyı algılama ve hesaplamadır. Sorumluluk sahibi, ağır başlı, dengeli ve güçlü kişilerdir. Muhasebe ve denetçilik ile kamuda yöneticilik, vergi uzmanlığı, geleneksel kişilik tipindeki insanlar için uygun olabilecek meslekler arasında sayılabilir
* Girişimci Tip: Holland’ın tipolojisinde “E” harfi ile tanımlanan bu kişilerdir. İnsanları ikna etmekten ,yönetmekten, ekonomik çıkar elde etmek ya da bir hedefe erişmek için insanları etkilemekten ve hatta kontrol ederek onları yönlendirmekten hoşlanırlar. Dışa dönük, liderlik, enerjik, gücü elinde tutmayı seven,  kişiler arası iletişim ve ikna etme özelliklerini sahip olan bu kişilerdir.  Avukatlık, satıcılık, politikacılık, ekonomistlik pazarlama, hukuk gibi alanlarda çalışabilirler. Herhangi bir şirkette yöneticilik ve genel müdürlük gibi meslekler, girişimci kişiliğe sahip olan insanlar için uygun olabilecek işler arasında yer alır
* Sanatçı Tip: Holland’ın tipolojisinde “A” harfi ile tanımlanan kişilerdir. Hep aynı şekilde yapılan, biteviye işlerden hoşlanmazlar. Net, sistemli ve belirli olmayan şeylere yönelirler. Bağımsız, kendini ifade eden, yaratıcılık özellikleri gelişmiştir. Kişiler edebiyat, sanat veya müzik ile ilgilidirler. Genelde içe dönük, duygusal ve hassas olan bu kişiler geniş bir hayal gücüne sahip olup, sanata, müziğe, edebiyata ve estetiğe düşkündürler. Bu çerçevede müzisyenlik, tiyatro sanatçılığı, artistlik, iç mimarlık, dekoratörlük, modelistlik, kompozitörlük severek yapabilecekleri işler arasında sayılabilir
Holland bireylerin hangi tipe girdiğini belirlemek için Kendini Araştırma Envanteri adı verilen bir ölçme aracı geliştirmiştir. Bu envantere verdiği yanıtlara göre, birey 6 tür puan almaktadır. Bu puanlar altı tipin her birine karşı gelmektedir. Kişi bu altı tipe özgü puanlardan hangisinde en yüksek değeri almışsa birinci derecede o tipi temsi ediyor demektir. Ancak salt bir tipe özgü insan sayısı çok azdır. İnsanları çoğu birden fazla tipin özelliklerine sahiptir. Aldığı puanlar en yüksekten aşağı doğru sıralanarak, kişilik örüntüsü üç harfle belirtilmektedir. Bir kişilik örüntüsü ayrışmış veya ayrışmamış olabilir. Ayrışma, bir kişilik profilinde altı tipten bir veya ikisinin diğerlerinden daha yüksek bir puanla ifade edilmesidir. Bir kişinin profili ne kadar ayrışmışsa onun tercihlerini tahmin etmek mümkün olacaktır.
Holland’a göre insanlar belli bir kalıtımsal donanımla dünyaya gelirler ve çevre ile etkileşim esnasında ilgiler gelişir. Bu konuda anne ve babalar en önemli rolü oynarlar. Her ana baba belli bir tipi temsil eder ve çocuğuna o tipe özgü gelişim olanakları sağlarlar.
İnsanlar farklı kişilik yapılarındadır. İnsanın kişilik yapısı doğumdan itibaren çevre ile birlikte gelişmeye ve şekillenmeye başlar. Bu sayede kişinin değer yargıları gelişir ve kişilik oluşur.
 Bu kişilik yapılarını sınıflandırdığımızda gerçekçi, araştırıcı, sanatçı, girişimci, gelenekçi, sosyal olarak 6 ana başlık içinde toparlayabiliriz.
Meslek seçimlerimizde aslında kişiliğimizle doğru orantılıdır. Ancak kariyerimizin başında iken hangi tip kişiliğe sahip olduğumuzu bilmek güçtür. Aslında bu durumu ortaya çıkarabilmek için yaşamak ve denemek gerekir. Bu şekilde kişi ne yapmak istediğini anlayabilir ve başarılı olabileceği alanı belirleyebilir.
Hangi tip kişiliğe sahip olduğumuzu bilmemizin başka türlü yolları da vardır. Kişinin nelerden hoşlandığını kendisine sorarak öğrenebiliriz. Ancak burada şöyle bir sıkıntı doğmaktadır. Kişinin toplumsal değerlere göre bir seçim yapması ve kendi kişiliğini yansıtmaması. Böyle bir durumda kişi yanlış mesleği seçecek ve başarısız ve mutsuz olacaktır. Hangi tip kişiliğe uygun olduğumuzu belirlemenin bir yolu da envanter yöntemidir. Sahip olduklarımız, yapmak istediklerimiz, eğilimlerimiz. Bu daha gerçekçi ve daha güvenilir bir yöntemdir.
Bu kapsamda kişinin başarılı olmasının yolu kendini tanıması ya da tanımasına yardımcı olunmasıdır. Bu sayede kişi doğru işi seçebilecek ve başarılı ve tatmini yüksek bir yaşam sürecektir.

24 Mart 2020 Salı

Aura rengini görmek…


Aura rengini görmek için kullanılan basit teknik insan aurası da dahil tüm aura çeşitleri için aynıdır. Aynı teknik ayrıca tüm kahinliğin bir parçasıdır. Bu yüzden insan aurasını görmek için aura renklerine bakmak çok iyi bir eğitimdir. Aura renkleri insan aurasını görmekten daha kolaydır. Aura görmek için dinlenmiş ve konsantre olmalısın aynı zamanda bir de gözlerine özel bir yöntemle odaklanmalısın. Auraya yukarıdan kabataslak bakılmalı ona direk bakmamalısın.
Işık
Eğitim için loş ışık olmamalı. Yumuşak (fazla parlak olmayan) ışık olmalı (normal gündüz ışığı). (Fazla parlak ışığın gözüne çarpıp görmeni engellememesi için.)
En iyisi ışık senin arkandan ve üstünden gelsin. Senin görüş alanına gelen ışık aura görmeye çalışırken seni rahatsız edecek ve aura görmeyi zorlaştıracak. Üstünden ve arkandan gelen 100 watt ampül ışığı iyi.
BİRİNCİ Adım
Bir kitap al ve onu mavi veya kırmızı parlak bir kaplama ile kapla ve onu masada dik yerleştir. Ondan 2 metre veya en az 1.2 metre uzakta ol. Duvarın soluk renkte olsun. Parlak renkli duvara doğru aura görmeye çalışma. Duvarın rengi uygun değilse arka plana uygun bir çarşaf veya kağıt yerleştir.
Notlar;
1- Kitap sadece renkli kağıt için bir destek. Bakacağın renkli kağıdın aurası kitabın aurası değil.Renkli kağıtla kaplanmış bir tuğla kullanmak da duvarda asılan renkli kağıt parçası ile aynı sonucu verecektir.
2- Mavi ve kırmızı renklerin auraları en parlak ve görülmesi en kolay olanlar.
3- Rengin aurasının ton ve parlaklığı kullanılan rengin gölge ve tonuna göre değişir bu yüzden sadece parlak ana renkleri kullanın.
4- Bunun için herhangi bir palak renkli cisimleri kullanabilirsiniz. (Giysi, oyuncaklar vs.)
İKİNCİ Adım
1- Gözlerini kapat ve biraz derin nefes al ve rahatla. Sakinleştiğin zaman kitaba bak. Gözlerini herhangi bir şeye odaklama sadece kitabın biraz kenarından ve onu geçicek şekilde bak. Kabataslak bakıyormuşsun gibi fakat arkasındaki duvara odaklanma.
2- Cisme cismin merkezinden değil cismin kenarından bak. (2 inç kadar.)
3- Bu bakışını sabit tut ve gözlerini dinlendir. Yaparken gözlerini veya alnını zorlama ve germe. Konsantre ol. Yoğunlaşmaya ihtiyacın var fakat rahat ve durgun bir bakış olmalı aynı hayal ederkenki bakış gibi.
Göz Kırpmak
Gözlerini kırpman gerektiği zaman kırpabilirsin yoksa bu gözlerini yorar yakar ve sulandırır. Odağını değiştirmeden gözlerini kırp. Göz kırpmak auranın bir veya 2 saniyeliğine kaybolmasına sebep olacak fakat hemen yeniden görünecek. (Eğer sakin ve rahat odak bakışına devam edersen).
Alın Çakrasını Açma Yöntemi
1- Çok yorgun olmanın nasıl bir şey olduğunu hatırla. Günlerce uyumadığın zaman nasıl hissettiğini ve gözlerini nasıl zorlukla açık tuttuğunu hatırla.
2- Yorgun gözlerini açmaya çalışmak 3. göz çakrasında güçlü bir zihinsel açmaya sebep olur. -onu uyararak-
Bu nasıl çalışır:
a- Zihinsel açma işi senin bedensel bilincini 3.göz çakrasına yöneltir.
b- Senin bedensel bilincin bedeninin bir bölümüne odaklanınca ve sen düşünce ile bu bölgeyi uyarınca bu bölgendeki enerjin kuvvetli bir şekilde harekete artacak.
c- Zihinsel olarak açma işlemi yeteri kadar uygulandıktan sonra 3. göz çakrası açılmaya başlayacaktır.
d- Bu zihinsel açma işini dinlenmişken ve bir nesneye belli bir bakış açısından bakarken uygularsan aurayı görebilirsin. (Direkt objeye bakarak değil).
Renkli kitaba geri dönelim:
Durgun ve rahat odağınla kırmızı veya mavi kaplı kitaba bakarken üste anlatılan zihinsel işlemi uygula.Vücut bilincini alın çakrasına kaydır.Bu bölgeyi zihni olarak hisset.
İpucu:
1- Alın çakrasını tırnağınla hafifçe eşele. Bu, beden bilincini o noktaya kaydırmaya yarar.
2- Göz kapaklarını kaldıran zihni komutu iptal et. Gözlerinin çok ağırlaştığını ve hayal et ve onları kapa biraz sonra yeniden aç. Hangi kasların bunu yaptığını gözlemle. Aynı kas komutunu zihinsel olarak bu bölgede uygula fakat göz kaslarının buna uymasına izin verme.
3- Bunu tekrar tekrar yap. Gözlerinin arkasındaki ağır karanlığı kaldırıyormuş gibi.
4- Zihinsel açma işine devam edersen, 3. göz çakranı uyarırsın. (Onu aktif hale gelmeye zorlarsın.) Objene devamlı rahat bakışın alın çakranı nesne tarafından gönderilen enerjiye uyarlıyacak. Bu enerji beynin görüş merkezine gidecek. Böylece o görüntü resmi olarak algılanacaktır. -parlak bir renkli ışık bandı olarak-
İlk Auran:
Rahat bir bakış ile objenin kenarından onu biraz geçecek şekilde baktığında bir süre sonra (birkaç saniye ila birkaç dakika içinde-ilk başlarda) kitabın etrafında silik bir parlama göreceksin. Sonra kitabın etrafını saran soluk ince bir ışık bandı göreceksin. Bu kitabın eterik aurası.
Biraz sonra kitap mavi ise parlak sarı aura veya kitap kırmızı ise parlak yeşil aurayı göreceksin.
Auraya direk bakarsan kaybolur ona cismin kenarından ve biraz üzerinden bakmalısın. Eğer kaybolursa merak etmeyin birazdan gene görünecektir.
ÜÇÜNCÜ Adım:
1- İlk adımları tamamladıktan sonra birkaç tane kitap al ve onların her birini farklı ana renklerle kapla.
2- Daha parlak renk ; daha parlak aura- ve görmesi daha kolay.
3- Bu renkli kitaplar üzerinde çalış ve gördüğün rengi not et.
4- Aynı anda 2 farklı kitabı incele böylece birbirlerinin aura renklerini nasıl etkilediklerini gözlemle.
DÖRDÜNCÜ Adım
1- Bir saksı çiçeği veya taze çiçek al ve onların aurasını görmeye çalış. Onların etrafında göreceğin canlı aura olacak. Çiçek ve yaprakları etrafında göreceğin aura renklerinin etkilerini aklında tut. Bitki sapı ve yapraklar etrafında göreceğin turuncu renk tonu yeşil rengin aurasıdır. -aynı yeşil kitap gibi-
2- Canlı auralar daha incedir bu yüzden görülmesi daha zordur.
BEŞİNCİ Adım:
1- Bir ağacın aurasını gözlemle. Güneş senin arkanda olursa daha iyi olur. Sabah erken vakitler veya öğleden sonra. Eğer güneş güçlü olursa bu gözlerini rahatsız eder ve görmeni zorlaştırır.
2- Bir ağacın aurası, ağacın büyüklüğüne ve ne kadar güçlü olduğuna bağlı olarak devasa büyüklükte olabilir. Ağaçların tepesindeki aurada sanki aura yavaşça oradan etrafa yayılıyor gibi fıskiye etkisi görebilirsin. Buna neyin sebep olduğuna emin değilim ve bunu gözlemlediğim her ağaçta görmedim. Bazıları ağacın ruhu olduğunu veya ağacın içinde doğal yaşayan bir ruh olduğunu ve bunun ona sebep olduğunu söylerler.
ALTINCI Adım:
Herhangi bir hayvanın aurasını o dinlenirken görmeye çalış. Hayvan auraları insanlarınki gibi renkli değil.
Hayvan auralarına bakarak onlardaki hastalık gözlemlenebilir.
YEDİNCİ Adım:
Kendi auranı gözlemle.Kolunu ileriye uzat ve elinin aurasına bak. Ayrıca bacak ve ayaklarının aurasını incelemek için uzanabilirsin.
SEKİZİNCİ Adım:
Bir insanın aurasını görmek:
Kişinin boynu açık olsun. Onun direk boynuna bakma. Biraz kenarından ve onu geçecek şekilde bakmalısın.
Sonra bakışını kişinin başına doğru kaydır. Burada sarı renk görebilirsin. Gördüğün zaman kişine biraz zihinsel hesap yapmasını veya zor bir şeyle düşünmesini söyle. O bunları yaptığında aura parlaklığını gözlemle.
İpucu: Bir insanın aurasının parlaklığı ne yaptığına ve nasıl hissetiğine bağlı.Eğer mutlu ve yaşam dolu hissediyorlarsa auraları daha güçlü ve parlak olacaktır.

22 Mart 2020 Pazar

kentler vardır, yaşamınızın bir köşesine takılmıştır ve bu kenti bir türlü unutamazsınız.

insanlar vardır geçmişinizin bir yerinde bir gölgeye sinmiştir ve sizinle her gittiğiniz yere gelir. yaşamınızdan bir türlü atamazsınız onları. akıp giden zamanın içinde kimi kareler vardır zamanı dolduran. bozkırda esen hoyrat rüzgarlar gibi sizi önüne katıp götürür. başka kentleri özlemişseniz geçmişin gölgeleri, yaşamınıza sürekli düşer ve kendini hatırlatır.

21 Mart 2020 Cumartesi

dün, bugün ya da yarın. Hüzünler, özgürlükle tutsaklık arasında gelgitler.

insanlar arasındaki çekişmeler. sorunlar ve yaşannalar her dönemde aşağı yukarı aynı. bütün bu yaşannaları bir timaytro oyununa benzetirsek tek değişen kahramanlar...

16 Mart 2020 Pazartesi

dünyada kitaptan güzel ne vardır ki?

kitap okuyan biri ömrünün sonuna kadar kendisi için yalnızlık nedir bilmez. işte önünüzdeki iki yüz-üç yüz sayfalık bir roman... neden söz ettiğini bilmiyorsunuz. hiç durmayın açın o kitabı. belki içinde elemleri, sevinçleri, muhabbetleri veya nefretleri, sizi ilgilendirecek bir insanı bulacaksınız. onlarla birkaç saat veya birkaç gün birlikte yaşayacak, kiminin dostu, kiminin düşmanı olacaksınız. bazen kendinizi kahramanlardan birinin yerine koyup "Ben de böyleyim." diyeceksiniz.

10 Mart 2020 Salı

doğal olmayan insana, yemeğe, çok ve boş konuşana, eşyaya #detox#

mevsim geçişlerinde kabuk değiştiren doğa gibi bizimde yenilenme sürecimiz başlıyor. ruhen ve bedenen... yediklerimiz, giydiklerimiz, vücut ısımız, beklentilerimiz ve dahası... Her sonbahar gelişinde yenilenmeyi seviyorum.

9 Mart 2020 Pazartesi

okumak, araştırmak ve düşünmek var olan yetinmeyip onu aşmak ve değiştirmek için gereklidir.

okudukça insanın yaratıcı gücü kanıksanan yargıları orasından burasından çekiştirmeye başlar ve yeni düşüncelerin doğuş süreci hızlanır. ciddi analizlere dayalı yeni görüşler ortaya koymak ancak kişiselliğin kapı dışında kaldığı bu okumalarla mümkün olabilir.

7 Mart 2020 Cumartesi

nedir insanların kitaplara olan düşkünlüğü?

kitaplar, hele romanlar ve şiir kitapları, neden insanların hayatında bu kadar büyük bir yer tutuyor? bence, bunu cevaplandırmak için "insan niçin okur?" sorusunu cevaplandırmak gerekir. insan, toplu olarak yaşadığı halde varlıkların en yalnızıdır. görünüşte birbirlerine yakındır insanlar. ama içten, aralarında ne uzaklıklar vardır! Çehov'un, acısını anlatacak kimse bulamayınca atının boynuna sarılarak içini boşaltan arabacısını düşünüyorum. okuması olsaydı, böyle yapayalnız kalır mıydı?

5 Mart 2020 Perşembe

sen de benim gibi yalnız mısın?

öyleyse yalnızlığın ne demek olduğunu bilirsin. akşam oldu mu bir tortu gibi çöker insanın içine. işte o zaman kitap ve plaklara sığınırım. roman kişileri bile o anlarda çekilmez olurlar.

4 Mart 2020 Çarşamba

değişmek, değişmeler arasında kendimizden büsbütün kurtulup da başka bir insan olmak hangimizin elinde?

hepimiz kapalı bir kutuyuz. kendimizden başka kimsenin anlayamadığı, kendimizden başka kimseyi anlamayan bir alem... ama anlamak da bir bakıma salt duymak değil, farklılıkları görmek olduğuna göre, kendimizden başka hiçbir şeyi görmediğimiz, bilmediğimiz için kendimizi de tam olarak anlayamıyoruz....

3 Mart 2020 Salı

harmoni... rengarenk...

çay kahve ve portakal
miss gibi kokan hangisi bilemedim. alt notalarda siyah çay yaprakları, orta notalarda Türk kahvesi ve Üst notalarda portakal....

2 Mart 2020 Pazartesi

günce yazmak, bir tutkuydu adeta.

Öyküleşmeyecek ama yazılması gereken birçok fikrin şekillendiği bir alandı günceler. bir öykünün kuruluşundan, zihinde şekilleniş evrelerinden tutun da sebze fiyatlarının önlenemez artışı kadar birçok şeyi bulabilirsiniz bu yapıtlarda.

1 Mart 2020 Pazar

insanın kendisiyle baş başa kalması yalnızlık değildir.

bu bir yalnızlık olsa bile insan için sakıncalı değil, tam aksine verimli bir durumdur. böyle zamanlarda kişi kendisini anlamaya, dinlemeye çalışır. zaten tüm çözümler insanın kendisini anlamasıyla başlar. kendisinin dışında olup bitenlere özünü ölçü alarak yaklaşacaktır. burada yapacağı yorum özüne ne kadar dokunduğuyla alakalıdır. bu ilişki sonucu kurgulayacağı dünya da o denli kaliteli ya da kalitesiz gerçekleşir. siz siz olun yalnız kalmaktan korkmayın.