Mecnun gibi aklından,
Kerem gibi bedeninden vazgeçmek.
Yardan gayrısından, cümle cihandan vazgeçmek.
Yemeden, içmeden, uykudan uyanıklıktan
Ve vazgeçmekten bile vazgeçmektir gün gelince…
Senin için senden vazgeçmişim. Bilesin............
Yardan gayrısından vazgeçmek kolaydır; cümle cihan bir yana, sen bir yana. Ama asıl zorluk, senden ötürü senden vazgeçmektir. Gözümdeki ışığı, dilimdeki sözü, kalbimdeki ritmi sana adarken, ben artık ben değilim. Aşk, bir kimlik değil, bir teslimiyettir. Ve ben, sana teslim olurken, kendimi terk ettim. Bu terk ediş, bir kayboluş değil; bir bulunuştur aslında. Seni bulmak için kendimi kaybettim.
Yemeden, içmeden, uykudan ve uyanıklıktan geçtim. Zamanın ritmini senin adınla bozdum. Her saat, senin yokluğunda daha uzun; her dakika, senin varlığında daha kısa. Aşk, zamanla değil, zamanın ötesiyle ölçülür. Ve ben, seninle geçen bir anı, sensiz geçen bir ömre tercih ettim. Çünkü aşk, ölçülemez; sadece hissedilir. Ve ben, seni hissederken kendimi unuttum.
Ve gün geldi, vazgeçmekten bile vazgeçtim. Seni sevmek, seni istemek değil; senin için kendimi silmekti. Ey Sevgili, bilesin: Ben, senin için senden vazgeçtim. Bu aşk, bir fedakârlık değil; bir kaderdi. Çünkü aşk, bir seçim değil, bir çağrıdır. Ve ben, o çağrıya kulak verdim. Senin için sustum, senin için sustuğumda en çok konuştum.

