7 Ocak 2024 Pazar

Bir yazar, kalemiyle paylaştığı, onun bildiği sırlardan daha fazlasını kime açabilir?

 Kalemin biricik işi “yazmak”tır ve onun kağıtla buluştuğu anda çıkardığı “cızırtı”, gerçek bir yazı adamı için tarifsiz bir zevk, bulunmaz bir mutluluktur. Böyle zamanlarda kelemin konuştuğundan, sahibinin onu anladığından ve o özel zamanların kah hüzünle, kah neşeye ama daima sonsuz bir gönül sarhoşluğu içinde geçtiğinden şüphe edilmez. Bir yazar, kalemiyle paylaştığı, onun bildiği sırlardan daha fazlasını kime açabilir? Kalemin bazen gülüşü bazen ağlayışı, bu senli benli ilişkiyi, bu sırdaşlığı devam ettirmek istemesinden olsa gerek. Kalemin, kağıdın ve mürekkebin adam akıllı bir yalnızlık ve gurbetle baş başa kaldığını fark ediyor musunuz? Evet, pahalı, gösterişli, mükemmel kalemler üretiliyor. Binbir renkte mürekkep bulabiliyor ve kağıt, belki hiçbir çağda olmadığı kadar boş ve çeşitli. Öyleyse bu yalnızlık, bu gurbetlik neden?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder