Refleksoloji,
muhtemelen eski Çin'de akupunkturun geliştiği zamanlarda doğdu. Batı'da bu
yüzyılın başına kadar hiç bilinmiyordu. Zamanımızda bir Amerikalı
kulak-burun-boğaz doktoru olan Dr.William
H. Fitzgerald tarafından yeniden keşfedilmiştir. Fitzgerald, bedeni,
ayakta bulunan bazı basınç noktalarını kullanarak tedavi etme ihtimali üzerinde
durdu. M.Ö 3000 yıllarında Çinlilerin yaptığı gibi buna "Bölge
Terapisi" adını verdi ve bunu akupunkturla beraber kullandı. O, vücudun
bazı bölgelerine sıkıca bastırarak veya masaj yaparak oldukça uzakta olan diğer
bölgelerinde etki oluşturabileceğini keşfetti. Meslektaşı olan Doktor E. Bowers ise, 1916'da Doktor Fitzgerald tarafından ileri
sürülen bu tedaviyi herkese anlatmış ve beraber yaptıkları bazı buluşları 1917
yılında "Bölgesel Terapi"
adında bir kitapta toplamıştır.
Doktor Fitzgerald çeşitli kurslar düzenlemiş ve bu teknikleri, uygulamayla ilgilenen
kişilere öğretmiştir. Fitzgerald'ın
öğrettiklerini 1930'larda geliştirip yalnızca ayak bölgesinde yoğunlaştıran
ise, yine bir Amerikalı olan, masöz Eunice
Ingham'dır. Yıllarını bu metodun nasıl işe yaradığını anlamaya çalışarak
geçiren ve kendine özgü bir masaj tekniği geliştiren Eunice Ingham'a, haklı olarak modern ayak refleksolojisinin annesi
de denir. O, ayağı inceleyerek -ayakta hassas bir nokta bulduğunda bu noktayı
vücut anatomisi ile eşleştirerek- çok dikkatli bir şekilde ayaktaki alanların
vücut organlarıyla olan ilişkisinin haritasını çıkartmıştır. Sonunda ayaklar
üzerinde tüm vücudun haritasını oluşturdu. Çalışmaları o kadar başarılı oldu
ki, ünü yayıldı ve günümüzde ayak refleksolojisinin kurucusu olarak tanındı.
Bugün İngiltere, Belçika ve Fransa'da refleksoloji eğitimi veren okullar
kurulmuştur. Birçok refleksolog, aynı zamanda doğal tedavi şekilleri olan
osteopati, homeopati ve kiropratik ile de ilgilidirler.
Refleksoloji nedir?
Tıbbi
sözlüklere göre "refleks" kelimesi dış etkilere bağlı olmak üzere
istemsiz kas kasılması olarak tanımlanır. Ancak "refleks" kelimesi,
bu terapinin içeriğinde, bütün organizmanın, kafanın, boynun ve gövdenin küçük
bir ekran gibi görülen ayakta yansıması olarak ele alınır. Refleksoloji, ayaklarda, bedenin tüm
bölgelerine, organlarına ve sistemlerine karşılık gelen refleks noktalarına, el
ve parmaklarla uygulanan bir baskı tekniğidir. Bu yöntemle bedenin kendi
kendini tedavi etme mekanizması harekete geçirilir ve bedende fizyolojik bir
rahatlama sağlanır.
Günümüzde
hastalıkların büyük bir çoğunluğu strese bağlıdır. Hastalık kişinin düşünce ve
davranışlarının direkt sonucudur. Korku, üzüntü, endişe ve benzeri olumsuz
duygu ve düşünceler bedende dengesizlikler yaratır. Dengesini yitirmiş beden
verimli çalışamamaktadır. İnsan bedeninin verimli çalışması için enerji
akımının kesintisiz olması gereklidir. İşte refleksoloji'de ayak noktalarına
uygulanan basınçla, o noktalarla bağlantılı olan çeşitli guddeler, organlar ve
hücrelerde ve sonuçta tüm bedende, serbest enerji akışı sağlanılır.
Nasıl Uygulanır?
Hastadan
rahat bir yatağa ayakları çıplak olarak yatması istenir. Refleksolog, onlara
yavaşça dokunur ve deri altında derinde bulunan kristal ve taşımsı maddelerin
yerini saptayarak, hangi organın hastalık tarafından etkilendiğini teşhis eder.
Bir refleksolog, ayağı, kristalleri bulana kadar, aynen kör bir insanın Braille
okuması gibi okur. Onların üzerine bastırdıkça, hasta bastırılan bölgede,
bedenin bu organda temsil edilen bölgesinde ve bazen her ikisinde de acı
hisseder. Tedavi, başparmak ya da başka bir parmağın kenarıyla basınç uygulanarak
saat yönünde döndürülmesinden oluşur. Bu basınç genellikle oldukça derindir,
ama acı verici olmak zorunda değildir. Her seans 10 dakikadan 30 dakikaya kadar
sürer ve birkaç seansa ihtiyaç olabilir. Bir veya bir kaç tedavi seansından
sonra belli refleks noktalarındaki acılar, yavaş yavaş, -vücudun kendi
iyileştirme kuvvetleri fizyolojik dengesizliği giderdikçe- ortadan kalkar.
Hatta sık şikâyetler bir tek seanstan sonra da ortadan kalkabilir. Hastanın
tedaviye tepkisi farklıdır. Bazı hastalar kendilerini duygusal olarak bitkin,
bazıları da güçlenmiş hissederler.
Refleksoloji
uygulayan kişi, anatomi ve fizyoloji bilgisine sahip olmalıdır Ayrıca
hastalıkları da tanımalıdır. Reflekslere verilen tepkileri yorumlamak ciddi bir
eğitim ve uzmanlaşma gerektirir.
Ne için kullanılır?
Refleksoloji,
akupunktur gibi fonksiyonel hastalıklarda başarılıdır. Bir enfeksiyonu
iyileştirmesi olası değildir ve fıtık, bağırsak düğümlenmesi veya kırık bacak
gibi yapısal bozukluklar için yapabileceği hiçbir şey yoktur. Zihinsel ve
bedensel stresi azalttığı bilinmektedir. Son derece rahatlatıcı olabilir. Kas
gerginliğini azaltır ve bu sayede lenf ve kan dolaşımını yükseltir. Bedenden
toksinlerin atılmasını sağlar ve böylelikle vücudun içindeki şifa gücünü
harekete geçirir. Refleksologlar, kabız, astım, stres halleri, mesane
hastalıkları, baş ağrılarında, böbrek ve safra taşları gibi çarpıcı durumlarda
iyi sonuç alırlar. Özellikle migrende refleksoloji ile iyi sonuç alınabilir ve
sinir problemleri de kolayca halledilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder