Günlüğünüz karşısında ruhen çırılçıplak kalmayı göze alabileceğiniz belki de tek dostunuz.

31 Aralık 2024 Salı
30 Aralık 2024 Pazartesi
Yeni yıl kutlamaları ile kültürünü yansıtan 6 ülke
Yeni yıl kutlamaları tüm dünyada çeşitli etkinliklerle gerçekleşiyor. Bazı ülkeler var ki yılbaşını çeşitli ritüel ve geleneklerle kutluyor.
1- İspanya yeni yıl kutlamaları
Keyiflerine düşkünlükleriyle tanınan İspanyollar, yeni yılı güzel yemeklerle donatılmış geniş masalar eşliğinde karşılarlar. İspanyolların, bu keyifli ve zengin masalarının olmazsa olmazı ise üzümdür.
Her sene saatler gece yarısını göstermeden önce üzümlerini hazırlar ve yılın 12 ayını temsil eden 12 üzüm tanesini yılın ilk saniyelerinde yiyerek yeni yılı kutlarlar. Şans getirdiğine inanılan bu gelenek, İspanya’nın yılbaşı kutlamaları arasında birinci sırada yerini almıştır.
2- Danimarka yeni yıl kutlamaları
Danimarka’da soğuk iklime inat, havayı insanların yeni yılı kutlama coşkusu ısıtır. Sadece yılbaşına özel kurulan Tivoli Gardens Noel Marketi burayı masallardaki ışıl ışıl kasabalara dönüştürürken, açık hava buz pistleri yerli halk ve turistler tarafından dolup taşar.
Yeni yıl kutlamalarında Danimarka da geleneklerine önem veren bir ülkedir. İnsanlar tüm yıl boyunca evlerindeki eski, kullanılmayan tabakları yılbaşı gecesi için saklayıp kapılarının önünde bu tabakları kırarlar.
Tabaklar ne kadar çok olursa kötü şansın da o kadar uzak olacağına inanırlar. İnsanların kötü şansı kovduğuna inandıkları bir başka gelenekleri ise ‘yüksekten atlama’. Saatler gece yarısını göstermeden hemen önce herkes masa, sandalye, merdiven gibi yerden yüksek bir yere çıkıp tam 12’de aşağıya zıplayarak yeni yıla hızlı bir giriş yaparlar.
3- Japonya yeni yıl kutlamaları
Uzakdoğu mutfağında çok sevilen pirinci yılbaşı sofralarından da eksik etmeyen Japonlar Noel akşamı için Mochi adı verilen içi pirinçli kekler pişirirler. Evlerinin girişine şans getireceğine inanılan örtüler, kapılarına da ipler asarak evlerini de yeni yıla hazırlarlar.
Dindar Japonya halkı yılbaşında, yeni yıl burç listesinde temsil ettikleri hayvanın kılığına girip tapınaklara dua etmeye giderler. Saatler 00.00 olduğunda bu tapınakların çanları tam 108 kere tekrarlamak üzere çalmaya başlarlar. İnanışa göre 108 kere çalınan çanlar 108 dert ve tasayı kovmaktadırlar.
4- Kolombiya yeni yıl kutlamaları
Yılbaşında ilk defa Kolombiya’ya gidenler ellerinde valizle dolaşan insanları gördüğünüzde paniğe kapılmayın. Sizin yeni yıl için seçtiğiniz yerden insanlar koşarak uzaklaşmıyor. Sadece yılbaşı geleneklerine sadık olan insanları görüyorsunuz.
Kolombiyalılar yılbaşı gününde boş valizlerini yanlarında dolaştırarak yeni yılda bol bol seyahat edeceklerine inanıyorlar. Belki de “Yeni yıla nasıl girersen öyle devam eder” inanışı burada da var olduğu için Kolombiyalılar seyahat dileklerini böyle dile getiriyorlardır.
5- Finlandiya yeni yıl kutlamaları
Ülkenin çok eskiye dayanan bir geleneğine göre yeni yıla girerken, su dolu bir kaba eritilmiş tenekeler dökülür. Tenekelerin aldığı yeni şekiller kişiler tarafından yorumlanır. Kurşun döktürmeye benzeyen bu işlem sonucunda çıkan şekiller yolculuğu andırıyorsa, kişinin yıl boyunca yolculuk yapacağı düşünülür. Kalbe benziyorsa evlilik ya da yeni bir aşk olarak yorumlanır. Tabi ki de yaratıcılığına bağlı olarak uzaya bile gideceği şeklinde yorumlanabilir.
6- Belarus yeni yıl kutlamaları
Belarus’ta evlilik üzerine kurulmuş yılbaşı kutlamaları ön plandadır. Daha çok bekar kadınlara yönelik bu gelenekler kutlamadan daha çok insanların oynadıkları birer oyun gibidir.
Yılbaşı gecesi henüz evlenmemiş olan kadınlar ellerine birer mısır tanesi alır ve aynı anda tavanın üzerine koyar. Hangisinin mısırı önce patlarsa o kişinin yıl içerisinde evleneceğine inanılır. Bu geleneğin farklı bir uygulaması da yapılmaktadır.
Yine bekar kadınların önüne mısır konulup, bu sefer ortaya horoz bırakılır. Horoz, kimin önündeki mısırı yerse, onun diğerlerinden önce evleneceğine inanılır.
Bir başka oyunda ise evli kadınlardan biri evin içerisine bir parça ekmek ve bir yüzük saklar. Daha sonra bekar olan kadınlar da bunları arar. Ekmeği bulan kişinin zengin bir kocayla, yüzüğü bulanın ise yakışıklı biriyle evleneceğine inanılır.
29 Aralık 2024 Pazar
bir kerede bir küçük değişiklik…
Hayatinizda degisikler yaratmak icin en guzel yol ne biliyor musunuz? Bir kerede bir kucuk pozitif degisiklik yapmayi bir aliskanlik haline getirmek. Buyuk degisikliklere niyet edip onlara takili kalmanin yerine, “bir kucuk pozitif degisiklik” kavrami cok iyi calisiyor.
Bir hayal edin…Eger su anda bir kucuk degisiklik yapar ve bu degisikligi
hayatinizda devam ettirirseniz, o zaman bir kac hafta icinde yeni bir olumlu
degisiklige
hazir olabilirsiniz. Bu kucuk olumlu degisiklikleri duzenli ve artan
bir sekilde devam ettirirseniz, sene sonuna kadar cok fazla degisikligi
basarmis olacaksiniz. Evet, belki kucuk yollarla ama cogunlukla sizi
zorlayan ve bir turlu ilk adimi atip hakkinda birseyler yapmaya
baslayamadiginiz, zaman icinde ilk heyecaninizi kaybettiginiz buyuk
hedefler yerine en azindan bir seyler basarmis olacaksiniz.
Jeff Olson, yazdigi “The Slight Edge” adli kitabinda, hayatta en basarili insanlarin yasamlarinda kucuk, erisilmesi kolay iyilestirmeler yapan ve boylelikle bunlari yapmaya devam eden insanlar oldugu ile ilgili cok ikna edici bir gercek durumu anlatmis.
Ornegin, diyetinizden o tek bir kotu seyi cikartip yerine saglikli bir sey koyarsaniz
gelecek
seneye kadar cok daha saglikli olacaksiniz. Kitaplarinizdan,
yeteneklerinizi arttirmak ve bilgi dagarciginiza birseyler eklemek icin
her gun biraz okursaniz, gelecek seneye kadar konunuzda daha ehil hale
gelmis olacaksiniz. Eger her gun kucuk bir spirituel calisma yapmayi
aliskanlik haline getirirseniz, gelecek seneye daha ilham dolu ve
yaratici olcaksiniz.
Kendinize zaman icinde cogalip artacak bir seyi yapmanin avantajini verin. Her gun kucuk bir sey yapmak cok az caba gerektirir. Bir yil sonra ise fark sasirtici bir sekilde gorunur olacaktir.
28 Aralık 2024 Cumartesi
Vanilyalı Sıcak Muz
- 4 muz
- 50 gr tereyağı
- 1 su bardağı toz şeker
- 1 paket vanilya
- Servis için:
- Vanilyalı dondurma
- Toz Antep fıstığı
- Muzların kabuklarını soyup ortadan ikiye kesin.
- Tereyağını tavada eritip vanilya ile şekeri ekleyin ve kısık ateşte eriyinceye kadar bekleyin.
- Tamamen eriyince muzları ekleyip önlü arkalı 4-5 dakika pişirin.
- Servis tabağına aktarıp üzerine vanilyalı dondurma ekleyin.
- Toz fıstık serpiştirip bekletmeden servis yapın.
27 Aralık 2024 Cuma
Başarılı ve Zengin Kişilerin 13 Ortak Alışkanlığı
Siz de benim gibi biyografi okumayı sever misiniz? Hayran olduğum, beğendiğim, başarılarını takdir ettiğim kişilerin yolculuklarını okumak, onların geçtikleri aşamaları ve sonrasında geldikleri noktaları öğrenmek bana hep “ilham” verir. Sonra da onların bunları “nasıl” yaptıklarını anlamaya çalışırım.
Sizinle son zamanlarda okuduğum ve bana çok ilham veren bir listeyi paylaşmak istiyorum: Kendi çabalarıyla milyoner olmuş kişilerin ortak alışkanlıkları.
Okuduktan sonra düşüncelerinizi paylaşmak ister misiniz? Hangi alışkanlıklar size ilham verdi, uygulamayı düşünüyorsunuz hatta başladınız:)? Hangileri sizin de şu anda alışkanlığınız ve faydasını görüyorsunuz? Duymak (okumak) için sabırsızlanıyorum! Aşağıdan paylaşabilirsiniz.
Thomas C. Corley, kendi çabalarıyla dolar milyoneri olmuş 177 kişinin günlük alışkanlıklarını araştırmış ve “zengin alışkanlığı” dediği terimi oluşturmuş.
“Araştırmamda, günlük alışkanlıkların hayatta “başarılı” veya “başarısız” olmak üzerinde nasıl etkisi olduğunu keşfettim” diye söyleyen Thomas, “Alışkanlığını Değiştir, Hayatını Değiştir” isimli kitabını hazırladı. “Alışkanlıklarla ilişkilendirebileceğimiz bir etki-tepki var. Alışkanlıklarımız “varlıklı, fakir, mutlu, üzgün, stresli, sağlıklı, sağlıksız, iyi ilişkilere sahip, kötü ilişkilere sahip” olmamızın sebebi” diye özetliyor. Ben de katılmadan edemiyorum. Mahatma Gandi'nin de söylediği gibi:
“Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür…
Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür…
Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür…
Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür…
Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür…
Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür…
Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür…”
Evett haydi şimdi bakalım neymiş bugünden itibaren geliştirmeye başlayabileceğimiz “zengin alışkanlıkları” (kendi çabalarıyla milyoner olmuş kişiler diye uzun uzun yazmamak yerine, okumakta kolaylık olması için kısaca zengin kişiler diye yazacağım):
1- Düzenli okurlar
Eğlenmekten çok eğitilmeyi tercih ediyorlar. Zengin kişilerin %88’I günde 30 dakika veya daha fazlasını okumaya ayırıyorlar. Okudukları kitaplar çoğunlukla “başarılı kişilerin biyografileri, kişisel gelişim kitapları ve diğer eğitime yönelik kitaplar”.
2- Spor yapıyorlar
%76’sı hergün 30 dakika veya daha fazla egzersiz yapıyor; kardiyo, yürüyüş, bisiklet sürmek gibi. Biliyorsunuz spor yapmak sadece beden için değil, beyin için de çok önemli bir aktivite;)
3- Diğer başarılı insanlarla vakit geçirirler
“Sıkça iletişimde olduğun insanlar kadar başarılısın” sözünü duymuş muydunuz daha önce? Düşün ve Zengin Ol kitabının yazarı Napoleon Hill’in de, Steve Jobs’un da tekrarladığı bu öneriye önem verin.
4- Kendi hedeflerinin peşinden koşarlar
Kendi hayallerinin peşinden koşmak insana en uzun vadeli mutluluğu kazandıran eylemdir. Birçok kişi başkalarının hedefleri, hayalleri ve yönlendirmelerine göre yaşasa da, zengin kişiler kendi hayallerini tutkuyla belirleyen ve tutkuyla peşinden giden kişilerdir.
5- Sabah erken uyanırlar
İşte benim de uygulamaya başlama kararı aldığım madde;)
Kendi çabalarıyla milyoner olmuş kişilerin %50’si işgünleri başlamadan 3 saat önce uyanıyorlarmış. Toplantı trafiği başlamadan, çocuğu okula götürmek için evden çıkmadan, trafiğe kendini atmadan önce; yani bölünmeden önce, hayata başlamak için yapılan bir strateji. Çünkü belki farkındasınız belki farkında değilsiniz ama bu tip bölünmeler bilinçaltımıza “hayatımın kontrolü bende değil” mesajını iletiyor. Ne kadar önemli değil mi? Halbuki bölünmeden önce erken uyanıp yapmak istediğiniz birkaç adımı attığınızda “özgüveniniz” yükselip, hayatınızın kontrolünü elinizde tuttuğunuza dair inancınız pekişiyor.
Şimdi erken uyanmak hakkında ne düşünüyorsunuz?:)
6- Birden fazla gelir kaynakları vardır
Bu konu başlı başına sayfalarca üzerinde yazılabilecek bir madde, biliyorum. Fakat, kendi çabalarıyla milyoner olmuş kişilerin %65’inin en az 3 farklı gelir kaynağı olduğunu bilmekten de zarar gelmez değil mi? ;)
7- Mentorları vardır
“Mentor/Koç un olması varlık birikimi elde etmenizde sizin için süreci hızlandırır” diyor Thomas. “Başarı mentorları sizi sadece pozitif anlamda etkilemekle kalmaz aynı zamanda düzenli olarak size öğreterek de yardımcı olurlar”.
8- "Pozitif"tir;)
Farkındalık ve farkındalıkla birleştirilmiş “pozitif” bakış açısına sahip olma seçimi, başarılı insanların ortak özelliklerinden biridir.
9- Sürüyü takip etmezler
İtiraf edelim hepimiz bir grubun içerisinde kendimizi daha güvende hissederiz ve alışıldık olanın dışında birşey yapma düşüncesi bizleri ürkütür. Fakat bu korkuyu aşamaz, öne çıkıp başarısız olmaktan korkarsak, daha doğrusu “denemeye bile korkarsak” başarı mümkün olamaz. Dışlanmaktan, başkaları tarafından anlaşılmamaktan, farklı şeyler söylemekten korkmayın. Başarılı insanların yaptığını yapın: “Kendi sürülerinizi (gruplarınızı) oluşturun”. Başarılı insanlar liderlik eder ve başkalarının da onlara katılmasını sağlarlar, onlara alan tutarlar. Ruhunuzu dinleyin ve kendinize güvenin.
10- Görgü kurallarını bilirler
Teşekkür notları yazmak, önemli günlerde yer almak, davetlerde uygun giyinmek. Açık bir madde, değil mi? ;)
11- Başkalarının başarılı olmalarına yardım ederler
İşte bayıldığım bir madde daha! :)
“Başarı odaklı kişilerin hayallerine yardım etmek size de başarıya ulaştırır” diyen Thomas vurguluyor; “Başarı odaklı kişilerden oluşan bir takımınız yoksa, başarılı olamazsınız”.
Ama tabii ki burada bir noktayı atlamayalım; herkese yardım etmek veya hiç kimseye yardım etmemek diye iki uca gitmiyoruz. Optimistik, hedef odaklı, pozitif ve başarı için çabalayan kişilere yardım etmek, konumuz:)
12- Her gün 15-30 dakikalarını “sadece” düşünmeye ayırırlar
Günlük hayatın koşturmasına dalıp sürekli olarak “to-do list/yapılacaklar listesi” üzerinden hayatı yaşamak yerine, her gün böyle bir zamanı kendimize ayırmak “yaratıcı” fikirleri fark etmemiz açısından çok önemli; başarılı olmak istiyorsanız, günlük alışkanlık haline getirmek gereken bir madde.
Ve
13- Geri bildirim alırlar
“Eleştirilme korkusu” sebebiyle geri bildirim almaktan kaçınıyoruz, fakat geri bildirim almak “neyin işe yarayıp/yaramadığı” konusunda bilgi sahibi olmak için çok önemli. “İyi veya kötü” geri bildirim almak ilerlemeye yardımcı olan bir adım;)
Evet nasıl buldunuz listeyi? Hangi maddeleri okurken, "Evet ya ihtiyacım olan bu, buna başlamalıyım" dediniz? Duymayı çok isterim.
Daha az kork, Daha çok SEV ve Daha fazla İZİN VER
26 Aralık 2024 Perşembe
25 Aralık 2024 Çarşamba
24 Aralık 2024 Salı
23 Aralık 2024 Pazartesi
Kadınların Olmazsa Olmaz 30 Şey'i
1- Renkli portföy çanta
Böyle bir aksesuar gittiğiniz tüm davetlerde ilgi çekecektir. Zımbalı
ve farklı kumaşlara sahip çantalar şık oldukları kadar flörtöz mesajlar
verirler.
2- Rahatlatıcı banyo yağı
Stres cildinizi büyük ölçüde yıpratır. Kendinizi daha zinde ve rahat
hissedebilmek için muhteşem kokulu bir banyodan daha iyisini
düşünemiyoruz.
3- İyi bir saç stilisti
İstediğiniz kadar pürüzsüz bir cilde sahip olun, kötü bir saç kesimi
tüm iyi özelliklerinizi silip atmaya yetebilir. Güzel bir kesim ise
bambaşka bir insan olmanızı sağlar. Başarılı bir saç stilisti
bulduğunuzda onu elinizden kaçırmamaya özen göstermelisiniz.
4- Ten rengi oje
Bazen maniküre gidecek zamanınız olmayabilir. Ancak yine de bakımlı
görünmeyi tercih edersiniz. Ölü derilerinize uygulayacağınız peeling'den
sonra tek kat oje sürerek her türlü ortama hazır olabilirsiniz.
5- Pürüzsüz cilt
Yıl boyunca cildinizi korumanız çok önemlidir. Kaliteli bir serum
sayesinde cildinizi koruyabilir, yenileyebilir, besleyerek daha dinç ve
sağlıklı görünmesini sağlayabilirsiniz.
6- Opak çorap
Solgun renkli bacaklarınızı kamufle edebilmek için harika bir
yöntemdir. Özellikle de tüylerinizi alacak vakit bulamıyorsanız!
Giydiklerinize göre hafif parlak veya tam mat olanları veya renkli
olanları tercih edebilirsiniz.
7- Yüksek topuklar
Bacaklarınızı uzun gösteren yüksek topuklu ayakkabılar harika
aksesuarlardır. Sizi bir anda bir stil tanrıçasına dönüştürebildikleri
gibi kendinize olan güveninizin de artmasını sağlarlar.
8-İnce dokulu bir pudra
Mat cilt bu sezonun başta gelen makyaj trendlerinden. Özellikle makyaj
sabitleyici özelliği bulunan renksiz bir pudrayı yüzünüzün orta kısmına
bir parça sürüp sonra her bölgeye eşit olarak dağıtabilirsiniz.
9- Kırmızı ruj
Rujunuzun çok koyu olmasından mı korkuyorsunuz? Ten renginize yakışacak
olan kırmızı tonunu bulduktan sonra gerisi size kalmış. İster bir
parlatıcı ile rengini daha ışıltılı yapın, ister kat kat uygulayarak mat
bir görünüm elde edin.
10- Saç fırçası
Acil bir görüşmeye veya davete katılmanız gerektiğinde saçlarınızı 15
saniyede şekle sokabilirsiniz. Bunun için çantanızda lastik uçlu ve
katlanan bir saç fırçasını rahatlıkla taşıyabilirsiniz.
11- Mizah anlayışı
Kendinizi ve stilinizi çok ciddiye almayın; fazla "uğraşmış"
görünmeyin. Aksi takdirde dünyadaki tüm tasarımcı markaları bile sizi
stil sahibi yapmaya yetmez.
12- Büyük güneş gözlükleri
Kullanıcısına gizemli bir hava katan bu aksesuar tam bir stil sahibinin zevkine uygun.
13- İkinci el
Eski ve yeniyi bir arada kullanmak yeni bir akım. İkinci el kıyafetler
genel görünümünüze benzeri olmayan bir farklılık katabilir ama "dozunda
kullanmak" şartıyla.
14- Korse iç çamaşırları
Bu toparlayıcı modeller mükemmel hatlara sahip olmanızı sağlar. Dünyaca
ünlü yıldızların her zaman zinde görünmelerinin bir sırrı da işte bu
tip ürünlerde yatıyor.
15- Kendinize has bir stil
Kişiliğinizi giyiminize yansıtın. Michelle Obama'nın klasik inci
kolyesini veya Lady Gaga'nın elinden düşürmediği aksesuarları olan
rengârenk kahve fincanlarını gözünüzün önüne getirin.
16- Dudak balsamı
Kendinize ne kadar özen gösterirseniz gösterin soyulan ve çatlamış
dudaklar yüzünüzde ilk göze çarpan özelliğiniz haline gelebilir. Bu
yıpranmış görünümü yok etmek için dudak renginizle aynı tonlara sahip
bir dudak kalemi ve bir miktar dudak balsamı kullanabilirsiniz.
17- Deri cüzdan
Cüzdan kadar sıklıkla kullandığınız ve yanınızdan ayırmadığınız bir
eşyanız olabildiğince şık ve işlevsel bir tasarıma sahip olmalı. Zamanla
derisi yumuşadıkça, cüzdanınız daha da hoş bir görünüm alacaktır.
18- Klasik bir parfüm
Herkesin bildiği ve insan hayatında yer etmiş olan klasik bir parfüm
kendinizi muhteşem hissetmenizi sağlayabilir. Geçtiğiniz her yerde
izinizi bırakarak parfümün sizinle özdeşleşmesi de bu kokunun getireceği
avantajlardan bir diğeri. Buna neredeyse bir yatırım gibi
bakabilirsiniz.
19- Deri ceket
Tercihen biraz yıpratılmış görüntüye sahip bir model satın alabilir
veya birkaç yılda bir eski kıyafetlerinizin arasından çıkardığınız, lise
yıllarınızdan kalma deri ceketinizi tekrar keşfedebilirsiniz.
20- Babet ayakkabı
Her ne kadar yüksek topuklar feminen görünümün garantisi olsalar da,
bazı zamanlarda canınızı sıkabilirler. Özellikle uzun süre kullanmak
için daha pratik olan babet ayakkabılar aslında tahmininizden daha şık
bir görünüme sahiptir.
21-Yoga pantolonu
Özellikle rahatlığı seven biriyseniz, bu hafif parça üzerinizden
çıkaramayacağınız bir kıyafet olacak. Bu pantolona sahip olmak için illa
yoga yapıyor olmanız gerekmez. Ev ortamında rahat bir akşam geçirmek
için en şık giysiniz yoga pantolonunuz olabilir.
22- Payetli eşarp
Günlük kıyafetlerinizi gece bile kullanmanızı sağlayan bu tamamlayıcı
aksesuar mutlaka pahalı olmak zorunda değil. Özellikle metalik
payetlerle süslenmiş bu eşarplardan mutlaka edinin.
23- Seyahat boyu bakım
Makyaj çantanızın içine rahatça sığdırabileceğiniz ve evden uzakta
geçireceğiniz günlerde ihtiyacınız olan tüm kozmetik malzemelerinizi
içine sığdırabileceğiniz seyahat boyu şişeler hayatınızı kurtarabilir.
24- Vintage elbise
Önceki yılların modası tekrar gündemde. 1960'larda kullanılan elbiseler
öyle hoş çizgilere sahip ki onları bu yüzyılda da kullanabilmek büyük
nimet. Vintage kıyafetler aynı zamanda tüketim çılgınlığınızı da
frenleyebilir!
25- Saç aksesuarı
Saç bantları, süslü taç ve tokalar son dönemin en gözde
aksesuarlarından. Artık neredeyse her markanın tasarladığı bu saç
aksesuarları, görünümünüze tazelik katarak en kötü ruh halinizi bile
iyileştirebilir.
26- Makyaj fırçaları
Tüyleri öbek öbek dökülen makyaj fırçalarınızdan kurtulun. Başarılı bir
makyaj için cildinize bir profesyonel gibi bakmalısınız. Kaliteli
fırçaları tercih edin ve cildinize hak ettiği gibi davranın.
27- Görkemli kirpikler
Bir anda feminen bir görünüme kavuşmanızı sağlayan takma kirpikler
yüzünüzde kayda değer bir fark yaratır. Takma kirpik kullanmaktan
hoşlanmıyorsanız aynı etkiyi yaratan maskaraları tercih edebilirsiniz.
28- Vücut peeling’i
Stil sahibi olmak yumuşak bir cilt gerektiriyor. Haftada en az iki kere
vücudunuza uygulayacağınız peeling ile ölü deri hücrelerinizden
arınabilir, hoş aromaları ile kendinizi ferahlamış hissedebilirsiniz.
29- Seksi iç çamaşırları
Etrafınızdakiler yüzünüzdeki gülümsemeye anlam veremeyecekler. Tabii
gerçek sebebini göstermezseniz! Özellikle dantel tasarımlar kendinize
olan güveninizi artıracaktır.
30- Altın kolye
Abartılı mücevherler üzerinizde emanet gibi durabilir. Sade altın renkli
ve ince zincirli bir kolye ile giysinizin havasını bir anda
değiştirebilirsiniz.
22 Aralık 2024 Pazar
Propolis
Propolis Nedir?
Propolis bal arıları tarafından çeşitli bitkilerden toplanarak arı kovanlarına getirilen reçinemsi ve yapışkan bir maddedir . Arılar içerisinde bal ürettikleri ve yaşadıkları kovanları mikroorganizmalardan, dış faktörlerden ve kovana gelebilecek diğer zararlılardan muhafaza etmek için propolisi kullanarak kaplarlar. Binlerce yıl önce, eski uygarlıklar tıbbi özellikleri nedeniyle kullanılır. Yunanlılar, propolisi apse tedavisi için kullanmışlardır. Asurlular enfeksiyonla mücadele ve iyileşme sürecine yardımcı olması için yaralar ve tümörlerin üzerine koymuşlardır. Mısırlılar zamanında ise mumyalama işlemlerimde kullanılmıştır.
Propolisin içeriği toplandığı kaynağına ve mevsime göre değişmektedir. İçinde 300’den fazla değişik madde vardır. Şu ana kadar, büyük oranda polifenoller olmak üzere,180’den fazla bileşik propolisin bileşeni olarak tanımlanmıştır. İçeriğinde yer alan polifenollerden başlıcaları fenolik asit ve esterleri, fenolik aldehidler, ketonlardır ayrıca flavonoidleride içermektedir. İçerisinde bulunan diğer bileşimler uçucu yağlar ve aromatik asitler (%5-10), mum (%30-40), reçine, balsam ve mineral olarak magnezyum, nikel, kadmiyum, demir, çinko gibi elementler açısından zengin bir kaynaktır.
Propolis Faydaları Nelerdir?
Bugün; propolis, birçok güzellik ve cilt bakım ürünlerinde kullanılan bir bileşendir. Bunların yanında propolisin bu kadar popüler olmasının ardındaki nedenlerden bazıları antibakteriyel, antiviral, antifungal ve anti-inflamatuar özelliklere sahip olduğunun düşünülmesi. Propolisin ayrıca, belirli kanserlerin tedavisinde de rol oynadığı ileri sürülmüştür.
Enfeksiyonlarla mücadelede
Bağışıklık sistemini artırma
Genital herpes ve soğuk yaralar şifa
Cilt yaralanmalarının tedavisi
Ağız diş sağlığı gibi faydalarından dolayı, artık eczanelerde; Propolis tablet ve ekstre gibi ürünler şeklinde satılmaktadır.
Propolisle İlgili Yapılan Araştırmalar
Yapılan bir araştırmaya göre, diyabetik sıçanlar üzerinde yapılan bir deneyde; hastalık yaralarına uygulanan propolisle bu hayvanlarda çok hızlı bir iyileşme sağlamıştır.
Batı Menşeli Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH)’ne göre propolisin soğuk yaralar, genital herpes tedavisi ve ağız cerrahisi sonrası iyileşme sürecini geliştirebileceği söylenmiştir.
Propolis Nasıl Kullanılır ?
Propolis tablet, propolis kapsül, propolis krem, sıvı ekstre veya sprey biçiminde ürünler mevcuttur.
Saf propolis kullanılmadan önce mutlaka seyreltilmelidir. ( tahriş edici olabilir )
250 mg olan propolis kapsülü günde 1 ila 3 kez kullanılır.
Vücudu soğuk algınlığından korumak için propolis şurubu bulunmaktadır.
Boğaz enfeksiyonlarında ise pastil ve gargara biçiminde kullanılmaktadır.
Mide ve ülser problemlerine karşı propolis ve bal karışımı ürünler kullanılmaktadır.
Ağız rahatsızlıklarına ve diş ağrılarına karşı problemli kısma günde
bir veya iki damla sıvılaştırılmış saf propolis kullanabilirler.
Yaraların dıştan tedavisi amacıyla propolis krem bulunmaktadır.
Propolis diş macunlara eklenerek diş çürükleri önlenebilmektedir.
Propolisin Yan Etkileri Var mı?
Not: Bal veya arı zehrine alerjisi olanların propolis kullanmaları önerilmemektedir. Ayrıca; astım ve alerjisi olanların olumsuz etkilenebileceği söylenmiştir. Astım problemi olanların kullanmadan önce test yaptırmaları gerekir. Ayrıca 3-4 yaş ve altı çocukların kullanmaması gerekir. Topikal uygulamalarda cilt tahrişine neden olabilir.
21 Aralık 2024 Cumartesi
20 Aralık 2024 Cuma
19 Aralık 2024 Perşembe
Köy Evinde Hayat
hareketli şehir hayatından sonra, pastoral bir yaşama geçmek kolay olmasa gerek, en azından benim için öyle...
Çiçekler, sebzeler, köpekler, tavuklar vb. hep ilgilenilmesi gereken bitmez tükenmez işler...
18 Aralık 2024 Çarşamba
Ev Yapımı Naan (Hint Ekmeği)
• 160 ml. Ilık su
• 1 çay kaşığı kuru aktif maya
• 300 gram elenmiş un
• 1 çay kaşığı toz şeker
• 1 çay kaşığı tuz
• 4 yemek kaşığı tuzsuz tereyağı
• 2 yemek kaşığı yoğurt
– Hamuru unlu tezgaha alın, 6 eşit parçaya bölün. Her parçayı oklava ile 20 cm. çapında açın.
– Fırın tepsisini yağlı kağıt ile kaplayın. Naanları tek tek, her bir yüzünü 2 dakika kızaracak şekilde fırının ızgarasında pişirin.
17 Aralık 2024 Salı
16 Aralık 2024 Pazartesi
Kırmızı Pancarın Faydaları Nelerdir?
Kırmızı Pancar Nedir?
Kırmızı pancar ( İngilizce Red Beet ), kara pancar adı da verilen bir pancar türüdür. Adından da anlaşılacağı gibi pancar bitkisinin köküdür. Rengi; kırmızımsı mor bir renktedir. Genelleme yapacak olursak; pek çok kırmızı-mor-siyah renkteki sebze ve meyvelere renklerini veren klorofiller oldukça yüksek antioksidan özellik göstermektedirler. Kırmızı Dut, Kara dut, Böğürtlen, Kara Erik, Kara üzüm, Ahududu, Domates, Çilek, Kiraz, Vişne ve daha pek çok sebze ve meyveler antioksidan yönünden zengindirler ve bu antioksidanlar; vücutta üretilen serbest radikalleri yok ederek kanserli hücre oluşumunu engellemektedirler.
Genelde kışın piyasada gördüğümüz bir kök sebzedir. Tadı hafif tatlıdır. A, B, C ve P vitaminler ile demir, fosfor, magnezyum, potasyum, çinko, kalsiyum gibi minerallerce zengindir. Bu mükemmel nimetin yaprakları da yenilebilir ve saydığımız faydalar pancar yaprakları içinde geçerlidir.
Kırmızı Pancar Faydaları Nelerdir?
+ Öncelikle Kırmızı pancarı tüketenlerin deneyimlerine göre; bu bitkinin oldukça ferahlatıcı ve sakinleştirici etkisi vardır.
+ Yukarıda bahsi geçen antioksidan özellikleri nedeniyle tam bir kanser savaşçısıdır.
+ Bazı besinler alkali özellik göstermektedirler, kara pancar da yüksek alkali özellik gösteren ender besinlerden birisidir. Bazı uzmanlara göre vücudun hasta olmasının en önemli nedeni, vücut ortamının asidik olmasıdır. Özellikle; siyah çay, kahve, kola, işlenmiş et ürünleri, rafine tuz, bisküvi, kakaolu yiyecekler, her tür hamur işi, rafine şeker ve tatlandırıcılar yüksek asidik karakterli yiyeceklerdir ve bu besinlerin hiç tüketilmemesi veya çok az tüketilmesi tavsiye edilir. Kırmızı pancar da tıpkı; turp, ıspanak, salatalık, avokado gibi alkali karakterlidir. Ayrıntılar için baknz: Alkali Beslenme Nedir?
+ Bu özellikleri nedeniyle kara pancar, sindirim sorunları, mide ekşimesi, kabızlık gibi problemlerde çok etkilidir.
+ Kara Pancar yüksek oranlarda demir içerdiğinden demir eksikliğine bağlı kansızlık için bulunmaz nimetlerden biridir. Kırmızı pancar içerisinde bulunan diğer bazı bileşikler ise demir emilimi arttırarak kansızlığa karşı mücadele etmektedir.
+ Karaciğer için çok faydalı bir besindir. Karaciğerin yenilenmesi için yardımcı olur. Aynı zamanda saç dökülmeleri, sedef, egzema, ürtiker, kurdeşen, vücut kaşıntıları gibi sorunlar için harika bir sebzedir.
+ Kırmızı pancar aynı zamanda tansiyon dengelemektedir. Bu nedenle yüksek tansiyon hastaları tarafından rahatça tüketilebilecek sebzelerden birisidir. ( Tabi makul ölçülerde, limonla birlikte ve tuz kullanmadan )
+ Kırmızı pancarın diyabet içinde bir takım faydalarından söz edilmiştir. Ancak, içeriğinde şeker oranının yüksek olması nedeniyle şeker hastaları için önerilmemektedir. ( Doktor tavsiye gerekebilir )
Kırmızı Pancar Nasıl Tüketilir- Kırmızı Pancar Suyu
Kırmızı pancarın suyu sıkılıp tüketilebilir. Tavsiye olunan şekil ise bir miktar kırmızı pancar suyu ile bir miktar; elma, havuç yada başka bir meyve yada sebze suyu ile karıştırılıp tüketilmesidir. ( % 50-%50 oranında )
Pişirilecekse 15 dakikadan fazla pişirilmemesi önerilir.
Aynı zamanda Kırmızı Pancar salatası’da yapılabilir. Bunun için doğranmış veya rendelenmiş bir miktar kara pancar içerisine limon-sızma zeytinyağı eklenerek tüketilebilir. Ayrıca kırmızı pancardan, zayıflamak isteyenler ve detoks uygulamak isteyenler için kırmızı ayran yapılmaktadır.
Not: Şeker hastaları için tüketimi doktor tavsiye olmadıkça önerilmemektedir.
15 Aralık 2024 Pazar
İlik Çorbası Tarifi
İlik Çorbası Nedir? Kemik İliği Çorbası Nasıl Yapılır?
İlik Çorbası genel olarak dana kaval kemiğinden yapılan bir çorbadır. Kaval kemiğimin tercih edilmesinin nedeni ilik bakımından en zengin kemiklerden biri olmasıdır. İlik çorbası, içerdiği kalsiyum, fosfor gibi mineraller ve kolajen gibi proteinlerden ötürü eklem sıvı eksikliği problemlerine, romatizmaya, erken yaşlanmaya, kırışıklıklara iyi gelen bir çorbadır. Ayrıca kemik iliği çorbası; yaralanma, kırık veya ameliyat sonrası daha hızlı iyileşme sağlayabilir. Genel tavsiye bu tür çorbaların bol sebze ve limon ile tüketilmesidir.
İlik Çorbası Nasıl Yapılır?
Kemik İliği Çorbası Tarifi için Malzemeler
Yarım kilo Dana Kaval Kemiği
1.5-2 litre su
Çorbası için
2 yemek kaşığı un
3 yemek kaşığı yoğurt
Bir miktar tuz
1 adet yumurta sarısı
Terbiyesi ;
– 2 kaşık un
– 2.5 kaşık yoğurt
– 2 çay kaşığı tuz
– 1 tane yumurta sarısı
Uygun oranlarda kırılmış kemikler uygun büyüklükte bir tencereye alınır ve kaynatılır. Kaynama başladıktan sonra ocağın altı kısılır ve 2-3 saat falan ilikler yumuşayıncaya veya kemik içerisinde çıkıncaya kadar kaynatılır. İliklerin çatal yada kaşık yardımı ile iyice çıkması sağlanabilir. . Daha sonra kemikler suyun içerisinden çıkartılır varsa küçük kemik parçaları mutlaka çıkarılmalıdır çünkü çorba içerken istenmeyen sonuçlar doğurabilirler. Dilenirse kemikler görseldeki gibi bir bütün halinde çorba içerisinde bırakılabilir ancak küçük kemikler boğaza batabilecekleri için çıkarılmalıdır. Bu aşamadan sonra süzülen kemik suyu ve ilikler yine kısık ateşte kaynatılmaya devam edilir ve ilik çorbası yapma aşamasına geçilir.
Yoğurt, un ve yumurta sarısı birlikte iyice çırpılırlar. Arından kaynamakta olan tencere içerisine yavaş yavaş dökülür. Bu esnada tencerede karıştırılmalıdır. En son isteğe göre tuz ilave edilir. Pişmeye yakın çorba içerisine isteğe göre yeşil yapraklı sebzeler eklenebilir.
Yanında bol sebze ve limon ile servis edilir.
Sağlıcakla Kalınız…
14 Aralık 2024 Cumartesi
Gece Bombası "3 K'lı Smoothie
Kış gecelerinde farklı bir içecek arayışı içindeyseniz, bu tam size göre bir tarif.
Çay, boza, kahve vb. derken, değişiklik olsun diye denediğimiz bu içecek gerçekten çok leziz oldu.
Yabancı sitelerde "Smoothie" denen içecek türüne bizde yeni bir tarif katmış bulunuyoruz:)
Bu içeceğe bir ad vermek lazım, hımmm ne olsun ? Tamam buldum "3K'lı Smoothie"
Ev yapımı "3K'lı Smoothie" için gerekli malzemeleri sıralıyorum :
1- 2 kaşık çözünebilir kahve,
2- 1 kaşık kakao,
3- Biraz kahve beyazlatıcısı,
4- Biraz tarçın,
5- İsteğe göre şeker veya tatlandırıcı.
6- Sıcak su.
(1 kişilik tarif)
Tüm malzemeleri bir bardağa koyun ve karıştırıp sıcak-soğuk afiyetle için.
Not: Şekersiz içemiyorsanız şeker ya da tatlandırıcı katabilirsiniz.
13 Aralık 2024 Cuma
Zihinsel arınmayla rahatlayın
NLP duygularımız, duyularımız, konuşmalarımız (dil), ve davranışlarımız arasındaki bağlantıyı keşfetmemizi sağlayan bilgilerden ve bu bağlantıları değiştirebilmemizi sağlayan tekniklerden oluşur. Kişi eğer isterse kendi kararıyla duygularını, düşüncelerini, inanançlarını ve davranışlarını değiştirebilir. Nlp teknikleri de bu değişimi hızlı bir şekilde sağlar.
Sahip olduğumuz korkular, endişeler, her türlü içinde bulunduğumuz duygusal durumlar zaman içinde öğrendiğimiz tepkiler ve alışkanlıklardır. Eğer bizi rahatsız ederek yaşam kalitemizi düşürüyorlarsa bunları tersine çevirebilir ya da rahatsız etmeyecek seviyeye düşürebiliriz.
Farkında olarak ya da olmayarak,
doğduğumuz günden beri hep öğrendik. Ailemizden, öğretmenlerimizden,
deneyimlerimizden, arkadaşlarımızdan...
Öğrendiklerimizin bazıları bizi sınırlar, engeller, güçsüzleştirir, mutsuz eder. İşte bu tip işe yaramayan düşünce ve davranışlarla bir ömür boyu bereaber olmak zorunda değiliz.
Değişim bu kadar da kolay değil, kırk yıllık bir alışkanlık kolay kolay değişmez, '' can çıkmadan huy çıkmaz '' diyerek kendinizi sınırlı, dar bir kalıp içinde yaşamaya mahkum da edebilirsiniz. Ki bu da bir inanançtır, eğer buna inanıyorsanız o da doğrudur. Hatırlayınız ki, inandığınız her şey sizin gerçeğinizdir ve hayatta size onu verir. İnandıklarımız bir yerde isteklerimizdir :)
Ya da '' Onlar değiştiyse, onlar başardıysa ben de yapabilirim '' deyip kendinizi istemediğiniz, işinize yaramayan düşüncelerden, inançlardan ve duygulardan arındırarak zihin programınızı yenileyebilirsiniz. İçinizdeki gücü keşfederek yaşam kalitenizi arttrır, hayatın eğlenceli yüzünü keşfedersiniz.
Uçağa binmekten ya da araba kullanmaktan korkuyorsanız bir ömür boyu bu zevklerden ya da bu lükslerden mahrum kalmak zorunda değilsiniz...
Her anlaşılmadığınızı düşündüğünüzde ya da strese girdiğinizde hasta olmak zorunda değilsiniz...
Terkedilme ya da aldatılma korkusu yüzünden hayatınızı yalnız geçirmek zorunda değilsiniz...
Bugüne kadar başınıza kötü şeyler geldi diye bundan sonrada geleceğine inanmak zorunda değilsiniz...
Bugüne kadar güzel bir beraberlik yaşayamadınız diye bu sayfayı kapatmak zorunda değilsiniz...
Kendinizi sinirli, öfkeli, tembel vs. diye mimleyip bir ömür boyu öyle olmak zorunda değilsiniz...
Yeterki değişmek isteyin'' DEĞİŞİM SİZSİNİZ'' . Her şey bir seçimle başlar ve seçimlerimizle devam eder. Eskisi gibi olmayı mı seçiyorsunuz yoksa zihinsel arınmayı seçerek yeni bir yaşam tarzına '' MERHABA'' demeyi mi ?
12 Aralık 2024 Perşembe
Portakal, Mandalina, Limon Kabuğu Sirkesi
Limon Kabuğu Sirkesi Nasıl Kullanılır?
Öncelikle meyve kabukları çöp değildir, meyve kabukları oldukça değerli vitamin ve mineralleri barındırırlar. Özellikle portakal kabuğu, limon kabuğu yada mandalina kabuğu hem güzel kokularıyla hem de mikrop öldürücü özellikleri ile temizlik amaçlı sirke yapımı için kullanılabilir. Limon kabuğu sirkesi bu amaçla evde pratik bir şekilde yapılan bir üründür. Ortalama olarak kışın tükettiğimiz turunçgil kabuklarından en az 100 litre sirke yapmak mümkündür. Evlerinizi kimyasal temizleyeciler yerine bazen bu sirke ile temizlediğini düşünün. Ev ekonomisine muazzam bir katkınız oluyor!
Temizlik için Sirke Nasıl Kullanımı
Temizlik amacıyla yapılan sirke; evdeki kötü kokuları yok etme, böcekleri uzak tutma, sebzelerdeki mikrop ve ilaç artıklarını yok etme, bulaşık sonrası bulaşıkları sirkeli su ile durulayıp kanserojen deterjan artıklarından arındırma, banyo suyuna katarak durulanmak yoluyla saç bakımına ve cilt bakımına katkıda bulunmak, evleri temizlemek, mobilyaları parlatmak gibi daha sayamayacağımız pek çok alanda kullanılırlar. Bazı kullanıcılar ise özellikle portakal sirkesinin ayak mantarlarına iyi geldiğini söylemişlerdir. Tabi vücut için kullanılacak sirkenin su ile seyreltilmesi gerekmektedir.
Limon Kabuğu Sirkesi Nasıl Yapılır?
Portakal, Greyfurt ve Mandalina kabukları için de aynı tarif geçerlidir. Ayrıca sadece tek bir çeşit kabuk biriktirmenize de gerek yok. Dilerseniz; limon, mandalina, greyfurt ve portakal kabuklarından hangileri varsa karıştırıp sirke yapabilirsiniz.
Sirke için gereken sadece kışın tükettiğiniz turunçgillerin kabukları. Tükettiğiniz turunçgil kabuklarını atmayıp kuru bir yerde bekletirseniz kendi kendine küflenmeden kuruyacaktır. Tabi küflü ve bozulmuş kabuklar kullanılmamalıdır.
Biriken bu kabuklar iyice yıkanarak, bir kap içine konulur. Tabi kabında dezenfekte olması önemli bunun için kaynar suya batırıp evdeki sirke ile durulanırsa dezenfekte olacaktır. Kabukların üzerini örtecek kadar su eklenir ve kabın ağzına bir tülbent konur. 10-15 gün sonra oluşan sirke süzülerek bir kaba doldurulur ve içerisine bir miktar turşu tuzu veya kaya tuzu atılır . Işık almayan bir yere kaldırılan sirke yaklaşık 35-40 gün sonra hazır hale gelir. Limon kabuğu sirkesi veya portakal, mandalin ve greyfurt kabuğu sirkesi için besin olarak tüketileceği yönünde bir görüşe rastlamadık bu nedenle temizlik amacıyla kullanılmasının uygun olacağını düşündük. Ayrıca; limon kabuğu sirkesi özellikle portakal kabuğu sirkesi’nin kokusu oldukça güzel ve tıpkı oda parfümü gibi kokuyor. Ev içindeki ağır kokuları ise emiyor.
Eğer uygun koşullarda kabukları saklama imkanı varsa aslında bütün meyve kabuklarından sirke elde edilebilir.
Bilindiği gibi limon ve diğer turunçgil kabukları P1 vitamini (Rutin) yönünden en zengin besinlerdir. Bu vitamin gençlik iksiri olarak adlandırılmaktadır. Bu nedenle bu kabuklar sadece sirke yapmak için belirli bir oranda tüketilmeleri de gerekmektedir. En azından limonata yaparken içerisine kabuklarını rendelemek, çay içerisine bir miktar limonu kabuğuyla atmak dahi en azından demir emilimini arttırmak için fayda sağlayacaktır.
11 Aralık 2024 Çarşamba
Paça Çorbasının Faydaları Nelerdir?
Paça Çorbasının Faydaları
Bazı uzmanlara göre; kanserin asıl sebebinin DNA ve hücrelerde değil, hücrelerin içinde yaşadığı bağ dokusunda meydana gelen anormallikler olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle kanserden korunmak için vücut bağ dokularının yenilenmesinin önemli olduğu belirtilmiştir. Paça çorbası bağ dokularının kendini yenilemesi için vücudun ihtiyaç duyduğu maddeleri temin etmek için oldukça ideal bir besindir. Özellikle kan yapımı için hayati derecede önemli olan lökosit bakımından oldukça zengin olması paça çorbasının faydaları arasındadır.
Vücutta bağ dokusunun bozulması durumunda, bağ dokusunun bozulduğu bölgeye göre diyabetten, eklem hastalıklarına, kalp hastalıklarından kansere kadar pek çok sorun baş gösterebilmektedir. Özellikle günümüz beslenme şartları düşünüldüğünde; işlenmiş yada müdahale görmüş bitkisel ve hayvansal kökenli pek çok besin maddesi doğal olanına göre faydalı bileşenlerin eksikliği ve zararlı bileşenlerin varlığı nedeniyle insan vücuduna bir takım olumsuz etkileri vardır. Örnek olarak; tavuk olarak tükettiğimiz fabrikasyon piliçler bir nevi mutant haline gelmiş bağ dokusu bozuk canlılardır. Bunların uzun vadede tüketimi insan vücudunda da bir takım anormallikler gelişmesine neden olabilmektedir.
Bu gibi nedenlerden dolayı, tavuk etine oranla doğal formunu daha çok koruyan büyük ve küçükbaş hayvanlardan elde edilen paça çorbasının faydaları inkar edilemez. Ayrıca; paça çorbası ve kemik suyu içerisinde bol miktarda kalojen adı verilen bir protein bulunmaktadır. Bu protein bağ dokularını birbirine bağlayan, bağ dokularının yapısını oluşturan çok önemli bir proteindir. Aynı zamanda cildin dolgun ve pürüzsüz görünmesini sağlayan bir nevi dolgu malzemesidir. Kalojen bakımında çok zengin olan paça çorbası cildin genç görünmesine katkı sağlayabilmektedir. Önemli bir nokta, paça çorbasının bol C vitamini içeren bitkilerle birlikte alınmasıdır. Paça çorbası yanında limon, sarımsak, turp, soğan, maydanoz, roka gibi sebzeleri tüketmek hem kolesterolü ve tansiyonu dengeleme açısından hem de çorba içindeki faydalı maddelerin etkilerini arttırmak açısından çok önemlidir. Paça çorbasının faydaları‘ndan maksimum faydalanmak ve çorbayı daha hafif hale getirmek için bu hususlar göz öüne alınmalıdır.
Ayrıca paça çorbasının faydaları arasında bazı eklem sorunlarının giderilmesi için tüketilebilecek bir gıdadır. Özellikle Kalsiyum, magnezyum, fosfor eksikliğinden kaynaklanan sorunlar için paça çorbası adeta bir mineral hapı gibidir.10 Aralık 2024 Salı
İsteğiniz Hayata Kavuşmak İçin Uymanız Gereken 25 Madde
Hepimizin hayalinde ideal bir hayat var, öyle değil mi? Peki, bu hayata ulaşmak için ne yapmalı? İşte size istediğiniz hayata kavuşmanızda yardımcı olacak 25 ipucu.
Kendinizi bu maddeleri kelimesi kelimesine uygulamaya zorlamayın. Hangisi size uyuyorsa onu alın ve üzerinde çalışın. Uymayanları göz ardı edin.
Her zaman söylendiği gibi, değişimler bir anda olamıyor. İstediklerimize kavuşmak için kararlı olmalı ve acele etmeden “baby step”ler (bebek adımları) ile hareket etmeliyiz.
1. Öncelikle kişisel temelinizi güçlendirmeye vakit ayırırsanız, sonrasında çok daha fazlasına, çok daha kolay ulaşabilirsiniz.
2. Öyle hissetmiyor olabilirsiniz ama bugün hayatınızın ne kadar mükemmel olduğuna bir bakın.
3. Güne başlarken, o günün nasıl bir enerjisi olacağını siz seçin.
4. Sürekli olarak ve her zaman öğrenmeye açık olduğunuza karar verin. Önceliği, seçmeyi öğrenmeye verin.
5. Sahip olduğunuz armağanlar ne olursa olsun, hayatınızı onların çevresinde yeniden organize edin.
6. Önceliği bütünlüğünüze verin, ihtiyaçlar ikinci ve istekleriniz üçüncü sırada olsun.
7. Hayal gibi gözükse de en fazlasını isteyin.
8. Geleceği yaratmadan önce, geçmişi çözümleyin ve şimdiyi kusursuz hale getirin.
9. Kolay bir hayat için, ihtiyacınız olandan ve hak ettiğinizden fazlasına sahip olun.
10. Zamanınızın %10′unu, geriye kalan %90′ı genişletmek için kullanın.
11. “Miş-mış”lara ve “keşke”lere değil, gerçeklere ve değerlerinize dayanan hedefler belirleyin.
12. Gerçek dışı gibi gözükse de finansal bağımsızlığınıza giden yola girin.
13. Davranış biçiminizi değiştirmeye çalışmaktansa, yönünü değiştirip, geliştirmeyi deneyin.
14. Kişisel sınırlarınızı üç katına çıkartın, ta ki, kalbiniz ve ruhunuz ihtiyacı olan alana sahip olana kadar.
15. Kaybedecek şeyi sizden daha az olan kişilerle takılmayı bırakın.
16. Sürekli olarak sebep-sonuç beklemekten yerine, sadece “sebep” olmanın yeterli olmasına izin verin.
17. Sorunu siz çıkarmamış olsanız da, problemlerinizi çözün.
18. Kendinize, sizin içinizdeki en iyiyi ortaya çıkartırken zorlanmayan kişilerden oluşan bir çevre yaratın.
19. Maneviyatınızı size en doğru gelen şekilde geliştirin.
20. Çevrenizi hoşunuza gidecek şekilde cevap verene kadar eğitin.
21. Hayatınızda “gereğinden fazla” diyeceğiniz kadar çok sevgi olsun.
22. Vizyonunuzun, hedeflerinizi oluşturmasına ve hayatınızı yönlendirmesine izin verin.
23. Kendiniz olabilmeniz ve kendinizi daha iyi ifade edebilmeniz için kelime haznenizi geliştirin.
24. Değişim ve kaos durumlarına karşı rahat olun.
25. Bir koçla çalışın.
9 Aralık 2024 Pazartesi
Kırmızı Şarap Nasıl İçilir?
Birçoğumuz beyaz şarap içmekten keyif alırken, iş kırmızı şaraba geldiğinde durum farklılaşıyor. Kırmızı şarabın, beyaz şarap tutkunlarınca tercih edilmemesinin nedenlerinden biri de, keskin bir tada sahip olmasıdır. Aslında gerçek, kırmızı şarabın, tıpkı kahve gibi, sonradan keşfedilebilir bir lezzet olmasıdır.
Kırmızı şaraptan keyif almak için birçok sebep mevcut:
- Öncelikle kırmızı şarap kalp dostudur.
- Baharatlı yiyeceklerin yanında çok iyi gider.
- Yemek yemeyi daha ilgi çekici bir hale getirir.
Siz de kırmızı şarapları daha iyi anlamak istiyorsanız, okumaya devam edin ve de unutmayın ki, gecenin erken saatlerinde içilen beyaz şarapları, ilerleyen saatlerde kırmızı şarap takip eder.
Kırmızı şarap ne zaman içilmelidir?
Kırmızı şarap yemeği dengeler. Lüks et lokantalarında kalın bir dilim dana filetonun yanında, pirinç pilavı servis edilmemesinin nedeni, pilavın lezzetinin dana filetonun baskın tadının yanında kaybolacak olmasıdır. Pilav yerini bu durumlarda haşlanmış tatlı patateslere bırakır. Patatesin tatlığı ve dokusu eti dengeleyecektir. Aynı şekilde, ana yemeği dengelemek açısından, dana filetonun yanında güzel bir beyaz şarap, örneğin bir Chardonnay içmek, şarabın tadının yemeğin yanında kaybolmasına neden olacaktır. Bu durumda, dana filetonun yanında yapılacak en iyi seçim, dengeleyici ve belirgin bir tat olan kırmızı şaraptır.
Chardonnay’ın baskın tatlı yemeklerle servis edilmesi, sosyal olarak yanlış bulunmasa da, lezzet açısından pek tavsiye edilmez. Dana fileto yanında, püre ve peynirli makarna kombinasyonu dengesiz bir kombinasyon olarak kabul edilebilecekken, yeşil salata ve patates, denge bakımından muhteşem ikiliyi oluşturabilir. Chardonnay, meyve aromalı bir şaraptır. Kavun, kayısı ve hatta şeftali aroması, tavuk ve balık yemeklerinize güzel bir şekilde eşlik edebilir.
Aynı şekilde kırmızı bir şarabın, örneğin Cabarnet Sauvignon, dil balığı ile servis edilmemesinin bir sebebi vardır. Çoğu kırmızı şarap, balık için çok baskın bir tercih olup, bu yemeğin tadının kaybolmasına neden olacaktır, bu yüzden balık ile beyaz şarap tercih etmemelisiniz.
Kırmızı şarap neyle servis edilmelidir?
Şarap yiyeceklerin tadını tamamlar, bu nedenle şarabı da bir yemek olarak görmek yanlış olmaz, nasıl mönü hazırlarken yemeklerin dengesine dikkat ediyorsanız, aynı şekilde mönünüze uygun şarap seçerken de özenli olmalısınız.
Kırmızı şarabın baskın lezzetlerin yanında servis edilmesi gerekir. Kırmızı şaraplar acımsı, baharatlı, yumuşak ya da keskin olabilir, tatlı kırmızı şaraplar azınlıktadır. Teknik açıdan baktığımızda, beyaz şaraplar da tatlı olmamasına karşın, içerdikleri meyve aromaları, beyaz şarabın tatlı olarak algılanmasına neden olmaktadır. Tatlı bir şarap, baskın aromalı bir yemeğe eşlik etmemelidir, fileto rosto, barbekü soslu kaburga gibi yemeklerin yanında kırmızı şarap tercih etmeniz hem şarabın, hem de yemeğinizin tadını güzelleştirecektir.
Kırmızı şarabı sevmek için 6 kolay adım:
1.Hafif meyve aromalı şarapları tercih edin
Bu tarz şaraplar tatlı olmasalar da içlerindeki meyve aromaları sayesinde yumuşak bir tada sahip olabilirler. Örneğin; Hamburgerin yarında hafif böğürtlen aromalı bir şarap tercih edebilirsiniz.
2.Hafif veya orta sertlikte şaraplar tercih edin
Bazı yemeklerin yanında, sert şaraplar servis etmek uygun olurken, orta sertlikte şaraplar, hem yemek yanında, hem de yalnız başına sizin için iyi bir tercih olacaktır. Yumuşak şarap seçmek diğerlerine göre biraz daha risklidir. Bu şarapları, tek başına içtiğinizde belki iyi bir tercih olabilirler ama çoğu yemekle eşleştirmek zor olacaktır.
3.Şarabın yapıldığı üzümü sorun
Shiraz (Syrah), Grenache, Zinfandel, Merlot, Cabernet Sauvignon, şarap üzümlerinden sadece bir kaçıdır. Çoğu şarap aslında birkaç değişik üzümün karışımından meydana gelmektedir.
Shiraz, Grenache ve Zinfandel üzümleri, ünlü Cabarnet Sauvignon ve Merlot’a göre daha meyvemsi bir lezzete sahiptir. Şarabın yılı ve şarabın kimin tarafından yapıldığı ise diğer önemli faktörlerdir. Beyaz şarap severlere ise şüphesiz meyve aromalı şaraplar daha hoş gelecektir.
4.Üzerinde hangi üzümden yazıldığı açıkça belirtilmiş kırmızı şarapları satın alın
Belirli üzümlerden yapılmış kırmızı şaraplar, üzerinde sadece ‘’kırmızı şarap’’ yazan ve bilgi içermeyen şaraplardan çok daha iyidir.
5.Fiyat aralığınızı belirleyin
Şarap alırken fiyat, kalite konusunda gerçekten belirleyici bir etkendir. Restoranlarda her zaman, aynı şaraba daha fazla ödersiniz ama emin olun ki alacağınız şarabın kalitesi, fiyatı ile doğru orantılı olacaktır.
6.Pratik yapın
Bir şarap kadehini, üçte biri dolacak şekilde doldurun. Şarabın biraz havalanmasını bekleyin. Şarap kadehini masanın ortasına koyun, parmaklarınızı kadehin altına yerleştirip kadehinizi nazikçe döndürün, bardağın içinde yaratığınız minik girdap şarabın havalanmasını sağlayacak ve sert tadını yumuşatacaktır. Özellikle kırmızı şarap için şarabı havalandırmak çok önemlidir. Kadehi elinizde çevirme hareketi ise zaman içinde hoş bir alışkanlığa dönüşecektir. Başlarken, şarabı yemekle, peynirle veya en azından birkaç parça krakerle tatmanızı öneriyoruz. Böylece şarabın ağızınızda bıraktığı tadı ve yiyeceklerle olan dengesini daha kolay anlayabilirsiniz.
Ekstra birkaç ipucu:
- Yemeğinizin ilk lokmasına salata ile başlamayın, salata sosu, şarabı olduğundan daha asitli hissetmenize neden olabilir. Eğer yemeğe salata ile başlamayı tercih ediyorsanız, şarabı ana yemeğe saklayın.
- Dişlerinizi fırçaladıktan, ağız gargarası yaptıktan ya da naneli sakız çiğnedikten hemen sonra şarap içmeyin. Bu şarabın damağınızda bıraktığı tadı tamamen bozacaktır.
- Kırmızı şarabı sevmek, ancak doğru yemek-şarap seçimi ile mümkündür. Önce ana yemeğinizi seçin, sonra da ona uygun olan şarabı.
8 Aralık 2024 Pazar
Menengiç Kahvesi Faydaları ve Tarifi
Menengiç (Çitlenbik), sakız ağacıgiller ailesinden, Güneydoğu Anadolu bölgesi başta olmak üzere; İç Anadolu ile Ege ve Akdenizin yüksek kesimlerinde kendiliğinden yetişen, yaprak döken yabani çalı görünümünde bir fıstık türüdür.
Meyveleri börek, şekerleme ve çerez yapımında kullanılır ayrıca meyvelerinden menengiç kahvesi, yağından ise çok özel bir sabun olan bıttım sabunu yapılır. (Bıttım Sabunu için Bkzn: Bıttım Sabunu Faydaları ) Yöresel olarak farklı isimleri vardır; çedene, çitlenbik, çıtlık, bıttım gibi isimleri vardır.
Menengiç Faydaları Neler?
Nefes darlığına çok iyi gelir.
Solunum yollarını açar ve ses tellerine faydalıdır.
Özellikle kahvesi göğsü yumuşatır, öksürüğü keser ve mideye iyi gelir
Böbrek kumlarının dökülmesini sağlar.
Cinsel gücü arttırdığı bilinir.
100 gr. Menengicin yaklaşık besin değeri.
594 kaloridir.
20,8 gr. Protein
51,6 gr. Yağ
16,4 gr. karbonhidrat
0 kolesterol
2 gr. Lif
500 mgr. Fosfor
136 mgr. Kalsiyum
7,3 mgr. Demir
1,020 mgr. Potasyum
158 mgr. Magnezyum
66 IU A vitamini
0,62 mgr. B1 vitamini
1,45 mgr. B20
4 mgr. B6 vitamini
7 mgr. C vitamin
5.2 mgr. E vitamini bulunmaktadır.
Menengiç meyvesi güçlü bir protein ve yağ deposudur, besin lifleri, doymamış yağ asitleri, vitamin ve mineraller açısından zengindir. B ve E grubu vitaminleri bolca bulunur, mineral olarak sodyum, potasyum,kalsiyum, fosfor, bakır, demir, çinko, magnezyum mangan, selenyum ve çok düşük oranda kadminyum bulunur.
Çitlenbik, geleneksel şifacılıkta astım, egzema, ishal, sarılık, mide sancısı gibi sorunlarda kullanılır.
Menengiç Kahvesi Nedir? Menengiç Kahvesi Nasıl Yapılır?
Menengiç Kahvesi çok özel bir kahve türü olup; hem lezzeti hem de kafeinsiz olması nedeniyle son yıllarda popüler olmuştur. İçeriğinde zengin antioksidan ve fenolik bileşikler sayesinde kansere karşı koruyucudur.
Menengiç kahvesi nasıl yapılır
Menengiç kahvesi için gereken malzemeler (Tek kişi- Büyük Fincan)
1 fincan süt
1 çay kaşığı kadar menengiç kahvesi
Şeker, lokum veya kuru meyve
Süt cezveye alınır ve şeker atılacaksa şeker ile kahve eklenir ve karıştırılarak pişirilir. Bir iki taşım kaynadıktan sonra servis edilir.
Yapılışına gelince aynı sütlü kahve yapar gibi sütü cezveye alıyoruz kahveyi ve şekeri ekliyoruz karıştırarak pişiriyoruz.Pişen kahveyi fincana koyarak servis yapıyoruz.
Menengiç Kahvesi Yapan Mekanlar
Tarihi Gaziantep Tahmiş Kahve
Tahmiş Kahvesi “Gaziantep Bakırcılar Çarşısı“nın karşısından bulunan 400 yıllık belki Türkiye’nin yada Dünyan’nın en eski kahvecilerinden birisidir. Tahmiş Kahvecisi, 1630’lu yıllardan beri faaliyet göstermiştir Türkiye’nin en özel kahvecisi olan Tahmiş Kahvesi’nde en özel kahve türlerinden olan menengiç kahvesini deneyebilirsiniz. Ayrıca burada dünyaca ünlük dibek kahvesi de bulmak mümkün.7 Aralık 2024 Cumartesi
Kemik Suyu ve Kemik Suyunun Faydaları
Kemik Suyu Nedir?
Kemik suyu binlerce yıllık tarihimizde yeri olan, vücut için gerekli pek çok bileşiği ihtiva eden bir besindir. Günümüzde unutulan, hazır besin sektörünü içinde kaybolan ananevi bir üründür. Özellikle ebeveynlerin, çocuklarının sağlığını korumaları için mutlaka ama mutlaka evlerinden eksik etmemesi gereken, oldukça ucuz ancak değeri para ile ölçülemeyecek bir sağlık hazinesidir.
Amerika’da artık kemik suyu satan bar tarzı işletmeler var ve bu işletmelerde kupa kupa kemik suyu içilmektedir. Maalesef ülkemizde ise bu güzellik unutulmuş yerini fabrikasyon et bulyonlarına bırakmıştır. Oysa hazır satılan et bulyonları % 100 kemik suyundan yapılmamaktadır.
İşi bilimsel yönü ile ele alalım? İnsanların bütün dokularını bir arada tutan hayati bir protein bulunmaktadır. Bu proteinin adı kolajendir. Günümüzde sık görülen pek çok romatizmal rahatsızlığın, eklem iltihaplanmasının, doku yırtılmalarının, erken yaşlanmanın, cilt kırışıklarının ve daha pek çok sorunun altında yatan etki kolajen proteinin yeteri düzeyde var olmamasıdır. Hatta bazı uzmanlarca, kanser hastalıklarının en önemli nedenlerinden birinin dokularda meydana gelen bozulmalar olduğu ve bu bozulmaların bir şekilde kolajen ile ilintili olduğu yönünde.
Hele ki beslenme sistemimizin çarpıklığı göz önüne alınırsa, yıkım sadece kolajen yönü ile değerlendirilmemeli, pek çok yönden ele alınmalıdır.
Son yıllarda bazı uzmanların neden; paça çorbası, kemik iliği, kemik suyu gibi besinlerin tüketilmesi gerektiği yönündeki görüşleri anlaşılıyor. Peki Kemik Suyunun Faydaları Neler?
Kemik Suyunun Faydaları
*Kemik suyunun faydaları arasında hiç şüphesiz, ameliyat sonrasında veya yaralanmalarda meydana gelen doku kayıplarının iyileşmesine sayılıyor. Kemik suyu, iyileşme süresini inanılmaz derecede kısaltıyor.
* Kemik suyu içerisinde pek çok protein bulunur. Bu yapı adeta çok pahalı bir krem kadar cilde faydalıdır. Cilt dokusunun kendisini yenilemesini, dokuları sıklaştırmasını, parlak ve canlı bir görünüm kazanmasını sağlar.
* Özellikle gelişme çağında olan çocuklar için gereken pek çok mineral ( kalsiyum, fosfor gibi ) kemik suyu içinde mevcuttur. Fastfood, şekerli içecekler, aşırı karbonhidrat yüklenmesi çocukların gelişiminde gözle fark edilmese bile ileri ki yaşantılarında pek çok hastalığa yatkın olmalarına sebep olmaktadır. Bunun en basit örneği; kanser, depresyon, eklem hastalıkları, erken yaşlanma, kemik bozulması ( kamburluk, kemik erimesi gibi ) vs.
* Yukarıda bahsettiğimiz gibi kemik suyunun faydaları arasında eklem sorunlarından, selülite kadar, cilt kırışıklıklarından, sarkmalara kadar fayda sağlamaktadır. Eklem iltihaplanmalarına karşı bu etkisi içeriğinde bulunana glukozamin bileşiği ve kolajen sayesindedir.
* Günümüzde alerjik hastalıklar adeta çılgınca yayılıyor. Nedeni ise çok basit yediğimiz besinler ve soluduğumuz kirli hava ile vücudumuzda at koşturan serbest radikaller, aşırı histamin salgılanması vs. Bu durum nedeniyle bağışıklık sistemimiz ne yapacağını şaşırıyor ve bazen buna anlamsız tepkiler verebiliyor. Kemik suyu ve diğer pek çok doğal besin bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
* Kemik suyunun faydaları arasında, kasları güçlendirmesi de var. İçeriğinde bulunan glisin isimli bir madde kas yıkımına engel oluyor, beyin sağlığına olumlu etki ederek hafızanın güçlenmesini sağlıyor. Beynin vücudun en yağlı organı olduğu düşünülürse ve bu yağların meşei ile hayvansal dokularda özellikle kemik iliği, kelle ve paça gibi ürünlerde bulunan yağımsı doku parçacıkları tamamen beynin ihtiyaç duyduğu malzemelerden oluşuyor.
Bağırsak Sorunlarına Karşı Kemik Suyunun Faydaları
* Bağırsak sendromlarına karşı oldukça faydalı olduğu tecrübe edilmiştir. Geçirgen bağırsak sendromuna karşı en çok tavsiye edilen besindir. Kemik suyunun faydaları‘nın nedeni bazı uzmanlarca şöyle açıklanıyor. Kemik yapısı içinde bulunan ve su ile jelatine dönüşen protein yapısı, bağırsakta meydana gelen ve istenmeyen geçirgenliğe neden olan delikleri doğal yollarla kapatıyor ve vücudun bu bölgeyi tamir etmesi için gereken dokunun temininde işe yarıyor.
Kemik suyu için bazı uzmanlar kalori ve kolesterol uyarısı yapabilirler. Bu konu da haklılık payları vardır. Bu nedenle her ne yersek yiyelim öncelikle sağlıklı-ölçülü beslenmeyi alışkanlık haline getirmeliyiz. Kemik suyu tüketirken bol limon ile tüketilmesi, proteinlerin emilimi için daha faydalı olacaktır. Her zaman söylediğimi gibi, eğer işlenmiş gıdalar, kola, şekerli içecekler, sağlıksız yağlarla beslenirsek, üzerine tüketeceğimiz en faydalı gıdalar dahi vücut için bir yüke dönüşecektir.
6 Aralık 2024 Cuma
Çıplak Ayakla Toprakta Yürüdükten Sadece 20 Dakika Sonra Gerçekleşen Mucize
Erken kalkın güne hazır olun
Yalınayak Toprakta Yürümek “Grounding” Hayatınızı Değiştirebilir
Yalın ayak vaziyette herhangi bir toprak parçasına basıp birkaç adım
atmanın yani nam-ı diğer “grounding” in hayatınızda büyük değişikliklere
yol açabileceğini tahmin eder miydiniz? Son yıllarda toprakta yürümenin
faydaları üzerine yapılan bir çok araştırma çıplak ayakla toprak
üzerinde yürümenin yaygın vücut ağrısı ve yorgunluğunu azalttığını,
vücutta iltihaplanmayı önlediğini hatta uyku düzenine olumlu etki
ettiğini ortaya çıkardı.
Gerçektende üzerinde fazla düşünmeden bu duruma göz gezdirdiğimizde sadece çıplak ayakla toprak üzerinde yürümenin sağlığımıza bu denli olumlu etki ettiğine inanabilmek çok güç. Ancak toprakta yürümenin faydaları aslında bilimsel olarakta kanıtlanmış durumda. Toprak yüzeyi negatif yüklü elektronlar yaymakta ve çıplak ayakla yeryüzü ile direkt temas ettiğimizde vücudumuz bu negatif elektronlarla yüklenmekte ve bu negatif elektronlar insan bedeni üzerinde hayal edilmesi dahi güç birçok olumlu etkiye sahip.
Çıplak ayakla toprağa basılarak yapılan 20 dakikalık bir yürüyüş yüz
çevresindeki kan dolaşımını arttırıyo. u araştırmayı yürüten Pittsburgh
Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nden Dr. James Oschman çıplak ayakla toprak
üzerinde yürümenin bir çok kronik rahatsızlığa karşı doğrudan
iyileştirici ve önleyici etkiye sahip olduğunu dile getiriyor;
Serbest Radikallerin Dolaşımını Azaltır Ve İltihaplanmanın Önüne Geçer
Aslında metabolizmanın düzgün işleyebilmesi için gerekli olan serbest
radikaller sigara, x-ray cihazları ve diğer bir çok kimyasal ve
elektronik sayesinde vücudumuzda dolaşım miktarını arttırarak vücudumuza
zarar vermeye ve kısacası bizi yaşlandırmaya başlarlar. Yapılan bazı
araştırmalar antioksidanların vücudun iltihaplanmasına sebep olan bazı
serbest radikalleri nötrülize ettiğini ortaya koymuş.
Toprakta yürümenin faydaları arasında vücutta yarattığı antioksidan
bir etkiyi göz önünde bulundurursak, çıplak ayakla atacağımız bir kaç
adımın iltihaplı hastalıklara yakalanma oranımızı düşüreceğini düşünmek
hiçte yanlış bir çıkarım olmaz.
Toprakta Yürümek Psikolojimize İyi Geliyor
Sahilde çıplak ayakla ufakta olsa bir yürüyüş yaptıktan sonra kendinizi
bir hayli rahatlamış hissetiğiniz oldu mu? İnanın yalnız değilsiniz.
Gaetan Chevalier tarafından yapılan bir araştırmaya göre gün içerisinde
en az bir saat boyunca toprak üzerinde çıplak ayakla vakit geçirenler,
geçirmeyenlere oranla kendilerini ruhsal açıdan daha rahatlamış
hissetiklerini rapor ettiler.
Tabi bu konu üzerinde yapılan bilimsel çalışmalar daha çok kişisel
beyana bağlı. Ancak sonuçlar ortada. Buradan yola çıkarak gün içerinde
çıplak ayakla atacağımız bir kaç adım stres, kaygı gibi bir çok
psikolojik sorunda yardımcı tedavi olarak görülebilir.
Çıplak Ayakla Toprağa Basmak Uyku Kalitenizi Arttırıyor
Eğer sizde kronik olarak uyku problemleri çeken, yada daha kötüsü
insomnia yaşayan şanssız azınlıktansanız çıplak ayakla toprak üstünde
yürümek vücuttaki kortizol seviyesini düşürdüğünden dolayı size yardımcı
olabilir. The Journal Of Alternative and Complementary Medicine ‘de
yayınlanan bir çalışmaya göre uyurken çıplak ayakları özel olarak
hazırlanmış yatak içi düzenek sayesinde toprağa deydirilen deneklerin
gece salgıladıkları kortizol oranı kayde değer biçimde düşmüş ve gün
içerisindeki kortisol oranlarıda yine önceki kayıtlara oranla daha düşük
seyretmiş. Kortisol ‘un amiyane tabirle diğer adının “stres hormomu”
olduğunu düşünürsek, düşük kortizol seviyesinin iyi bir uyku için neden
çok önemli olduğunu daha iyi anlayabiliriz.
Doku Onarımını Hızlandırır ve Yaraların İyileşme Süresini Kısaltır
Daha öncede Tour De France ‘da yarışan bisikletçilerin “Earthing
Recovery Bags” olarak adlandırılan uyku tulumu benzeri ancak içi toprak
materyalleri ile dolu tulumların içerinde vakit geçirerek toprağın
kaslar üzerindeki iyileştirici etkisinden faydalandıkları biliniyor.
Ancak siz evinizde böyle bir lükse sahip olmasanızda, yaptığınız
egzersizleri çıplak ayakla toprak üzerinde yaparak aynı iyileştirici
etkileri kendi bedeniniz üzerinde gözlemleyebilirsiniz.
Kalp Sağlığına İyi Geliyor
Toprak üzerinde çıplak ayakla yürümenin faydaları üzerine yapılan bir
araştırma, çıplak ayak gezmenin kanın akışkanlığını arttırdığını ve
pıhtılaşmanın önüne geçtiğini ortaya koyarak kalp sağlığının
korunmasında önemli faydalar sağlalayabileceğini öne sürüyor. Çıplak
ayakla toprağa basmak kırmızı kan hücreleri içerisindeki zeta
potansiyelini arttırarak kırmızı kan hücresi sayısında yükselmeye sebep
oluyor.
Negatif elektrik yüklü olan kırmızı kan hücrelerinin vücutta artışı
kan akışının hızlanmasına sebep oluyor ve böylelikle pıhtılaşmanın önüne
geçiyor. Bu noktada zaten hali hazırda kan pıhtılaşmasını önleyici
ilaçlar, kullananların yalın ayak toprağa basma alıştırmalarını günlük
rutinlerine eklemeden önce doktora danışmalarında fayda olduğunu
belirtmekte yarar var.
Adet Öncesi Sendromu – PMS ‘in Etkilerini Azaltyor
Adet öncesi sendromu – PMS çoğu kadında kendini baş ağrısı, çabuk
sinirlenme, göğüs büyümesi, vücudun genelinde şişme ve ani depresyon
olarak belli ediyor. Adet öncesi sendromunu dindirmek için verilen
önerilerden çoğu gerçektende birçok kadında işe yaramamakta. Eğer sizde
PMS esnasında yaşadığınız sıkıntılara tam olarak çözüm bulamadıysanız ve
farklılıklara açıksanız çıplak ayakla toprak üzerinde yürümeyi
denemenizde fayda var. Bunun sebebi daha öncede belirttiğimiz gibi
toprak üzerinde yalın ayak yürümenin vücuttaki kortizol yani “stres
hormonu” nu azalatması. Kim bilir, belkide yıllardır çektiğiniz adet
öncesi sendromu – PMS ‘in ilacı çıplak ayakla toprakta yürümektir?
Egzersiz Sonrası Kas Yanmasının Daha Hızlı Geçmesini Sağlıyor
Uzunca bir süre spora ara verdikten sonra yada düzenli spor yapsanız
dahi normalden daha zorlayıcı bir antremanın ertesi günü kaslarınızda
yoğun bir yanma hissedersiniz. Yabancıların deyimi ile DOMS ( Delayed
Onset Muscle Soreness) bizim deyimimizle “et kesiği” dediğimiz bu olay
kasta biriken laktik asitin oluşturduğu bir rahatsızlıktır. Bu ağrıyı
dindirmenin buz masajı yada esneme hareketleri gibi rahatlatmaya yönelik
tedavileri olsada ne yazık ki, ağrıyı anında bitirecek bir çözümü
bulumuyor.
Ancak bunlara ek olarak yapılan son araştırmalar yalın ayak toprağa
basmanın antreman sonrası oluşan kas ağrısını yoğun biçimde azalttığına
dair sonuçlar ortaya koyuyor. The Journal of Alternative and
Complementary Medicine ‘de yayınlanan bir pilot çalışma kas kütlesini
düzenli olarak çalıştıran vücut geliştirmeciler ve diğer sporcular için
umut verici sonuçlar ortaya koymakta.
Toprakta Yürümenin Faydaları – Kilo Vermenize Yardımcı Olabilir
Enerji seviyemiz dengeli olmadığında ve yoğun stres hissettiğimizde
genellikle kötü yiyecek seçimleri yaparak, yüksek oranda şeker yada yağ
içeren yiyeceklere yönelerek kendimizi rahatlatmaya çalışırız. Stres
altında olduğumuz vücudumuz “stres hormonu” dediğimiz kortizol salgılar
ve bu durum beynimize bedenimizi rahatlatması emrini verdirtir. Tabi
birçoğunuzun aklına geleceği üzere rahatlamak için ilk olarak alkollü
içkiler yada çabuk tüketilebilir şekerli gıdalar yöneliriz. Ve tabi
kaçınılmaz son olarak kilo alırız. Oysa ki, stres hormonu salgılanmasını
dengeleyebilir, yeterli uyku alabilir isek, sağlıklı seçimler yapma ve
kendimize uygun bir hayat stili seçme şansımız daha yüksek olacaktır.
Daha önce yukarıda defalarca bahsedildiği gibi toprak üzerinde çıplak
ayakla yürümek stres hormonunun düşürülmesinde etkili bir role sahip.
Burdan yola çıktığımızda düşük stres hormonu sayesinde genel olarak elde
edeceğimiz sağlıkl halinin, yiyecek içecek seçimlerimize de olumlu
yönde etki ederek bize ideal kilomuza ulaşmamızda yada en azından
varolan kilomuzu korumamızda yardımcı olacağı su götürmez bir gerçek.
Peki Hangi Yüzeylerde Çıplak Ayakla Dolaşırsak Fayda Görürürüz?
Yukarıdaki yazıdanda okuduğunuz üzere ayakkabılarınızı ve çoraplarınızı
çıkararak yalın ayak toprak zemini üzerinde atacağınız bir kaç adım
sağlığınıza tahmin bile edemeyeceğiniz kadar büyük faydalar
sağlayabilir. Ancak toprakta yürümenin faydaları ancak belli yüzeyler ve
zeminler üzerinde yürürseniz ortaya çıkmakta. Her yüzey size gerekli
olan negatif elektron yüklemesini vermeyecektir. Bu konuda dikkat
etmeniz gereken şey;
– kum
– çimen
– nemli toprak
gibi yüzeyler sizin için faydalı olacakken;
– ahşap, tahta
– parke kaplama
– üzeri filmle kaplı mermer
gibi yüzeyler sizin için yararlı olmayacaktır.
5 Aralık 2024 Perşembe
Ağır Ateşte Pişirilmiş Balzamik Sirkeli Tavuk
Malzemeler:
- 6 adet derisi alınmış tavuk budu
- ¼ çay kaşığı tuz
- ¼ çay kaşığı taze çekilmiş karabiber
- 2 çay kaşığı zeytinyağı
- ¼ bardak doğranmış arpacık soğanı
- 1 yemek kaşığı doğranmış taze kekik
- ¼ bardak sek kırmızı şarap
- ¾ bardak balzamik sirke
- ¼ bardak yağsız, sodyumu azaltılmış tavuk suyu
- ¼ bardak bal
- 1 adet defne yaprağı
Hazırlanışı:
1. Fırınınızı önceden 180 derecede ısıtın.
2. Tavuğunuza tuz ve karabiber ekin ve zeytinyağınızı bir tavada ısıtın.
3. Tavuklarınızı tavada altın rengine gelene kadar çevirerek pişirin (her bir yanı için 3-5 dakika) ve tavukları bir tabağa alın.
4. Bir tencereye arpacık soğanları ve kekiği ekleyin, yumuşayana ve altın rengini alana kadar soteleyin.
5. Tencereye şarabı ekleyin ve tavuktan kalanları tavadan kazıyarak tencereye atın.
6. 1-2 dakika, sıvı neredeyse tamamen buharlaşana kadar pişirin.
7. Sirke, tavuk suyu, bal, defne yaprağı ve tavuğu tencereye koyun ve içten içe kaynatın.
8. Kapağını kapatın ve fırına yerleştirin.
9. 30 dakika kadar pişirin ve bu arada tavukları bir kere çevirin.
10. Tavuğunuz koyu bir kahverengine dönüşüp iyice pişince fırından alın.
11. Tavukları bir tabağa alın, defne yaprağını tencereden çıkartın, sosun üzerinde yüzen her şeyi alın ve sosu hafif açık bir orta ateşte kapağını kapamadan pişirin.
12. Sıvı miktarı yarıya inip, hafif bir şurup kıvamına gelene kadar pişirmeye devam edin.
13. Ateşi kısığa doğru alın ve tavukları tencereye geri koyun, sosu bir kaşıkla üzerine dökerek 2 dakika daha pişirin.
14. Sıcak olarak servis edin.
Afiyet olsun!
4 Aralık 2024 Çarşamba
Transformal Nefes
Transformal nefes o çok bahsedilen beden, ruh ve zihin bütünleşmesini deneyimleyeceğiniz dünyadaki en güçlü arınma tekniklerinden biridir. Dr. Judith Kravitz tarafından keşfedilmiştir. Transformal nefesi diğer nefes tekniklerinden ayıran özelliği tekniğin içerisinde beden haritalama, olumlandırma ve tonlama gibi güçlü tekniklerinde yer verilmiş olmasıdır. Tüm bu teknikler transformal nefesin daha hızlı ve etkin sonuç alınmasını sağlamaktır.
Transformal Nefesin üç belirgin düzeyi vardır. Birinci düzey kısıtlanmış nefes kalıplarını açmak ve temizlemek ve böylelikle daha etkin ve kolay nefes almayı öğrenmek ile ilgilidir. Kapalı ve kısıtlı nefes modeli nedeniyle çoğu insan hava kapasitelerinin yalnızca küçük bir yüzdesini alabilmektedir. Transformal Nefeste bedenimizin içine alabileceğimiz hava miktarının yaşamda kabul edebileceğimiz iyilik ile doğrudan ilişkili olduğunu bilmekteyiz. Nefes alışımızı açarken ve genişletirken, yalnızca bedenin doğal iyileştirme kabiliyeti için daha fazla enerji ve destek sağlamış olmakla kalmayız, aynı zamanda iyilik alma ve yaşama kapasitemizi de büyük ölçüde arttırmış oluruz. Nefesimizin açık ve akıcı olduğu ölçüde yaşamın akışı içinde oluruz.
Transformal Nefes’in ikinci düzeyi nefesimizi kapatmamızın başlıca nedenlerinden bazıları temizlemeye başlamak ile ilgilidir. İkinci düzey bilinçaltında travmaların ve olumsuzlukların iyileştirilmesi için etkin bir biçimde çalışmaktadır. Bu, hepsi hücresel ve bilinçaltı düzeyde saklanmış olan eski ifade edilmemiş duyguları, olumsuz inançları, eski kayıtları ve geçmiş anıları kapsamaktadır. Tüm bunları bilinçaltında “sıkıştırıp” tutmanın başıca yollarından biri nefesimizi kapatmak ve kontrol etmektir. Bu süreci, kapalı yerlere doğru nefes almayı ve kendimizi bırakmayı öğrenerek tersine çevirebiliriz. Eğer nefesimizi tutarsak, olumsuzlukları da tutmuş oluruz. Deneyimlerin içinden açık nefes almaya devam ederek bu düşünceleri ve duyguları bütünler ve kalıcı olarak daha yüksek bir enerji biçimine dönüştürebiliriz. Bilinçaltını temizleyerek, doğum ve erken çocukluk dönemi ile ilgili travmalar, bilinçaltı ölüm dürtüsü, ebeveyn ve otorite konuları, kendi kendini sabote etme, yaşamın bu ve diğer tüm bölümlerinde bilinçaltına yerleşmiş olan bütün diğer olumsuzluklar gibi işlevi bozuk olan başlıca alanlar ele alınmış ve iyileştirilmiş olur.
Bilinçaltının alt kısımları bir kez açılmaya ve temizlenmeye başladığında, ruh veya bizim manevi farkındalığımızın yer aldığı düzey olan bilinçaltının daha yüksek düzeylerine bir açılım yaratır. Bu da bize Transformal Nefesin, daha yüksek yönlerimizle bilinçli olarak farkındalığı daha yüksek bir düzeyde bağlanan üçüncü düzeyini kullanma imkanı verir. Bazen üçüncü düzeyde insanlar başka boyutların ve kendileri ile ilgili daha yüksek yönlerin farkına vardıkça, gerçekten mistik deneyimler yaşarlar.
Her Transformal Nefes seansında bu üç düzeyin hepsi gerçekleşir, ancak her bir düzeyde geçirilen süre kişinin ihtiyaçları doğrultusunda belirlenir. Her nefes seansı ile birlikte daha hafiflemiş ve temizlenmiş oluruz ve daha fazla sevinç ve ilüzyonların ardına bakma ve içsel rehberimizi takip etme yeteneği ile dolarız.
Transformal Nefes Çalışması yaşam gayretimiz içinde daha güçlü ve sevinçli bir hayat yaşamak için kullanabileceğimiz en değerli yardımcı gereçlerden biridir. Doğru nefes alarak güncel yaşamsal olaylara daha rahat adapte olabileceğimiz gibi, eski yaşam deneyimlerini de iyileştirebiliriz. Herkesin her zaman rahatlıkla kullanabileceği bir tekniktir. Transformal Nefes ile tanışmıyorsanız, araştırın, yazılarımı takip edin. Ama öncelikle kendinize transformal nefes seansı hediye edin, günlük uygulama haline getirin ve bu arada zihinsel tutumunuzda ve yaşamınızda olabilecek değişikliklere hazırlıklı olun.3 Aralık 2024 Salı
Özgüvenini Arttırabilirsin
Özgüven, özden, içeriden gelen güven. Kendine güvenmek... İnce bir çizgidir özgüven ve kendini beğenmişlik, ukalalık ve ego arasındaki çizgi. Bazı kişiler ukala olmamak, kendini beğenmiş olmamak adına bu ince çizginin altına geçerek özgüvenlerini kaybedebiliyor. O zaman da mütevazı, alçak gönüllü olacağım derken kendilerini ezik, güçsüz hissedebiliyorlar.
Tabii ki özgüven sorunu sadece bu yolla oluşmuyor. Kişi, başına gelen bir olaydan dolayı yoğun bir duygusallık içinde giriyor ve kendini korumak adına kendini çok geri plana çekebiliyor. Yine başka bir oluşumda çocukluk, ergenlik zamanlarında ailenin veya çevrenin etiketlemeleriyle, yaşanan olumsuz olayların çocuk tarafından farklı yorumlanmasından kaynaklanabiliyor. Sebep her ne olursa olsun sonuçta özgüven eksikliği bir çeşit zihnin öğrenmesiyle oluşuyor. Ve bu öğrenmişlik, otomatik olarak kendini tekrar ediyor. Dışarıdan gelen bir etkiyle, onaylama, takdir, motivasyon gibi durumlarla anlık olarak kişi kendini iyi veya güvende hissedebiliyor. Ama bu çok kısa süreli bir durum.
Özgüven eksikliği kişinin öğrenmişlikleriyle kendine ve hayata baktığı dar ve korku dolu bir penceredir. Kişi nasıl bu durumu öğrendiyse aynı şekilde kendine güvenmeyi, kendini motive edebilmeyi, kendini onaylamayı da öğrenebilir. Daha rahat, daha güvenli ve daha cesur bir pencereden bakabilir. Değişim için en önemli nokta ''böyle gelmiş böyle gider '' düşünce kalıbından çıkmakla başlar. Önce kişi kendi üstüne yapıştırılan ya da kendi yapıştırdığı etiketi sökmeli. Günümüzde çok yüksek bir fiyat ve çok lüks bir markanın adının yazdığı bir etiket altındaki ürün sorgusuz sualsiz, niteliğine bakmadan çok kaliteliymiş gibi kabul görebiliyor. Ancak içerik etikete ne kadar eşdeğerdir buna dair kesinlik yok. Direkt kabul var. :) (Maalesef) İşte kişi de böyle kendinde olan etiketleri, bu şekilde kabul ederek yaşamına devam edebiliyor (maalesef). Olduğundan çok yüksek gösteriyorsan da içini doldurmuyorsun, olduğundan çok aşağıda gösteriyorsan da. Oysa her iki durumda da içini doldurma şansın var. Önemli olan etiketine takılmaman. Kendine olmak istediğin tanımlamayı getirerek öyle olabilmeyi öğretmen.
Evet, özgüvenli olmayı öğrenebilirsiniz. Evet değişebilirsiniz. İhtiyacınız olan şey gerçekten ama gerçekten istekli olmanız ve azim :) o zaman sizin için en doğru teknikleri, en iyi yardımları zaten buluyor olacaksınız. Kendinizin karşısında durup kendinize engel teşkil etmeyin, çekilin önünüzden :). Arkanızda durup kendinize destek verin. Özgüven herkesin hakkı, herkesin becerisi.
2 Aralık 2024 Pazartesi
Kendinize güvenin
İnsanın kendine güveni olmaz ise ne kadar eşi dostu,arkadaşı olursa olsun,ne kadar başarılı olursa olsun,her zaman kendini yetersiz,yalnız,kaygılı ve sorunlu biri olarak görecektir.Bunların en önemli sebebi ise kendini yeterince sevmemesi ve saygı duymamasından ve kendine güvenmemesinden kaynaklanmaktadır.
“Günümüzde pek çok yetişkinin ilişki, kariyer, kilo, bağımlılık, yetersizlik, kaygı gibi sorunlarının altında kişisel özgüven eksikliği yatmaktadır. Özgüven eksikliği de özdeğer ve özsaygıyla içiçe geçmiş halkalar gibi bir birine bağlanır.
ÖZGÜVEN, kendimize ve hayata karşı olan güvenimizin yeterlilik derecesinin ortalamanın üstünde olmasıdır. Öyle bir duygudur ki, bizi istediklerimize ulaştıran içsel bir kaldıraç gibidir. Ancak özdeğer ve özsaygıyla beslenmemiş bir özgüven, şişirilmiş bir egoya ya da içi boş bir balona benzer. Hiç olmadık yerlerde duvara çarparak ya da ufacık bir iğneyle patlayarak tekrar başa dönmemizi sağlar.
ÖZDEĞER, kim olduğumuz hakkındaki inançlarımız, kendimizi onaylamamız, kendi kendimize yetebilmemiz, sadece var olduğumuz için, hayatta olduğumuz için değerli olduğumuzu hissedebilmemizdir. Bizim öz merkezimizdir. Kendi değerini bilen insan başkalarının da değerli olduğunun farkındadır. Başkalarının davranışlarına göre kendini değerli ya da değersiz hissetmez, hep değerinin farkındadır.
ÖZSAYGI, özdeğeri olan insanların kendi değerlerini korumaları için kendilerine saygı duymaları ve öylede davranmalarıdır. Kişinin kendine saygı duyması için mutlaka çok üstün niteliklerinin olması gerekmez. Kendini sevmesi, değerli olduğunun farkında olması yeterlidir. Kendine saygı duyan bir insan, başakalrına da saygı duyar. Kendine saygı duyan insan bir yandan kendi özünü korurken, bir yandan da gelişmek ister.
Özsaygı problemi olan kişiler kendilerini değersiz hisseder ve iyi şeyleri haketmediklerine inanırlar. İyi bir eşi, iyi bir işi, şanslı olmayı…
Bir kişi kişisel gelişim yolunda ilerlemek istiyorsa öncelikle, kendisine değer vermesini, sevmesini, saygı duymasını öğrenmelidir. Çünkü; hiç kimseyi kendimizi sevdiğimizden fazla sevemeyiz ve saygı duyamayız.Neye sahipsek o kadarını verebilir ve o kadarını alabiliriz. Kendimize karşı olan sevgi ve saygımız diğer insanlarla olan ilişkilerimizin de tatmin seviyesini belirler. Kendimizi sevip, saydıkça kendimize karşı olan güvenimizde artar.”
1 Aralık 2024 Pazar
Özgüven Eksikliğine 6 Adımda Son!
Özgüven Kişinin kendi kendini sevmesi, kendisine saygı göstermesi , net kararlar alabilmesi ve bu kararlarının arkasında durması, kendisine inanmasıdır.
Çeşitli insanlarda özgüven eksikliği ortaya çıkabilir. Bu bazen çocukluktan gelen çevre baskısı bazen de yaşadığımız başarısızlıklardan dolayı umudumuzu kaybetmemizdir. Ama bu da diğer birçok zorluk gibi üstesinden gelebileceğimiz bir zorluktur.
Peki özgüven 'eksikliğini' bir eksiklik olmaktan nasıl kurtarabiliriz?
1) Eleştirileri Değerlendir
Birçoğumuz eleştirilmeyi sevmeyiz. Yaptığımız işlerde hatalar bulunması bazen bizi sinirlendirebilir bazen de kırabilir. Ama aslında eleştirilere karşı bakış açımızı biraz değiştirebilirsek o bulunan hataları kendi faydamıza çevirebiliriz. Hata yapmış olmamız o işi yapamadığımız anlamına gelmez. Aksine hata yaptıysak ve bu bize söylendiyse daha iyisini yapmak için bize verilmiş 2.bir şanstır. İnsan hata yapa yapa öğrenir.
2) Korkunu Yen
Bazen bir işi ne kadar yapmak istesek de yapamayacağımızdan, elimize yüzümüze bulaştıracağımızdan korkarız. Sırf bu yüzden farkında olmadığımız yeteneklerimiz ortaya çıkamaz. Ama korkmasaydık, kendimize inansaydık ve bu işe girişseydik belki de o yeteneklerimizi keşfedebilirdik. Belki çok istediğimiz bir şeyi başardığımızda hissettiğimiz duygu bizi daha iyi işler yapmaya sürüklerdi. Ama korktuğumuz için sadece ‘belki’ de kaldı. İşte bu yüzden kendimizi keşfetmek için korkmamalıyız. Ben başarabilirim deyip bize zor gözüken işlere atılmalıyız.
3) Hobiler Edin
Hepimiz bir şeylerden zevk alırız. Yaparken çok mutlu olduğumuz bizi iyi hissettiren şeyler vardır. Bazılarımız bunları çok zor keşfeder. Bu kendini tanımakla ilgilidir. Nelerden hoşlandığını, Nelerin seni rahatlattığını, Nelerin kafanı dağıttığını bul. En basitinden herhangi bir spor dalında kendini geliştirebilirsin veya müzik dinler kitap okur kendini rahatlatırsın.
4) Kendine Hedefler Belirle
Yapmak istediklerini, yapman gerekleri maddeler halinde sırala. Bunlar senin hedeflerin olsun. Sonra bunları gerçekleştirebilmek için yapman gerekenleri düşün. Düşününce hedeflerine giden yol epey karışık gelebilir, başaramayacakmışsın gibi gözükebilir. Ama hiçbir şey göründüğü kadar zor değildir. Başarabileceğini göstermek için hedeflerine ulaşmak en güzel yol olabilir.
5) Kendini Sev
Kendimizi doğrularımızla yanlışlarımızla kabul etmemiz gerekir. Dış görünüşümüz veya iç güzelliğimiz fark etmez. Kendimizi olduğumuz gibi kabul etmek çok önemlidir. Yanlışlarımıza sahip çıkıp, aynaya baktığımızda güçlü olduğumuzu söyleyebilmeliyiz. Özellikle diğer insanların dış görünüşümüz hakkındaki fikirlerini önemsemek yerine kendimizi böyle sevip aslında kusurlarımızla birlikte kendimiz olduğumuzu fark etmeliyiz. Bizi biz yapan kusurlarımızdır. Topluma garip gelen her farklı özelliğimiz her farklı davranışımız bizi biz yapan özelliğimizdir.
6) Yeni Arkadaşlar Edin
Yeni insanlar kazanmak herkese iyi gelir. Ben her tanıştığımız insanın bir şans olduğunu düşünürüm. O insandan öğreneceğim bir şeyler olduğunu. Siz de yeni insanlar tanıyıp onları kazanmaya çalışırken aslında kendinizi de topluma kazandırmış olun. Zamanla arkadaşlarınıza gösterdiğiniz sevgi, merhamet ve saygı gibi her olumlu duyguyu kendinize de gösterin.
Koskoca dünyada yapabildiklerimiz de, yapamadıklarımız da, yapacaklarımız da bize kalmıştır. Eğer biz kendimize güvenirsek, korkmazsak hepimizin eşit olduğunu kabul edersek bizi kim durdurabilir ki?
30 Kasım 2024 Cumartesi
kitap konusunda çok ‘tutucuyum’
Ben hiçbir konuda sahiplenici bir tutum sergilemiyorum ama kitap konusunda çok ‘tutucuyum.’ Benim kişisel hatıralarım, ayak izlerim onlar. Bir kitabı aldığımda hemen içine tarihi ve nereden aldığımı yazarım.
Dünyanın dört bir yanında, nereye gitsem soluğu sahaflarda alırım. Bence sahaflar farklı bir insan ırkı. Çoğunluğunun kedisi var, çoğu eşinden gizli kitap alıyor, bazıları yeni bir ev tutuyor sırf kitaplarını muhafaza edebilmek için ve ne yazık ki hepsi de yavaş yavaş tükeniyor. Bu çok üzücü… İstanbul’da çoğu sahaf ders kitapları satıyor artık. Osmanlıca bilen, kitapların değerini anlayan çok az kitapçı var.
İnsanlar kitaplarını bile iPad’den okuyorlar artık ama ben bir kitabın kokusunu duymalıyım, altını çizebilmeliyim. İçinde bir not ya da yazı kalmışsa onları keşfetmeyi de seviyorum. Yeni kitap almayı da sevmiyor değilim. Robinson Crusooe gibi dükkanlardan sanat kitapları almayı çok seviyorum örneğin.
29 Kasım 2024 Cuma
Sıcak Bikram Yoga
Sıcak Bikram Yoga, aşırı sıcak ve nem sayesinde vücudunuz 600 kaloriye kadar kalori yakıyor ve bu da fit olmak ve sıkılaşmak için mükemmel!
Aynı zamanda Sıcak Bikram Yoga, yaralanmaları engelleme sözü veriyor, kilo vermenizi, duruşunuzu düzeltmenizi ve esnek olmanızı sağlıyor. Diğer yandan, kan basıncınızı düşürüyor, zihinsel açıklık sağlıyor ve stresi azaltıyor.
Aşırı sıcakta egzersiz yapmak konusunda tereddütleriniz mi var? O zaman bu konuda bilgilenmek sizi rahatlatacaktır.
Sıcak Bikram Yoga nedir?
Bikram Yoga 40 yıl önce Bikram Choudhry tarafından, kendisini bir sakatlanma sonucu tedavi ederken, bulunmuştur.
Bütün vücudu çalıştırmayı sağlayan, her derste iki nefes alma egzersizi yapılan ve 26 kere tekrarlanan duruş şekli sayesinde güç, esneklik ve denge kazanılan bir spordur.
Birçok başarılı atlet antremanlarına, fiziksel ve zihinsel birçok fayda sağlaması sebebiyle, Bikram Yoga’yı dahil etmektedirler.
İngiliz tenis yıldızı ve altın madalya sahibi Andy Murray, antremanlarına Bikram Yoga’yı ekleyerek, esnekliğini, hareketliliğini, kontrolünü ve kordinasyonunu geliştirmektedir.
Bilmeniz gerekenler
Yoga kıyafetlerinizi giymeli, yanınızda bir havlu götürmeli (plaj havlusu boyutlarında) ve büyük bir şişe suyu yanınızda bulundurmalısınız.
Size, bu spora iyice alışık olana kadar ön sıralara geçmekten kaçınmanızı tavsiye ederiz. Böylece diğerlerine bakarak hareketleri daha kolay algılayabilirsiniz. Ayrıca, bazı hareketleri yapamıyorsanız, kendinizi yapmak için harap etmeyin. Kendi düzeyinizde hareket etmeniz ve vücudunuzu zorlamak yerine, zamanla kendini geliştirmesine izin vermelisiniz.
Isıya alışmak zaman alsa da, ilk dersinizde, yavaş hareket etmeniz ve yapabileceğinizi düşündüğünüz duruşları yapmanız önerilmekte. Biraz başınızın dönmesi gayet normal ama odada kalmanız önemli. Kendinizi ısıya alıştırmaya çalışın.
28 Kasım 2024 Perşembe
27 Kasım 2024 Çarşamba
öldükten sonra yaşamak istiyorsan, günlük tut
Öldükten sonra yaşamak istiyorsan, günlük tut. O küçük notlar, hem kendi hayatının tanıklığı, hem de yarına kalan bir bilgi kaynağı.
26 Kasım 2024 Salı
25 Kasım 2024 Pazartesi
Gittiği yerlerde turist değil, oralı gibi olmanın yollarına düşüyor...
24 Kasım 2024 Pazar
Kitaplar ve Aşk Kazanacak❤️❤️❤️
"Çok kitap biriktiriyoruz;
Çünkü hayatımızın her mevsimi için en doğru kitaplarla buluşmayı ümit ediyor, istiyor ve o buluşmaları 'ilk görüşte aşk' misali çılgınca seviyoruz... O yüzden evde bekleyen onlarca kitaba rağmen kütüphanelere her daim açlıkla bakıyor, onlara bir aşık misali dokunuyor, istiyor, istiyor, yine de istiyoruz..." Evet,
Haklısınız,
Kitaplar ve Aşk Kazanacak❤️❤️❤️
23 Kasım 2024 Cumartesi
22 Kasım 2024 Cuma
21 Kasım 2024 Perşembe
20 Kasım 2024 Çarşamba
19 Kasım 2024 Salı
her zaman tek önceliğim olmuştur
yeni şeyler öğrenmek, yeni yerleri keşfetmek her zaman tek önceliğim olmuştur.
18 Kasım 2024 Pazartesi
sırrı, doğru açıdan bakabilmekte gizli
Üstelik sonbaharda en güzel mevsimlerden bir tanesi. Sırrı, doğru açıdan bakabilmekte gizli. Bir kere hareketli bir yazdan sonra biraz dinlenmek için, kendimize gereken özeni sunabilmek için, bol bol düşünüp, çokça yeni adımlar atabilmek için en güzel mevsim sonbahar.
17 Kasım 2024 Pazar
16 Kasım 2024 Cumartesi
15 Kasım 2024 Cuma
14 Kasım 2024 Perşembe
13 Kasım 2024 Çarşamba
bunu okumak size iyi gelecek
Ne zaman; yirmi dört saat kısa gelmeye başlarsa,
O zaman; kavanoz ve iki fincan kahveyi hatırlayınız…
Bir gün bir felsefe profesörü, elinde bazı malzemelerle derse gelir. Ders başladığında; hiçbir şey söylemeden, önüne büyükçe kavanozunu alır. Sonrada kavanozu ağzına kadar tenis topları ile doldurur. Ardından öğrencilerine kavanozun dolup dolmadığını sorar…