21 Ocak 2016 Perşembe

kış aylarında beslenme


Yaz mevsiminin etkisini yitirmeye başlaması ve kış mevsiminin merhaba demesiyle beraber grip, bronşit, soğuk algınlığı gibi pek çok hastalık da kendini göstermeye başlamaktadır. Ayrıca yaz aylarında dikkat edilen düzenli beslenme, kilo kontrolleri ve hareketli yaşam, kış mevsiminin gelmesiyle yerini; yanlış olan beslenme alışkanlıkları, hareketsiz yaşam ve bunun sonucunda alınan kilolar ve hastalıklara bırakır.

Kış aylarında, soğukların artmasıyla beraber, bazal metabolizma hızımız ve vücut ısımız da düşer. Vücudumuz normal ısı düzeyine ulaşmak için fazladan enerjiye ihtiyaç duyar. Bunun sonucu olarak da kış aylarında yemek yeme isteğimiz artar, bu da bizi yüksek enerji veren karbonhidratlı gıdalara yöneltir. Havaların soğumasıyla beraber hareketsiz bir yaşamla baş başa kalırız ve sonucunda kış aylarında alınan kilolar kaçınılmaz olur.

İşte yeterli ve dengeli beslenerek mükemmel bir kış geçirmek için öneriler   

Kış mevsiminin  vazgeçilmezleri arasında olan kuru baklagillere (nohut, kuru fasulye, mercimek vb…) kış aylarında sofralarımızda mutlaka haftada en az iki gün yer veriniz. Kuru baklagiller çok iyi bir protein kaynağı olduklarından dolayı, yemeklerimize lezzet vermek ve besleyici değerini artırmak için eti protein yönünden fakir olan sebzelerle beraber tüketiniz.
Kış mevsimiyle beraber baş gösteren grip, bronşit, soğuk algınlığı gibi hastalıklardan korunmak için; antioksidanlardan (A, C, E vitaminleri, Se, çinko, magnezyum) zengin beslenerek bağışıklık sistemimizi daha çok güçlendirmeliyiz. Bu aylarda çok bol  bulunan turunçgil, havuç, brokoli, kabak, Brüksel lahanası, yeşil biber, karnabahar, mandalina, maydanoz, roka ve tere  gibi sebze ve meyvelerin tüketilmesi ile bu vitaminleri sağlayabilirsiniz. Taze sıkılmış meyve suları, vücudumuzu gribal enfeksiyonlara karşı korumada etkilidir. Meyve suları bekletilmeden hemen içilmelidir. Bol bol salata tüketilmelidir. Salatalar hazırlanınca hiç bekletilmemelidir. Bekletildiğinde C vitamini kaybı hızlı olur. Bu vitamin ısı, ışık gibi etkenlerden kolayca etkilenir.
Kış aylarında kahve, çay gibi içecekler yerine bitki çayları ve C vitamini yönünden zengin olan kuşburnu çayını tercih ediniz.
Yağlı yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Özellikle katı yağ olarak bilinen tereyağı, margarin tüketiminden kaçınılmalıdır. Yemeklere eklenecek zeytin yağı ve sıvı yağlar dikkatli tüketilmelidir. Fındık, ceviz, badem gibi yağlı tohumlar, sıvı yağlar, kurubaklagiller, tahin gibi besinler E vitamini yönünden zengindir. Balık, balık yağı, fındık ve cevizde bulunan omega-3 yağ asitleri güçlü bir antioksidandır ve bağışıklık sisteminin güçlenmesinde etkilidir. Ayrıca zeytinyağı, fındık yağı gibi yağlarda bulunan omega-9 yağ asitlerinin de bağışıklık sistemimiz üzerine olumlu etkileri vardır.
Yumurta, süt, yoğurt, peynir, et grubu gibi yüksek protein içeren gıdaların düzenli tüketimine önem gösteriniz. (Haftada 1-2 kez yumurta tüketebilirsiniz.)
Kış aylarında güneş ışıklarını çok daha az alabildiğimizden dolayı, D vitamininden yoksun kalmakta ve D vitamini gereksinimlerimizi karşılamakta güçlük çekmekteyiz. Kemik ve diş gelişimi için de önemli olan D vitaminin diğer bir kaynağı BALIK’tır. Bu nedenle haftada en az 2 kez düzenli balık tüketmeliyiz. Havanın güneşli olduğu günlerde 20 dakika kadar güneş ışığından direk yararlanmalıyız.

Kış aylarında da yaz aylarında olduğu gibi fiziksel aktivitemize dikkat etmeliyiz. Haftanın 4 günü 45 dakika kadar egzersiz yapılması yeterli olacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder