9 Mayıs 2013 Perşembe

rafting



Botların nehirlerde, keşif ve yük taşıma amacıyla kullanılması sonucu, bununu bir doğa sporuna dönüşmesi kaçınılmazdı. Dünyadaki ilk raft kulübü Amerika’da kurulmuş ve daha sonra bu kulüp, “Sobek Expedition” adını alarak 1973’ten bu yana keşif amacıyla ve profesyonel hizmet vermek üzere etkinliklerini yaymıştır. Rafting, “raft” adı verilen ve kauçuk ağırlıklı malzemeden yapılan, zorlu akarsu koşullarında hacimlerinin verdiği stabilitenin avantajlarını da kullanarak ağır yükleri de taşıyabilecek biçimde tasarlanmış, şişme botladır. Dünyada iki tip raft kullanılmaktadır. Birinci tip, büyük nehirlerde, yük taşıma amacıyla kullanılan, ancak son yıllarda yolcu da taşınan, kullanımı kürekli sandalla aynı olan ve bir kişinin rahatlıkla kullanıp yönlendirdiği botlardır. İkinci tip ise, Türkiye’de kullanılan tek sistem olan, botta bulunan herkesin kürek çektiği, sabit bir kürek yeri olmayan ve botun arkasında oturan bir rehberin, kürekçiler ile botu yönlendirdiği sistemdir. Rafting yapmak için iyi bir rehber eşliğinde birkaç saatlik, teknik ve acil yardım konusunda bilgilendirme, eğer rafting yaptığınız nehrin zorluk derecesi “klas 3”ü geçmiyorsa başlangıç için yeterlidir. Akarsular, debilerine, yataklarındaki doğal kaya engellerine, ağaç gövdelerinin ve bazen de yükseklik farklarının (çavlanlar) yarattığı zorlulara göre uluslararası standartlarda sınıflandırılır. Bu sınıflandırmanın özü, akarsudaki rapid ve çağlayanların aşabilme zorluğuna dayanır. Rapid, akarsuyun önüne bir kaya, kayalar topluluğu ya da ağaç gövdeleri gibi engeller çıktığında suyun akış hızı ve yönünün değişmesiyle birlikte akış hızının ani artışıyla burgaçlar ve dalgalanmanın oluşmasıyla ortaya çıkan duruma, uluslararası akarsu sporları literatüründe verilen addır. Büyük bir engele çarpan ya da yüksekten akan akarsuyun çarptığı bu engelin arkasında veya düştüğü yerin hemen altında dönmeye başlayarak oluşturduğu ters akıntıya da “stopper” denir. Bunun bir benzeri de “back-ward washing” (geriye yıkama) denilen durumdur. Bu durum da, çok dik şelalelerin dibinde, akarsular üzerinde, insan yapımı setlerin dibinde oluşur. Bir de nehirlerde sifonlar vardır. Su tüm hızıyla yatağın altına girer ki, buraları geçmek olanaksızdır. Rapidlere botun mümkün olduğunca dik girmesi sağlanmalıdır. Amaç, suda mümkün oldukça daha hızlı hareket ederek manevra kabiliyetini artırmak. Rafting için bu mevsim gerekli olan giysi, dayanıklı bir can yeleği ve kasktır.  Suya düştüğünüzde mutlaka sırt üstü duruma gelip ayaklarınızı, akıntı yönünde önde tutarak yüzmeniz en doğru hareket olacaktır. Türkiye rafting sporuna geniş olanaklar sunan bir ülkedir. Örneğin, Çoruh nehri, dünya raftçılığı sıralamasında en büyük ilgi gören ilk 10 nehirden biridir. Zorluk derecesi 5’e kadar çıkan bu nehirde, özellikle Bayburt, Yusufeli ve Oltu arasındaki bölümde uluslararası yarışmaları ve 5 günlük ekspedisyonlar düzenlenmektedir. Akdeniz’de ise Dalaman Çayı ve Köprüçay’ın yanı sıra Manavgat, Göksu dereleri, Dim Çayı, Alara Çayı, Seyhan’ın Göksu ve Zamantı kolları da rafting için çok uygundur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder