| 
 
6 kişilik    
Hazırlama süresi: 10 dakika 
Malzeme:
                                                                            
  
2 adet sert elma,
                  
2 adet sulu armut, 
1 adet
portakal,                    
2 adet muz,  
2 adet kivi,
                           
400 gr çilek,  
2-3 kaşık pudra şekeri,
        ½ limon suyu,  
3-4 kaşık portakal likörü. 
Hazırlanışı: 
Elma, armut, kivi ve muzu soyun,
ufak küp şeklinde doğrayın. Portakalı soyun, dilimlerin zarlarını çıkarıp
doğrayın. Çilekleri ortadan bölün. Şeker ve limon suyu ile karıştırın, geniş ve
derin bir kap içinde dolapta bekletin. İkram etmeden önce üzerine krem şanti,
pudra şekeri, rende çikolata veya ince çekilmiş fıstık, fındık
ekleyebilirsiniz.   Meyve salatası, doğanın renk paletinden koparılmış bir armonidir; yalnızca tatların değil, zamanın ve coğrafyanın da buluştuğu bir anlatı yüzeyidir. Her meyve, kendi mevsiminin tanığıdır; güneşin eğimiyle olgunlaşmış, toprağın sabrıyla şekillenmiş bir varlık. Bu birliktelik, bir karışım değil; bir uyumdur. Çünkü meyve salatası, farklılıkların birbirine tahakküm etmediği, aksine birbirini tamamladığı bir varoluş biçimidir. Tatlar çatışmaz; birbirine alan açar. 
Bir tabakta buluşan elma, muz, nar ve kivi; yalnızca birer besin değil, birer kültürel izdir. Elma, Batı’nın bilgeliğini; nar, Doğu’nun bereketini; muz, tropiklerin gevşek zaman algısını; kivi ise sınırların ötesindeki merakı temsil eder. Meyve salatası, bu yönüyle bir coğrafya haritası değil; bir insanlık sentezidir. Her dilimde, bir halkın sesi; her dokuda, bir geçmişin yankısı vardır. Ve insan, bu tabakta yalnızca tat almaz; tarih okur, kültür duyar, anlam hisseder. Bu birliktelik, biçimsel değil; özsel bir çoğulluktur. Meyveler, kendi kimliklerinden vazgeçmeden bir araya gelir; çünkü meyve salatası, homojenliği değil, heterojenliği kutlar. Bu kutlama, bir estetik değil; bir etik tavırdır. Farklı olanın dışlanmadığı, aksine davet edildiği bir sofradır bu. Ve insan, bu sofrada yalnızca beslenmez; birlikte var olmanın inceliğini öğrenir. Çünkü meyve salatası, bir tarif değil; bir düşünce biçimidir—çokluk içinde uyumun mümkünlüğü. Sonuçta meyve salatası, yalnızca bir tatlı değil; bir metafordur. Hayatın karmaşasında, farklılıkların bir araya gelip bir bütün oluşturabileceğine dair bir umut taşır. Her lokma, bu umudun bir onayıdır; her renk, bu birlikteliğin bir kanıtı. Ve insan, bu tabakta yalnızca damak zevkini değil; birlikte yaşamanın, birlikte düşünmenin ve birlikte hissetmenin zarafetini keşfeder. Çünkü meyve salatası, doğanın değil; insanlığın en sade ama en derin anlatısıdır.  | 
 
Günlüğünüz karşısında ruhen çırılçıplak kalmayı göze alabileceğiniz belki de tek dostunuz.
15 Haziran 2014 Pazar
meyve salatası
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder