27 Ağustos 2013 Salı

sıcak aşk



Düşünsenize kendinizi yazın mı yoksa kış aylarında mı daha iyi hissedersiniz? Elbette ki yazın. Yazları kendinizi güzel ve çekici bulur, kilonuza, saçınıza, makyajınıza kısaca dış görünümünüze daha çok özen gösterirsiniz. Yazın çiftlerin sayısının artmasının, herkesin bir sevgili bulmasının en önemli sebebi de budur aslında. Yanık ten, omuzları ve sırtı açık giysiler, dağınık saçlar… Herkes kendini güzel ve iyi hisseder, bu güzel enerjiyi etrafına yayan ve insanları kendine mıknatıs gibi çeker. Zaten etrafta birçok kişinin ağzından şu cümleyi sıkça duymaya başlarsınız “âşık olmak istiyorum”.
Gerçekten de aşksız yaz çekilmiyor. Koca bir kış aşksız yaşanıyor ama güneşin kendini göstermesiyle herkes kabuğundan çıkmak istiyor. Doğanın uyanışıyla birlikte, insanlarda da tatlı bir telaş başlıyor. Farkında mısınız, kışın yapmaya zorlandığımız birçok şey yaz gelince, zor gelmiyor. Sabahları erkenden kalkmanın bile gerçekten hiç zor olmadığını, hatta geç uyanmanın ne kadar da büyük kayıp olduğunu düşünüyoruz. Bir de buna aşk eklendi mi, suratımızdaki tüm somurtkanlıklar yok olup, yerini kocaman tebessümler alıyor. Coşkular, heyecanlar, sevinçler ve hüzünler hiç olmadığı kadar yoğun paylaşılıyor belki ama bir de bunun sonu var. Hani demiştik ya, yaz aşkları bir anda uçuverip gider diye.
Kartlarınız açık olsun: Anlamsız gururlar yaparak, olmayan şeyleri varsayarak hem kendinizin hem de onun kafasını karıştırmayın. Direkt olun. Âşıksanız âşık olduğunuzu ve onunla olmayı istediğinizi, değilseniz ondan hoşlandığınızı ve onunla vakit geçirmeyi sevdiğinizi ama ötesini düşünmediğinizi açıkça söyleyin. Unutmayın ki insanın başına ne geliyorsa, ya ne istediğini bilmemekten ya da bunu direkt olarak söyleyememekten geliyor. Erkeklerin kadınlar konusundaki en büyük sıkıntılarından biri de bu “direkt olamama” durumu. Bunu aşın ve kendinize bir şans tanıyın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder