22 Kasım 2024 Cuma

kendini iyi hissetmek ister misin?

Kendini iyi hissetmek ister misin? Bu soru, yalnızca bir arzunun değil, bir özlemin yankısıdır. Çünkü insan, çoğu zaman kendini iyi hissetmenin ne demek olduğunu unutmuştur. Günlerin telaşında, gecelerin suskunluğunda, başkalarının yüklediği rollerin ağırlığında, kendi öz duygusunu yitirmiştir. İyi hissetmek, bir lütuf değil; bir hak, bir iç çağrıdır. Ve bu çağrı, ne zaman ki duyulur, insan kendi özüne dönmeye başlar—yavaşça, ama derinlemesine.

İyi hissetmek, dışsal bir rahatlık değil; içsel bir barış hâlidir. Ne başarıyla gelir ne alkışla; yalnızca kendini tanımakla, kendini kabul etmekle doğar. İnsan, kendi eksiklerini sevmeyi öğrendiğinde, kendi sessizliğini dinlemeyi bildiğinde, işte o zaman iyi hissetmeye başlar. Çünkü iyilik, bir hâl değil; bir yönelimdir. Kendine yönelmek, kendini onurlandırmak, kendi varlığını kutsamak… Bunlar, iyi hissetmenin en sahici adımlarıdır.

Kendini iyi hissetmek ister misin? O hâlde önce kendine dokun. İçindeki kırılganlığı, içindeki suskunluğu, içindeki özlemi fark et. Onları bastırma, onlardan utanma, onlara yabancılaşma. Çünkü insan, ne zaman ki kendi karanlığına şefkatle yaklaşır, işte o zaman ışığını bulur. Ve o ışık, dışarıdan gelen bir parıltı değil; içeriden doğan bir kamaşadır. İyi hissetmek, bu kamaşaya izin vermektir—kendini görmeye, kendini duymaya, kendini sevmeye cesaret etmektir.

Sonunda anlaşılır ki, kendini iyi hissetmek, bir varoluş biçimidir. Hayatın içinde savrulmak yerine, hayatın içinde kök salmaktır. Başkalarının gözlerinde değil, kendi aynasında kendini tanımaktır. Ve bu tanıma, bir başlangıçtır. Kendini iyi hissetmek ister misin? O hâlde şimdi başla. Sessizce, ama kararlılıkla. Çünkü en derin iyilik, insanın kendine verdiği en dürüst cevaptır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder