Sinhaliler biriyle karşılaştıkları
ya da birbirinden ayrıldıkları zaman ayubowan, yani “çok yaşa” derler. Sri
Lanka her zaman yeşil, tropik bir ada. Bengal Körfezi’nin başında.
Yaklaşık 65.000 kilometrekarelik bir alanı kaplayan bu küçük ülke, kıyısında
büyük palmiye ağaçları bulunan çok güzel bir kumsalla çevrili. Sri Lanka’da
bütün yıl boyunca mevsim hep yaz. Ortalama sıcaklık 25 derece ve mevsime göre
küçük oynamalar gösteriyor. Yıl ortasında, muson rüzgârları güneybatıdan adaya doğru
esmeye başlayınca ülkenin kuzeyi birkaç derece ısınıyor; yıl sonuna doğru
rüzgar kuzeybatıdan esmeye başladığında da bunun tersi oluyor. Bu rüzgar
verimli topraklarla kaplı adaya gerekli yağmuru getiriyor. Böylece çiçekler
bütün yıl boyunca açıyor, ağaçlar hep meyve veriyor. Hayvan ve bitkilerle
ilgilenmek isteyenler de buradan en rahat çalışma olanağını bulabiliyorlar.
Özellikle adanın doğu kıyısındaki Trincomale, Nilaveli ve Kalkudah’da insan
kendini saran bu huzuru daha çok hissediyor. Benzer bir durum batı ve güney kıyılarındaki
Negombo, Mount Lavinia, Beruwela ve Hikkaduwa için de söz konusu. Yer yer yer
çok büyük dalgaların görüldüğü bu kıyılarda kazıklar üstünde avlanan
balıkçıları izleme olanağı da var. Dağcılar 2.825 m yükseklikteki
Pirturutalaga’nın doruğuna tırmanan yolda aradıkları “huzuru” bulabilirler.
Gece çıkılması gereken bu kutsal dağın doruğuna giden yol oldukça dik. Dağın
bir adı da “Adem Doruğu”. Bunun nedeni burada çok büyük bir ayak izinin
bulunması. Efsaneye göre Adem bir yıl burada ayakta durarak, yitirdiği Cennetin
yasını tutmuş. Ülkedeki görkemli saraylar, tapınaklar, parklar ve dagoba’lar,
bugün de dinsel yaşamı etkileyen ve gelenekleri canlı tutan bir ileri kültürün
yansımaları. Anuradhapura, Polannaruwa, Sighiria ve Mihintale gibi kentleri
görenler Sinhaliler’in yüzyıllardır adalarına neden “güzel, parıldayan Lanka”
dediklerini daha iyi anlıyorlar. Adem Doruğuna çıkan, Buda’nın kutsal dişinin
bulunduğu tapınağa giren, Dambulla’daki mağara tapınaklarının içinde dolaşan ya
da Mihintale’deki yeryüzünün en eski doğal koruma alanında (İÖ 3. Yüzyıldan bu
yana) yaratılışın nefesini hissedenler bizim teknolojik dünyamızın her şey
olmadığını görüyorlar.
Ey tanrıların efendisi, Lanka’da,
benim dinim yayılacak. Bu nedenle kral oğlu Vijaya’yı, onu izleyenleri ve
Lanka’yı koru. ( Buda’nın ada vakayinamesinde yer alan sözleri)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder