6 Nisan 2018 Cuma

Kendinize Dönmenin Yolu; Günlük


Hayatın karmaşası içinde amaçlarımız, ideallerimiz ve duygularımız hep ikinci planda nedense. Oysa iç dünyamızı kağıda dökmek, kendimizi yeniden keşfetmemizi sağlıyor.

Gençlik yıllarında günlük tutmayan kadın var mıdır acaba? Aşkı, acıyı, mutluluğu, başkaldırıyı, hayal kırıklığı, öfkeyi, duygusal hezeyanları ilk kez tadıyor olmanın şaşkınlığı ve coşkusu hepimizi bu duyguları yazmaya ve tekrar tekrar okumaya itmiştir. Her yeni defteri doldururken bir önceki deftere yazdıklarımızın ne kadar anlamsız ve çocukça olduğunu görerek kendimize gülmüş ama yeni deftere yazdıklarımız hakkında da bir gün böyle hissedeceğimizi kesinlikle düşünmemişizdir.

Şimdi ise günlük tutmak çoğumuz için tatlı bir gençlik anısından ibaret. Hayatımızı ve kendimizi yazmayı ne zaman ve nasıl bıraktık bilmiyoruz ama pek de iyi yapmadık galiba. Çünkü bu küçük defterlere sığınmak bize kaç yaşında olursak olalım çok şey kazandırabilir. İşte günlük tutmanın sağladığı yararlardan birkaçı…

Hatırlamanın en iyi yolu:

Günlük tutmak, bir bakıma kendi kişisel tarihimize tanıklık etmektir. Şöyle düşünün: başınızdan geçen her olayı, tanıştığınız her insanı hatırlamanız imkansız. Ama olayları ve insanları not ederek yıllar sonra defterinizi açtığınızda o dönemi yeniden gözünüzde canlandırmanız mümkün. Böylece geçmiş yaşamınıza hem küçük küçük parçalar halinde, hem de bir bütün olarak sahip çıkabilir ve dışarıdan bir gözle bakabilirsiniz. Eskiden yaşadığınız güzel olayları hatırlamak sizi mutlu edecektir.

Zihninizi ve duygularınızı düzene sokun:

Elbette günlükte kaleme aldıklarınız salt olaylardan ibaret değil ve olmamalı da… Asıl önemli olan olaylara bakış açınız, insanlar hakkındaki duygu ve düşünceleriniz, belli dönemlerde hayat karşısındaki duruşunuz, yani beliğinizin gelişim süreci… Davranışlarınızı sorgulayarak hatalarınızdan ders çıkarmanın ve bu hataların sonuçlarını daha iyi görmenin yanı sıra küçük defteriniz sayesinde zihninizi ve duygularınızı bir düzene sokmanız da çok daha kolay. Gündelik hayatın karmaşasından kısa bir süre için de olsa sıyrılarak kendinizle baş başa kalmak ve yazmak, sizi zorluk ve sıkıntılar karşısında daha güçlü kılacaktır.

Stres azalıyor, iş verimi artıyor:

Günlük tutmanın verdiği ruhsal ve duygusal rahatlamanın fiziksel açıdan da birtakım olumlu etkileri var. Amerika’da yapılan bazı araştırmalardan çıkan sonuç şu ki, düşüncelerini düzenli olarak kağıda döken insanlar tamamen rahatlıyor, dolayısıyla da bu insanlar için yüksek kan basıncı ve kalp krizi tehlikesi azalıyor. Stresten kurtuldukları için iş hayatlarında da çok daha verimli ve enerjik hale geliyorlar. Kısacası kalem ve deftere sarılarak iç dengenizi bulmanız ve daha sağlıklı bir hale gelmeniz işten bile değil.

Hayatınızda yeni bir sayfa açın:

Günlüğünüzde gerçek hayattaki olayların, bu olaylarla ilgili duygu ve düşüncelerin yanında asıl olması gereken uçuklarınız, hayalleriniz, kimseye, en yakınlarınıza bile anlatamadığınız delice düşünceleriniz… Yazarak ve hatta çizerek yaratıcılığınızın sınırlarını zorlayın, zorlayın. Yüzyıllar öncesinden kalma günlükleri okuyarak daha o dönemlerde insanların ne kadar uç fikirlerini yazıya döktüklerini görebilir ve bunlardan cesaret alabilirsiniz. Unutmayın ki günlüğünüz, karşısında ruhen çırılçıplak kalmayı göze alabileceğiniz belki de tek dostunuz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder