5 Haziran 2013 Çarşamba

fesleğen



Ocimum basilicum ya da fesleğen mutfakların en önemli lezzetlerinden biri. Yunanca “Kral” anlamına geliyor. Hindistan’da doğmuş ama şimdi Akdenizli. Tüm mutfakları fethetmiş ama İtalyan damak tadının gözdesi. Şifalı, hoş kokulu ve cildi besleyici... Hindular onu Tanrı Vişnu’ya adadılar. Eski Mısır’da da kutsaldı. Sindirimi kolaylaştırmak için ilk kez şaraba katıldı. Bizans prensesleri onun rayihasına kokuların şahı payesini verdi. Şaraba yatırılarak elde edilen toniği, romatizma ve siyatik tedavisinde kullandı. Ayrıca karaciğer ve dalağa da iyi geldiği fark edildi. Yalnızca ağustosta beyaz çiçekler açıyor Ocimum basilicum ailesinden geliyor. Ocimum basilicum’un citriodorum türü yani limon fesleğeni özellikle soslar ve tavuk yemeklerinde kullanılıyor. Minimum ya da yabani Yunan fesleğeni orta lezzette oluyor. Anise’nin mor damarları var. Taze toplanmış fesleğen ve domatesin üstüne biraz da ekstra sızma zeytinyağı eklenince tadına doyum olmuyor. İtalyan mutfağının en temel lezzetlerinden biri. Fesleğen, sarımsak, parmesan, çamfıstığı ve zeytinyağından oluşan pesto sos spagettiyi ziyafete dönüştürüyor. Yağı, likör, parfüm ve sabun yapımında kullanılıyor. Yapraklarından yapılan şarap afrodizyak etkisi taşıyor. Toniği ise böbreküstü bezlerini uyarıyor. Yaprakları aynı zamanda sivrisinek ve tahtakurularını caydırdığı için saksılar içinde teknelerde, balkonlarda, pencere pervazlarında tutuluyor. Çayı sindirimi kolaylaştırıyor. Anti-bakteriyel özelliği sebebiyle tenye, kurt, yılan sokması, haşarat ısırığı tedavisinde kullanılıyor. Yağıyla yapılan masaj sinirleri yatıştırıyor ve adaleleri gevşetiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder