En sevdiğim ay. Sonbaharın başlangıcı. Serin havalar,
güzelim yağmurlar. Hoşgeldin Eylül...
En romantik, en hüzünlü, aynı zamanda en
mutlu, en huzurlu, en dingin, en güzel ay… Hoşgeldin Eylül…
"Hoşgeldin Eylül" hüzünlerimi al huzurumu ver… Dökülen sararmış
yapraklar gibi kararmış, paslanmış düşüncelerimi bir rüzgârınla süpür git...
Kahve, Battaniye, Film, Yağmur, Huzur. Hoşgeldin Eylül
Melankolinin mevsimi seninle başlar, Hoşgeldin Eylül...
Hoşgeldin Eylül, sararan yapraklar, romantik duygular, hüzünlü rüzgâr, hoş geldiniz.
"eylül bir ay değil, bir aylık ayrı bir
mevsimdir" diyor Haşmet Babaoğlu.
benim için eylül, bir yılın başladığı aydır. nasıl ki
rejime niyet etmiş birinin başlama günü hep pazartesi ise; benim kararlarımın
vakti de eylüldür. yeni yıla hiçbir zaman ocakta başlamadım. hep eylüldü
başlangıçlarımın tarihi. en sevdiğim şehrin, en güzel görüntülere büründüğü;
normale dönüş zamanıdır. fazlalıklarımı, eksikliklerimi, azalmalarımı, coşmalarımı
fark ettiğim; kendime dönüş zamanımdır. yaz severler için en kötü aylardan
biridir belki; ama benim gibi sonbahar doğumluysanız istisnasız her yıl varoluş
zamanınızdır. hazan sizin mevsiminizdir. hazansız ve hüzünsüz yapamazsınız.
açılmış kocaman bir kucaktır eylül. yazın
dinginliğinden, kışın sıcağından alır, ikisini harman eder açar kucaklarını.
yaz ayları gibi değildir, bir şey vaat etmez; kış ayları gibi hiç değildir o
soğukta sizi bir başınıza bırakmaz. mucizeler veremez her zaman size ama en iyi
arkadaş olur kimi zaman, kimi zaman şefkatli sevgili, kimi zaman anne sıcaklığı
olur, başınızı okşar, hayat bu der iyisiyle kötüsüyle; kendi gücünüzün,
güçsüzlüğünüzün, hırslarınızın, amaçsızlığınızın, iyiliğinizin, kötülüğünüzün
farkına varmanızı sağlar onun kollarında. bir de doğuştan melankoli hediye
etmiştir tüm sonbahar doğumlu çocuklarına, ondandır böyle yazılar yazdırır
durur uğruna.
güneşin yüzü soğuktur eylül ayında,
ayrılık hüznü kaplar insanları, koskoca bir yazı daha geride bırakmışlardır.
balkonlardan çekilmiştir insanlar betonarme kovuklarına, yollarda sarı yaprak
ölüleri, dallarda yolunu kaybetmiş son kuşlar ve göğü işgal eden kara bulutlar,
gözlerde ayışığı arayışı vardır. yollar daha bir yalnızdır geceleri.
mevsimin hüzün kokan en sonbaharlı
ayı.
oluk oluk düş geçidi. bazı bazı
sarmalanmış, bazı bazı yarı çıplak. rüzgâra kapılmış, uçan yaprakların
arasından, ara ara gülümseyen güneş. dokunmaya kalkıştığında, içinin çekildiği,
bir var-mış, bir, yok! öylesine sade ve güzel bir uyku arası düşü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder