Günlüğünüz karşısında ruhen çırılçıplak kalmayı göze alabileceğiniz belki de tek dostunuz.
31 Mart 2020 Salı
şehir, hayat, insan... en çok da okumak...
okumak, beni yazmaya yöneltir. her iyi kitabın üstümde yarattığı ilk etki yazma ihtiyacı olmuştur. bunun hangi tür olduğunun hiç önemi yok. şiir de olabilir öykü de...
30 Mart 2020 Pazartesi
nedir insanların kitaplara olan düşkünlüğü?
kitaplar, hele romanlar ve şiir kitapları neden insanların hayatında bu kadar büyük bir yer tutuyor? bence, bunu cevaplandırmak için "insan niçin okur?" sorusunu cevaplamak gerekir, insan, toplu olarak yaşadığı halde varlıkların en yalnızıdır. görünüşte birbirlerine yakındır insanlar. ama içten, aralarında ne uzaklıklar vardır! Çehov'un, acısını anlatacak kimse bulamayınca atının boynuna sarılarak içini boşaltan arabacısını düşünüyorum. okuması olsaydı, böyle yapayalnız kalır mıydı?
29 Mart 2020 Pazar
pazar evdir....
evde olmaktır.
sabahleyin geç kalkmak, ardından uzun, güzel bir kahvaltı yapmaktır.
bazen, güzel bir müzik, bir fincan kahve, kitaptır.
bazen sadece camdan dışarıyı seyretmektir.
bazen karmaşık bir bulmacaya da gazete keyfi yapmaktır.
bazen güzel bir filmdir.
bazense hiç bir şey yapmamak, tüm gün dinlenmektir.
bazen kendini dinlemek, yeni kararlar almak, bazen ise hiç bir şeyi düşünmemektir...
pazar... her ne yaparsanız yapın,
HUZUR içinde olmaktır...
sabahleyin geç kalkmak, ardından uzun, güzel bir kahvaltı yapmaktır.
bazen, güzel bir müzik, bir fincan kahve, kitaptır.
bazen sadece camdan dışarıyı seyretmektir.
bazen karmaşık bir bulmacaya da gazete keyfi yapmaktır.
bazen güzel bir filmdir.
bazense hiç bir şey yapmamak, tüm gün dinlenmektir.
bazen kendini dinlemek, yeni kararlar almak, bazen ise hiç bir şeyi düşünmemektir...
pazar... her ne yaparsanız yapın,
HUZUR içinde olmaktır...
28 Mart 2020 Cumartesi
ne kadar acılı günler yasak da yaşamda umuda sarılmaktan başka ne yapabiliriz?
bir yazarın deyimiyle ne denli kötü, acı verici olsa da yaşam her şeye rağmen yaşanmaya değer. yaşama küsüp yaşayan ölüler haline gelmek, insana sunulmuş en değerli hazineyi reddetmektir.
27 Mart 2020 Cuma
26 Mart 2020 Perşembe
Holland’ın tanımladığı kişilik tipleri:
* Gerçekçi Tip: Bu insanlar
el ile yapılan işleri tercih eder; nesneleri, alet ve makineleri, hayvanları
üretim amacı ile kullanmaya önem verirler. Alet ve makineleri çalıştırmaktan,
bitki ve hayvan üretmekten zevk alırken, sosyal ve zihinsel faaliyetlerden
hoşlanmazlar. Holland’ın tipolojisinde “R”
harfi ile tanımlanan gerçekçi kişilik tipine sahip bu insanlar, daha çok
mekanik işlerden hoşlanmakta ve çeşitli aletler kullanarak tamirat yapmayı
sevmektedirler. Tercih ettikleri işler arasında
marangozluk, araç sürücülüğü, çiftçilik, pilotluk, sporculuk, denizcilik,
mühendislik, elektrikçilik ve makinistlik, mekanik yeteneği ve ilgisi
gelişmiş, atletik
yapılı, açık havada çalışmaktan zevk alan kişilerdir.
* Araştırıcı Tip: Bu gruptaki insanlar Holland’ın tipolojisinde
“I” harfi ile tanımlanan kişiler daha çok doğal ve sosyal olayların nedenlerini
anlamaktan, onları sistematik bir şekilde gözlemekten, araştırmak, tahmin
etmek, kontrol etmek ve soyut kavramlarla uğraşmaktan hoşlanırlar. İçe dönük
bir kişilik yapısına sahip olan araştırıcı tiplerin soyut düşünme yetenekleri
çok gelişmiş olup, ilgi alanları bilimsel çalışmalardır. Mesela psikolog,
mikrobiyolog, biyolog, bilim insanı, mühendis, kimyager olarak çalışabildikleri
gibi, herhangi bir şirketin araştırma ve geliştirme departmanında
araştırmacılık yapmak da bu kişilik tipine sahip kişiler için son derece
uygundur
* Sosyal Tip: Bu gruptaki
bireyler Holland’ın tipolojisinde “S” harfi ile tanımlanan kişiler yardım
etmeye, başkalarını bilgilendirmeye, onlara bir şeyler öğretmeye, eğitmeye,
geliştirmeye, hizmet etmeyi, danışmanlık yapmayı, ikna etmeye ve aydınlatmaya
önem veririler ve severler. Sosyal ilgileri güçlü olan bu kişiler psikolog, din
adamlığı, danışmanlık, eğitim denetçiliği, rehber öğretmen gibi meslekleri
tercih ederler.
* Gelenekçi Tip: Bu grup Holland’ın tipolojisinde “C” harfi ile tanımlanan kişilerdir.
, rutin işlerden hoşlanırlar ve standartların
uygulanmasını isterler, belirsiz ortamlardan ise sürekli kaçınırlar. Verilerle ilgilenmekten
ve bunları sistematik bir şekilde işlemekten, örneğin kayıt tutma, yazıları
dosyalarına yerleştirmekten hoşlanırlar. Büro işleri ve hesaplama başlıca ilgi
alanlarını oluşturur. Belli başlı yetenekleri ayrıntıyı algılama ve
hesaplamadır. Sorumluluk sahibi, ağır başlı,
dengeli ve güçlü kişilerdir. Muhasebe ve denetçilik ile kamuda yöneticilik,
vergi uzmanlığı, geleneksel kişilik tipindeki insanlar için uygun olabilecek
meslekler arasında sayılabilir
* Girişimci Tip: Holland’ın tipolojisinde “E” harfi ile tanımlanan
bu kişilerdir. İnsanları ikna etmekten ,yönetmekten, ekonomik çıkar elde etmek
ya da bir hedefe erişmek için insanları etkilemekten ve hatta kontrol ederek
onları yönlendirmekten hoşlanırlar. Dışa dönük, liderlik, enerjik, gücü elinde
tutmayı seven, kişiler arası iletişim ve
ikna etme özelliklerini sahip olan bu kişilerdir. Avukatlık, satıcılık, politikacılık, ekonomistlik
pazarlama, hukuk gibi alanlarda çalışabilirler. Herhangi bir şirkette
yöneticilik ve genel müdürlük gibi meslekler, girişimci kişiliğe sahip olan
insanlar için uygun olabilecek işler arasında yer alır
* Sanatçı
Tip: Holland’ın tipolojisinde “A” harfi ile tanımlanan
kişilerdir. Hep aynı şekilde yapılan, biteviye işlerden hoşlanmazlar. Net,
sistemli ve belirli olmayan şeylere yönelirler. Bağımsız, kendini ifade eden,
yaratıcılık özellikleri gelişmiştir. Kişiler edebiyat, sanat veya müzik ile ilgilidirler. Genelde içe dönük, duygusal ve
hassas olan bu kişiler geniş bir hayal gücüne sahip olup, sanata, müziğe,
edebiyata ve estetiğe düşkündürler. Bu çerçevede müzisyenlik, tiyatro
sanatçılığı, artistlik, iç mimarlık, dekoratörlük, modelistlik, kompozitörlük
severek yapabilecekleri işler arasında sayılabilir
Holland bireylerin hangi tipe
girdiğini belirlemek için Kendini Araştırma Envanteri adı verilen bir
ölçme aracı geliştirmiştir. Bu envantere verdiği yanıtlara göre, birey 6 tür
puan almaktadır. Bu puanlar altı tipin her birine karşı gelmektedir. Kişi bu
altı tipe özgü puanlardan hangisinde en yüksek değeri almışsa birinci derecede
o tipi temsi ediyor demektir. Ancak salt bir tipe özgü insan sayısı çok azdır.
İnsanları çoğu birden fazla tipin özelliklerine sahiptir. Aldığı puanlar en
yüksekten aşağı doğru sıralanarak, kişilik örüntüsü üç harfle belirtilmektedir.
Bir kişilik örüntüsü ayrışmış veya ayrışmamış olabilir. Ayrışma, bir kişilik
profilinde altı tipten bir veya ikisinin diğerlerinden daha yüksek bir puanla
ifade edilmesidir. Bir kişinin profili ne kadar ayrışmışsa onun tercihlerini
tahmin etmek mümkün olacaktır.
Holland’a göre insanlar belli bir
kalıtımsal donanımla dünyaya gelirler ve çevre ile etkileşim esnasında ilgiler
gelişir. Bu konuda anne ve babalar en önemli rolü oynarlar. Her ana baba belli
bir tipi temsil eder ve çocuğuna o tipe özgü gelişim olanakları sağlarlar.
İnsanlar
farklı kişilik yapılarındadır. İnsanın kişilik yapısı doğumdan itibaren çevre
ile birlikte gelişmeye ve şekillenmeye başlar. Bu sayede kişinin değer
yargıları gelişir ve kişilik oluşur.
Bu kişilik yapılarını sınıflandırdığımızda
gerçekçi, araştırıcı, sanatçı, girişimci, gelenekçi, sosyal olarak 6 ana başlık
içinde toparlayabiliriz.
Meslek
seçimlerimizde aslında kişiliğimizle doğru orantılıdır. Ancak kariyerimizin
başında iken hangi tip kişiliğe sahip olduğumuzu bilmek güçtür. Aslında bu
durumu ortaya çıkarabilmek için yaşamak ve denemek gerekir. Bu şekilde kişi ne
yapmak istediğini anlayabilir ve başarılı olabileceği alanı belirleyebilir.
Hangi
tip kişiliğe sahip olduğumuzu bilmemizin başka türlü yolları da vardır. Kişinin
nelerden hoşlandığını kendisine sorarak öğrenebiliriz. Ancak burada şöyle bir
sıkıntı doğmaktadır. Kişinin toplumsal değerlere göre bir seçim yapması ve
kendi kişiliğini yansıtmaması. Böyle bir durumda kişi yanlış mesleği seçecek ve
başarısız ve mutsuz olacaktır. Hangi tip kişiliğe uygun olduğumuzu belirlemenin
bir yolu da envanter yöntemidir. Sahip olduklarımız, yapmak istediklerimiz,
eğilimlerimiz. Bu daha gerçekçi ve daha güvenilir bir yöntemdir.
Bu
kapsamda kişinin başarılı olmasının yolu kendini tanıması ya da tanımasına
yardımcı olunmasıdır. Bu sayede kişi doğru işi seçebilecek ve başarılı ve
tatmini yüksek bir yaşam sürecektir.
25 Mart 2020 Çarşamba
24 Mart 2020 Salı
Aura rengini görmek…
Aura rengini görmek için kullanılan basit teknik insan
aurası da dahil tüm aura çeşitleri için aynıdır. Aynı teknik ayrıca tüm
kahinliğin bir parçasıdır. Bu yüzden insan aurasını görmek için aura renklerine
bakmak çok iyi bir eğitimdir. Aura renkleri insan aurasını görmekten daha
kolaydır. Aura görmek için dinlenmiş ve konsantre olmalısın aynı zamanda bir de
gözlerine özel bir yöntemle odaklanmalısın. Auraya yukarıdan kabataslak
bakılmalı ona direk bakmamalısın.
Işık
Eğitim için loş ışık olmamalı. Yumuşak (fazla parlak
olmayan) ışık olmalı (normal gündüz ışığı). (Fazla parlak ışığın gözüne çarpıp
görmeni engellememesi için.)
En iyisi ışık senin arkandan ve üstünden gelsin. Senin
görüş alanına gelen ışık aura görmeye çalışırken seni rahatsız edecek ve aura
görmeyi zorlaştıracak. Üstünden ve arkandan gelen 100 watt ampül ışığı iyi.
BİRİNCİ Adım
Bir kitap al ve onu mavi veya kırmızı parlak bir kaplama
ile kapla ve onu masada dik yerleştir. Ondan 2 metre veya en az 1.2 metre
uzakta ol. Duvarın soluk renkte olsun. Parlak renkli duvara doğru aura görmeye
çalışma. Duvarın rengi uygun değilse arka plana uygun bir çarşaf veya kağıt
yerleştir.
Notlar;
1- Kitap sadece renkli kağıt için bir destek. Bakacağın
renkli kağıdın aurası kitabın aurası değil.Renkli kağıtla kaplanmış bir tuğla
kullanmak da duvarda asılan renkli kağıt parçası ile aynı sonucu verecektir.
2- Mavi ve kırmızı renklerin auraları en parlak ve
görülmesi en kolay olanlar.
3- Rengin aurasının ton ve parlaklığı kullanılan
rengin gölge ve tonuna göre değişir bu yüzden sadece parlak ana renkleri
kullanın.
4- Bunun için herhangi bir palak renkli cisimleri
kullanabilirsiniz. (Giysi, oyuncaklar vs.)
İKİNCİ Adım
1- Gözlerini kapat ve biraz derin nefes al ve rahatla.
Sakinleştiğin zaman kitaba bak. Gözlerini herhangi bir şeye odaklama sadece
kitabın biraz kenarından ve onu geçicek şekilde bak. Kabataslak bakıyormuşsun
gibi fakat arkasındaki duvara odaklanma.
2- Cisme cismin merkezinden değil cismin kenarından
bak. (2 inç kadar.)
3- Bu bakışını sabit tut ve gözlerini dinlendir.
Yaparken gözlerini veya alnını zorlama ve germe. Konsantre ol. Yoğunlaşmaya
ihtiyacın var fakat rahat ve durgun bir bakış olmalı aynı hayal ederkenki bakış
gibi.
Göz Kırpmak
Gözlerini kırpman gerektiği zaman kırpabilirsin yoksa
bu gözlerini yorar yakar ve sulandırır. Odağını değiştirmeden gözlerini kırp.
Göz kırpmak auranın bir veya 2 saniyeliğine kaybolmasına sebep olacak fakat
hemen yeniden görünecek. (Eğer sakin ve rahat odak bakışına devam edersen).
Alın Çakrasını Açma Yöntemi
1- Çok yorgun olmanın nasıl bir şey olduğunu hatırla.
Günlerce uyumadığın zaman nasıl hissettiğini ve gözlerini nasıl zorlukla açık
tuttuğunu hatırla.
2- Yorgun gözlerini açmaya çalışmak 3. göz çakrasında
güçlü bir zihinsel açmaya sebep olur. -onu uyararak-
Bu nasıl çalışır:
a- Zihinsel açma işi senin bedensel bilincini 3.göz
çakrasına yöneltir.
b- Senin bedensel bilincin bedeninin bir bölümüne
odaklanınca ve sen düşünce ile bu bölgeyi uyarınca bu bölgendeki enerjin
kuvvetli bir şekilde harekete artacak.
c- Zihinsel olarak açma işlemi yeteri kadar
uygulandıktan sonra 3. göz çakrası açılmaya başlayacaktır.
d- Bu zihinsel açma işini dinlenmişken ve bir nesneye
belli bir bakış açısından bakarken uygularsan aurayı görebilirsin. (Direkt
objeye bakarak değil).
Renkli kitaba geri dönelim:
Durgun ve rahat odağınla kırmızı veya mavi kaplı
kitaba bakarken üste anlatılan zihinsel işlemi uygula.Vücut bilincini alın
çakrasına kaydır.Bu bölgeyi zihni olarak hisset.
İpucu:
1- Alın çakrasını tırnağınla hafifçe eşele. Bu, beden
bilincini o noktaya kaydırmaya yarar.
2- Göz kapaklarını kaldıran zihni komutu iptal et.
Gözlerinin çok ağırlaştığını ve hayal et ve onları kapa biraz sonra yeniden aç.
Hangi kasların bunu yaptığını gözlemle. Aynı kas komutunu zihinsel olarak bu
bölgede uygula fakat göz kaslarının buna uymasına izin verme.
3- Bunu tekrar tekrar yap. Gözlerinin arkasındaki ağır
karanlığı kaldırıyormuş gibi.
4- Zihinsel açma işine devam edersen, 3. göz çakranı
uyarırsın. (Onu aktif hale gelmeye zorlarsın.) Objene devamlı rahat bakışın
alın çakranı nesne tarafından gönderilen enerjiye uyarlıyacak. Bu enerji beynin
görüş merkezine gidecek. Böylece o görüntü resmi olarak algılanacaktır. -parlak
bir renkli ışık bandı olarak-
İlk Auran:
Rahat bir bakış ile objenin kenarından onu biraz
geçecek şekilde baktığında bir süre sonra (birkaç saniye ila birkaç dakika
içinde-ilk başlarda) kitabın etrafında silik bir parlama göreceksin. Sonra
kitabın etrafını saran soluk ince bir ışık bandı göreceksin. Bu kitabın eterik
aurası.
Biraz sonra kitap mavi ise parlak sarı aura veya kitap
kırmızı ise parlak yeşil aurayı göreceksin.
Auraya direk bakarsan kaybolur ona cismin kenarından
ve biraz üzerinden bakmalısın. Eğer kaybolursa merak etmeyin birazdan gene
görünecektir.
ÜÇÜNCÜ Adım:
1- İlk adımları tamamladıktan sonra birkaç tane kitap
al ve onların her birini farklı ana renklerle kapla.
2- Daha parlak renk ; daha parlak aura- ve görmesi
daha kolay.
3- Bu renkli kitaplar üzerinde çalış ve gördüğün rengi
not et.
4- Aynı anda 2 farklı kitabı incele böylece
birbirlerinin aura renklerini nasıl etkilediklerini gözlemle.
DÖRDÜNCÜ Adım
1- Bir saksı çiçeği veya taze çiçek al ve onların
aurasını görmeye çalış. Onların etrafında göreceğin canlı aura olacak. Çiçek ve
yaprakları etrafında göreceğin aura renklerinin etkilerini aklında tut. Bitki
sapı ve yapraklar etrafında göreceğin turuncu renk tonu yeşil rengin aurasıdır.
-aynı yeşil kitap gibi-
2- Canlı auralar daha incedir bu yüzden görülmesi daha
zordur.
BEŞİNCİ Adım:
1- Bir ağacın aurasını gözlemle. Güneş senin arkanda
olursa daha iyi olur. Sabah erken vakitler veya öğleden sonra. Eğer güneş güçlü
olursa bu gözlerini rahatsız eder ve görmeni zorlaştırır.
2- Bir ağacın aurası, ağacın büyüklüğüne ve ne kadar
güçlü olduğuna bağlı olarak devasa büyüklükte olabilir. Ağaçların tepesindeki
aurada sanki aura yavaşça oradan etrafa yayılıyor gibi fıskiye etkisi
görebilirsin. Buna neyin sebep olduğuna emin değilim ve bunu gözlemlediğim her
ağaçta görmedim. Bazıları ağacın ruhu olduğunu veya ağacın içinde doğal yaşayan
bir ruh olduğunu ve bunun ona sebep olduğunu söylerler.
ALTINCI Adım:
Herhangi bir hayvanın aurasını o dinlenirken görmeye çalış.
Hayvan auraları insanlarınki gibi renkli değil.
Hayvan auralarına bakarak onlardaki hastalık
gözlemlenebilir.
YEDİNCİ Adım:
Kendi auranı gözlemle.Kolunu ileriye uzat ve elinin
aurasına bak. Ayrıca bacak ve ayaklarının aurasını incelemek için uzanabilirsin.
SEKİZİNCİ Adım:
Bir insanın aurasını görmek:
Kişinin boynu açık olsun. Onun direk boynuna bakma.
Biraz kenarından ve onu geçecek şekilde bakmalısın.
Sonra bakışını kişinin başına doğru kaydır. Burada
sarı renk görebilirsin. Gördüğün zaman kişine biraz zihinsel hesap yapmasını
veya zor bir şeyle düşünmesini söyle. O bunları yaptığında aura parlaklığını
gözlemle.
İpucu: Bir insanın aurasının parlaklığı ne yaptığına ve nasıl
hissetiğine bağlı.Eğer mutlu ve yaşam dolu hissediyorlarsa auraları daha güçlü
ve parlak olacaktır.
23 Mart 2020 Pazartesi
22 Mart 2020 Pazar
kentler vardır, yaşamınızın bir köşesine takılmıştır ve bu kenti bir türlü unutamazsınız.
insanlar vardır geçmişinizin bir yerinde bir gölgeye sinmiştir ve sizinle her gittiğiniz yere gelir. yaşamınızdan bir türlü atamazsınız onları. akıp giden zamanın içinde kimi kareler vardır zamanı dolduran. bozkırda esen hoyrat rüzgarlar gibi sizi önüne katıp götürür. başka kentleri özlemişseniz geçmişin gölgeleri, yaşamınıza sürekli düşer ve kendini hatırlatır.
21 Mart 2020 Cumartesi
dün, bugün ya da yarın. Hüzünler, özgürlükle tutsaklık arasında gelgitler.
insanlar arasındaki çekişmeler. sorunlar ve yaşannalar her dönemde aşağı yukarı aynı. bütün bu yaşannaları bir timaytro oyununa benzetirsek tek değişen kahramanlar...
20 Mart 2020 Cuma
19 Mart 2020 Perşembe
18 Mart 2020 Çarşamba
17 Mart 2020 Salı
16 Mart 2020 Pazartesi
dünyada kitaptan güzel ne vardır ki?
kitap okuyan biri ömrünün sonuna kadar kendisi için yalnızlık nedir bilmez. işte önünüzdeki iki yüz-üç yüz sayfalık bir roman... neden söz ettiğini bilmiyorsunuz. hiç durmayın açın o kitabı. belki içinde elemleri, sevinçleri, muhabbetleri veya nefretleri, sizi ilgilendirecek bir insanı bulacaksınız. onlarla birkaç saat veya birkaç gün birlikte yaşayacak, kiminin dostu, kiminin düşmanı olacaksınız. bazen kendinizi kahramanlardan birinin yerine koyup "Ben de böyleyim." diyeceksiniz.
15 Mart 2020 Pazar
14 Mart 2020 Cumartesi
13 Mart 2020 Cuma
12 Mart 2020 Perşembe
11 Mart 2020 Çarşamba
10 Mart 2020 Salı
doğal olmayan insana, yemeğe, çok ve boş konuşana, eşyaya #detox#
mevsim geçişlerinde kabuk değiştiren doğa gibi bizimde yenilenme sürecimiz başlıyor. ruhen ve bedenen... yediklerimiz, giydiklerimiz, vücut ısımız, beklentilerimiz ve dahası... Her sonbahar gelişinde yenilenmeyi seviyorum.
9 Mart 2020 Pazartesi
okumak, araştırmak ve düşünmek var olan yetinmeyip onu aşmak ve değiştirmek için gereklidir.
okudukça insanın yaratıcı gücü kanıksanan yargıları orasından burasından çekiştirmeye başlar ve yeni düşüncelerin doğuş süreci hızlanır. ciddi analizlere dayalı yeni görüşler ortaya koymak ancak kişiselliğin kapı dışında kaldığı bu okumalarla mümkün olabilir.
8 Mart 2020 Pazar
7 Mart 2020 Cumartesi
nedir insanların kitaplara olan düşkünlüğü?
kitaplar, hele romanlar ve şiir kitapları, neden insanların hayatında bu kadar büyük bir yer tutuyor? bence, bunu cevaplandırmak için "insan niçin okur?" sorusunu cevaplandırmak gerekir. insan, toplu olarak yaşadığı halde varlıkların en yalnızıdır. görünüşte birbirlerine yakındır insanlar. ama içten, aralarında ne uzaklıklar vardır! Çehov'un, acısını anlatacak kimse bulamayınca atının boynuna sarılarak içini boşaltan arabacısını düşünüyorum. okuması olsaydı, böyle yapayalnız kalır mıydı?
6 Mart 2020 Cuma
5 Mart 2020 Perşembe
sen de benim gibi yalnız mısın?
öyleyse yalnızlığın ne demek olduğunu bilirsin. akşam oldu mu bir tortu gibi çöker insanın içine. işte o zaman kitap ve plaklara sığınırım. roman kişileri bile o anlarda çekilmez olurlar.
4 Mart 2020 Çarşamba
değişmek, değişmeler arasında kendimizden büsbütün kurtulup da başka bir insan olmak hangimizin elinde?
hepimiz kapalı bir kutuyuz. kendimizden başka kimsenin anlayamadığı, kendimizden başka kimseyi anlamayan bir alem... ama anlamak da bir bakıma salt duymak değil, farklılıkları görmek olduğuna göre, kendimizden başka hiçbir şeyi görmediğimiz, bilmediğimiz için kendimizi de tam olarak anlayamıyoruz....
3 Mart 2020 Salı
harmoni... rengarenk...
çay kahve ve portakal
miss gibi kokan hangisi bilemedim. alt notalarda siyah çay yaprakları, orta notalarda Türk kahvesi ve Üst notalarda portakal....
miss gibi kokan hangisi bilemedim. alt notalarda siyah çay yaprakları, orta notalarda Türk kahvesi ve Üst notalarda portakal....
2 Mart 2020 Pazartesi
günce yazmak, bir tutkuydu adeta.
Öyküleşmeyecek ama yazılması gereken birçok fikrin şekillendiği bir alandı günceler. bir öykünün kuruluşundan, zihinde şekilleniş evrelerinden tutun da sebze fiyatlarının önlenemez artışı kadar birçok şeyi bulabilirsiniz bu yapıtlarda.
1 Mart 2020 Pazar
insanın kendisiyle baş başa kalması yalnızlık değildir.
bu bir yalnızlık olsa bile insan için sakıncalı değil, tam aksine verimli bir durumdur. böyle zamanlarda kişi kendisini anlamaya, dinlemeye çalışır. zaten tüm çözümler insanın kendisini anlamasıyla başlar. kendisinin dışında olup bitenlere özünü ölçü alarak yaklaşacaktır. burada yapacağı yorum özüne ne kadar dokunduğuyla alakalıdır. bu ilişki sonucu kurgulayacağı dünya da o denli kaliteli ya da kalitesiz gerçekleşir. siz siz olun yalnız kalmaktan korkmayın.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)