“Yaşadığımız hayat tecrübeleri kim olduğumuzu belirler. Mutlu anların tadını
çıkarabilmek için mutsuzluğu tatmak gerekir. Bu yüzden risk almak önemlidir.”
-Nev Schlman
Bir ilişkiyi sonlandırdınız, işinizden ayrıldınız, uğruna aylar harcadığınız
bir iş başarısız oldu, aile ilişkilerinizde ters giden bir şeyler var, sağlıklı
değilsiniz ya da maddi anlamda zorluklarla savaşıyorsunuz… Bunların her biri,
herkesin başına gelebilecek aslında oldukça sıradan olan ancak yaşamı zor ve
yorucu bir hale getiren problemler. Hatta bazen bu problemler psikolojik ve
fiziksel anlamda hayatımızda oldukça derin izler bırakabiliyor. Ne var ki
insan, bu problemlerin kendisinde bırakacağı izlerin büyüklüğünü kontrol
edebilecek kapasiteye sahip. Yani aslında hepimiz, sandığımızdan çok daha
güçlüyüz!
Zaman zaman bizi ve gücümüzü test eden bu sorunlarla başa çıkmanın
yollarıysa oldukça basit. Sadece her zaman olduğumuzdan biraz daha motive olmak
ve yaşadıklarımıza değil de çözümlere odaklanmak yeterli. Nasıl mı?
İşte hayatın getirdiği zorluklarla mücadele etmenin 26 farklı yolu.
Fit yaşayın.
Sağlam zihin sağlam vücutta bulunur. Bedeniniz ne kadar zayıflarsa ve
güçsüzleşirse zihniniz de o kadar güçsüzleşir. Sinir sisteminiz zayıflar ve
olaylara karşı dayanıklılığınızı kaybedersiniz. Sizi temsil edeceğine
inandığınız ve bağlanacağınızı düşündüğünüz bir egzersiz yöntemi keşfedin ve
onu hayatınızın bir parçası haline getirin.
Kendinize daha fazla zaman ayırın.
Kendinizi iyi hissetmediğiniz zamanlarda, oturun ve sizi şimdiye kadar en
çok güldüren, mutlu eden ve iyi hissettiren şeylerin listesini yapın. Ve
aralarından beş tanesini seçip, hepsini bir güne sığdırın. O bir günü kendinizi
düşünerek geçirmiş olmak, size aslında ne kadar değerli olduğunuzu hatırlatacak
ve güç verecek.
Doğru beslenin.
“Yediklerimin başıma gelen zorluklarla ne ilgisi var?” demeyin. Sağlıklı
beslenmek ruh halinizi, modunuzu, düşünce şeklinizi, hatta duruşunuzu dahi
olumlu etkiler. Vücudunuzun neye ihtiyacı olduğunu tespit edin ve öğünlerinizi
ihtiyaçlarınıza göre düzenleyin.
Dağınıklıktan uzak durun.
Temizlik yapmak, birçok insan için güçlü bir meditasyon yöntemi. Her gün
zaman geçirdiğiniz alanları, çalıştığınız masayı ya da uyuduğunuz yatak odasını
dağınık görmek zihninizde de aynı etkiyi bırakır. İşleriniz ve hayatınızda
işler yolunda ilerlesin istiyorsanız, siz de bir hafta sonunuzu yaşam alanınızı
temizlemeye ve düzenlemeye ayırın.
Hikayenizi anlatın.
Başarılarıyla ön plana çıkan insanlara baktığınızda her birinin geçmişine ve
hikayesine ne kadar sağdık olduklarını görürsünüz. Hayatın adil olmadığının
hepimiz farkındayız ancak bunun için söylenmek ya da geçmişten kaçmak koşulları
daha iyi bir hale getirmeyecek. Sizi bu günlere getiren iyi kötü her şeye sahip
çıkın ve insanlara ilham olması için anlatın.
Yolculuğa çıkın.
Sizin için zor olan bir şey yaşadığınızda, rutinden ve alıştığınız çevreden
uzaklaşmak ve yeni yerler görmek daha kapsamlı düşünmenizi ve sakinleşmenizi
sağlar. Yeni insanlarla, yeni kültürlerle ve yeni hikayelerle tanıştığınızda
kendi probleminizi başka yönlerden görme şansı elde edersiniz ve yeni bakış
açıları kazanırsınız. Ayrıca yolda olmak, kendinizle kalmanın en huzurlu
yöntemlerinden biri.
Görüntünüzü değiştirin.
Görünüşünüzde küçük değişiklikler yaparak hayatınızda yeni değişimlere yer
açarsınız. Bu yeni bir saç kesimi de olabilir, her zaman yaptığınız makyajı
değiştirmek de, tamamen size kalmış. Radikal davranmak, kendinizi cesur ve
yenilenmiş hissetmenize yardımcı olacak.
Size iyi gelmeyen şeyleri yapmayı bırakın.
Sizi zehirleyen bir ilişkiniz ya da sizi yansıtmayan bir işiniz mi var?
Bazen size iyi gelmeyen şeyleri tamamen geride bırakmak en iyi çözüm
yollarından biri. Hayat, zamanınızı sizi mutsuz eden şeylere ayırmak için fazla
kısa. Sizi tatmin etmeyen şeylere yarım yamalak devam etmektense sıfırdan
başlamak, hayatınızı çok daha güzel bir noktaya getirecek.
Akışına bırakın.
Başınıza gelen her şeyin öğretici ya da yol gösterici sonuçları olmayabilir.
Bazen bir olay, kalbinizi kırmaktan başka hiçbir anlam ifade etmez. Böyle
zamanlarda kabul edip önünüze bakmayı öğrenin. Ne o durumu düzeltmeye çalışın
ne de anlam yüklemeye…
Sizinle benzer hikayeleri olan insanlarla bağ kurun.
İnsanın en güçlü ihtiyaçlarından biri olan aidiyet duygusu en çok hayatın
zor anlarında devreye giriyor. Bu zamanlarda bizi gerçekten anlayacak,
hissedecek ve dinleyecek insanlara ihtiyaç duyarız. Ancak ne yazık ki bazen
bizi en çok sevdiğini düşündüğümüz kişiler bile yeterince yanımızda olamayabilir.
Ne var ki sizinle benzer şeyler yaşamış insanlarla bağ kurmak ve
tecrübelerinizi paylaşmak somut çözümlere ulaşmanıza yardımcı olacak.
Kendinize dinlenmek için izin verin.
Evet yapmanız gereken işler var, evet ara vermek söz konusu bile olamaz, evet
hayat devam ediyor. Ancak siz kendinizi yenilemediğiniz ve problemlerinizin
üstesinden gelmediğiniz sürece hayat sizin için devam etmeyecek. Dolayısıyla en
rahat sırt çantanızı alın, ihtiyacınız olan birkaç eşya ile doldurun ve
dinlenmek, düşünmek ve kendinizle baş başa kalmak için 1 haftalık dinlendirici
bir tatile çıkın.
Yeni insanlarla tanışın.
Yeni insanlar, yeni bakış açıları demek. Yeni bakış açıları da problemleri
daha kolay çözmek, bir şeylerle daha kolay başa çıkmak demek. Yeni insanlarla
tanışmaktan ve onları hayatınıza dahil etmekten korkmayın. Bir akşam işten
çıktığınızda en yakın restorana gidin ve sohbet edebileceğiniz ilk insanla
keyifli bir sohbetin içine dalın. Bunu yapmanın sizi ne kadar iyi
hissettireceğine inanamayacaksınız.
Çevrenizdeki insanlarla ilişkinizi güçlendirin.
İş hayatı, teknoloji çağı derken kurduğumuz iletişimlerde belli bir noktadan
öteye gidemez hale geldik. Hatta eskiden sahip olduğumuz sağlam ilişkiler dahi,
bu durumdan etkilendi. “Nasıl oldu da eski dostlarımla sohbet edemez hale
geldim?” diyenlerdenseniz bir an önce bu duruma el atın. Arkadaşlarınızı bir
akşam yemeğine çağırın ve tüm teknolojik cihazlardan uzak durun. Onları ne
kadar özlemiş olduğunuzu fark edince siz de çok şaşıracaksınız!
Döngüleri kırın.
Bazen yaptığımız hatalardan ders almak, bizim için en zor şeylerden biri
olur ve aynı hatayı yapmaya tekrar tekrar devam ederiz. Hatta öyle ki zamanla o
hata bizim için görünmez hale gelir ve attığımız adımın bize ne kadar kötü
geldiğinin farkına bile varmayız. Bu olumsuz döngüleri kırmak için hayatınızı
ve yaşadıklarınızı gözden geçirin. Şimdiye kadar size zarar veren her adımınızı
hatırlayın ve onları tekrar yapmamak için efor sarf edin.
Yeni bir şey öğrenin.
Ne kadar çok şey bilirseniz, bir şeyleri o kadar kolay çözüme
kavuşturursunuz. Çünkü farklı açılardan bakabilmek için daha çok şey bilmeniz
gerekir. Büyük ya da küçük fark etmez; bugün bilmediğiniz yeni bir şey öğrenin!
Harcamalarınızı kontrol altına alın.
Finansal zorluklar yaşarken hayatımızın kontrolünü elimize almak daha da
zorlaşır. Sahip olduğunuz bütçeye göre yaşamayı öğrenin. Duygusal aksaklıklarla
mücadele ederken, finansal durumunuzun yarattığı problemlerle uğraşmak
istemezsiniz!
İlişkide devamlılıktan korkmayın.
Her birimiz daha güçlü bireyler olmak için çabalarız. Kendi ayaklarımızın
üstünde durmak, kimseye muhtaç olmamak isteriz. Ne var ki biz etrafı denizlerle
çevrili bir ada parçası değiliz. Yaşamak için güçlü olmaya ne kadar ihtiyacımız
varsa, insanlarla bağ kurmaya da o kadar ihtiyacımız var. Sizi anlayan bir
arkadaş ya da eş, unuttuğunuz anlarda size ne kadar muhteşem olduğunuzu yeniden
hatırlatır.
Sonuca değil, gelişime odaklanın.
Gerçekleştirmeyi istediğiniz hedeflerle değil, o hedeflere ulaşmak için
attığınız adımlarla övünün ve kendinize mutlu olmak için şartlar koymayın.
“Şöyle olduğu zaman mutlu olacağım” gibi şartlanmalar büyük hayal kırıklıkları
getirebilir. İçinde bulunduğunuz anın ve aldığınız nefesin farkına varın.
Yeni bir dil öğrenin.
Yeni bir dil öğrenmek, kendinize dışarıda size ait olan kocaman bir dünya
olduğunu hatırlatmanın en güzel yolu. Özellikle yaygın olarak kullanılmayan bir
dil öğrenmek, istediğiniz zaman her şeye kolayca adapte olabileceğinizi fark
etmenizi sağlar.
Seçenekleriniz olduğunu hatırlayın.
Hayatta her zaman daha iyi bir seçeneğiniz vardır. Ancak bazen içinde
bulunduğunuz durum, kafanızı kaldırıp, fırsatları görmenize engel olur. Böyle
zamanlarda seçenekleriniz olduğunuzu kendinize hatırlattığınızda, göremediğiniz
her şey bir anda belirmeye başlar, siz de her birini görmeye başlarsınız.
Kendinize mutlu olmak için izin verin.
İşlerin ters gitmesi, her zaman böyle devam edecek anlamına gelmiyor ve her
şeye rağmen mutlu olmaya hakkınız var. Sizi endişelenmeye iten düşünceleri
susturun ve kendinize mutlu olduğunuzu söyleyin; “Hatalarıma ve başıma gelen
her şeye rağmen mutluyum”!
Sınırlar koyun.
Dışarıda her zaman sahip olduğunuz neşeyi, kötü enerjisiyle yok etmeye
çalışan insanlar olacak. Böyle zamanlarda önemli olan, o insanları
kendilerinden kurtaramayacağımızı hatırlamak. Bu gibi “zehirli ilişkiler”e izin
vermemek için kendinizce belirlediğiniz sınırlar koyun ve insanların o
sınırları geçmesine izin vermeyin. Ancak bu sınırları kime koyduğunuz çok
önemli. Bazen sınırlar koymak, kişinin ailesinden arkadaşlarına kadar herkesle
arasına mesafe koymasına neden olabilir. Bu da duygusal boşluklara ve
zedelenmelere yol açabilir.
100 gün boyunca kötü bir alışkanlığınıza veda edin.
Alkol, sigara, az uyumak, sağlıksız beslenmek, çok kahve içmek… Size en çok
zarar veren alışkanlığınızı tespit edin ve 100 gün boyunca ondan uzak durun.
100 gün, o alışkanlığın size ne kadar zarar verdiğini ve bıraktığınızda
hayatınızın nasıl değişeceğini görmek için ideal bir süre.
Korkularınızın üstüne gidin.
Özgüveninizi geri kazanmanın en etkili yollarından biri korkularla
yüzleşmek. Uzun yıllar boyunca sizi takip eden korkularınızı aşabildiğinizi
görmek, hayatta her şeyin altından kalkabileceğinizi görmenizi sağlar. Ayrıca
duygusal olarak yenik hissettiğiniz anlar, korkularınızın üstüne en cesur gittiğiniz
anlardır.
Ne kadar yol katettiğinizin farkına varın.
Yenilgilerinizi bir kenara bırakın, bulunduğunuz noktaya gelmenizi sağlayan
tüm kararlarınızı hatırlayın ve verdiğiniz her bir emek için kendinizi tebrik
edin. İstediğiniz noktaya gelmemiş olabilirsiniz ama başlangıç noktasından
kilometrelerce uzaktasınız!
Evreni, insanları ve kendinizi affedin.
Öfkenizin geleceğinizi şekillendirmesine izin vermeyin. Kendinize şimdiye
kadar yaptığınız tüm hataları ve kalbinizi kıran tüm insanları affetmek için izin
verin. Bunu yapmak, hayatınıza devam edebilmek için alan açmanıza ve
hayatınızın kontrolünü yeniden elinize almanıza yardım edecek!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder