14 Eylül 2015 Pazartesi

Tanrıçanın gözyaşı inci


Yassısolungaçlı yumuşakçaların yani inci midyesi denilen istiridyelerin bazılarının içerisinde 4- 5 yılda gelişen değerli bir taştır. İstiridyelerin kabukları oldukça dirençlidir. İstiridyeler içlerine kum, çakıl veya zarar verecek parazit organizmalar girdiğinde bundan rahatsız olurlar ve korunma yöntemi olarak bu davetsiz misafiri izole ederler ve üzerini inci’yi meydana getiren “aragonit” (CaCO3) ve bir tutkal görevi gören “Conchiolin” ile kaplamaya başlarlar. Yıllar boyunca katmanlaşarak yığılan bu birikimden “inci” meydana gelir. Sertlik derecesi 2,5- 4,5 arasındadır. Yaklaşık olarak açılan 13.000 istiridyeden bir tanesinde “inci” bulunabildiğinden nadir ve çok kıymetlidir. En değerli kabul edileni ise “siyah inci”dir.
1912 yılında Çinliler tarafından yapay inciler yapılmaya başlanmıştır. Ancak bu yapay inciler, doğal olanları kadar parlak ve güzel görünümlü değillerdir. Doğal inciler günümüzde Avustralya açıklarında, Panama koyunda, Kızıldeniz’ de, Filipin açıklarında, Birmanya Seylan kıyılarında, Basra körfezi ve Sulu Takımadalarında çıkarılarak Londra, Tokyo ve Paris şehirlerinde büyük ölçüde ticareti yapılmaktadır.
Yapılan bilimsel çalışmalar neticesinde antik zamanlardan beri birçok medeniyetler içerisinde “inci” ye özel bir anlam verilerek sembolleştirilmiş olduğu tespit edilmiştir. Tanrıçanın gözyaşları olarak kabul edilmiştir. Hint ve Yunan mitolojisinde tanrıların tanrıçalara armağanı olarak yer almıştır. Bununla beraber Sümerlilerde inci, doğurganlığın bir simgesi iken Yunanlılar da evliliğin sembolü idi. Eski İran’da kırılmamış inci, bekâreti ifade etmekteydi. Mısır, Tibet, Hindistan, Azteklerde, Japonya ve Cin, Meksika, İskoçya, İngiltere ve Afrika’ da da tanrıca ve doğum, inci ve istiridye ile ilişkilendirilirdi. Genellikle sus eşyası ve takı olarak kullanılan inci, Japonya ‘da ve Eski Mısır’da ölülerle birlikte mezara konularak yeniden doğumu simgelemekteydiler. Hindistan’da olunun ağzına bırakılan inci ise yeniden doğumun bir başka göstergesiydi.
İnci, dünya genelinde yaygın bir kullanıma sahiptir. İnci’den yayılan titreşimler her dönemde özellikle kadınlar tarafından değerlendirilmiştir. Her kim İnci’yi üzerinde taşırsa dişil gücün etkisini kendi varlığında hissedebilir. İnci; naiflik, zarafet, dostluk, anlayışlı ve özgür sevgi bilincini arttırır. Kabuklarınızı inci ile kırarsınız. Huzur ve çalışma azmi verir. Düşüncelerinizi ifade edebilme ve göze alma gücü verir. Güçlü dostluklar kurmanıza yardım eder ve güven verir. Duygusal korunma amacıyla da takabilirsiniz.
İnci’ yi boyun bölgesinde kolye şeklinde taşırsanız eğer iletişiminizi güçlendirebilir. Yeni arkadaşlıklar ve dostluklar kurmada size yardımcı olur. Kendinizi olduğunuz haliyle, endişe ve paniğe kapılmadan sıcak ve samimi duygular eşliğinde ifade edebilirsiniz. Düzenli bir şekilde kullanılırsa yalan söylemeyi alışkanlık haline getirmiş kişiler üzerinde etkisi dürüstlük olarak açığa çıkacaktır. Yalan söyleyemez ve yalana gerek duymaz hale gelinebilir.
Bununla beraber düğün, nişan, yıldönümü, doğumgünü gibi kutlamalarınızda üzerinizde teninize değdirerek taşıyabilirsiniz. Güzel niyetlerinizi, kendi enerjisiyle destekleyecektir. Eski medeniyetlerde düğün hediyesi olarak gelinlere takdim edilmiştir. Bunun nedeni ise evlilikte huzur, mutluluk ve bol sevinç getirerek onları gözyaşlarından koruyacağına inanılmıştır. Sizde sevdiklerinize İnci hediye edebilirsiniz.
İletişim problemlerinizde, boyun- boğaz enfeksiyonlarının iyileştirilmesinde, sesin iyileştirilmesinde, tiroid rahatsızlıklarında iyileştirici özellikte olabilir. İçe dönük mizaçlı kişilerin ifade edilemeyen, gizli kalan duygularını ve düşüncelerini kısa süre içerisinde diğerleriyle rahatça paylaşmasında olumlu etkileri gözlenebilir. Yaşlılar ve çocuklar üzerinde güvenle kullanabilirsiniz.



Kullanan kişiyi saf ve karşılıksız sevgi enerjilerine açabilir. Varlığınızın eşsiz doğası ile karşılaşabilir ve onu “inci” den yayılan enerjilerle besleyebilirsiniz. İnci, size ilham olacaktır. Evren ile uyumu içsel olarak yaşayabilir ve bunu tüm hücrelerinizde hissedebilirsiniz. Sezgisel ve yaratıcı zekâyı güçlendirir. Özellikle sanatçılar kullanırsa yaratıcılıklarını bir hayli arttırabilir.
Doğurganlığı arttığına inanılır. Bu nedenle çocuk sahibi olmak isteyen kişiler kullanabilirler. Hamilelik ve lohusalık evresinde kadınların şefkat, merhamet ve sevgi hislerini güçlendirerek bebekle olan iletişimini arttırabilir. Anne sütünü arttırdığı ve koruduğu söylenir.
İkili ilişkilerinde sevgiye dair problemler yaşayan kişilerin zihnindeki sisleri dağıtarak olmakta olanı daha berrak halde fark etmelerini ve duygusal olarak dengelenmelerini sağlar. Sevgisinde köleleşmiş kişilerin kalbini özgürleştirerek evrenselliği aşılar. Özgürce, geçmişe ve geleceğe tutunmaya gerek kalmadan, kendinize olan güveninizle ve beklentilere kapılmadan sevebilmeye başlarsınız. İçsel gücünüzü arttırır. Duygu dünyanızın masumiyetini keşfedersiniz. İnci’nin eşsiz parıltısı kalbinize dolmaya başlar ve giderek saf hallerinize ulaşırsınız.
Buna ilaveten İnci’yi kullanırken 3- 4 saatten fazla üzerinizde taşımamaya özen göstermelisiniz. Çünkü İnci, uzun süreli kullanılırsa beraberinde kişiye hüzün ve gözyaşı verebilir. Melankoliye düşürebilir. İnci’yi bu bilgiyle kullanırsanız kendi üzerinizdeki faydalarını bizzat yaşayarak deneyimleyebilirsiniz.
Denizin kalbinden çıkıp gelen, Tanrıça’nın masumiyet gözyaşları olan İnci tanelerinin dokunuşu ile iç dünyanızda uyanan asaletinizin, güzelliğinizin ve saflığınızın kendi yolunuzda en güzel rehber olmasını dilerim. İçinizdeki Tanrıça’ yı açığa çıkararak yaşamanızı diliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder