1 Haziran 2016 Çarşamba

kendinize dayak atmayın bugün


Her şey olacağına varıyor nasıl olsa. O zaman nedir kendinize yaptığınız bunca işkence? Siz ne yaparsanız yapın zamanı gelmeyince, olgunlaşmayınca düşmüyor meyve dalından. Zamanından önce koparmaya kalkıyor ve heba ediyorsunuz meyveyi. Tat vermiyor, sevimli gelmiyor size, ruhunuzu doyurmuyor.
Bırakın kişisel tarihiniz kendi macerasında aksın, yolunu değiştirmeye kalkmayın. O tarih sizin o zamana kadarki birikim ve yeteneklerinizin eserinden başka bir şey değildir çünkü.
Bırakın artık hayıflanmayı geçmişinize. Hata ise siz yaptınız o hatayı. Bedel ise ödeyen yine siz olmadınız mı?
Hedeflerinizin tümüne ulaşamamış olabilirsiniz. Üzülmenize, kendinizi yiyip bitirmenize gerek var mı bu durumda? Pek kaç şanslı insan istediklerini tek tek alabildi ki hayattan?
Yeteneklerinizi aşan anlamsız hırsların girdabında debelenmenin kimseye bir yararı olmadı şimdiye kadar. Ne yapabiliyorsanız onunla mutlu olmaya bakın. Yapabileceğinizin en iyisini yapmayı hedef olarak almak şartı ile tabii ki.
Günahlarınızı bir kement gibi boynunuzda taşıyıp vicdanınızı hırpalamayı bırakın artık. Tarihi geri çevirmenin şimdilik olanağı yok, ancak pişmanlık duyabilir, özür dileyebilirsiniz günaha girdiğiniz için. Ve unutmamakta da yarar vardır, günahın çekiciliğidir biraz da hayatı hayat yapan.
Geçmişinizde başınıza bir şeyler gelmişse ya da bir olay olmuşsa, o anda ondan başka bir şey olmayacağı içindir. Koşullar öyle gerektirmiştir. İsterseniz de müdahale olanağınız zaten çok sınırlıydı. O zaman dövünmenin bir anlamı yok.
Bırakın kendinizi hayatın kollarına. Kişiliğinize uygun, size uyan bir limana taşıyacaktır sizi hayat.
Nedeni belirsiz can sıkıntılarının ağırlığına daha fazla katlanmak zorundan değildir insan. Nasıl olsa bir süreliğine konuk olmuştur size can sıkıntısı ve vakti gelince çekip gidecektir.
Mevsimlerin, aşkların, dostlukların, farklılıkların tadını çıkarmaya bakın. Hayatta can acıtacak çok şey var zaten. Bir de siz icat etmeyin yeni sıkıntılar.
Kendinizi iyi tanıyın ve olduğu gibi kabul edin kişiliğinizi. Ve o kişilikle çatışmaya kalkmaktan vazgeçin. Hayatı daha do zorlaştırmaktan başka bir iş yapmamış olursunuz çünkü.
Vazgeçin kendinize dayak atmaktan. Biraz da, hayatın ve kendinizin güzel yanlarını düşünerek, ısıtmaya çalışın içinizi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder