Başlangıç: Mini Çin
böreği, curry soslu miditey köfte, piliç yakitöri ve güveç ekmeğinde soslu
sosis iştahınızı oldukça açacak. Sofraya oturduktan sonra Meksika krepi veya
Akdenizliliğimizin bir göstergesi olan zeytinyağlı ve karidesli enginarı,
misafirlerinize ön yemek olarak sunabilirsiniz. 
Salata Çeşitleri: Bol
mayonezli ve fettucini makarnalı fettucini salatası, sağlıklı beslenmek için
rokfor soslu karnabahar, mısırlı mantar salatası, tavuklu, patatesli ve cuisine
soslu cuisine salatası, pembe sultan sofralarınızı ve midelerinizi süsleyecek. 
Ana Yemekler: Acılı,
şarap soslu, safranlı pilav garnili, kuzu etinden yapılan Venezüella yahnisi ve
az kızarmış bonfile üzerine kremalı şarap sosu dökülerek servise sunulan
cuisine soslu bonfile misafirleriniz çok etkileyecek. 
Tatlılar: İçinde
mevsim meyvelerinin bulunduğu, irmikli İspanyol tatlısı olan semola çok
lezzetli ve az kalorili. 
Şaraplar:
Kavaklıdere, Kalecik Karası, Kavaklıdere Özel Kavdan, Antik, Çankaya, Yakut ve
Nevşah en çok içilen şaraplar. 
Peynir Çeşitleri: Rokfor,
füme, çerkez, kimyonlu, hellim, gouda ve emmantale peynirleri. 
Kokteyller ve İçkiler: New Castle,
Mc Ewans gibi kahverengi biralar, Göllespies gibi siyah bira ve de John Smith
gibi acı biralar içki trendinin öncülüğünü yapıyor
Et Yemekleri: En rağbet
gören et yemeği Meksika usulü fajitas. Bu yemek kırmızı et, tavuk ve deniz
mahsulleri olmak üzere üç çeşitten yapılıyor. Fajitasın soğan, yeşil biber,
kırmızı dolmalık biber ve acı biberden oluşan çok güzel bir sosu var ve yeni
yemek  trendleri usulüne göre patates
değil, avokado püresi ile servis 
ediliyor. 
Ev partisi, mekânın anlamını dönüştürür. Oturma odası, bir dans pistine; mutfak, bir itiraf sahnesine; balkon, bir yalnızlık köşesine dönüşür. Her köşe, bir duygunun mekânsal karşılığı olur. Bu dönüşüm, mimarinin değil, insanın içsel ritminin eseridir. Çünkü ev partileri, içsel olanın dışa vurulduğu, bastırılmış olanın görünür kılındığı geçici özgürlük alanlarıdır. Burada zaman, saatle değil, anın yoğunluğuyla ölçülür; ve bu yoğunluk, bireyin kendini yeniden tanımlamasına olanak tanır.
Ev partileri aynı zamanda bir hafıza üretimidir. Müzik, ışık, sohbet ve dokunuşlar; hepsi bellekte iz bırakır. Bu izler, çoğu zaman fotoğraflarla değil, duygularla saklanır. Çünkü ev partisi, bir olay değil; bir hâl olarak hatırlanır. İnsan, o gece ne giydiğini değil, ne hissettiğini hatırlar. Bu da gösterir ki, ev partileri, dışsal bir eğlenceden çok, içsel bir deneyimdir. Ve bu deneyim, bireyin sosyal dokuda nasıl yer aldığını, nasıl göründüğünü değil; nasıl hissettiğini belirler.
Sonuçta ev partisi, bir kaçış değil; bir yüzleşmedir. Kalabalığın içinde yalnızlıkla, gülüşlerin arasında kırgınlıkla, müziğin ortasında sessizlikle karşılaşılır. Bu karşılaşmalar, insanın kendine dair farkındalığını artırır. Çünkü ev partileri, yalnızca birlikte olmanın değil; birlikte susmanın da mümkün olduğu yerlerdir. Ve bu suskunluk, bazen en yüksek sesle konuşan şeydir. Ev partisi, bu anlamda, modern insanın hem sosyal hem varoluşsal bir aynasıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder