5 Ekim 2016 Çarşamba

tahiti


James Cook buraya gelmiş, hem de bir çok kez. “Bounty” adlı ünlü geminin kaptanı William Bligh da, Fletcher Christian önderliğinde ona karşı başkaldıran tayfaları da öyle. Tropik begonvil çiçeklerine adını veren Comte de Bougainville de buraya gelenler arasında. Hepsi de Tahiti’yi insanoğlunun günah işledikten sonra kovulduğu Cennet’e benzetmişler. Daha sonraları ressam Paul Gauguin de bütün bu güzellikleri resimlerine taşımış. Ne yazık ki, yaşamı yoksulluk içinde tükenen  bu büyük ressam yapıtlarının Louvre Müzesine alındığını görememiş. Güney Denizi’nde Hiva Oa Adası’nda ölüp gitmiş. Goethe ise ömründe hiç Gauguin Müzesi’nin bulunduğu Papeete’ye gitmemiş. Ama anlaşılıyor ki, o da burada yaşamak, hatta doğmuş olmak istermiş. Büyük Okyanus’un güneyindeki bir yanardağın doruğu olan Tahiti 1.000 kilometrekare büyüklüğünde ve 2.240 metre yüksekliğinde bir lav kitlesi. Ortalama sıcaklık 26 derece, oraya gitmek için en iyi zaman da mayıs ve ekim ayları arası.
İnsanı hiçbir şey, bir Tahiti gezisi kadar düş gücünün altın ülkesine götüremez. (W. Somerset Maugham)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder