Ocimum basilicum ya da fesleğen
mutfakların en önemli lezzetlerinden biri. Yunanca “Kral” anlamına geliyor.
Hindistan’da doğmuş ama şimdi Akdenizli. Tüm mutfakları fethetmiş ama İtalyan
damak tadının gözdesi. Şifalı, hoş kokulu ve cildi besleyici... Hindular onu
Tanrı Vişnu’ya adadılar. Eski Mısır’da da kutsaldı. Sindirimi kolaylaştırmak
için ilk kez şaraba katıldı. Bizans prensesleri onun rayihasına kokuların şahı
payesini verdi. Şaraba yatırılarak elde edilen toniği, romatizma ve siyatik
tedavisinde kullandı. Ayrıca karaciğer ve dalağa da iyi geldiği fark edildi.
Yalnızca ağustosta beyaz çiçekler açıyor Ocimum basilicum ailesinden geliyor.
Ocimum basilicum’un citriodorum türü yani limon fesleğeni özellikle soslar ve
tavuk yemeklerinde kullanılıyor. Minimum ya da yabani Yunan fesleğeni orta
lezzette oluyor. Anise’nin mor damarları var. Taze toplanmış fesleğen ve
domatesin üstüne biraz da ekstra sızma zeytinyağı eklenince tadına doyum
olmuyor. İtalyan mutfağının en temel lezzetlerinden biri. Fesleğen, sarımsak,
parmesan, çamfıstığı ve zeytinyağından oluşan pesto sos spagettiyi ziyafete
dönüştürüyor. Yağı, likör, parfüm ve sabun yapımında kullanılıyor.
Yapraklarından yapılan şarap afrodizyak etkisi taşıyor. Toniği ise böbreküstü
bezlerini uyarıyor. Yaprakları aynı zamanda sivrisinek ve tahtakurularını
caydırdığı için saksılar içinde teknelerde, balkonlarda, pencere pervazlarında
tutuluyor. Çayı sindirimi kolaylaştırıyor. Anti-bakteriyel özelliği sebebiyle
tenye, kurt, yılan sokması, haşarat ısırığı tedavisinde kullanılıyor. Yağıyla
yapılan masaj sinirleri yatıştırıyor ve adaleleri gevşetiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder