Sabahın ilk ışıkları, pencere perdesine nazlı nazlı dokunurken, mutfaktan yayılan vanilya kokusu bir şiirin ilk mısrası gibi içime doldu. Her şey suskunken, çaydanlığın fısıltısı ve kurabiye hamurunun yoğrulma sesi, sanki eski bir aşk mektubunun satır arasıydı. Zaman, o an durdu; çünkü kalbim, fırında pişen hatıraların sıcaklığıyla yeniden yazıldı. Her kurabiye, bir dizeydi belki de—içinde biraz tarçın, biraz özlem, biraz da senin gülüşün.
Ve sonra, elimde bir fincan çay, gözümde buğulu camın ardında dans eden gün ışığıyla, seni düşündüm. Şiir gibi gelen sabahlar, kurabiye gibi tatlı anılarla birleşince, hayatın en sade hali bile bir edebi şölen oluyor. Belki de mutluluk, büyük kelimelerde değil; bir tabakta sunulan sevgiyle, bir şiirde gizlenen tebessümle var oluyor. İşte o yüzden, bu sabah hem şiirliydi… hem kurabiyeli.
Günlüğünüz karşısında ruhen çırılçıplak kalmayı göze alabileceğiniz belki de tek dostunuz.
30 Kasım 2017 Perşembe
Şiirli ve kurabiyeli
29 Kasım 2017 Çarşamba
28 Kasım 2017 Salı
27 Kasım 2017 Pazartesi
mandalina kokusu
Mandalina kokusu, çocukluğun en saf anılarına açılan görünmez bir kapıdır. Kabukları soyulurken etrafa yayılan o narin, turunçgil rayihası; sanki zamanın ipini gevşetir, insanı geçmişin sıcak kış öğleden sonralarına taşır. Sobanın başında otururken ellerine sinen o koku, bir mektup gibi yıllar sonra bile açıldığında aynı duyguları fısıldar. Mandalina, sadece bir meyve değildir; onun kokusu, hafızanın en gizli köşelerinde saklanan bir tebessüm gibidir.
Bu koku, yalnızca nostalji değil; aynı zamanda bir uyanıştır. Soğuk bir sabahın gri havasını delip geçen mandalina kokusu, yaşamın küçük ama derin güzelliklerini hatırlatır. Her nefeste, içeriye dolan o taze ve canlı aroma, sanki ruhu yeniden yaz mevsimine çağırır. Mandalina kokusu, bir şiirin ilk dizesi gibi; sade ama etkileyici, tanıdık ama her seferinde başka bir hikâye anlatan…
Mandalina kokusu, zamanın en ince kıvrımlarında saklanan bir hatıradır; kabuğu soyulurken havaya karışan o narin rayiha, geçmişin sararmış sayfalarını usulca çevirir. Sanki her tanesi, güneşin çocuklukla buluştuğu bir mevsimden kopup gelmiş gibidir. Bu koku, yalnızca bir meyvenin değil, bir anının, bir tebessümün, bir sessiz özlemin kokusudur. Mandalina, kışın ortasında yazı fısıldayan bir şiirdir; kabuğundan dökülen her damla, bir mısra gibi düşer ruhun en sessiz yerine.
Ve o koku, bazen bir sabahın telaşına karışır; bazen bir mektubun arasına siner, yıllar sonra açıldığında hâlâ tazedir. Mandalina kokusu, yalnızca burna değil, kalbe dokunur. Bir annenin mutfakta soyduğu meyve, bir sevgilinin avucunda unuttuğu tanecik, bir çocuğun cebinde ezilmiş kabuk… Hepsi aynı kokuda birleşir. Çünkü mandalina, sadece yenilen değil, hatırlanan bir şeydir. Ve hatırlamak, bazen en derin edebiyattır.
26 Kasım 2017 Pazar
bol patili, bol kitaplı bir haftasonu...
25 Kasım 2017 Cumartesi
geçen gün çok güzel açmış sardunyaya aşıktım,
24 Kasım 2017 Cuma
Kahveyi nasıl seversiniz?
23 Kasım 2017 Perşembe
22 Kasım 2017 Çarşamba
21 Kasım 2017 Salı
Buz gibi havada ev keyfi gibisi yok.
20 Kasım 2017 Pazartesi
19 Kasım 2017 Pazar
Haftasonunuz güzel olsun!
Kapalı havalar daha bir eve çağırıyor sanki insanı.. Yağmurların tadını çıkarmak lazım.. O kadar özledik ki..