17 Şubat 2013 Pazar

mutfaktaki bahçe



Alexandre Dumas “Küçük Mutfak Sözlüğü” adlı kitabında yemeklerde kullanılabilecek 28 çeşit ot sayılır ve bunları üç kategoriye ayırıyor; yenilebilir otlar-kuzukulağı, marul, pazı, ıspanak, semizotu- yemeklere çeşni katan otlar –maydanoz, tarhun otu, taze sarımsak, kekik, rezene, fesleğen-, salata otları ya da ince otlar – tere, dereotu, frenkmaydanozu, tarhun otu, küçük yapraklı fesleğen, taze kekik, taze sarımsak, roka, nane ve marul.
Hem Lezzetli, Hem Şifalı:
Kazayağı: Adını, bazı türlerin kazayağını andıran yapraklarından alan bu cinsin üyeleri, keskin kokulu ve arsız bitkilerdir; çok geniş bir yayılış gösterirler. Yapraklarını alt yüzü beyaz ve unlu bir özellik gösteren bitkini körpe sürgünleri ilkbaharda toplanarak yemeklere katırlı.
Ballıbaba: Ballıbaba ailesinin içinde lavanta çiçeği, kekik, nane, adaçayı, biberiye, oğulotu ve benzerleri de bulunur. Ballıbabalar ilk bakışta ısırgana benzer. Ama yaprakları ısırgan gibi dalayıcı değildir ve yine ısırganın aksine zehirli de değildir. Ballıbabanın önce çiçeklerinden ve çiçeklenmiş uçlarından yararlanabilirsiniz. Bunlar kan temizleyici, tonik ve serinleticidir. Ballıbabanın yapraklarını ve çiçekli dal uçlarını, tam çiçek açma zamanı olan mayıs-haziran aylarında toplayarak gölgede kurutun. Onu bahçenize de ekebilirsiniz.
Defne: Defnenin ana yurdu Akdeniz bölgesidir, ama bugün dünyanın başka bölgelerinde de yaygın olarak yetiştirilir. Çok eski çağlardan beri ilaç olarak da kullanılan yaprakların sindirime yardımcı,  terletici ve antiseptik etkisi vardır. Özellikle deniz mahsullerinin sunumunda çeşni olarak kullanılır.
Nane: Bugün en çok kullanılan türlerden biri olan biberli nane (peppermint), su nanesiyle yeşil nanenin karıştırılması sonucu ortaya çıkmıştır. Kokusu en çok sevilen nane türlerinden biridir. Nane doğadaki en ünlü antiseptiklerden biridir. Ayrıcı toniktir ve ayrımsız her organa sürekli enerji verir. Sindirim sisteminin gerçek koruyucusudur.
Maydanoz: C vitamini en zengin bitkilerden biridir. Maydanoz tohumlarını bahçenizin uygun bir yerine, şubat ayından ağustos ayına kadar serpin. Üzerini çürümüş yaprak vb.’den oluşan toprakla örtün. Toplarken yaprakları buruşturmamaya dikkat edin.
Isırgan otu: Çok besleyici, sağlık bakımından çok gerekli olan demir ve magnezyum gibi madensel elemanlar yönünden zengin bir bitkidir. Çok asitli olmadığı için ıspanağa karşı bir üstünlüğü vardır. Losyon ve kompres olarak da bir güzellik bitkisidir. Bahçenizde biten ısırgan otunun her bölümünü kesmeyin. Isırgan otu “kötü otlar” sınıfına girmek şöyle dursun, tersine ince ve zayıf türlerin, özellikle onun hemen yanına dikeceğiniz bitkilerin büyümesine yardımcı olur ve yine bu bitkilerin kokusunu ve etkin maddelerini güçlendirir.
Ebegümeci: Yalın görünümlü bir bitki olan ebegümecinin çorbası çok lezzetlidir. Ayrıca etlerin yanına garnitür olarak konulabilir. Morumsu, menekşe renginde, beş yapraktan oluşan çiçekleri vardır. İltihaplı hastalıklarda etkin bir rol oynadığı kanıtlanmıştır.
Hindiba: Tüm türleri, acı olsalar da, bahçede yetişen türleriyle, yabani olanlarını karıştırmamaya özen göstermelidir. Özellikle salatara lezzet katmakla kalmayıp, karaciğer hastalıklarına karşı birebirdir.
Kuzukulağı: Tadı yeşil eriği andırır ve hafif ekşidir. Bu dile dokunan çok hoş hafif ekşilik, içerdiği asit oksalikten ileri gelir. Bu yüzden kimi hastalar onu yemekten kesinlikle kaçınmalıdır. Özellikle romatizmalılar, gutlular, eklem iltihabı olanlar, böbreklerinden rahatsızlık duyanlar… Yeşil salatalara çok yakışan kuzukulağı çayırlarda, ekili arazilerde bulunur. Yaz aylarında toplayın, sebze yemeği ve çorba olarak yiyin.
Kuşotu: Anayurdu Avrupa olarak bilinse de, geniş alanlara yayılarak yerlileşmiştir. Yüksekliği 10-14 cm. arasında değişen bitkinin karşılıklı olarak dizilen, hemen hemen sapsız oval yaprakları ve küçük beyaz çiçekleri vardır. Sebze olarak yendiği gibi, vücuttaki toksinleri atmak için birebirdir.
Karalahana: Lahananın bu yaban cinsi falezlerde biter. Çok faydalıdır. Her ilkbaharda kendinize bir lahana kürü hazırlayın. Bu, içinizi temizleyeceği gibi bahar yorgunluğunuzu da tamamen giderecektir. Lahananın bütün türleri etkilidir. İlkbahar ve yaz aylarından, kış aylarına kadar yılın her gününde lahana bulabilirsiniz.
Turpotu: Turpotunun yapraklarını çorba pişirmek üzere ilkbaharda toplayın. Bu bitkinin tohumlarını ilkbaharda ekip, ikinci ekimi yaz başlangıcında yapabilirsiniz.
Rezene: Akdeniz bölgesi kökenlidir. Bahçelerden dört bir yana dağılarak tüm dünyaya ekilir olmuştur. Şişkin yapraklarının pirzolaya garnitür olarak kullanıldığını, etlere, balıklara, peynire ya da ekmeye kendine özgü bir tat kattığı bilinir. Rezene, sebze olarak sağlığa çok yararlı, sindirimi kolay, mide ve bağırsakları rahatlatan bir bitkidir.
Pazı: Pancar grubundan olan bu bitkinin, gruptaki diğer üyelerinin aksine köklerinden değil, yapraklarından yararlanılır. Dallanmış kalın kökleri ve uzun saplı iri yaprakları vardır. Ilıman iklimleri seven pazı, A,B ve C vitaminlerince zengindir. Ispanak gibi pişirilir.
Biberiye: Bu bitkiye biberya ya da hasalban da denir. Akdeniz’in işlenmemiş tüm bölgelerinde yıl boyunca çiçek açar. Onları küçük dallarıyla birlikte toplayın ve asılı küçük demetler halinde, gölgede kurutun. Bitkiyi toplamak için haziran ve temmuz ayları idealdir. Biberiye dallarını zeytinyağı şişenizin içine bırakın. Yağa inanılmaz bir lezzet kattığını göreceksiniz. Mutfağınızda önemli bir köşeyi ona ayırın. Sosların içinde pirzolaların üzerinde çeşni olarak kullanın. Biberiye aynı zamanda müthiş bir uyarıcıdır. Hastalıktan yeni kalkmış olanlara, kansızlara, yıpranmış sinir sistemine iyi gelir.
Gelincik: Gelinciği, yatıştırıcı ve hafif uyuşturucu olarak çok sıcak bir fincan su içine bir tutam atın ve uykudan önce için. Gelincik tarlarının kenarlarında veya pazarlarda bulabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder