Kaldığım yerden devam etmek üzere beni bekleyen hayatım.

O bakış çok ihtiraslı, fazlasıyla agresif, fena halde arayış içinde, sorgulayan, kızan, tuhaf bir biçimde kırılan, hınzırca eğlenceli, zekice pırıltılı, sevecen, asi, şefkatli, bencil,  ama etkileyicidir... Bir insanın göz yuvalarında onca duygu barındırır da, bakışla bütün bunları kristal cam gibi parlayan gözlerden dünyaya nasıl yansıtır?

Üzülmek, kızmak, kırılmak, endişe etmek… için ne kadar çok neden olay var değil mi etrafında? Oysa bir o kadar da güzel olan, iyi olan, şükredilecek insanlar, olaylar var Dünyanda… Üzülerek, kırılarak, kızarak… kimseye ve kendine yardım edemezsin. Bunlara odaklanmak senin enerjini düşürür, hareket etme gücünü zayıflatır. Sen hep güzel olana, iyi olana, şükredebileceklerine odaklan; seçimini onları görmek, onların farkında olmak için kullan… Odaklandığını çoğaltırsın, Hatırla! Bunu yaparak fark yaratacak, Sevgiye değişimin öncülerinden olacaksın…

zaman geçer, kişi günlüğü eline alır... önündeki sayfalarda hayatında çıkartabileceği en mükemmel grafik durmaktadır.. adım adım hayattır elindeki. güzeldir günlük tutmak. kişiye güç verir. geçmişi hatırlamak güzeldir.
elinde kahveyle eski günlükleri karıştırmak güzeldir. günlük tutmak hafızamıza kıyak geçmek, anıları arşivlemektir.. kısaca günlük tutmak güzeldir..

Tıpkı doğduğumuz anda olduğu gibi her yeni başlangıçta vazgeçmeyi ve göbek bağını kesmeyi bilmek zorundayız. Bu kez kendimiz...