- Yağmur yağıyor Olric…
- Islanıyor etraf…
- Ağlasak kimse anlamaz değil mi?
- Anlamaz efendimiz…
- Tut ki güneş açtı…
- Papatyalardan taç yapar mı saçlarımıza?
- Bilinmez efendimiz…
- Yıldız kaydığında diler mi bizimle olmayı?
- Sanmam efendimiz…
- Ben de sanmam…
- Gidelim Olric...
- Gidelim efendimiz..."
- Islanıyor etraf…
- Ağlasak kimse anlamaz değil mi?
- Anlamaz efendimiz…
- Tut ki güneş açtı…
- Papatyalardan taç yapar mı saçlarımıza?
- Bilinmez efendimiz…
- Yıldız kaydığında diler mi bizimle olmayı?
- Sanmam efendimiz…
- Ben de sanmam…
- Gidelim Olric...
- Gidelim efendimiz..."
(Oğuz Atay - Tutunamayanlar)
yağmur arındırır
evet ama dahası bir mucizedir…
Yağmur, rüzgar,
yıldız ne varsa dolardı geceleri odama.
Yağmurun yaşanan
bütün olumsuzlukları temizleyeceğini düşünmüşümdür hep. Diğer taraftan da
özlemlerim gelir aklıma hüzünlenirim.
I Love Walking
In The Rain Because Nobody Can See Me Crying!
Elimde
bir bardak çay, fonda Dalida-Ciao, ciao Bambina, aklımda Katherine Mansfield’ın
son sözleri…
Kadınlar için
çekilmiş katı sınırların ötesine geçip orada yaşamaya cesaret eden bu çok özel
kadının ölümü bile karakterini, yaşama tutkusunu, azmini anlatmaya yetiyor.
1923 yılı ocak ayında henüz gencecikken, Fransa"da iyileşmeye çalıştığı
bir kurumda kendisini görmeye gelen kocasını karşılamak için hazırlanıp ona ne
kadar iyi olduğunu göstermek için merdivenlerden yukarı koşar… Ama birden
ağzından kan boşanır ölürken son sözleri şu olur:
"Yağmuru
seviyorum. Onu yüzümde hissetmek istiyorum."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder